Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/572 E. 2021/512 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/572 Esas
KARAR N : 2021/512

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Şirket Ortağının Ayni Sermaye Koyması Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/05/2017
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Şirket Ortağının Ayni Sermaye Koyması Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Torbalı …. Asliye Hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 90’lı yıllardan beri adi ortaklık kurarak çalışılmaya başlandığını, tüm gelirlerle bir çok yatırım yapıldığını, daha sonra ortaklığın limited şirketine dönüştüğünü, dava konusu taşınmazın da ortaklık ilişkisi içinde alındığını ve güven ilişkisine dayalı olarak davalı adına tescil yapıldığını, ancak bu taşınmazda davacıların da hak sahibi olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile 1/3 hissedar olarak tapuya kayıt ve tesciline, mümkün olmadığı takdirde hissesi oranındaki tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Torbalı …. Asliye Hukuk mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; 1984 yılında bir araba satın aldığını, arabanın ruhsatını … üzerine yaptığını, 1985 yılında … ile birlikte kendi adlarına bir firma kurduklarını, …’ün bu firmada işe başladığını, 1995 yılında sermaye koymadan ortak olarak şirket kurduklarını, şirketten ayrılırken tüm haklarını … de dahil olmak üzere …’e verdiklerini, dava konusu zeytinliğin 1993 yılında alındığını, …’ün o zamanlarda 17 yaşında olduğunu bu sebeple parasal katkı sağlayamadığından tapulara ortak edilemediğini, daha sonraki zamanlarda ortak edildiğini, …’den ve …’den alacaklarının olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduğunu, dava konusu taşınmazın alımında davacıların herhangi bir katkısının olmadığını, kendi geliriyle söz konusu taşınmazı aldığını ve ortaklık ilişkisinden kaynaklı alacakları olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
Dava konusu taşınmazın tapu kaydı tapu müdürlüğünden celp edilmiş, dosya arasına alınmıştır.
İzmir Kadastro Müdürlüğü’nden dava konusu taşınmazın krokisi celp edilmiş, dosya arasına alınmıştır.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden … Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’nin sicil kayıtlarının gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabının dosya arasına alındığı görülmüştür.
Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerede …, … ve …’ün hizmet dökümlerinin gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabının dosya arasına alındığı görülmüştür.
28/09/2018 tarihinde dava konusu taşınmazın bulunduğu mahalde fen elemanı, gayrimenkül değerleme uzmanı ve ziraat mühendisi bilirkişileri ile birlikte keşif icra edilmiş, 18/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu olan … parsel numaralı 7.918,56 m2 yüzölçümlü zeytinlik vasfında tam hissesi … adına kayıtlı taşınmazın dava tarihi itibariyle kapama zeytinlik değerinin 554.299,20TL, parsel içindeki diğer ağaçların değeri 1.400,00TL olmak üzere toplam değerinin 555.699,20TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Konak Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkerede tarafların 1985 tarihinden itibaren vergi kayıtlarının çıkartılarak gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında …’ün 01/08/2000 tarihinde fason imalat toptan konfeksiyon ticareti faaliyetinden dolayı … Konak adresinde işe başladığı, 29/06/2001 tarihinde işini terk ettiği, diğer adı geçen mükelleflerin Şirinyer, Kemeraltı Gaziemir ve Menderes vergi dairesi mükellefi olduğuna dair belge celp edilmiş, dosya arasına alınmıştır.
18/05/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda net gelir hesabına göne taşınmazın dava tarihi itibarı ile kapama zeytin bahçesi olarak m2 değerinin 69.65 TL/m2 alındığı, buna göre arazinin toplam değerinin 552.927,70TL olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı tanığı … 07/01/2020 tarihli duruşmada ; “Tarafların hepsi benim oğlumdur, tarlayı üçü beraber 20 yıl önce almışlar, birlikte çalıştıkları için …’nin üstüne kaydettirmişler, abisi … tapuyu …’nin kendi üzerine almasını söylemiş, taşınmazda üçünün de hakkı var, ortak iş yapıyorlardı, bu sebeple bu taşınmazı birlikte çalışıp aldılar diye biliyorum, bu yer üçünün emeğiyle alınmıştır, … vermiyor, birlikte iş yaptıkları için para ortaktı, ancak parayı … vermişti, … birlikte yaptıkları işin müdürü diye biliyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 07/01/2020 tarihli duruşmada; “1994 yılından beri tarafları tanırım, arkadaşım olurlar, aynı zamanda dükkan komşum olurlar, 3 kardeş birlikte tekstil işi yaparlardı, biz birlikte o zamanlar çok sık görüşürdük, iyi para kazandılar, 94 yılında bana bir tarla aldıklarını söylediler, üç kardeş birlikte Kemalpaşa yolu üzerinden tarla aldık dediler, biz oraya bahçe derdik, gider gelirdik, piknik yapardık, benim bildiğim 8-10 senedir o tarla bahçe kullanılmıyor, ara sıra biz arkadaşım … ile tarlaya gider zeytin hasadı yaparız, aralarında ayrı gayrı olmadığını, tarlanın üçüne ait olduğuna ilişkin aralarında konuşma geçmişti, tarlanın şu an kimin üzerine kayıtlı olduğunu bilmiyorum. Tarlada zeytin ağaçları vardır, toplamaya gittiğimizde … bir kısmını topluyor, geri kalanını toplamıyor, … yada …’nın toplayıp toplamadığını bilmiyorum, taşınmaz üzerinde …’in tek katlı bir evi var, önünde de havuz var, bahçe üzerindeki evi 3 kardeş birlikte yaptılar, ben 1994 senesinde gittiğimde üzerinde ev vardı, yapılmıştı diye biliyorum, benim bildiğim kadarıyla … ve diğer kardeşler birlikte söz konusu bahçeyi kullanır, aralarında da bahçeyi kullanmada bir sorun olmamıştır, ancak şu an aralarında 5-6 yıldır problem var ama yine taşınmazı üçü fiilen kullanıyorlar, birbirlerinin kullanımlarını engellediklerini görmedim, ben söz konusu taşınmazı … ile …’nın da kullandığını gördüm, ben duyduğum kadarıyla …’nın abisi …’e benim zeytinlerimi de topla kullan dediğini biliyorum, … kendisi kullanıyor”şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 07/01/2020 tarihli duruşmada; “Taraflar benim kardeşim olurlar, 1985 yılından beri ortak iş yaparlar, tekstil işiyle uğraştılar, ne kadar kazandıklarını bilmiyorum, yatırım yaptıklarını duydum, bildiğim kadarıyla dava konusu taşınmazı 1993 yılında …’nin üzerine aldılar, üç kardeşin birlikte çalıştığı ortak işin başında … vardı, ancak taşınmazı …’nin üstüne aldılar, o zaman öyle gerekti diye biliyorum, birlikte yaptıkları işin kasası …’te idi, bu yüzden parayı … verdi, taşınmazı … üzerine aldı, ancak tarlada üçünün de hakkı var diye biliyorum. … ve diğer iki kardeş tarlayı kullanır, tarlayı üçü birlikte kullanırlar, birbirleri arasında tarlanın kullanılıp kullanılmamasına ilişkin herhangi bir anlaşmazlık yoktur, yaklaşık 2 yıldır tarlanın zeytinleri toplanmıyor, bakımsızlığından dolayı o şekilde kaldığını biliyorum . Benim kardeşim … ile aramda bir dönem husumet oldu, benim Menderes’te arsam vardı, buna ilişkin bir husumet oldu, buna ilişkin … bana ceza davası da açmıştı, yanlış hatırlamıyorsam kardeşim … 1975 doğumludur, ilkokulu bitirdikten sonra diğer iki kardeşimin yanında çalışmaya başladı, bundan dolayı kazançları ortaktı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekiline dava konusu taşınmazın belirlenen değeri üzerinden eksik harcı ikmal etmek üzere 1 aylık kesin süre verildiği, 5.472,76 TL’nin ikmal edildiği anlaşılmıştır.
Torbalı …. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 13/02/2020 tarih … E. … K.sayılı karar ile “Davanın zamanaşımı sebebiyle Reddine” karar verilmiş, davacılar vekilinin kararı istinaf incelemesine konu etmesi üzerine dosyanın istinaf incelemesine alındığı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … H.D.’ nin… E…. K.sayılı 16/09/2020 tarihli ilamı ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Torbalı …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas – … karar sayılı, 13/02/2020 tarihli kararının esası incelenmeden kaldırılmasına, dosyanın esasının kapatılarak; davanın görevli İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinde yeniden görülmesi kararı üzerine dosya mahkememize tevdii edilerek, Mahkememizin 2020/572 E.sayılı esasına kaydı yapılmış, yargılamaya bu numara üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememiz 16/09/2020 tarihli celsesinde hazır bulunan davacı asil …’ ün söz alarak ; ben diğer davacı … ve … üçümüz birlikte 1988 yılında adi ortaklığı kurduk. 1994 yılında limited şirket kurduk. Ancak adi ortaklığı tasfiye etmedik. İşlerimizi limited şirket üzerinden gerçekleştirdik. Davaya konu taşınmazı da üçümüz birlikte ortaklık adına aldık. O gün ki şartlarda davalı adına tescil ettik. Ancak daha sonra bu taşınmazda bizim paylarımızı da bize verecekti. Her birimizin 1/3 payı vardı. Ancak davalı bize payımızı vermedi. Torbalı ….ASHM ndeki duruşmada davalının bahsettiği amca oğlumuz olan … Oğlu … de olan dava konusu taşınmaza ilişkin sözleşmeyi ben temin edip dosyaya sunabilirim” beyanında bulunduğu,
Mahkememizce davacı asilin beyanında belirttiği dava konusu taşınmaza ilişkin taraflar arasında yapılan sözleşmeyi sunmak üzere davacı vekiline kesin süre verildiği, davacı vekilinin süresi içerisinde 02/11/2015 tarihli … ve … arasında yapılan anlaşmaya ilişkin 2 sayfadan ibaret fotokopi belgeyi dosyaya ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz 25/02/2021 tarihli celsesinde hazır bulunan davacı asil …’ ün ; ” sunulan sözleşmede tarla 350.000,00-TL yazan tarla dava konusu taşınmazdır. Her ne kadar benim 510.000,00-TL aldığım yazılı ise de satış gerçekleşmediğinden bu parayı ben almadım. Tarla sözleşmeyi yaptığımız tarihte de … ün üstüne kayıtlı idi. Taşınmazın tamamı 350.000,00-TL idi. Davalı benim taşınmazdaki hissemi vermediği için bende parayı vermedim.” beyanında bulunduğu,
Davalı vekilinin; ” dosyaya sunulan belgede ki aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz. Davacının sözleşmede 510.000,00-TL aldığına ilişkin imzası vardır. Ancak bu kez de davacı mahkeme huzurunda bu parayı almadığını söylemektedir. Ayrıca sunulan sözleşmede dava konusu taşınmaza ilişkin herhangi bir kayıt yoktur. Davanın aleyhe olan beyanlarını kabul etmiyoruz. Davanın reddini talep ederiz” beyanında bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekilince sunulan 02/11/2015 tarihli belgenin bir örneği davalı tarafa isticvap davetiyesi ile tebliğ edilmiş, 20/04/2021 tarihli duruşmada hazır bulunan davalı asil …’ e; dosyaya geçen celse sunulan 02/11/2015 tarihli … ve … tarafından imzalanan belge okunarak, sorulması üzerine; “bu belgede 350.000,00-TL olarak belirtilen tarla davaya konu tarladır. 160.000,00-TL bedelinde de dükkan vardır. Toplam 510.00,00-TL … tarafından bana verilecekti. Vermediği için satış gerçekleşmedi. Tarlanın tamamının satışı konusunda anlaşmıştık. 160.000,00-TL dükkanın yarı bedelidir. Yani dükkanın 1/2 hissesini … e satmaya karar vermiştim. Ancak dediğim gibi … parayı ödemediği için devirlerde gerçekleşmedi.” beyanında bulunduğu,
Davalıya 12/12/2017 tarihinde Torbalı ….ASHM nin … E.sayılı dosyasında 1.celsede verdiği beyanı okunarak, sorulması üzerine ;”okunan beyanımda doğrudur. 180.000,00-TL dava konusu taşınmazın 1/2 hissesidir. Ancak sözleşmeye göre … edimini yerine getirmediğinden ben taşınmazı devretmedim.” beyanında bulunmuştur.
Davacı …’ ün söz alarak; ben mahkemece gerekirse bu sözleşmede imzası olan şahısların tanık olarak dinlenmelerini talep ediyorum. Taşınmazın 1/2 hissesi benimdir. Ben edimlerimi yerine getirmek istedim ancak davalı satışa gelmedi. Bu yüzden ödemeyi de yapamadım. Buna ilişkin de tanıklarım vardır. Gerekirse mahkemece dinlenmelerini talep ederim, ayrıca Çankaya da ki bu sözleşmeye konu dükkanı ihale ile para vererek almak zorunda kaldım” beyanında bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce İzmir …. ATM’ nin … E.sayılı dava dosyasında gerekçeli kararın ve varsa istinaf kararlarının bir örneğinin mahkememize gönderilmesi istenilmiş, İzmir … ATM’ nin … E. … K. Sayılı dosyasının incelemesinde; davacısının … , davalısının … olduğu, dava konusunun sözleşmenin iptali olduğu, dava tarihinin 11/05/2018 olduğu, Mahkemenin 17/06/2019 tarihli kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ….H.D.’ nin … E. … K.sayılı 25/10/2019 tarihli kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun hukuki yarara ilişkin dava şartının kamu düzenine ilişkin olması gerekçesiyle kabulüne karar verilerek, dosyanın Mahkemesine gönderildiği, Mahkemenin … Esasına kaydının yapıldığı, yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin …E. … K.sayılı 14/11/2019 tarihli kararı ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği, kararın davacı vekilince istinaf edildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … H.D.’ nin … E. … K.sayılı 08/06/2020 tarihli kararı ile davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiş, Yargıtay …. HD nin … esas, … karar sayılı ilamı ile kararın düzeltilerek onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; adi ortaklıktan elde edilen gelir ile alınan taşınmazın hisseleri oranında Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir.
Adî ortaklık iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.
Davacılar davaya konu taşınmazın adi ortaklık içerisinde alındığını, daha sonra malları kendi aralarında paylaştırarak tüm malların satıldığını, ancak sadece davaya konu taşınmazın satılmadığını ve bu taşınmazda 1/3 er hisse nispetinde hakları olduğunu taşınmazın 1/3 er hisse olarak adlarına tescilini talep etmişlerdir.
Davalı taraf ise Torbalı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında 12/12/2017 tarihli celsedeki beyanında; aralarında yaptıkları protokole göre taşınmazları aralarında paylaşarak ortaklığı sonlandırdıklarını, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak ise ayrı bir sözleşme yaptıklarını, sözleşmeye göre dava konusu zeytinlik ile Gaziemirdeki iş yerini takas ettiklerini, söz konusu taşınmazın 180.000 TL karşılığında …’e verileceğini, ancak … bu parayı vermediğinden dolayı taşınmazın kendisinde kaldığını, …’ün bu taşınmazda 1/2 hakkı olduğunu, davalı …’ün hakkı olmadığını, … edimini yerine getirdiği takdirde taşınmazı devretmeye hazır olduğunu beyan etmiştir.
Davacı vekilince, davalının bahsini ettiği dava konusu taşınmaza ilişkin sözleşme dosyaya sunulmuş, davacı asil … söz konusu sözleşmede 350.000 TL yazan tarlanın dava konusu taşınmaz olduğunu, her ne kadar sözleşmede 510.000 TL aldığı yazılı ise de bu parayı almadığını, davalının, taşınmazdaki hissesini vermediği için kendisinin de parayı vermediğini beyan ettiği görülmüştür.
Davacı vekilince sunulan sözleşme davalı tarafa isticvap davetiyesi ile tebliğ edilmiş, davalı isticvabında; bu belgede 350.000,00-TL olarak belirtilen tarlanın davaya konu tarla olduğunu, 160.000,00-TL bedelinde de dükkan olduğunu, toplam 510.00,00-TL … tarafından kendisine verileceğini, vermediği için satışın gerçekleşmediğini, tarlanın tamamının satışı konusunda anlaştıklarını, 160.000,00-TL dükkanın yarı bedeli olduğunu, yani dükkanın 1/2 hissesini … e satmaya karar vermiş olduğunu, ancak … parayı ödemediği için devirlerinde gerçekleşmediğini beyan ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflarında kabulünde olan 02/11/2015 tarihli protokole göre çözülmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla; 02/11/2015 tarihli protokolde davacı … Tüysüzün 350.000 TL tarla(dava konusu taşınmaz) ve 160. 000 TL dükkan olmak üzere 510.000 TL ye davalı ile satış konusunda anlaştıkları, ödeme yapılınca devirlerin yapılacağının anlaşıldığı, davacı … tarafından da mahkememizdeki beyanında davalının tapuya gelmediği için ödeme yapmadığını ifade ettiği, dolayısıyla davacı …’in ödeme edimini yerine getirmemesi nedeniyle davalınında taşınmazı devretmediği, taşınmaz satışının resmi bir şekilde yapılması gerektiği, tarafların aralarında yapılan resmi bir satış sözleşmesi de olmadığı, sunulan sözleşmenin taşınmaz satışını içerdiğinden geçersiz bir sözleşme olduğu, mahkememizce tarafların edimlerini yerine getirmek suretiyle bir tescil hükmü kurmasının mümkün olmadığı, davacı … ‘ün sunulan protokolde taraf olmadığı, davacıların dava konusu taşınmazda 1/3 oranında pay sahibi olduklarını da kesin delillerle ispatlayamadıkları kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL red harcının peşin alınan 853,88-TL harçtan mahsubu ile artan 794,58-TL harcın talebi halinde davacılara iadesine,
3-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından davanın reddedilen bölümü üzerinden hesaplanan hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 34.382,63 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde ayrıca karar yazılmaya gerek görülmeden artan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır