Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/580 E. 2021/817 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/580 Esas
KARAR NO : 2021/817

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili …Ltd.Şti. ile davalı ……. Enerji Üretim A.Ş. arasında 27.11.2019 tarihinde (Kdv hariç) 100.000,00 TL bedelli danışmanlık hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin konusu davalının Ödemiş … Enerji Santrali Projesi için karbon emisyon azaltım sertifikası …… Standard)alım sürecinin davacı şirketin danışmanlığında yürütülmesi olduğunu, davacı şirket müdürü Dr…. yüksek lisans ve doktorasını ingiltere ………Üniversitesinin çevre, kalkınma ve politika bölümünde tamamlamış olup, uluslararası karbon emisyon azaltım sertifikasyon süreçlerinin yürütülmesi davacı şirketin uzmanlık alanı olduğunu, davacı danışman şirket sözleşmenin imzalandığı 27.11.2019 tarihinden 07.Ol.2020 tarihine kadar olan 40 günlük süreçte sözleşmenin 2.maddesinin 1,2,3,10,11,12,13 ve 14.’üncü fıkralarında sayılan işleri tamamladığı, tamamlanan işlere yönelik deliller delil listesinde sunulduğunu, sözleşmenin 4/a maddesinde sözleşme bedelinin %40’nın (40.000,00 TL+KDV) sözleşme imzalanması ile birlikte danışmana ödeneceği hüküm altına alındığı, ancak taraflar arasındaki 06.01.2020 tarihli yazışmalardan anlaşılacağı üzere davalı şirket personeli … davacı şirket müdürü …’e ilgili ödemenin ancak 2020 Şubat ayı içinde yapılabileceğini bildirdiğini, ayrıca sözleşmenin 2 nolu dipnotunda ön fizibilite raporunun hazırlanması sürecinde saha çalışmasının yapılması gibi ortaya çıkacak her türlü seyahat ve diğer masrafların proje sahibi davalıya ait olacağı kararlaştırılmışsa da danışman müvekkilin saha çalışması kapsamında Kemalpaşa ve Turgutlu’ da bulunan 21 köy ve mahalleye gerçekleştirdiği seyahatlerin masrafları davalı tarafça davacıya ödenmediği, işbu masraf ödemelerinin de Şubat 2020 de yapılacağı 06.01.2020 günü davacıya bildirildiğini, ödeme takvimine ilişkin işbu yazılı öteleme bildiriminden 1 gün sonra 07.01.2020 tarihinde davalı şirket personeli …. davacı şirket müdürü …’i arayarak herhangi bir haklı gerekçe göstermeksizin sözleşmenin tek yanlı olarak feshedildiğinin bildirildiğini, aynı gün davacı şirket müdürü … davalı şirketin bir diğer personeli …’e gönderdiği mesajda davalı şirketi dava etmek istediğini beyan ettiği, …’in gönderdiği cevapta “Umut Bey bizde zor durumda kaldık, sözleşme yanlış kişi tarafından imzalanmış Fatih (Akgül) Beyin yetkisi yokmuş. Önümüzde daha çok proje var, bence aramızdaki dostluk bozulmasın.” şeklinde yanıt verdiğini, davacı müvekkili danışmanlık sözleşmesini davalıya e-posta yolu ile göndermiş sözleşme davalı şirketin kaşesi basılmış ve imzalanmış bir şekilde davalı tarafından davacıya geri gönderildiği, sözleşme imzalandıktan sonra davacı ile davalı şirketin sigortalı personeli arasında sözleşme konularına ilişkin 100’ü aşkın yazışma gerçekleştiği, davacı sözleşmenin ayakta kaldığı 40 gün boyunca üzerine düşen edim borçlarını davalı personeli ile sürekli temas halinde kalarak yerine getirdiği, buna karşılık davalı şirketin sözleşmenin kurulmasından 40 gün sonra yetkisiz imza bahanesi ile sözleşmeyi feshetmesi ve davacıya hiçbir ödeme yapmaması dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, 27.11.2019 tarihli sözleşmenin 11 .maddesinde taraflardan birinin sözleşmede yazılı hak ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde sözleşmenin toplam bedelinin halihazırda ödenmeyen kısmının %80’ini karşı tarafa ödeyeceği/iade edeceği hüküm altına alındığını, işbu cezai şart hükmü gereğince somut olayda davalının davacıya 80.000,00 TL+KDV ödeme borcu doğduğunu, davacı müvekkil İzmir ……Noterliğinin………… yevmiye numarasında ve 25.06.2020 tarihinde … Enerji Üretim A. Ş.’ ye ihtarname göndererek sözleşmenin 11 .maddesinde düzenlenen cezai şart bedeli olan 80.000,00 TL+KDV nin 7 iş günü içinde tarafına ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvuracağını bildirdiğini, … Eneıji Üretim A.Ş.’ye gönderdiği ihtarnameye İzmir……Noteri iğinin………. yevmiye numarasında ve 06.07.2020 tarihinde …… Enerji Üretim A.Ş. tarafından cevap verildiği, Ticaret Sicil Gazetesinde yapılan araştırmada davalının unvanında yer alan ………. adının 15.06.2020 tarihinde………olarak değiştirildiğinin görüldüğünü, davalının cevabi ihtarnamesinde uyuşmazlık konusu sözleşmeye ………. Eneıji Üretim A.Ş. olarak muhatap olduğunu, davacı danışman şirketten sözleşme konusu herhangi bir danışmanlık hizmeti alınmadığı, sözleşme konusu yükümlülüklerin danışman şirket tarafından yerine getirilmediği, bu sebeplerle sözleşmenin feshedilmiş olduğu davacıya bildirildiğini, davacıya 07.01.2020 tarihinde yazılı olarak bildirilen sözleşme fesih nedeni ile 06.07.2020 tarihli cevabi ihtarnamede bildirilen fesih nedeni birbirinden tamamen farklı olduğu, davalı şirketin dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini ilk elden kanıtlandığını, davacı şirketin sözleşme konusuna ilişkin yaptığı işler tahdidi olmamak üzere; Ödemiş … ;Eneıji Santrali Projesi için …… Çevre Denetmenlik Şirketi tarafından hazırlanan nihai ÇED raporu(534 sayfa),05.07.2019 tarihinde davalı şirket tarafından davacı şirket müdürü …’in e-posta adresine gönderildiği, bu tarih itibariyle ÇED raporu incelenerek ön fizibilite çalışmalarına başlandığını, İtalya merkezi denetim firmasına ……… ve Türkiye Merkezli … Ltd.Şti.’ne … Eneıji Santrali Projesi validasyon ön başvuruları davacı danışman tarafından yapıldığı, teknik dokümanlar hazırlanarak ilgili denetim firmalarına sunulmuş ve fiyat teklifleri alındığını, … Eneıji Santralinin 10 kilometrelik radyanı içinde kalan Kemalpaşa’da 10, Turgutlu’da 13 mahalle listesi oluşturulduğu, 23 mahalle muhtarının isim ve iletişim bilgileri belirlendiği ve işbu liste 16.12.2019 tarihinde davalı şirket personeli …’e iletilerek saha çalışmalarına başlanacağının bildirildiğini, 20.12.2019 tarihinde saha çalışması yapılarak Kemalpaşa ve Turgutlu’da belirlenen 23 köy ve mahalleye gidildiği … Eneıji Santrali Yerel Paydaşlar îştişare toplantısına davet mektupları muhtarlara imza karşılığı verilmiş ve köy kahvelerine önceden hazırlanmış bilgilendirici duyuruların asıldığı, 27.12.2019 tarihinde … eneıji Santrali Yerel Paydaşlar îştişare Toplantısına ilişkin … Gazetesine ilan verildiğini, 02.01.2020 tarihinde … enerji Santrali Projesi onaylanmış karbon standardı (….) yerel paydaşlar iştişare toplantısı davet mailleri gönderildiğini, sözleşme konusu işlerin davalı şirketin bilgisi dahilinde davacı danışman tarafından yapıldığını kanıtlayan deliller delil listesinde mevcut olduğu, arz edilen nedenlerle davalı şirketin 06.07.2020 tarihli cevabi ihtarnamesinde davacıdan danışmanlık hizmeti alınmadığı, davacının sözleşme konusu yükümlülüklerini yerine getirmediği ve bu nedenle sözleşmenin şifahen feshedildiği iddiası maddi gerçeği tamamen aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davaya konu 27.11.2019 tarihli danışmanlık sözleşmesinin 4/a maddesinde sözleşme bedelinin %40’nın (40.000,00 TL+KDV) sözleşme imzalanması ile birlikte danışmana ödeneceği hüküm altına alınmış olduğu halde, davalı şirket ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, yine aynı sözleşmenin 2 nolu dipnotunda saha çalışmalarına yönelik her türlü seyahat ve diğer masrafların davalıya ait olacağı kararlaştırılmış ve danışman tarafından saha çalışması kapsamında Kemalpaşa ve Turgutlu’da bulunan 21 köy ve mahalleye seyahatler düzenlenmişse de işbu masraflar dahi davalı tarafça davacıya ödenmediği, davalı şirket danışmanın sözleşme gereği hak ettiği ücret ve masrafları ancak Şubat 2020’de ödeyebileceğini bildirerek müvekkili 40 gün oyaladığı, davacı bu süre zarfında sözleşmeden kaynaklı edim yükümlülüklerini aksatmadan yerine getirmeye devam ettiği, nihayet davalı şirket yetkilisi davacı şirket müdürünü 07.01.2020 tarihinde telefonla arayarak sözleşmenin davalı şirkette yetkisi olmayan bir kişi tarafından imza edildiği gerekçesi ile tek taraflı feshedildiğini şifahi olarak bildirdiği, somut olayda işbu cezai şart hükmü uygulama alanı bulmuş olup fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 20.000,00 TL tazminatın 14.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı taraf her ne kadar 27/01/2021 tarihli dilekçesini cevap dilekçesi olarak dosyaya sunmuş ise de, dava dilekçesi ve tensip zaptının davalıya e-tebligat yolu ile 21/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça sunulan 27/11/2021 tarihli ve aynı tarihte havale edilmiş dilekçenin cevap süresi içerisinde sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; Davacı tarafından 13/10/2020 tarihinde tazminat istemli açılan davanın dava dilekçesi, her ne kadar elektronik tebligat ile davalı şirkete iletilmiş görünse dahi, davalı şirkete elektronik tebligat geldiğine dair herhangi bir bildirim yapılmadığını, davalı şirketin davayı 13/01/2021 tarihli tebligat ile öğrendiğini, bu nedenle öncelikle Tebligat Kanunu’na ilişkin her türlü şikayet, başvuru vb. haklarımızı saklı tuttuklarını, davacı tarafça dava dilekçesinde her ne kadar … Ltd. Şti. ile davalı şirket arasında 27/11/2019 tarihli danışmanlık hizmet sözleşmesi imzalandığını iddia etmekteyse de, yapılan araştırmada tespit edildiği üzere, ilgili sözleşmede yer alan imza … isimli şahsa aittir ve … ise hiçbir dönemde müvekkili şirket yetkilisi olmadığını, kendisinin hiçbir dönemde de müvekkili şirkette çalışması bulunmadığını, müvekkili şirketin bir temsilcisi olmadığı gibi herhangi bir temsil yetkisi hiç olmadığını, kaldı ki davacı yan da, dava dilekçesinin 2. Sayfasında … isimli kişi tarafından kendisine “Umut Bey biz de zor durumda kaldık, sözleşme yanlış kişi tarafından imzalanmış, …… Beyin yetkisi yokmuş” denildiğini beyan ederek bu hususu ispatlamış sayılacağını, oysa ki sözleşmeyi imzalayanların imzaya yetkisi bulunması gerektiği hukukumuzda açıkça düzenlendiğini, bilindiği üzere yetkisiz temsilcinin imzaladığı sözleşme kural olarak temsil edileni bağlamadğını, bir kimse, yetkisi olmadığı halde başka bir kişi adına bir sözleşme yaparsa, bu kişi sözleşmeyi onaylamadıkça, alacaklı veya borçlu olmaz. Nitekim bu husus Türk Borçlar Kanunu’nun 47. Maddesinde de “Temsil olunanın açık veya örtülü olarak hukuki işlemi onamaması halinde (…)” şeklinde düzenlendiğini, açıklanan nedenlerle müvekkil şirket söz konusu danışmanlık sözleşmesinin tarafı olmadığından, huzurdaki davanın müvekkil şirket yönünden öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekmekte olduğunu, davacı tarafın, müvekkili şirkete herhangi bir hizmet vermediğini ve hiçbir dönemde de müvekkili şirkete davacı şirket tarafından bir danışmanlık sağlanmadığını, davacı tarafın her ne kadar söz konusu danışmanlık sözleşmesine dayanarak müvekkili şirkete bir hizmet sunduğunu belirtmekte ise de, ilgili sözleşme hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, ödemelerin fatura karşılığı yapacağı belirtiltildiğini, ancak müvekkili şirkete davacı tarafından hiçbir dönemde herhangi bir fatura kesilmediğini, bu nedenle de müvekkili şirket ile davacı … şirketi arasında herhangi bir cari hesap bulunmadığını, dolayısıyla davacı şirket tarafından müvekkil şirkete hiçbir şekilde danışmanlık hizmeti sağlanmadığı sabit olduğundan huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Mahkememizce dosya ve ekleri SMMM bilirkişisi … ve çevre mühendisi bilirkişisi……..’ya tevdi edilerek tarafların bildireceği defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak uyuşmazlık hususlarında rapor ibraz edilmesi istenilmiş, bilirkişi heyeti 14/04/2021 havale tarihli raporunda özetle;” Mali yönden yapılan incelemelerde; davacı tarafın 2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK..64/3 .maddesine göre Noterden açılış onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, 2019 yılına ait yevmiye defterinin Noterden kapanış (Görülmüştür) onayının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, 2020 yılına ait yevmiye defterinin 8.sayfasında 31.10.2020 tarih 38 madde numaralı fış dahil işli olduğu ve noterden kapanış (Görülmüştür) onayının henüz süresi gelmediğinden (son onay süresi 30.06.2021 tarihidir.), yaptırılmamış olduğu, davacı tarafın 2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK’na göre usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı tarafın 2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davacı tarafın 2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinde davalı tarafa düzenlenmiş herhangi bir faturanın kayıtlı olmadığı, davalı tarafından davacı tarafa yapılmış olan herhangi bir ödemeye ilişkin olarak da kayıt bulunmadığı, Çevre Mühendisi Tarafından Yapılan İncelemelerde; davacı tarafın sözleşmenin 2. Maddesine göre; 40 günlük süreçte, bahsi geçen 1,2,3’üncü fıkralarda sayılan işlerin tamamlandığına ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmadığından yapılmadığı, ancak, 10,11,12,13 ve 14’üncü fıkralarda sayılan işlerin tamamlandığının ek-7,8 ve 9’da görüldüğünden yapıldığının anlaşıldığı, davacı tarafın sözleşmenin 4. Maddesine göre; ödeme şekli başlığı altında bahsi geçen b fıkrası gereğince toplantının gerçekleştirilmesi için tüm işlemlerin (toplantı yer, saati ilanı, davetiye gönderilmesi vb) yapıldığı, ancak toplantının fesih nedeniyle gerçekleşmediği, c,d ve e fıkralarında belirtilen işlerin gerçekleştiğine ilişkin olarak da dava dosyasında herhangi bir belge bulunmadığından söz konusu işlerin yapılmadığı, davaya konu 27.11.2019 tarihli danışmanlık sözleşmesinin 4/a maddesinde sözleşme bedelinin %40’ının (40.000,00 TL+KDV) sözleşme imzalanması ile birlikte danışmana ödeneceği hüküm altına alınmış olduğu halde, davalı şirket ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği için davalı tarafından davacı tarafa ödenip ödenmeyeceğinin tespiti ile sözleşmede düzenlenen hükümlerin taraflarca yerine getirilmesi gerektiği nedeniyle 4/a maddesinde belirtildiği üzere sözleşme bedelinin %40’nın (40.000,00 TL+KDV) davalı tarafından davacı tarafa ödenmesi gerektiği, aynı sözleşmenin 2 no.lu dipnotunda saha çalışmalarına yönelik her türlü seyahat ve diğer masrafların davalıya ait olacağı kararlaştırılmış ve danışman tarafından saha çalışması kapsamında Kemalpaşa ve Turgutlu’da bulunan 21 köy ve mahalleye seyahatler düzenlenmişse de işbu masrafların davalı tarafından davacı tarafa ödenip ödenmeyeceğinin tespiti ile sözleşmede düzenlenen hükümlerin taraflarca yerine getirilmesi gerektiği nedeniyle sözleşmede belirtildiği üzere bahsi geçen masrafların davalı tarafından davacı tarafa ödenmesi gerektiği, sözleşmenin 11 .maddesinde ‘taraflardan birinin sözleşmede yazılı hak ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde sözleşme toplam bedelinin halihazırda ödenmeyen kısmının %80’ini karşı tarafa ödeyeceği/iade edeceği hüküm altına alındığı,” belirtilmiş olmakla somut olayda işbu cezai şart hükmünün uygulama alanı bulup, bulmadığının tespiti, Cezai şartın (Sözleşme bedeli (100.000,00 TL x °/o 80)= 80.000,00 TL. olup davacı tarafından davalı taraftan fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 20.000,00 TL tazminatın 14.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte talepte bulunulduğu, sözleşmede düzenlenen hükümlerin taraflarca yerine getirilmesi gerektiği nedeniyle sözleşmede bahsi geçen “halihazırda ödenmeyen kısmının %80’ini karşı tarafa ödeyeceği/iade edeceği” ibaresi gereği cezai şart hükmünün uygulama alanı bulduğu, Savın Mahkeme tarafından sözleşmede belirlenen cezai şartın ödenmesi gerektiği yönünde takdiri olduğu taktirde, davalı tarafından davacı tarafa (Sözleşme bedeli (100.000.00 TL x °/o 80= 80.000.00 TL tutarında cezai şartın ödenmesi gerektiği’ yönünde görüş bildirilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz etmiş ise de bilirkişi raporunun taraf denetimine açık usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin rapora itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili 08/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Dava dilekçesinde, dava değerini 20.000,00 TL olarak belirlediklerini, dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda uyuşmazlığa konu sözleşmenin 11. Maddesinde düzenlenen cezai şartın( sözleşme bedeli 100.000,00 TL x %80 = 80.000,00 TL) uygulama alanı bulduğunu, bu nedenle davayı ıslah ederek 80.000,00 TL’nin 14/01/2020 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan cezai şart istemine yönelik alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; taraflar arasında 27/11/2019 tarihli, davalı şirketin geliştirmekte olduğu sera gazı emisyon azaltım yaptıracak olması beklenen H……..Santrali projesi için davacı şirket tarafından yaratılacak emisyon azaltımlarının sertifikalandırılmasına yönelik danışmanlık, ön fizibilite çalışmalarının yürütülmesi ve proje hizmetleri verilmesi, …. projesine kayıt süreçlerinin yönetimi, projenin onaylanması ve doğrulanması için bağımsız denetmenlerin seçilmesi ve atanması ve kredilerin tahsil edildiği ilk senenin sonuna kadar sürdürülecek süreçlerin yerine getirilmesi konulu ve bu çerçevede tarafların hak ve yükümlülükleri belirlenen sözleşme düzenlendiği, davacı tarafça kendi yükümlülüklerini yerine getirdiği, sözleşme kapsamında sözleşmenin 2 nolu dipnotunda belirtildiği üzere saha çalışmalarına yönelik her türlü seyahat ve diğer masrafların davalıya ait olacağının kararlaştırıldığı, kendilerince saha çalışması kapsamında Kemalpaşa ve Turgutluda bulunan 21 köy ve mahalleye seyahatler düzenlendiği, bu masrafların dahi davalı tarafça ödenmediği, 40 gün süre ile davacı tarafça yükümlülükler yerine getirilmek sureti ile çalışılmış olduğu, buna rağmen davalı tarafın davacıya ödeme yapmadığı ve mütakiben 07/01/2020 tarihinde davacı şirket müdürü telefonla aranarak sözleşmenin davalı şirkette yetkisi olmayan bir kişi tarafından imza edildiği gerekçesi ile tek taraflı feshedildiğinin davacı tarafa bildirildiği, sözleşmenin 11. Maddesinde yer alan taraflardan birinin sözleşmede yazılı hak ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde sözleşmenin toplam bedelinin hali hazırda ödenmeyen kısmının %80’inini karşı tarafa ödeyeceği hükmünün yer aldığı belirtilerek sözleşmedeki cezai şart nedeni ile tazminat davası açıldığı, davalı tarafça süresi içerisinde sunulmayan beyan dilekçesinde; dava konusu alacağa dayanak teşkil eden sözleşmenin davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığının belirtildiği, mahkememizce 31/12/2020 tarihli celsenin 3 nolu ara kararı uyarınca davalı şirkete dava konusu sözleşmedeki imzaya ilişkin beyanda bulunmak üzere isticvap davetiyesi çıkarıldığı, isticvap davetiyesinin davalı şirkete e-tebligat yoluyla 18/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket yetkilisinin isticvap davetiyesinde belirtilen hususlara ilişkin bir beyanda bulunmadığı, bu sebeplerle davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşmenin davalı tarafça imzalandığı kabul edilerek yargılamaya devam olunduğu, ayrıca davalı tarafın karşı tarafa ödeme yaptığına ilişkin bir beyan ve iddiasının olmadığı, sözleşmenin yetkili temsilci tarafından imzalanmadığı yönünde iddialarının olduğu, sözleşme kapsamında tarafların hak ve yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği ve davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu tazminat alacağının bulunup bulunmadığı yönünde dosyanın çevre mühendisi ve SMMM’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı tarafın 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinde, davalı tarafa düzenlenmiş her hangi bir faturanın kayıtlı olmadığı, davalı tarafından davacı tarafa yapılmış olan her hangi bir ödemeye ilişkin olarak da kayıt bulunmadığı, çevre mühendisi tarafından yapılan incelemelerde ise, davacı tarafın sözleşmenin 2. Maddesine göre 40 günlük süreçte bahsi geçen 1,2,3. fıkralarda sayılan işlerin tamamlandığına ilişkin dosyada her hangi bir belgenin bulunmadığı, ancak 10,11,12,13 ve 14. fıkralarda sayılan işlerin tamamlanmış olduğu, davaya konu 27/11/2019 tarihli danışmanlık sözleşmesinin 11. maddesinde taraflardan birinin sözleşmede yazılı hak ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde sözleşmenin toplam bedelinin hali hazırda ödenmeyen kısmının %80’ininin karşı tarafa ödemesi gerektiğinin hüküm altına alındığı, davalı tarafça sözleşme nedeni ile davacı tarafa hiç bir ödeme yapmadığı, sözleşmenin 4/a maddesi uyarınca sözleşme bedelinin 100.000,00 TL olarak belirlendiğinin anlaşıldığı, sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca bu bedelin %80’ininin davalının davacıya ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, her ne kadar sözleşmenin tarafı şirket …….. ENERJİ ÜRETİM A.Ş. olarak görülse de, davalı şirketin 08/06/2020 tarihli Genel Kurul kararı ile ünvanının…….ENERJİ ÜRETİM ANONİM ŞİRKETİ olarak değiştirildiği, davacının sözleşme gereği danışmanlık hizmeti kapsamında üzerine düşen yükümlülüklerin bir kısmını yerine getirmiş olmasına karşılık sözleşme gereğince davalı tarafın davacıya yapılan işlerin karşılığı hiç bir ödeme yapmadığı, İzmir 18. Noterliğine 25 Haziran 2020 tarih ve 7012 sayılı ihtarnamesi ile sözleşme gereğince sözleşme bedelinin %80’lik kısmının ödenmesi ihtarını içerir davalıya ihtarname gönderildiği, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığı, davalı şirketin sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bilirkişi raporunda belirlenen 80.000,00 TL tazminatı davacıya ödemesi gerektiği kanaatine varılmakla, 80.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜNE,
80.000,00 TL tazminatın 14/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 5.464,80-TL nispi ilam harcından, başlangıçta alınan 341,55-TL peşin harç ve 1.024,65-TL ıslah harcı düşüldükten sonra bakiye 4.098,60 TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir olarak kaydına.
3-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 54,40-TL başvurma harcı, 341,55-TL peşin harç, 1.024,65-TL ıslah harcı ile tebligat ve posta gideri olarak sarf edilen 66,00 -TL ve 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.686,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 11.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına.
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/10/2021

Katip ………
e-imzalıdır

Hakim ……
e-imzalıdır