Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/574 E. 2022/68 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/574 Esas
KARAR NO : 2022/68

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; 30.09.2011 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla … Sokak No: … önüne geldiği sırada aracını park ederek araçtan indiği sırada yolun dik rampa olması sebebiyle aracın hareket ederek yokuş aşağı indiği sırada aşağıdan yukarıya doğru yolun sağından çıkmakta olan yaya …’e ön tamponuyla çarptığını, daha sonra sokağın sonundaki … Sokağı’nda bulunan … İlköğretim Okulu’nun yaya kaldırım bordur taşlarına ön tamponuyla çarparak durması sonucu yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84. Maddesinin tali kusurlar kısmında belirtilen 47/1-d “Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymamak (aracını rampa ve yokuşlara park ederken inişe göre geri vitese atmamak, direksiyonu sol tarafa çevirmek, kaldırıma sabitlememek, aracının el frenini tam çekmemek.)” kuralını ihlal eden … plakalı araç sürücüsü …’ın aslen kusurlu olduğunu, yaya …’in ise herhangi bir kusurunun olmadığını, söz konusu kazayla ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı Kovuşturmaya Yer Olmadığı kararının dava dilekçesinin ekinde sunulduğunu, kazanın ardından müvekkilin tedavi maksadıyla … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildiğini, kaza sebebiyle müvekkilde meydana gelen arazların fonksiyon kaybına tekabül eden oranın belirlenmesi maksadıyla Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne müracaat edildiğini, müracaata istinaden müvekkile yapılan tetkik ve incelemeler neticesinde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre sürekli işgöremezlik oranının %36 (otuzaltı) ve geçici iş göremezlik süresinin 6 (altı) ay olarak tespit edildiğini, akabinde 26/03/2018 tarihinde KTK m.97’ye uygun olarak davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, Sigorta şirketince başvuruya istinaden taraflarına dönüş yapılmadığından Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapıldığını, Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvuruya istinaden yürütülen tahkim yargılamasında, iş göremezlik tazminatının hesaplanması için aktüer bilirkişiye başvurulmuş olup, aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada müvekkilinin 155.107,46TL sürekli iş göremezlik ve 4.056,97TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 159.164,43TL alacağı olduğunun tespit edildiğini, yapılan bu tespit ve diğer değerlendirmeler üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen …E…., 06/03/2020 – K-… sayılı kararda; 159.164,43TL’nin 28.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Şirketi’nden tahsiline hükmedildiğini, Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin bu kararına davalı sigorta şirketi tarafından itirazda bulunulduğunu, İtiraz Hakem Heyetince verilen ….i…, 08.08.2020 – …/İHK-… sayılı kararda; “Hakem heyeti, aşağıda açıklanan farklı görüşler nedeniyle ekseriyetli bir karara varamadığından dosyanın iadesine karar verilmiştir.” demek suretiyle dosyadan el çekerek davanın yerel mahkemede açılmasına karar verildiğini, İtiraz Hakem Heyeti’nin el çekme kararı üzerine taraflarınca 24 Ağustos 2020 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, işbu yol ile de herhangi bir anlaşma sağlanamadığından işbu davayı açtıklarını belirterek, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle müvekkilinin, başvuru konusu trafik kazası nedeniyle %36(otuzaltı) kalıcı sakatlığına istinaden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 155.107,46TL sürekli iş göremezlik ve 4.056,97 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 159.164,43-TL’nin davalı sigorta şirketine yapılan başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın haksız fiilden doğan zarara ilişkin tazminat talepli olduğunu, işbu davanın hasarın meydana geldiği yerde, haksız fiilden zarar gören davacının yerleşim yerinde veya müvekkil şirketin merkezinin bulunduğu İstanbul’daki mahkemelerden birinde açılması gerektiğini, davacının, HMK’da yetkili olarak belirtilen mahkemelerin hiçbirinde davasını ikame etmediğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 30/09/2011 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı aracın, müvekkil şirkete 26/01/2011-2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numarası ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başına 200.000,00 TL olduğunu, poliçe teminat limitlerini belirtmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, müvekkil sigortacı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, müvekkil şirketin daha önce yapmış olduğu ödeme dolayısıyla bakiye tazminat borcunun kalmadığını, kaza sebebiyle müvekkil sigorta şirketi nezdinde …-… nolu hasar dosyası açılmış olup talebin incelendiğini, ekli temliknameden de açıkça görüleceği üzere davacı yanın, işbu dosyaya konu alacağının %20’sini …. Ltd. Şti.’ne temlik ettiğini, davacı yanın 2014 yılında şirkete yapmış olduğu başvuru üzerine 44.892,54 TL’nin 35.914,03 TL’sinin …’e, temlikname gereği 8.978,51-TL’sinin temlik alana 02.05.2014 tarihinde ödendiğini, tazminatın %20’lik kısmı için aktif husumet yokluğundan davanın reddinin gerekeceğinin açık olduğunu, artan maluliyet söz konusu olmadığından talep ve ibranın zamanaşımına uğradığını, dosyaya sunulan iki raporun karşılaştırıldığında her iki rapora dayanak arazların aynı (opere sag kalça parsiyel protezi) olduğunun açıkça görüldüğünü, maluliyet oranı farkının ise tamamen cetvel farkından kaynaklandığını, zira eski tarihli olan %19’luk raporun Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği’ne göre düzenlenmiş iken bu sefer talebe konu %36’lık raporun ise Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği’ne göre düzenlendiğini, iki raporun karşılaştırıldığında arazda bir artış, gelişen durum olmadığının açıkça görüldüğünü, davayı hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte tahkim yargılamasında aldırılan bilirişi raporunun hükme esas alınamayacağını, davacı yanın taleplerinin tahkim aşamasında Sigorta Tahkim Komisyon’unca aldırılmış bilirkişi raporuna dayandığını, ancak hesap bilirkişi raporunun açıkça hatalı olduğunu, şöyle ki kazazedenin şirket tarafından 02.05.2014 tarihinde yapılan ödeme tarihine göre hesaplanmış sürekli sakatlık tazminatından; yapılan ödeme, faizi ile güncellenmiş haliyle çıkarılmamış olup yapılan ödeme direkt olarak tenzil edildiğini, bilirkişi raporurur tarihine göre yapılan hesaplamada da kazanın 2011 yılında gerçekleşmiş olması sebebiyle yukarıda bahsedilen hesaplama arasında fahiş fark mevcut olduğunu, davacının ödemeden 6 yıl geçmiş olduktan sonra bulunduğu talebin açıkça kötüniyetli olduğunu, ayrıca yapılan bu hesaplamadan da müvekkil şirketçe yapılan ödemenin, direkt olarak faizi ile güncellenmiş hali tenzil edilmeden poliçe teminat limitinden çıkarıldığını, bu nedenle haksız olarak müvekkil şirketin poliçe teminat tutarının tamamını ödemesinin talep edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte belirlenecek kusur ve maluliyet oranları neticesinde dosyanın yeniden hesap bilirkişisine gönderilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, bu amaçla davacının Adli Tıp Kurumu … ihtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümlerine sevkine karar verilmesini talep ettiklerini, hazırlanacak bilirkişi raporunda maluliyet tespit edilmesi halinde; maluliyetin geçici nitelikte olup olmadığı, kaza ile netice arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, maluliyetin sürekli olup olmadığı ve efor kaybına neden olup olmadığı konularının belirlenmesi gerektiğini, ayrıca maluliyetin tazminat gerektirip gerektirmediği konusunun da açıklığa kavuşturulması gerektiğini, bir tazminat ödemesinin söz konusu olabilmesi için; maluliyet oranının yanında, davacının çalışabilecek durumda olup olmadığı, mesleği, maluliyet sebebi ile mesleğini yerine getirip getiremediği konularının tespit edilmesi gerektiğini, davacı, maluliyetine rağmen maluliyet halinden etkilenmiyorsa, kazanç kaybına uğramadan hayatını sürdürebiliyorsa, maluliyet tazminatına hükmedilmemeli ya da somut durum tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, bu gerekçelerle haksız olarak talep edilmiş bulunan “geçici iş göremezlik tazminatının” reddini talep ettiklerini, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından zmms genel şartlarına çerçevesinde yapılması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkil sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddinin gerektiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığından; faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olmayacağının kabulü gerekmektedir. Bu itibarla davacının bu yöndeki taleplerinin de reddi gerekmektedir. Yukarıda arz ve izah olunan ve yargılama sırasında ortaya çıkacak sair nedenlerle davanın usulden reddine, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, artan maluliyet oluşmaması sebebiyle, davanın zamanaşımı sebebiyle usulden reddine, esastan inceleme yapılacak ise; kabul anlamına gelmemekle birlikte, yapılan ödeme nedeniyle haksız davanın reddine, tahkim başvurusu sebebiyle alınmış hatalı hesap raporunun hükme esas alınmamasına, kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, maluliyet oranı tespiti için davacının Adli Tıp Kurumu … ihtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümü’ne sevkine, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin reddine, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasına, kabul anlamına gelmemekle birlikte taraflarına şayet bir tazminat sorumluluğu doğacak ise hesaplanacak tazminatın temlik edilen %20’lik kısmı için aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine, müvekkil şirketin temerrüde düşmediğinden, haksız faiz talebinin reddine, kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun tarafımıza tebliğine, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
… CBS’nin … Soruşturma – … Karar sayılı dosyasının Uyap örneği, … İl Emniyet Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … Sigorta Şirketi’nin yazı cevabı, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yazı cevabı, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin yazı cevabı, … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun yazı cevabı, … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin yazı cevabı, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan 25/03/2021 havale tarihli rapor, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan 12/07/2021 havale tarihli ATK raporu, bilirkişi … tarafından hazırlanan 03/01/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 09/02/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği davacı asilin Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na sevki ile dosya kapsamında ve uyuşmazlık tespiti doğrultusunda davacı asilin geçici ve kalıcı maluliyet oranının Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli 2019/40 E. 2020/20 K. Sayılı iptal kararı göz önünde bulundurularak kaza tarihi olan 2011 tarihinde yürürlükte olan Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranının Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre hazırlanacak raporun Mahkememiz dosyasına sunulmasının istenilmesi üzerine Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan 25/03/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “… ve … kızı, …1966 doğumlu, …’in 30.09.2011 tarihinde meydana gelen; sağ femur proksimalinde parçalı deplase kırığa sonucunda sağ kalça eklem hareketlerinde kısıtlılığa ve parsiyel protez uygulamasına neden olan yaralanması; ….2008 tarihli resmi gazetede yayınlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”nden yararlanılmak suretiyle; meslek grup numarası bildirilmemekle grup 1 (bir) kabul olunarak; … (11Baaa——-30) A %34 Olay tarihindeki yaşına (45 yaşında) göre 436 (yüzde otuzaltı) oranında sürekli meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, her ne kadar her olguda tedavi ve iyileşme süresi değişkenlik göstermekle birlikte: geçici iş göremezliğine neden olan yaralanmalarının iyileşme süresinin olay tarihinden (30.09.2011) itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Rapora karşı davacı vekilince 06/04/2021 tarihli duruşmada sözlü olarak beyanda bulunulduğu, davalı vekilince itiraz ya da beyan dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce 06/04/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine tevdi ile Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak söz konusu kazada davacı asil ile dava dışı …’ın kusur durumlarının tespitine yönelik hazırlanacak raporun dosyamıza sunulmasının istenilmesi üzerine İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan 12/07/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen ” Sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’in kusursuz olduğu” şeklinde kanaat belirtildiği, rapora karşı taraflarca itiraz ya da beyan dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce 19/10/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın aktüer bilirkişisi …’e tevdi ile dosyaya kazandırılan 05/07/2021 tarihli kusura yönelik ATK raporu ve 19 mayıs Ünv.’den kazandırılan maluliyete yönelik rapor göz önüne alınmak sureti ile güncel Yargıtay ve BAM kararları ile sabit hale geldiği şekilde TRH 2010 tablosu kullanılmak sureti ile % 10 artırım ve % 10 eksiltim yöntemi ile hazırlanacak aktüer raporun dosyaya sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından 03/01/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “….2022 RAPOR TARİHİNE GÖRE davacının iş bu kaza nedeniyle uğradığı zarar miktarı Geçici iş göremez kaldığı dönemde 6.272,25 TL, Kalıcı iş göremez kaldığı dönemde bilinen aktif 82.117,75 TL, işleyecek aktif 55.124,06 TL, işleyecek pasif 370.556,21 TL, TOPLAM 514.070,27 TL zarar tespit edildiği, SİGORTA ŞİRKETİ TARAFINDAN Davacı yana 02.05.2014 tarihinde 44.892,54 TL’si ödeme yapılmış olmakla, bu ödenen bedelin, rapor tarihine göre güncelleştirilmiş bedeli 76.328,54 TL olmakla BAKİYE MALULİYET ZARARI (514.070,27 – 76.328,54 = ) 437.741,73 TL hesap edildiği, ancak, Hazine Müsteşarlığı tarafından 2011 yılında SAKATLANMA-İŞGÖREMEZLİK ZARARLARI bakımından TEMİNAT LİMİTİ KİŞİ BAŞINA 200.000 TL’si olarak belirlenmiş olup, sigorta şirketi tarafından daha önce ödenen kalıcı maluliyet zararı ise 44 .892,54 TL’si olduğundan, davalı Sigorta Şirketinin Bakiye ödeyebileceği teminat limitinin 200.000 — 44.892,54 = 155.107,46 TL olabileceği, davacı tarafça eldeki davada, “155.107,46 TL sürekli iş göremezlik ve 4.056,97 TL geçici iş göremezlik zararı olmak üzere 159.164,43 TL’si toplam zararın sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili” talep edildiği, Sigorta şirketinin temerrüdü bakımından, davacının başvuru tarihi talebi bakımından yukarıda açıklandığı üzere tarihlerin tespit edildiği” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüş, rapora karşı davacı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince beyan ve itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dosya kapsamına göre yapılan inceleme neticesinde; 30/09/2011 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın park edildikten sonra hareket ederek mahkememiz davacısına çarpması şeklinde trafik kazasının meydana geldiği, Mahkememiz davacısı tarafından davalı tarafa yapılan başvuru öncesinde alacağın %20’sinin …. Ltd Şti’ye temlik etmesinden sonra başvuruya ilişkin davacı asile 02/05/2014 tarihinde 35.914,03 TL’nin ödendiği, 8.978,51 TL’nin ise temlik alana aynı tarihte ödendiği konularında bir uyuşmazlık olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun söz konusu kazada davacı asille dava dışı …’ın kusur durumlarının tespiti, bu kaza neticesinde davacının geçici ve kalıcı iş göremezliğine esas maluliyet durumunun belirlenmesi söz konusu maluliyetin talep konusu olan %36 kalıcı maluliyet oranı ile karşılaştırmak sureti ile davacı asilin maluliyet durumunun irdelenmesi ile istem konusu edilen geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatlarının davalıdan talep edilebilmesinin mümkün olup olmadığı hususlarına yönelik yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas açılan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın tespit ve değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır. Davacı tarafça dava tarihinden evvel sigorta tahkim komisyonuna yapılan başvuru neticesinde hakem heyetince konu değerlendirilerek davacı lehine sürekli ve geçici iş göremezlik teminat toplamı olarak 159.164,43 TL tutarında tazminat hakkının tesis edildiğine yönelik 06/03/2020 tarihli … E. Ve … K. Sayılı karara varılmış ise de davalı sigorta şirketi tarafından yapılan itiraz neticesinde bu sefer hakem heyetince konu yeniden değerlendirilmiş, itirazın yeniden değerlendirmesi adı geçen komisyonca yapılmayarak esasen uyuşmazlık yönünden dosyadan el çekildiği anlaşılmakla iş bu durumun mevcut dava dosyası yönünden dava şartı noksanlığı oluşturmayacağı kanaatine varılmıştır.
