Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/589 E. 2023/69 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/589 Esas
KARAR NO : 2023/69

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/10/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında sözlü komisyonculuk sözleşmesi akdedildiği, bu kapsamda davacının , davalı borçlu şirketin İzmir Otogar Şubesinde bilet satışı yapmakla birlikte yapılan satış sonrası kesilen biletlerden komisyon aldığı, iş bu sözleşme mucibinde davacının edimini ifa ettiğinde ücrete ( komisyon bedeli ) hak kazanacağı konusunda mutabık kalındığı, taraflar arası akdedilen sözleşme mukabilinde davacının bilet satış işlemini gerçekleştirdiği, davalı şirket tarafından faturadan kaynaklı alacak tutarının davacıya ödenmediği, davacıya ait olan komisyon bedeli alacağını gösteren 31.03.2020 tarihli … fatura nolu 20.817,06 TL bedelli 30.04.2020 tarihli … fatura nolu 9.045,88 TL bedelli , 30.03.2020 düzenleme tarihli … fatura nolu 17.641,58 TL bedelli, 31.05.2020 düzenleme tarihli … fatura nolu 11.060,00 TL bedelli , dört adet fatura suretinin Ek-2’de sunulduğu, dayanak faturalar kapsamında davacının davalı şirket hakkında İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığı, davalı borçlu şirket tarafından yasal süresi içinde yetkiye ve tüm ferileri ile birlikte borca itiraz edildiği, eldeki uyuşmazlık noktasında arabuluculuk görüşmelerine başlandığı, sürecin 13/10/2020 tarihinde “Anlaşamama” ile sonlandığını, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı borçlu şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini sağlamak adına bu davanın açıldığı, davalı borçlunun davaya konu icra takibine yetki itirazında bulunduğu, ancak davalı yanın borca itiraz dilekçesinde davacı ile hukuki ilişkisi olduğuna karşı çıkmaması karşısında akdin ifa edileceği yerin davacının adresi olduğu, yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar arasında akdi ilişkinin borca itiraz dilekçesinde inkar edilmemesinden ötürü 6098 sayılı kanun madde 89 gereğince davalı yanın yetki ilk itirazının reddine , haksız ve hukuki dayanaktan yoksun , İtirazın İptali İle takibin devamına, bilahare davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatı yükletilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafından İzmir 21.İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi başlatıldığı, müvekkili şirketin ticari ikametgahı … Mahallesi… Cad. No;…… Merkez /Edirne adresinde olup müvekkili şirkete açılacak davalarda yetkili mahkemelerin Edirne Mahkemeleri ve Edirne İcra Müdürlükleri olduğunu, m bu hususun icra müdürlüğüne yapılan itirazda belirtilmiş olmasına rağmen dosyanın Edirne İcra müdürlüğüne gönderilmemiş olduğu, iş bu kez mahkemeden itiraz üzerine yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili bulunan Edirne Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, davacının davalı şirket ile anlaşmasının sözlü olduğunu beyan etmişse de davacı ile dava dışı … Turizm Seyahat ve Otobüs İş. Tic.Ltd.Şti. arasında 2018 yılında imzalanmış bir acente sözleşmesinin mevcut olduğu, davalı şirketin dava dışı … Turizm Ltd.Şti.’nin işletmesini üstlenmesi sebebiyle cari hesap ilişkisinin davalı şirket üzerinden devam ettiğini, davalı şirket ile davacı arasındaki ticari ilişkinin 2018 yılından 2020 yılının Şubat ayına dek sorunsuz devam ettiğini, tarafların 2020 yılının Şubat ayında yaptıkları cari hesap mutabakatı ile birbirlerinden herhangi bir alacakları olmadıkları noktasında mutabık kaldıklarını, bu tarihten sonra davacı tarafından gönderilen 31/03/2020 tarihli ve 20.817,06 TL bedelli faturanın davalı şirkete ulaşıp kayıt altına alınmışsa da davacı tarafından kesildiği iddia edilen diğer faturaların davalı şirkete tebliğ edilmediği, davalı şirketin bu faturalardan bilgisinin bulunmadığı, davacı ile yapılan mutabakatlar sonucunda 2020 yılının Şubat ayına dek tüm kesilen faturalar ile ilgili tahsilat makbuzlarının dosyaya delil listeleri içerisinde sunulacağı davacının pandemiyi gerekçe göstererek bu tarihten sonraki tahsilatlara ilişkin mutabakatları ise tahsilat makbuzlarını imzalamadığı, yapılacak inceleme neticesinde görüleceği üzere , davalı şirket ile davacı arasındaki tüm resmi yazışmalar, faturalar ve günlük olarak gönderilen bölge hesaplarının davacıya ait mail üzerinden yapıldığı, davacının iddialarını ispatla yükümlü olduğu, faturaların gönderimine ilişkin şirket çalışanı olduğu iddia edilen Zeynep isimli çalışana whatsapp uygulaması üzerinden gönderim yapıldığı beyan edilmişse de, asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla , yazışmalarda görüleceği üzere , bu kişi tarafından faturaların alındığının teyit edilmemiş olduğu, bu şekilde yapılacak bildirimin kabul edilemeyeceğinin aşikar olduğu, mahkemece de bilineceği üzere e-fatura ve e- arşiv fatura olarak iki tip faturanın mevcut olduğu, küçük ölçekli şirketlerin, maliye veri tabanı üzerinden kesilebildiği ancak bu faturaların şirketlerin veri tabanlarına düşmediği, bu sebeple vergi dairesinin önerisi doğrultusunda ticari teamül , e-arşiv fatura kesen firmanın aynı zamanda bunu ıslak imzalı olarak muhatap şirkete göndermesi gerektiği, ancak davacının bahsi geçen yükümlülüklerini ifa etmediği, whatsapp üzerinden gönderdiğini iddia ettiği faturalar ile davalı şirkete sorumluluk atfetmeye çalıştığı, davalı şirket tarafından şirket kayıtları nezdinde yapılan incelemede ,03/03/2020 – tarihinden 11/06/2020 tarihine kadar davacının şube nezdinde 291.923,00 TL net bilet satışı yaptığı, bu tutarının 89.612,50 TL’sının pos cihazından çekildiği, 76.370,00 TL tutarın davalı şirket hesabına yatırıldığı, davacının 52.379,68 TL tutarındaki komisyonunu günlük olarak aldığı, 30,95 TL pos kullanım ücreti kesildiğinin anlaşıldığı, ancak davacının davalı şirkete ödemesi gereken 73.529,87 TL’lık bakiyeyi ödemediği, davalı şirketin borçlu olduğu iddiaların aksine davacıdan 73.529,87 TL’lık alacaklı olduğu, davacının bilet satışı yaptığı İzotaş nezdinde ödemekle yükümlü olduğu alacak kalemleri ile ilgili ödemeleri de yapmamış olduğu, davalı şirketin bu ödemeler nedeniyle davacıdan ayrıca alacaklı olduğu, bu ve bunun gibi ( araç kira sözleşmesinden kaynaklanan) fazlaya ilişkin alacak kalemlerine ilişkin haklarını saklı tuttukları davacının iddialarının aksine davalı şirketin davacıdan alacaklı olduğu, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi talep etmiştir.
DELİLLER:
Burdur Vergi Dairesince gönderlen davacı şirkete ait BA-BS formları, Çeşme ve Arda Vergi Dairesi Müdürlüğünce gönderilen tarafından davalı şirketin 2020 yılı Mayıs, Mart ve Nisan aylarına BS Formları ile davacının 2020 yılı Mayıs ,Mart ve Nisan aylarına BS kayıtları,
İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası,
Mahkememizce Edirne 1.Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak; SMMM bilirkişi … tarafından 21/06/2021 tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Mahkememizce Edirne 2.Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak SMMM bilirkişi … tarafından 04/03/2022 tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Mahkememizce Adana ATM’sine talimat yazılarak dosyanın SMMM bilirkişiye tevdii ile, taraflar arasındaki davacının takip tarihi itibariyle faturadan kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarının ne olduğu, işlemiş faiz miktarı hususlarında 21/06/2022 tarihinde bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin itirazları da dikkate alınarak Adana ATM’sine talimat yazılarak SMMM bilirkişi tarafından 13/12/2022 tarihli ek rapor düzenlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında imzalanan acenta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan tabibe vaki itirazın iptali davasıdır.
İzmir 21. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; alacaklı … vekilince , borçlu … Nakliyat Tic.Ltd.Şti. Aleyhine 11/08/2020 tarihinde toplam 58.564,52 TL alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 18/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 18/08/2020 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettikleri, borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının yetki itirazı yönünden yapılan değerlendirmede taraflar arasında imzalanan 08/06/2018 tarihli acentelik sözleşmesinden sözleşmenin İzmir ili sınırları içinde geçerli olduğu düzenlendiğinden sözleşmenin ifa yeri İzmir olduğu ve davanın sözleşmeden kaynaklanan para alacağı olduğu TBK nın 89.maddesi gereğince para alacağında ifa yerinin ödeme zamanındaki alacaklının ikametgah mahkemesi olduğu davacının yerleşim yerinin İzmir olduğundan İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğu kanaatine varılarak davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 222.maddesi uyarınca mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya tarafların birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerini ibraz eden tarafın sunmuş olduğu defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre defterlerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter ve kayıtların birbirini doğrulamış olması gerekir. Bu şartları bulunması halinde karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği takdirde incelenen ticari defter ve kayıtları sahibi lehine delil olarak kabul edilir.
Taraflara ticari defterlerinin ibraz etmeleri için süre verilmiş, taraflarca ticari defterlerin bulunduğu yer bildirilmiş ve ticari defterler üzerinde inceleme yapılmıştır.
Dava konusu komisyonculuk sözleşmesine dayalı olarak icra takibine dayanak teşkil eden faturalardan dolayı tarafların alacak ve borç durumunun tespiti bakımından ticari defterler üzerinde ayrı ayrı bilirkişi incelemesi yapılmış; davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen kök raporda; davalının ticari defter ve kayıtlarının birbiriyle uyumlu olduğu, e-fatura ve e-defter mükellefi olduğu, uyuşmazlık dönemine ait ticari defterlerin tasdiklerinin süresinde yapıldığı tespit edilmiş, bu kapsamda yapılan değerlendirmede, davalının ticari defterlerin HMK’nın 222.maddesi kapsamında sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu değerlendirilmiştir.
Davalının ticari defter ve kayıtlarına göre; icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 20.919,33-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların itirazı üzerine bilirkişiden ek rapor düzenlenmesi istenilmiş bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda; davalı tarafından sunulan ve davalının kayıtlarında bulunan ödemelere ilişkin tahsilat makbuzları da değerlendirilerek; Davalı şirketin ticari defterlerine göre davacının 29.02.2020 tarihi itibariyle davalıdan 55.304,00 TL alacaklı olduğu; davacının 31.03.2020 tarihli … nolu KDV. Dahil 20.817,06 TL tutarlı faturasının davalı adına “Komisyon Bedeli” olarak düzenlendiği, bu tutar ile birlikte mahkemenizce davalının mail ile davacıya cari hesaplar hakkında bilgilendirme yaptığının dikkate alınması durumunda ise davalı tarafından dosyaya sunulan belgelerden olan mail ekindeki tablonun incelenmesi sonucu 14.03.2020 tarihi itibariyle davacının davalıya 6.842,39 TL borcunun bulunduğu, kök raporda tespiti yapılan, davalının ticari defterlerinden yevmiye defterinin 31.05.2020 tarihli 1761 numaralı yevmiye maddesinde kayda alınan 07.03.2020 tarihli 4.500,00 TL tutarlı T918 numaralı Tahsilat Makbuzu, 14.03.2020 tarihli 4.500,00 TL tutarlı T919 numaralı Tahsilat Makbuzu, 21.03.2020 tarihli 4.500,00 TL tutarlı T920 numaralı Tahsilat Makbuzu, 25.03.2021 tarihli 4.500,00-TL tutarlı T921 numaralı Tahsilat Makbuzu, ve 31.03.2021 tarihli 2.817,06 TL tutarlı T922 numaralı Tahsilat Makbuzu dayanak yapılarak kayda alınan 5 adet makbuzun toplam tutarının 20.817,06 TL olduğu bu tutarların dikkate alınması durumunda ise davalının davacıya 31.03.2020 tarihine göre borcunun 78,33 TL kaldığı, İzmir 21. İcra Müdürlüğü nezdinde 11.08.2020 tarihinde … E. sayılı dosyada davacı tarafından davalı aleyhine 58.564,52 TL asıl alacak olarak takibe alınan alacağın aslında takip tarihi itibariyle 78,33 TL olduğu davalıya tebliğ tarihi (14.08.2020) itibariyle işlemiş yasal temerrüt faizinin (2.413,75) 0,09 TL olduğu, davacının davalıdan 78,42 TL (78,33 TL + 0,09 TL) alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde; davacı şirketin dava konusu işlemlerin olduğu 2020 yılına ait yasal defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde ve usulüne uygun olarak yapıldığı, ancak 2020 yılı yevmiye defterinin kapanış onayının süresinde yapılmamış olduğu bu nedenle davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre; davalı tarafça yapılan T.918 T. 919 T.920 T.921 T.922 tediye ödemeleri toplamı 20.817,06-TL’lik ödemenin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davacının ticari defterlerinden yevmiye defterinin 2020 yılı kapanış onayının yapılmadığı, bu kapsamda sahibi lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davalı tarafça bildirilen beş adet 20.817,06-TL tutarlı toplam ödeme belgelerinde her ne kadar imzaların kime ait olduğu tespit edilmemiş olsa dahi bu ödemelerin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defterleri usulüne uygun olarak tutulmadığından davacı lehine delil niteliği bulunmadığı, davalının ticari defterlerine göre davalı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve lehine delil niteliği bulunduğu, buna göre; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 78,33-TL alacaklı olduğu, davalı tarafça sunulan ve bir kısmı davacının ticari defterlerine kayıtlı ödeme belgeleri yönünden davalının ticari defterlerinde kayıtlı olması ve davalının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunması nedeniyle davacının ticari defterlerinde kayıtlı beş adet imza ve kaşe bulunmayan 20.817,06-TL’lik ödeme dışındaki ödeme belgeleri yönünden davacı alacaklı olduğunu ispat edemediğinden ve davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliği bulunmadığından imza incelemesi yapılmadan davalının ticari defterleri dikkate alınarak davacının alacaklı olduğu miktarın tespiti gerektiği kanaatine varılmakla; davanın 78,33-TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davacının icra takibini yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE;
2-İzmir 21.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile; 78,33-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca hüküm altına alınan 78,33-TL alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Koşulları bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
5-Alınması gereken 179,90-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 707,32-TL nispi harç ile harç indirildikten sonra kalan 527,42-TL harcın karar kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
6-Davacının yatırmış olduğu 54,40-TL başvurma harcı ile 707,32-TL nispi harç toplamı 761,72-TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu 2.350,00-TL bilirkişi ücreti 196,00-TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 2.546,00-TL yargılama giderinden ibaret davanın kabul ve red oranına göre takdiren 3,40-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinden; davanın kabul ve red oranına göre takdiren; 1.77-TL sinin davalıdan kalan 1.318,23-TL’sinin davacıdan yargılama gideri olarak alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 78,33-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.357,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2023
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.