Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/575 E. 2022/87 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/575 Esas
KARAR NO : 2022/87

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 12/10/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; davacının davalı kooperatifteki üyeliğinin kooperat 14.08.2020 gün ve 25 Nolu kararı ile ortaklıktan ihracına karar verildiği, bu kararın 1163 sayılı kanunun 16. Maddesine aykırı olduğu, davalı kooperatif tarafında bu hususa yönelik ihtarın İzmir 11. Noterliği 14/08/2020 tarih ve …..yevmiye sayılı ihtarı ile davacıya bildirildiği, ortaklıktan çıkarma hakkını sadece genel kurula ait olduğu, bu nedenle ortada yetkisiz işlem ile usul ve yetki aşımı yapıldığı ihtarnamede 2012-13-14-15-16-17-18-19 ve 2020 yıllarına ait aidat tutarının ödenmemesi sebebi ile bu kararın alındığının belirtildiği ancak bunun gerçeği yansıtmadığı, davacı asilin kooperatif üyeliğinin dava dışı ….’den 17/10/2012 tarihinde borçsuz olarak devraldığı ve bu hususun dernek karar defterine işlendiği, bu tarihten sonraki tarihlerde aidat ücretlerinin yatırıldığı, kooperatif üyelerinin 3 yıldan beridir tapuların verileceği yönünde oyalandığı ve sürekli ne olduğu bilinmeyen verilmeyen hizmetler bahane edilerek para talep edildiği, son aşamada tahhatüt edilen sürede yeniden üyelerin sahip olacağı tapular verilmeyince davacı asilinin ödemeyi sona erdirdiği belirtilerek davacı asilin ortaklıktan ihracına ilişkin kararının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
Dava dilekçesinin davalı tarafa tebliği ile taraf teşkilinin sağlandığı ve fakat davalı tarafından cevap dilekçesinin sunulmadığı görülmekle davalı tarafın davanın inkar çerçevesinde savunulduğu anlaşılmış ve usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Davalı kayıtlarının tetkiki yönündeki bilirkişi kök ve ek raporu ile söz konusu raporun hazırlanmasına yönelik olarak İzmir 6. ATM’nin ……. esas sayılı dosya arasındaki davacı yan yönünden kayıtlar dosya arasındadır.
Mahkememizce verilen ara karar gereği emekli başmüfettiş, kop. Nitelikli hesap bilirkişisi … tarafından hazırlanan 27/04/2021 tarihli kök raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde özetle; davacının Yasa ve Ana Sözleşme hükümlerine uygun olarak çıkartıldığının kabul edilebilmesi için, Ödenmesi istenen alacağın (37.450,00 TL) dayanaklarının ve oluşumunun, davalı tarafça, anlaşılabilir bir şekilde açıklanması, Ticarı defterler ile davacı tarafından ödenmesi gereken aidatlar ile yapılan ödemeleri gösteren cari hesap ekstresinin, davalı tarafça ibraz edilmesi, davacıya gönderilen ihtarnamelerin, tebliğ şerhi işletilmiş birer örneğinin dosyaya getirtilmesi gerekmektedir. Mevcut haliyle, davacının ortaklıktan çıkarılmasının (14.08.2020 tarih ve 15 sayılı yönetim kurulu kararı), Yasa ve Ana Sözleşme hükümlerine uygun olduğunun kabul edilemeyeceği kanaatine varıldığı, rapora karşı davacı vekili tarafından beyan dilekçesinin sunulduğu, davalı tarafça itiraz ya da beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Kök raporun dosyaya kazandırılmasından sonra davacı tarafça sunulan beyan dilekçesi ile bir takım ödeme kayıtlarının bildirildiği anlaşılmakla bu hususta yeniden kayıtların incelenerek ek rapor tanzimi için verilen ara karar gereği olarak hazırlanan 03/12/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür raporda özetle; davacı …’dan talep edilen 37.450,00 TL’nin nasıl hesaplandığının davalı tarafça açıklanamadığı, kooperatif Başkanı ……. ve muhasebecisi …., 2019 yılı ile daha önceki yıllara ait defter ve kayıtların kendilerinde olmadığını açıkça beyan etikleri, 2020 yılına ait Yevmiye Defterindeki ilk kayıt da, kooperatif yetkililerinin beyanını doğruladığı, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, ortaklıktan çıkarmaya yönelik ihtarnamelerde ortaklık borcunun oluşumunun ve dayanaklarının, kolayca anlaşılabilecek şekilde açıklanması; aksi takdirde ihtarnamelerin usulsüz olduğunun kabul edilmesi gerektiği, (Örnek olarak Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15.05.2007 tarih, E…. K………. sayılı kararında özet olarak, “İhtarnamelerde hangi aylara ait oldukları belirtilmeden varsa gecikme faizi ile aidat alacağı dökümü yapılmadan genel bir ifade ile toplam 1.243,00 TL ‘nin ihtarnamelerde verilen sürelerde ödenmesi talep edilmiştir. Hangi tarihte oluşan borç için çıkartıldığı belli olmayan ve ayrıntı içermeyen ihtarnamelere dayalı olarak davacı ortağın temerrüdünün gerçekleştiğinden söz etme olanağı bulunmamaktadır. Usulsüz ihtarnamelere dayalı olarak ortak hakkında alınan ihraç kararının iptali gerekir.” denilmiştir.) davacıya gönderilen ihtarnamelerin yeterince açık olmadığı ve ortaklık borcunu/borçlarını kolayca anlaşılabilecek şekilde ortaya koymadığı sonucuna varılmış olup, bu durumun davacıda, borcunu ödeme konusunda duraksama yaratmasının kaçınılmaz olduğu, Mahkememizce bu gerekçe yeterli görülmeyerek, daha ayrıntılı inceleme yapılmasına gerek görülmesi halinde Davalı taraftan, 2019 yılı ve öncesine ait defterlerin teslim edildiği dosya / adli emanet numarasının talep edilip, bildirilmesi halinde Mahkeme kalemine getirtilmesi (kooperatif yetkililerine, defter ve kayıtların hangi dosyaya teslim edildiği sorulmuş; sadece İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/123694 sayılı soruşturma dosyasına teslim edildiğinin belirtilmesi ile yetinilmiş ancak teslim tutanağı ibraz edilememiştir) Davalı kooperatifin, T. C. İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğündeki dosyasında bulunan tüm evrakların (özellikle genel kurul tutanakları ve varsa tahmini bütçeler) dosyaya getirtilmesi, İzmir….Noterliğinde bulunan 04.06.2020 / 03373 ve 10.07.2020 / …yev. nolu ihtarnamelerin, tebliğ şerhi işletilmiş birer örneğinin dosyaya getirtilmesi uygun olacağı kanaatine varıldığı görülmüş, rapora karşı taraflarca beyan yada itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı tarafın yukarıdaki iddiaları ve davalının iş bu davayı inkar çerçevesinde savunduğu görülmekle taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan herhangi bir hususun tespit edilemediği kanaatine varılmış bu kapsamda uyuşmazlığın davacı asilin davalı kooperatifin üyesi olup olmadığının, üyesi ile üyelik tarih ve şeklinin tespiti, üyelikten kaynaklı hak ve yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği bu kapsamda davacının davalı kooperatife üyelikten kaynaklı borcunun bulunup bulunmadığı ve dolayısıyla davalı kooperatiften çıkarılma kararının hem usule hem esasa uygun olup olmadığı, çıkarılma kararının yönetim kurulunca alınmasında usule yönelik bir aykırılık olup olmadığı hususlarında taraf kayıtları üzerinde değerlendirme yapılmak sureti ile davacının davalı kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin yönetim kurulunun 14/08/2020 tarihli ve 25 nolu kararının yerinde olup olmadığının tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; her ne kadar davalı tarafından istem konusu edilen bilgi, belge ve kayıtlar dosyaya kazandırılmamış ve bu kapsamda gönderilen ihtarnamelerden de bir sonuç alınamamış ise de Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdisinde kooperatif kayıtlarının yerinde incelemesine esas yetki verildiğinden ve bilirkişi tarafından kayıtların İzmir 6. ATM’nin … esas sayılı dosyasında incelendiğinden ve rapor ekine bir takım inceleme evrakları eklendiğinden bu aşamadan sonra davalı kooperatife kayıtların ikmali yönünden yeniden müzekkere yazılmayarak bilirkişi tarafından sunulan evrakların uyuşmazlık konusu bakımından yeterli olduğu ve bu evraklar üzerinde iddia ve savunmanın değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıdaki kanaatin somut dosya kapsamı ve bilirkişi rapor ile bir bütün olarak değerlendirilmesinde; Mahkememiz davacısının davalı kooperatife ortak olan dava dışı ….’e tahsisli C bloktaki 4 nolu daire ile ilgili ortaklığın davacı yana devrine yönelik adı geçen Fatma tarafından 16/10/2012 tarihli dilekçe ile bildirimde bulunulması üzerine 17/10/2012 tarihinde toplanan yönetim kurulunca 68 sayılı karar ile ve oy birliği ile talebin kabulüne karar verildiği görülmekle davacı ile davalı arasında kooperatif ortaklığından kaynaklı bir ilişkinin kurulduğu, bu kapsamda davacı tarafa 17/10/2012 tarihinde ortaklık senedi verildiği ve davacının kooperatife 55. Sayfadan kayıt edildiği, dava dışı Fatma’nın kooperatife olan borçlarının ödendiğinin ve ayrıca davacının üyeliği çevre düzenlemesi, tapu, oturma raporu, …ler haricinde borçsuz olarak devir aldığının ve davalıya herhangi bir borcun kalmadığının da kayıt altına alındığı görülmüştür.
Davalı kooperatifin 2013, 2014 ve 2015 yılları olağan genel kurul toplantıları birleştirilerek 20/09/2016 tarihinde yapılmış, burada aidat kaydına rastlanılmamıştır. 2016 yılı olağan genel kurul toplantısı ise 24/10/2017 tarihinde yapılmış, burada da aidat kaydına rastlanılmamıştır. 2017 yılı olağan genel kurul toplantısının yapıldığına yönelik ticaret sicil dosyasında bir tutanağa rastlanılmamış, 2018 yılı olağan genel kurul toplantısı ise 05/11/2019 tarihinde yapılmış, burada da aidat kaydına rastlanılmamıştır.
Mahkememiz davacısının davalı kooperatife sabit/peşin ödemeli ortak statüsünde olmadığı ve ancak davacı tarafça üyelik kaydında sonra 29/04/2013 tarihinde çevre düzenlemesi ve elektrik aboneliği için 3.000,00 TL, 10/03/2014 tarihinde çevre düzenleme bedeli için 10.000,00 TL ve 28/12/2018 tarihinde ise imar barışı için 20.000,00 TL olmak üzere toplamda davalı yana 33.000,00 TL tutarında ödemede bulunulduğu kanaatine varılmakla bunun sonucu olarak diğer ortakla gibi aidat ödemekle yükümlü olacağı anlaşılmıştır.
Dava davacı yanın ortaklıktan çıkarılmasına yönelik alınan kararın yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi yönündeki inceleme sonucuna bağlı olduğundan gerek bu kararın alınmasına yönelik yetkili birimin gerekse de bu kararın içeriğinin yerinde olup olmadığının tespiti gerecektir.
Yukarıda açıklanan husus kapsamında yapılan inceleme neticesinde Kooperatifler Kanununun 16. maddesinde ortaklıktan çıkarma yetkisinin genel kurula ait olduğu hükme bağlandıktan sonra ana sözleşmeye hüküm konulması halinde yönetim kurulunun da bu konu ile ilgili olarak yetkilendirilebileceği görülmekle ana sözleşmenin 14. maddesi göz önüne alındığında yönetim kuruluna da belirli hallerde çıkarma yetkisi verildiği, verilen yetki ile dava konusunun esasını oluşturan çıkarma konusunda iş ve işlemler bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının yönetim kurulu tarafından ortaklıktan çıkarılmasında yasaya ve sözleşmeye aykırı bir durumun varlığına rastlanılmamıştır. Ancak bu durum ortaklıktan çıkarmanın yerinde olacağı anlamına gelmediğinden bu durumun varlığı konusunda yapılan incelemede ise davalı kooperatif kayıtlarına göre genel kurul toplantı tutanaklarında aidat tutarı ve tahsiline yönelik herhangi bir kararın alınmadığı anlaşılmış, davacı tarafa gönderilen ve davacı tarafça tebliğ alındığında bir tereddüt olamayan ihtarname içeriklerine göre ise davacının herhangi bir ödeme yapıp yapmadığına değinilmediği gibi ödenmesi talep edilen 37.450,00 TL tutarın dayanağının ve oluşumunun davalı yanca açıklanmadığı, bu durumun adı geçen yasaya ve ana sözleşmeye uygun olmadığı kanaatiyle dosyaya kazandırılan kök ve ek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılarak davacının ortaklıktan çıkarılmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından açılı davanın kabulü ile davalı Kooperatifin davacının ortaklıktan çıkarılmasına yönelik 14/08/2020 tarih ve 25 sayılı yönetim kurulu kararının davacı yan yönünden sınırlı olmak kaydıyla iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; davalı Kooperatifin davacının ortaklıktan çıkarılmasına yönelik 14/08/2020 tarih ve 25 sayılı yönetim kurulu kararının davacı yan yönünden sınırlı olmak kaydıyla İPTALİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 108,80 TL (54,40 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 983,50 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.092,30 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 66,50 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