Yine ayrıca her ne kadar davalı yanca davanın yetkisiz Mahkemede açıldığı belirtilmiş ise de ticaret sicil müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre Mahkememiz yetki sınırları dahilinde davalı yan ege bölge müdürlüğü temsilciliğinin olduğu anlaşılarak bu yöndeki talebin de yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
İstem konusu edilen tazminat tutarına esas maluliyetin değerlendirilmesi yönünde dosya kapsamına kazandırılan 10/03/2021 tarihli ATK raporuna taraflarca beyan yada itirazda bulunulmamış ise de söz konusu raporun kaza tarihi olan 30/09/2011 tarihi itibariyle uygulanması gereken Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında hazırlandığı ve ayrıca dosya kapsamında bulunan raporların da mevcut raporda değerlendirildiği göz önüne alınarak davacı asilin söz konusu kazadan kaynaklı sürekli iş göremezlik oranın % 36, geçici iş göremezlik süresinin ise 9 aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı şeklindeki görüş Mahkememizce de benimsenmiştir.
Dosyaya kazandırılan kusura yönelik rapora da yine taraflarca beyan yada itirazda bulunulmamış ise de yapılan inceleme neticesinde dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … Plaka sayılı kamyonetin … ili, … ilçesi, … mah. … Sokak No: … yer önünde park edilerek sürücünün araçtan inip uzaklaştığı esnada kamyonetin önü rampa aşağıya gelecek şekilde yavaş yavaş ilerlemesi ve bu şekildeki araç hareketinin devamında davacı asile çarpması şeklinde meydana gelen kazada …’ın eğimli yere araç parkından sonra aracın hareket etmesini engellemek açısından gerekli ve yeterli tedbirleri alması gerekmesine rağmen bunları almayarak aracından inerek uzaklaşması ve bu durumdan kaynaklı aracın hareketi ile yaya haldeki davacı asile söz konusu aracın çarpmasına neden olduğundan …’ın bu kazanın oluşumunda % 100 oranda tam kusurlu olduğu, davacı yayanın ise kazayı önlemek adına yapabileceği herhangi bir davranışının olmadığı kanaati ile üzerine atfı kabil kusur olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen şekildeki ara karar gereği Mahkememizce belirlenen maluliyet oranı ve kusur durumu üzerinden aktüer hesabının yapılması amacıyla dosyaya kazandırılan 03/01/2022 havale tarihli aktüer raporuna taraflarca beyanda bulunulmuş ise de dosya kapsamına göre kazandırılan raporun doğru hesaplama yöntemi kullanılmak kaydıyla TR 2010 tablosu üzerinden % 10 artırım, % 10 eksiltim yöntemi ile hazırlandığı anlaşılarak bu yönlerden yapılan itirazın yerinde olmadığı, bu hesap tablosuna göre her ne kadar geçici iş göremezlik yönünden süre 9 ay olarak kabul edilip hesaplama yapılmış ve kalıcı iş göremezlik yönünden de bu 9 aylık sürenin bitiminden itibaren kalıcı iş göremezlik hesaplaması yapılmış ise de esasen davacı yanca dava dilekçesi ile davacı asilin bu kazada tahkim komisyonu kararına yansıdığı şekilde % 36 maluliyetinin oluştuğu ve geçici iş göremezlik süresinin ise 6 ay olarak talep ettiği ve fakat Mahkememizce belirtilen şekilde hesaplama yapılması talep edilmiş ise de esasen Mahkememizce yapılan belirlemenin davacı taraf talebini aşamayacağı sebebi ile yerinde olmadığı ve fakat bu durumun yeniden bir rapor alınmasına gerektirmediği mevcut aktüer raporu üzerinden tarih başlangıçları ve bitişleri değiştirilerek hesaplama yapılabileceği kanaati ile yapılan inceleme neticesinde 30/09/2011-30/03/2012 ( geçici maluliyet 6 ay olduğundan) tarihleri arası döneme yönelik belirlenen toplam 93+90= 183 gün üzerinden davacı asilin % 100 kusur ve bu süre boyunca % 100 geçici malul kabul edilerek toplam geçici iş göremezlik zararının 4.145,58 TL olduğu, işlemiş aktif dönem göz önüne alındığında başlangıç tarihi geçici maluliyetin bitiş tarihi olduğu göz önüne alınarak aktüer raporundaki tarihe 01/04/2012-30/06/2012 tarihleri arası 91 günlük zarar tutarı olarak hesap edilen 2.127,58 TL’de dahil edilmek suretiyle işlemiş aktif dönem davacı zararının % 36 maluliyet ve % 100 kusura isabet eden miktarının 26.827,75 TL olduğu anlaşılarak yapılan inceleme neticesinde sigorta şirketi tarafından her ne kadar 02/05/2014 tarihinde 44.892,54 TL tutarında ödeme yapılmış ise de bu tutarın davacı zararını karşılamadığı kanaatine varıldığı göz önüne alınarak sonuçta bu kaza nedeni ile davacının yukarıda açıklandığı üzere 4.145,58 TL tutarında geçici iş göremezlik zararının oluştuğu, sürekli iş göremezlik tazminatının 1.412.667,65 olduğu ve bu tutarın %36’lık maluliyet karşılığının 508.563,95 TL olduğu ve dolayısıyla davacının bu tutardan sürekli iş göremezlik zararının oluştuğu, rapordaki ödenen tutarın güncelleştirilmesine yönelik belirlenen 76.328,54 TL’lik kalıcı iş göremezlik ödemesinin düşülmesi ile davacının karşılanmayan 432.235,41 TL’lik zararının olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafça dava açmadan evvel davalı sigorta şirketinden olan alacağının bir kısmının temlik edildiği, bu kapsamda davalı yanca sürekli iş göremezlik yönünden yapılan ödemenin bir kısmının davacı asile bir kısmının ise temlik alana yapıldığı anlaşılmakla her iki ödeme toplamı olan 44.892,54 TL’nin iş bu dava bakımından davacı yanca tahsil edildiğinde bir tereddüt olmadığı, her ne kadar davalı tarafça temlik konusu edilen kısım yönünden davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiği ve ibraname kapsamında davacının alacağının kalmadığı belirtilmekte ise de yukarıda belirtildiği şekilde davacının gerçek zararının henüz karşılanmadığı göz önüne alınarak ve davalı poliçe limitinin davacının gerçek zarar tutarı karşılaştırılması yapıldığında temlik konusu edilen alacak çıkarıldığında bile davacının davalının limiti dahilinde 44.892,54 TL hariç olmak üzere kalan yönünden sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır.
İş bu istem konusu edilen tazminat tutarları trafik kazası neticesinde davalı yandan talep edildiğinden iş bu uyuşmazlığı çözümünün esasında haksız fiilin koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu kapsamda yapılan incelemede kazanın oluşuma davalı yana ZMMS ile sigortalı araç sürücüsü …’ın tam kusurlu eyleminin neden olduğu, söz konusu kaza neticesinde davacı asilin 4.145,58 TL’lik geçici iş göremezlik zararı ile 508.563,95 TL’lik kalıcı iş göremezlik zararının oluştuğu her ne kadar davalı yanca bir kısım sürekli iş göremezlik zararı giderilmiş ise de halen giderilmeyen sürekli iş göremezlik zararının olduğu, ortaya çıkan zararlar ile söz konusu kaza arasında illiyet bağının olduğu ve …’nın eyleminde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşılarak haksız filin tüm koşullarının davacı yanca ispatlandığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde yukarıda oluş şekilde belirtilen trafik kazası neticesinde davacı asilin % 36 oranında kalıcı maluliyetinin oluştuğu ve her ne kadar davacı asilin kazadan kaynaklı 9 aylık geçici iş göremezliğe uğradığı dosya kapsamında sabit ise de talep gibi bu sürenin 6 ay üzerinden değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde söz konusu kazadan kaynaklı olarak davacı asilin 4.145,58 TL’lik geçici iş göremezlik zararının oluştuğu ve bu zararın davalı yanca karşılanmadığı yine söz konusu kazadan kaynaklı olarak davacı asilin 508.563,95 TL’lik kalıcı iş göremezlik zararının oluştuğu ve davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin güncelleştirilmiş bedeli göz önüne alındığında davacı asilin karşılanmamış 432.235,41 TL’lik zararının olduğu ve ancak davalı sigorta şirketinin istem konusu edilen tazminatlar bakımından sorumluluk limitinin 200.000,00 TL ile sınırlı olduğu göz önüne alınarak talep konusu edilen geçici iş göremezlik zarar tutarı olan 4.056,97 TL geçici iş göremezlik tazminat tutarının tam kabul edildiği, her ne kadar dava dilekçesinde 155.107,46 TL tutarında sürekli iş göremezlik tazminatı talep edilmiş ise de sorumluluk limitinden davacı zararının karşılandığı sabit olan 44.892,54 TL ve geçici iş göremezlik talep tutarı olan 4.056,97 TL’nin düşülmesi ile davalı sigorta şirketinin poliçe limitinden 151.050,49 TL kaldığı anlaşılmakla sürekli iş göremezlik talebinin bu tutar üzerinden değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak sürekli iş göremezlik tazminat talebinin kısmen kabul edildiği değerlendirilerek açılı davanın kısmen kabulü ile talep gibi 4.056,97 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 151.050,49 TL sürekli iş göremezlik tazminatından oluşan toplam 155.107,46 TL maddi tazminatın her ne kadar davacı yanca başvuru tarihinden itibaren yasal faiz talep edilmiş ise de KTK 97 göz önüne alınarak başvurunun davalı yana 15/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı yanın bu tarihten itibaren 8 iş günü geçmekle temerrüte düştüğü göz önüne alınarak davalının temerrüt tarihi olarak tespit edilen 28/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; 4.056,97 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 151.050,49 TL sürekli iş göremezlik tazminatından oluşan toplam 155.107,46 TL maddi tazminatın davalının temerrüt tarihi olarak tespit edilen 28/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 10.595,40 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 543,63 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 10.051,77 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 1.658,75 TL (tebligat, müzekkere ve bilirkişi masrafı olmak üzere) yargılama gideri ile 19 Mayıs Üniversitesi ATK fatura ücreti olan 645,00 TL’den oluşan toplam 2.303,75 TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 2.245,02 TL’si ile yatırılan 598,03 TL (543,63 TL peşin ve 54,40 TL başvuru harcından oluşan) harçtan oluşan toplam 2.843,05 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 91,25 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince davacı tarafa İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinde hesaplanan 18.685,20 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince ret tutarı göz önüne alınarak hesaplanan 4.056,97 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
8- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır