Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/585 E. 2021/610 K. 02.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/585 Esas
KARAR NO : 2021/610

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 02/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; 26/02/2017 tarihinde saat: 15.00 sıralarında Seferihisar istikametinden Kuşadası istikametine seyir etmekte olan …’ın kendi sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … mevkinde tehlikeli virajda, önünde seyir eden müvekkili … yönetimindeki … plakalı motosikleti sollayarak geçmeye çalıştığı esnada kendi motosikletinin sağ yan motor bölümünü … plakalı motosiklete çarpması dolayısıyla müvekkili …’in direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağında banket dışında bulunan çelik bariyerlere çarparak devrilmesi neticesinde müvekkili …’in yaralanmasına sebep olan yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava konusu trafik kazasının müvekkilinde ruhsal, zihinsel ve davranışsal olarak kalıcı hasara neden olduğunu, müvekkilinin Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde muayene olduğunu ve ATK 29/07/2019 tarihli mütalaasında müvekkilinin kaza nedeniyle özürlülük oranının %25 olduğunun tespit edildiğini, İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden 04/11/2019 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nun alındığını ve bu raporda müvekkilinin engel oranının %20 olarak belirlendiğini belirterek maluliyet oranı ve tazminat yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak olan yasal faizi ile tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; davaya konu trafik kazasının, 26.02.2017 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresindeki müvekkil şirket nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı … plakalı motosiklet ile … plakalı plakalı motosikletin çarpışması ile İzmir ilinin Menderes ilçesinde meydana geldiğini, … plakalı motosikletin, … poliçe numarasıyla 12.01.2017/2018 tarihleri arasında müvekkil şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında “100,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren davalıdan tahsiline” şeklinde ifade yer almışsa da bu tazminatın neye ilişkin olduğunun açıkça belirtilmediğini, davacı tarafın davasını HMK gereğince somutlaştırması gerektiğini, davacı tarafın müvekkil şirkete yapmış olduğu başvuruda eksik evrak ile başvuru yapmış olduğundan KTK madde 97 uyarınca işbu davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu tarafın bizzat davacı olduğunu, söz konusu kaza olayına karışan tarafların hangilerinin ne oranda kusurlu olduğunun belirlenmesi için ATK Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, davacı tarafın kaza anında kask ve dizlik kullanmamış olmakla zarara bizzat kendisinin sebebiyet verdiğini, davacı tarafın kalıcı iş göremezlik tazminatı talebi gereği maluliyet oranının belirlenmesi için ATK 2. İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerektiğini, davacının talebine konu geçici iş göremezliğin yasa değişikliği ile SGK’nın sorumluluğuna eklenen tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli olup işbu giderlerden davalı müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın esastan reddine, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine karar verilmemesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşamasının tamamlandığı ve bu kapsamda taraf teşkilinin sağlandığı görülmüştür.
DELİLLER:
Menderes CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasının Uyap örneği, … Sigorta A.Ş.’nin yazı cevabı, Selçuk Devlet Hastanesi’nin yazı cevabı, Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yazı cevabı, İzmir SGK İl Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu Raporu, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi Raporu, tanık beyanları, feragat beyanı dosyamız arasındadır.
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan 25/08/2021 havale tarihli feragat dilekçesinde; davalı ile sulh hususunda anlaşmaya varıldığı, sulh anlaşmaları doğrultusunda davadan feragat ettikleri, davalıdan masraf, yargılama gideri, vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı belirtilerek davalı tarafa vekalet ücretine hükmedilmemesine ve feragatin başlı başına kesin hüküm doğurması sebebiyle kararın keşinleşmesi beklenmeksizin dosyada bulunan avansın taraflarına iadesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Feragat dilekçesinin davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vekilince Mahkememize sunulan 01/09/2021 havale tarihli beyan dilekçesinde; davacı taraf ile maddi tazminat yönünden anlaşma sağlanarak davacı vekili hesabına asıl alacak ile tüm ferilerine ilişkin ödemelerin yapıldığı ve karşılıklı ibraname – feragatname imzalandığı, bu nedenle davacı tarafın feragatinin kabul edildiği, dava nedeniyle herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı belirtilerek davanın, müvekkili şirket ve maddi tazminat yönünden reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; 26/02/2017 tarihinde davacı sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletlerin yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, … plakalı motosikletin kaza tarihi itibariyle davalı nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğu, davacı tarafından dava açılmadan evvel davalıya KTK 97 uyarınca başvuruda bulunulduğu konularında taraflar arasında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte söz konusu kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, bu kaza nedeniyle davacı asilin geçici ve kalıcı maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğramış ise maluliyet oranının belirlenmesi ile davacı asilin bu kaza nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, kazandığının tespiti halinde bu tazminatların davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığının söz konusu kazada davacıya atfedilecek müterafik kusurunun bulunup bulunulmadığı hususlarında yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate yönelik geçici ve kalıcı iş göremezlikten kaynaklı açılan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilince yukarıda belirtildiği şekilde davadan feragat edildiği, davalı vekilince feragate karşı beyan dilekçesinin sunulduğu, davacı taraftan herhangi bir talebinin olmadığının belirtilmesi karşısında dosya bu kapsamda ele alınarak aşağıdaki şekilde değerlendirme yapılmıştır.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından yapıldığı, vekilin vekaletnamesinde feragate yetkili olduğu, feragatin süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ayrıca taraflarca mevcut dava dosyamızdaki yargılama giderinin ve vekalet ücretinin de talep edilmediği göz önüne alındığında davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş ve ayrıca yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve ayrıca her ne kadar bu hususta beyanda bulunulmamış ise de yapılan feragat beyanı göz önüne alınarak dava açılmadan evvel yapılan arabuluculuk başvurusuna yönelik Bakanlık bütçesinden karşılanan tutardan davacı tarafın sorumlu olduğu değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL harcın evvelce alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 4,90 TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile peşin harçtan mahsup edilen harçların ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
4- Davalı taraf her ne kadar vekil ile temsil edilmiş ise de sunulan talep göz önüne alınmakla DAVALI LEHİNE VEKALET ÜCRETİ TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
5- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
6- Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır