Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/59 E. 2021/921 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/59 Esas
KARAR NO : 2021/921

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının dava dışı …. Ltd. Şti adına müşteri çeki tahsis etmiş olup davalı yan hamili olduğu bu çeklerden 31/05/2019 keşide tarihli 20.000,00TL tutarlı çek ile 30/06/2019 keşide tarihli 20.000,00TL tutarlı çekin asgari sorumluluk bedellerinin ödenmesi için davacı bankaya çekleri ibraz ettiğini, ancak çekler üzerindeki keşideci imzalarının banka kayıtlarında mevcut imzalar ile uyumlu olmadığı tespit edildiğinden davacı banka tarafından çeklerin sorumluluk bedellerinin davalı yana ödenemediğini, bunun üzerine davalı firma 31/05/2019 keşide tarihli 20.000,00 TL tutarlı çek ile 30/06/2019 keşide tarihli 20.000,00TL tutarlı çekin asgari sorumluluk bedelleri için İzmir …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davacı Banka tarafından haciz baskısı ve icra tehdidi altında kalındığı için 12/09/2019 tarihinde İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına toplamda 5.130,47-TL ödeme yapıldığını, takas odaları aracılığı ile ibraz edilen çekler için davacı bankanın sorumluluğu söz konusu olmadığını, dava konusu çekin takas odası aracılığı ile ibraz edilmiş olduğunu, takas odaları aracılığı ile ibraz edilmiş çekler için davacı bankanın sorumluluğunun zaten mevcut olmayıp davalı yanın davacı bankadan haksız ve hukuka aykırı olarak çek sorumluluk bedellerini tahsil ettiğini, çekin geçerliliğinin keşidecisi tarafından imza edilmesine bağlı olduğunu, çekteki imzanın keşidecinin imzası olup olmadığını Bankanın kendi kayıtlarında bulunan imza örneği ile karşılaştırmak zorunda olduğunu, şayet imza kontrolü sonucunda imzanın keşidecinin imzasının olmadığı belirlenirse çekin geçerli bir çek olmaması nedeniyle işleme alınmaması gerektiğini, ayrıca çekin o anda karşılığı bulunsa bile paranın ödenmemesinden bankanın kusurlu bulunmasının hukuken geçerli olmadığını, davacı bankanın çek sözleşmesi gereğince keşideciyi ilzam edici imzaları ve çek üzerindeki imzaları karşılaştırarak uygunluğu halinde ödeme yapmakla yükümlü olduğunu, davacı bankanın üzerine düşen yükümlülüğünü özenli bir şekilde yerine getirdiğini, geçersiz çekler olması nedeni ile gerekli işlemleri yapmaktan öteye gitmediğini, bu nedenle öncelikle dava konusu haksız olarak ödenen bedellerin iadesi için arabuluculuğa başvurulduğunu, taraflarca uzlaşma sağlanmadığından olumsuz sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle; davacı bankadan haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen toplam 5.130,47 TL’nin ödeme tarihi olan 12/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı bankaya iade edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Keşidecisi …. Ltd. Şti. olan, … …/İZMİR şubesinin, … Hesap nolu, … Çek nolu, 31.05.2019 keşide tarihli 20.000,00-TL tutarlı ve … …/İZMİR şubesinin, … Hesap nolu, … Çek nolu, 30.06.2019 keşide tarihli 20.000,00-TL tutarlı 2 (İki) adet çekin davalıya keşide edilerek verildiğini, dava konusu çekler vade tarihlerinde davacı bankaya ibraz edildiğinde, davacı banka tarafından çek arkasına “İşbu çek üzerindeki keşideci imzası ile bankamız kayıtlarında bulunan örnek keşideci imzası birbirini tutmadığından herhangi bir işlem yapılmamıştır.” yazılarak, çek tutarları ve bankanın Çek Kanunu’nun 3.maddesi uyarınca ödemesi gereken çek asgari garanti tutarları ödenmeyerek, çek asılları iade edildiğini, Oysa ki, dava konusu çeklerin üzerindeki keşideci imzası ile keşidecinin imza sirkülerindeki imzasının gözle görülür şekilde birebir aynı olduğunu, davacı banka tarafından ödenmeyen sorumluluk bedelleri ile ilgili olarak, davacı banka aleyhinde İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davacı banka tarafından, söz konusu takibe herhangi bir itiraz edildiğini, takip kesinleştiğini ancak herhangi bir ödeme de yapılmadığından İcra Müdürlüğünce fiili hacze çıkıldığını, dosya borcunun ancak haciz esnasında davacı bankadan tahsil edilebildiğini, 5941 sayılı Çek Kanunu’nda çek sahibinin hukuki sorumluluğunun bulunması nedeniyle, keşideci tarafından, davaya konu çeklerin çalındığına, kaybolduğuna veya bedelsiz kaldığına dair, Mahkeme veya Savcılık tarafından herhangi bir tedbir veya karar bulunmadığı halde, davacı bankanın banka sorumluluk bedellerini ödememesi hukuki dayanaktan uzak olduğunu, açıklanan gerekçeler doğrultusunda, söz konusu banka görevlileri hakkında şikayet hakkımız saklı kalmak üzere ; dava konusu çekler üzerindeki keşideci imzası ile keşidecinin imza sirkülerindeki imzasının gözle görülür şekilde birebir aynı olması, keşideci tarafından davaya konu çeklerin çalındığına, kaybolduğuna veya bedelsiz kaldığına dair, Mahkeme veya Savcılık tarafından herhangi bir tedbir veya karar bulunmadığı halde, davacı bankanın ödemekle mükellef olduğu çeklerdeki banka sorumluluk bedellerini ödememesinin hukuki dayanaktan uzak olması sebebiyle işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
İzmir ….İcra Müdürülüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış, icra dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından, davalı-borçlu aleyhine 24/07/2019 tarihli ödeme emri ile 4.060,00-TL asıl alacak +23,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.083,14 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ olunduğu, sonrasında dosyada yapılan haciz sonrası dosya bakiye borcunun davacı banka tarafından ödendiği, dosyanın bu şekilde infaz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın Aydın Jandarma Kriminal Labaratuvar Amirliği’ne gönderilerek, İlgili …’ın dosyadaki mevcut belge asılları ve takibe konu çeklerin de değerlendirilmek sureti ile, 31/05/2019 keşide tarihli ve 30/06/2019 keşide tarihli çek üzerindeki keşideci imzasının …. Ltd. Şti yetkilisi …’a ait olup olmadığının tespiti ile rapor düzenlenmesinin istenildiği, Aydın Jandarma Kriminal Labaratuvar Amirliği tarafından düzenlenen 08/04/2021 havale tarihli raporda özetle: ”inceleme konusu çeklerin ön yüzleri üzerinde keşideci … adına atfen atılı bulunan imzalar ile şirket yetkilisi …’ın mukayese imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğu” kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 5941 Sayılı Yasanın 3/1 maddesi uyarınca davacı bankanın ödemekle sorumlu olduğu bedelin tahsili amacıyla başlatılan takip neticesinde ödenen bedelin istirdatına ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı … tarafından dava dışı 3. Şahsın keşidecisi olduğu 2 ayrı çekin asgari sorumluluk bedellerinin çekin ibraz edildiği esnada keşideci imzasının keşideciye ait olmaması nedeniyle ödenmediği ancak yetkili hamil tarafından davacı banka hakkında icra takibi başlatıldığı ve icra takibi nedeniyle banka tarafından ödenen iki ayrı çekin banka sorumluluk bedellerinin davacıya iadesine karar verilmesinin talep edildiği, mahkememizce dava dışı 3. Şahsın imzasının bulunduğu belge asılları temin edilerek dava konusu çek üzerindeki imzanın keşideciye ait olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, Aydın Jandarma Kriminal Labaratuvarı tarafından düzenlenen uzmanlık raporuna göre, çekteki imzaların keşidecinin eli ürünü olduğunun tespit edildiği, kaldı ki çek kanunu uyarınca çekin tahsili için bankaya ibrazı durumunda hamilin bir talebi olmasa dahi çek sorumluluk miktarının muhatap banka tarafından hamile ödenmesinin gerektiği, ayrıca keşidecinin çekteki imzanın kendisine ait olmadığı hususunda bir iddiasının ve bu konuda açılmış bir davanın da bulunmadığı anlaşılmakla belirtilen nedenlerle paranın iadesi koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 87,62-TL harçtan karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL red harcının mahsubuyla fazla olarak yatırılan 28,32-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4- 7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; davalı ve davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/2. Maddesi uyarınca karar tarihi itibari ile dava değerinin kesinlik sınırında olması nedeni ile kesin olmak üzere karar verildi. 18/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır