Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/56 E. 2021/537 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/56 Esas
KARAR NO : 2021/537

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı/borçludan olan alacaklarının tahsili konusunda İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası ile başlatılan icra takibine borçlunun itirazda bulunduğunu, davacının faturalardan kaynaklı alacağı bulunduğu, dava dilekçesi ekinde sundukları faturalar incelendiğinde ise davacıya ait imzanın ve kaşenin bulunduğu, sipariş verilen malların tek tek listelendiği ve davalının iş yerinde çalışan kardeşi … ve yine çalışan …’ya teslim edildiği, davacının sipariş edilen malları zamanında ve eksiksiz teslim ederek kendi üstüne düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, davalının itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğundan kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davalının mal kaçırma ihtimali bulunduğu için malları üzerinde ihtiyati haciz konulması gerektiğini belirterek İzmir … İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayısıyla başlayan icra takibinin devamına, Haksız ve kötüniyetli itiraz dolayısıyla davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Borçluya ait … marka … plakalı araca ihtiyati haciz konulmasına, borçlunun şu aşamada bu aracı devretmiş olma ihtimaline karşılık takibe konu bedel oranında borçlunun menkul ve gayrimenkul malları üzerinde ihtiyati haciz konulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının tacir olmadığı, işletmesinin de ticari işletme olmadığı, esnaf işletmesi olduğundan görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden davanın usulden reddini, davacı yanın iddia ettiği gibi davalı tarafından 60.775,64 TL tutarında destek sac alındığı iddiasının gerçek olmadığını, taraflar arasında -böyle bir alışveriş işlemi gerçekte olmadığı gibi iddia ettikleri faturalara konu malların davalı tarafından alınmadığını, faturaların davalı tarafa tebliğ edilmediğini, fatura irsaliyelerinde adı geçen … ve …’nun davalı nezdinde herhangi bir ilgisinin olmadığı, ayrıca söz konusu faturaların bir suretinin davalı tarafın işletmesinin getirilip bırakıldığı, bu faturaların davacının iddia ettiğinin aksine teslim alan kısımlarının boş gözüktüğünü sonradan yapılan davalı nezdindeki araştırmalarda tespit edildiği, dolayısıyla teslim alan imzalarının davacı ile danışıklı olacak şekilde sonradan imzalandığı, söz konusu faturalar dışında davalı taraf davacı tarafa 25.000,00 TL ödeme yapmak sureti ile sipariş verdiği ancak 21.864,50 TL’lik kısmın kendilerine teslim edilmediği, avacı tarafa … Bankası … Şubesine ait 30/10/2019 tarih, … nolu 15.000,00 TL bedelli çek ve 10.000,00 TL kredi kartından olmak üzer toplam 21.500,00 TL ödeme yapıldığı bu nedenlerle davalının davacıdan 21.864,50 TL alacaklı olduğu, alacağın tahsili amacı ile İzmir … ASHM’nin … E. Sayılı dosyası üzerinden davacı aleyhine dava açıldığı ve yargılamanın halen devam ettiği, davacı tarafça talep edilen faturalardan sadece 3.135,50 TL’lik faturaya konu mal tesliminin gerçek olduğu onun da yapılan 25.000,00 TL’lik ilk ön ödemeden düşürüldüğü, bu faturanın daha önce de söylendiği gibi davacının iddiasının aksine teslim alan kısmının boş olduğu, dolayısıyla söz konusu faturalara sonradan atılan imzalar nedeni ile ayrıca sahtecilik yoluna başvurulduğu belirterek haksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk Son Tutanak aslı, İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası aslı, İzmir Gaziemir Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevabı, İzmir Şirinyer Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevabı, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabı, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı’nın yazı cevabı, … Bankası … Şubesi’nin yazı cevabı, İzmir SGK İl Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … Bankası A.Ş. … Şubesi’nin yazı cevabı, bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 30/06/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın SMMM Bilirkişi …’e tevdi ile uyuşmazlık tespiti doğrultusunda taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesinin istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 21/09/2020 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde; “taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve fakat yazılı bir sözleşmenin imzalanmadığı, davacı yan yönünden ve davalı yan yönünden ticari defterlerin lehine delil teşkil edebilecek vaziyette olduğunun belirtildiği, davacı yan kayıtlarına göre davacı tarafından davalı aleyhine 02/08/2019 tarihli 36.649,38 TL tutarında, 27/08/2019 tarihli 3.135,50 TL tutarında ve 18/09/2019 tarihli 20.991,26 TL tutarında olmak üzere toplam 60.776,14 TL fatura tanzim edildiği, davalı tarafça 31/10/2019 tarihinde 15.000,00 TL ödemede bulunulduğu göz önüne alındığında davacı kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalıdan 45.776,14 TL tutarında alacaklı olunduğu, davalı yan kayıtlarına göre ise 01/07/2019 tarihinde 10.000,00 TL ve 12/09/2019 tarihinde 15.000,00 TL ödemede bulunulduğu ve ayrıca davalı tarafından düzenlenen 3.135,50 TL tutarındaki faturanın davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, böylece davalının davacıdan 21.864,50 TL tutarında alacaklı olduğu, taraf defterleri arasında toplam 67.640,64 TL tutarında fark bulunduğu, bu farkın davacı taraf kayıtlarında olmasına rağmen davalı kayıtlarında olmayan 36.649,38 TL ve 20.991,26 TL tutarında fatura ve davalı taraf kayıtlarında olmasına rağmen davacı kayıtlarında olmayan 10.000,00 TL’lik ödemeden ibaret olduğu, davacı tarafça faturaların BS ile bildirildiği buna karşılık davalı tarafça BA formu ile hiçbir faturanın bildirilmediği görülmekle bahse konu irsaliyeli faturalar üzerinde yer alan ve teslim bilgileri kısmında bulunan … ve … isimli kişilerin davalı yan SGK’lı çalışanları olmaması sebebiyle faturaların ve içeriği malların teslim edilmemiş olduğu görüş ve kanaati bildirmekle davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacak talep edemeyeceği” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Adı geçen rapora karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; mahkememiz davacısı tarafından yukarıda esas numarası belirtilen icra dosyası aracılığı ile davalı aleyhine takip başlatıldığı, yapılan takip üzerine düzenlenen ödeme emrine davalı tarafa tebliği üzerine yasal süre içerisinde davalı tarafça takibin tamamına tüm ferileri ile birlikte itiraz edildiği ve bu nedenle takibin durdurulduğu, davacı tarafça takibe konu edilen 3.135,50 TL’lik fatura konusu malın davalı tarafça teslim alındığı konularında taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamakla birlikte davalı tarafça davacı ile arasında hiçbir hukuki ilişki yada sözleşmenin olmadığının ve davacıya hiçbir borcunun bulunmadığının, takibe konu edilen diğer faturalar yönünden davalı tarafa fatura tebliğinin ya da fatura konusu malların tesliminin yapılıp yapılmadığının irsaliyeler altındaki imzaların davalı çalışanlarına ait olup olmadığının, davalı tarafça yukarıda belirtilen tutarlarda davacı tarafa ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesine esas İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibe davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığının tespitine yönelik varılacak kanaate esas itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıdaki uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak taraf kayıtları üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde davacı tarafından davalı aleyhine düzenlenen 3.135,50 TL’lik faturanın her iki taraf ticari kayıt ve defterlerine işlenmiş olduğu, bu faturanın davalı taraf ticari defterlerine 07/09/2019 tarihinde kaydedilmiş olduğu, bahse konu faturanın teslim alan kısmında … isim ve imzasının olduğu, davacı tarafça bakiye kısmı talep edilen 36.649,38 TL bedelli faturanın teslim alan kısmında yine … isim ve imzasının olduğu ve ayrıca 20.991,26 TL bedelli faturanın teslim alan kısmında ise … isimli kişilerin olduğu görülmüştür. Her ne kadar Mahkememizce bahse konu bu faturalar yönünden davalı asile çıkarılan isticvap davetiyesi gereği 18/02/2021 tarihli duruşmada tüm faturaların ve fatura içeriği ürünlerin kendisine teslim edilmediği belirtilmiş ise de 3.135,50 TL’lik faturanın ticari kayıt ve defterlerinde olduğunda bir tereddüt olmamakla birlikte gerek bu faturanın teslim alan kısmındaki isim ve imzanın gerekse de 36.649,38 TL’lik faturanın teslim alan kısmındaki isim ve imzanın aynı kişiye ait olduğu görülmekle her ne kadar bahse konu bu fatura davalı defter kayıtlarında bulunmasa ve ayrıca adı geçen Kenan isimli kişi davalı SGK’lı çalışanı olmasa da aynı kişi tarafından teslim alınma olgusunun davacı tarafça açıklanan sebeplerle kanıtlandığı kanaatine varılmıştır ve ancak her ne kadar takibe konu edilen 20.991,26 TL bedelli fatura davalı aleyhine düzenlenmiş ise de bu faturanın teslim alan kişisinin … oluşu, adı geçen kişinin davalının SGK’lı çalışanı olmaması hususları ve dosya kapsamında bu faturanın teslimine ve içeriği ürünlerin teslimine yönelik hususlar göz önünde alındığında faturanın ve içeriği ürünlerin davalı yana teslim edilmediği kanaatine varılmış davacı tarafça da yemin deliline dayanılmamış olması sebebiyle bu hususta başkaca bir araştırma yapılmamış ve böylece davacı tarafından düzenlenen 36.649,38 TL’lik ve 3.135,50 TL’lik faturanın ve içeriği ürünlerin davalı tarafa tesliminin yapıldığı, diğer faturanın tesliminin yapılmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça davacı ile arasındaki ticari ilişkiye mahsuben ön ödeme olarak 10.000,00 TL verildiği iddia edilmiş ise de bahse konu bu 10.000,00 TL dava dışı … tarafından Mahkememiz davacısının hesabına havale suretiyle gönderildiği, bu kapsamda Mahkememizce bu ödemenin davacı yanca düzenlenen faturalara mahsuben yapılıp yapılmadığı konusunda davalı yana yemin deliline başvurulup başvurulmadığının sorulduğu ve ancak 22/06/2021 tarihli dilekçe ile yemin deliline başvurulmadığının belirtilmesi karşısında bu husus davacı yanca kabul edilmediği de gözetilerek davalı tarafça yapıldığı belirtilen 10.000,00 TL’lik ödemenin dava konusu uyuşmazlık yönünden yapılmadığı ve esasen davacı ile dava dışı … arasındaki ticari ilişkiye mahsuben yapıldığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafından her iki taraf kaydında da bulunduğu sabit olan 15.000,00 TL’lik ödemenin aleyhine fatura kesilmesine yönelik işlemden önce ön ödeme olarak yapıldığı belirtilmiş ise de taraf kayıtlarının tetkiki neticesinde davacı tarafından davalı aleyhine düzenlenen 36.649,38 TL’lik fatura tarihinin 02/08/2019, 3.135,50 TL’lik fatura tarihinin 27/08/2019 ve 20.991,26 TL’lik faturanın ise 18/09/2019 tarihi olduğu, bahse konu 15.000,00 TL’lik ödemenin dava dışı … Bankası … Şubesi’ne ait 30/10/2019 tarih, … Seri No’lu çek ile yapıldığı ve dosya kapsamına göre davacı tarafından 30/10/2019 tarihinde tahsil edildiği görüldüğünden bahse konu 15.000,00 TL ödemenin fatura tarihlerinden sonra davacı tarafa ödendiği anlaşılmakla icra takip dosyasında da davacı tarafça bu ödeme 36.649,38 TL’lik faturadan düşme suretiyle talep edildiği görüldüğünden esasen bu ödemenin bir ön ödeme olmadığı, davacı yanca BK 102 gereği ilk fatura olan 36.649,38 TL’lik faturaya mahsuben ödendiği kabul edilerek bakiye kısım üzerinden takip başlatmasında herhangi bir usule aykırı durumun varlığı tespit edilememiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda davacı yanca ispat edilen 36.649,38 TL’lik fatura ve 3.135,50 TL’lik fatura yönünden davacının takip talebinde yukarıda bahse konu 15.000,00 TL düşülmek suretiyle 21.649,38 TL bakiye fatura asıl alacağa ve 3.135,50 TL fatura alacağı üzerinden takipte gerek bu tutarda asıl alacaklar gerekse bu tutarlara işlemiş faizler yönünden talepte bulunulduğu, davalı tarafça icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde işlemiş faiz yönünden de itiraz edildiği anlaşılmakla ve fakat dosyaya sunulu raporda işlemiş faiz yönünden bir değerlendirme yapılamadığı görülmekle işlemiş faiz yönünden hesaplamanın yeniden bilirkişiye verilmeksizin Mahkememizce resen yapılabilecek bir hesaplama olduğu kanaati ile yapılan değerlendirme neticesinde; 21.649,38 TL bakiye faturadan kaynaklı asıl alacak yönünden isteme konu 36.649,38 TL tutarındaki faturaya konu yukarıdaki bahsedilen 15.000,00 TL’lik ödeme, 30/10/2019 tarihinde yapıldığında bakiye alacak olan 21.649,38 TL yönünden faiz başlangıcının bu tarih olarak kabul edilmesi gerektiği değerlendirilerek ve davacı tarafça faiz türü avans faizi olarak talep edildiği anlaşılarak yapılan değerlendirme sonucunda;
Alacak Tutarı
Başlangıç Tarihi
Bitiş Tarihi
Faiz Oranı
Tutar
21.649,38 TL
30/10/2019
14/11/2019
%18,25
162,37 TL
Faiz talebinde bulunulabileceğine kanaat getirilmiş yine 3.135,50 TL tutarındaki fatura yönünden ise 6102 sayılı TTK’nın 1530/4-a maddesi göz önüne alındığında bu faturanın davalı tarafça alındığı tarih olan 08/10/2019 tarihinden itibaren davacı tarafça faiz talebinde bulunulabileceği değerlendirilerek ve faiz türünün avans faizi olarak talep edildiği anlaşılarak faiz başlangıç tarihi ile 11/10/2019 arasındaki 3 günlük için %19,50 oranında ve bu tarihten takip tarihine kadarki süre için ise %18,25 oranında yasal mevzuat gereği faiz uygulaması yapılması gerektiğine ilişkin yapılan değerlendirme sonucunda;
Alacak Tutarı
Başlangıç Tarihi
Bitiş Tarihi
Faiz Oranı
Tutar
3.135,50 TL
08/10/2019
14/11/2019
%18,25 ve %19,50
58,33 TL
Faiz talebinde bulunulabileceğine kanaat getirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı olmayan bir şekilde mal alım satımından kaynaklı ticari bir ilişkinin bulunduğu, bu ilişkiye göre davacı tarafın mal satan konumunda davalı tarafın ise mal alan konumunda olduğu, bu ilişki süresince davacı tarafça davalı aleyhine yukarıda miktarları belirtilen toplam 60.776,14 TL tutarında davalı aleyhine fatura tanzim edildiği ve davalı tarafça bu faturalara mahsuben 15.000,00 TL ödeme yapıldığının davacı kayıtlarından anlaşılmakta ise de davalı kayıtlarına göre bu faturalardan yalnız 1.135,50 TL’lik faturaların kayıtlı olduğu ve ayrıca davacı tarafa yapıldığı görülen 10.000,00 TL’lik bir ödemenin daha bulunduğunun anlaşıldığı, taraf defterleri arasındaki bu farkın yukarıdaki açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda davacı yan lehine 36.649,38 TL’lik fatura yönünden ispatlandığı, davalı yan lehine ise 10.000,00 TL ödemenin ispatlanamadığı anlaşılmakla yine yukarıdaki tablolardan görüldüğü üzere her ne kadar davacı tarafça 21.649,38 TL bedelli ve 3.135,50 TL bedelli faturalar yönünden başkaca tutarda faiz talebinde bulunulmuş ise de yerinde olmadığı kanaatine varılarak açılı davanın kısmen kabulü ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 21.649,38 TL asıl alacak, bu asıl alacağa işlemiş 162,37 TL faiz, 3.135,50 TL asıl alacak ve bu asıl alacağa işlemiş 58,33 TL faiz olmak üzere toplam 25.005,58 TL alacağın tahsili bakımından takibin devamına, fazlaya ilişkin iptal talebinin reddine, asıl alacak toplamı olan 24.784,88 TL’ye yıllık 18,25 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına ve ayrıca şartları oluştuğu kanaati ile İİK 67/son gereği hüküm olunan tutarın % 20’si olarak hesaplanan 5.001,11 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 21.649,38 TL asıl alacak, bu asıl alacağa işlemiş 162,37 TL faiz, 3.135,50 TL asıl alacak ve bu asıl alacağa işlemiş 58,33 TL faiz olmak üzere toplam 25.005,58 TL alacağın tahsili bakımından takibin devamına,
-Fazlaya ilişkin iptal talebinin REDDİNE,
-Asıl alacak toplamı olan 24.784,88 TL’ye yıllık 18,25 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2- İİK 67/son gereği hüküm olunan tutarın % 20’si olarak hesaplanan 5.001,11 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
3- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 1.693,06 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 781,75 TL (543,26 TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 238,49 TL’den oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 911,31 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
4- Davacı tarafından yatırılan 597,66 TL (543,26 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 961,60 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.559,26 TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 851,75 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinden bırakılmasına,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 154,40 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
8- Dosya arasında bulunan İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen Müdürlüğe İADESİNE,
9- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
10- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
24/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır