Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/548 Esas
KARAR NO : 2021/255
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Dava açılmadan önce Sigorta Tahkimde … sayılı başvuru yaptıklarını, lehlerine sonuçlanan başvuruda bilirkişi raporu yetersiz olduğundan iş bu davayı ikame ettiklerini, hasarlı tamponun layıkı ile onarılmadığını, yenisinin takıldığını, müvekkiline ait … plakalı aracın 03/10/2019 tarihinde meydana gelen kazada maddi hasara uğradığını, … Sigorta A.Ş tarafından teminat altına alınan ve kusuru konusunda anlaşmazlık bulunmayan … plakalı araç kapsamında hasar dosyası açıldığını, … Sigorta A.Ş tarafından gönderilen sigorta eksperi raporunda 1.692,58 TL yedek parça tutarına %67 iskonto karşılığı 1.145,95 TL düşerek 546,63 TL ve işçiliğin 1.200,00 TL ile toplamda kdv dahil 2.061,02 TL tespit yaptığı fakat gerek yedek parçaların orijinal olarak tedarik edilmediği gerekse işçiliklerin yetersiz olduğunu, hasarlı araç tamponunun kendilerinde olduğunu, davalının 26/11/2019 tarihinde 1.746,63 TL servis yetkilisi hesabına ödeme yaptığını ancak ödemenin yetersiz olduğunu, alınan uzman görüşü raporu incelendiğinde ise yedek parça tutarının(tampon dahil) 4.756,46 TL işçiliğin 2.100,00 TL olduğu kdv dahil 8.090,62 TL olduğunu, iki ayrı ekspertiz rakamının farklı olduğunu ve uyuşmazlık oluştuğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere H.M.K.107.maddeye uygun olarak davalı … Sigorta A.Ş’ nin trafik sigortasını düzenlediği … plakalı aracın tam kusurlu olarak müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu müvekkilin aracında kaza sonrası eksik ödenen hasar tazminatı farkının hasar tazminatının Yargıtay kararlarına göre iskontosuz gerçek zarar fiyatları ile rakama kdv dahil hesabı ile şimdilik 10,00TLnin 21/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, HMK 323. Madde gereği yargı giderlerinden ve diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin genel müdürlük adresinin İstanbul ili olduğundan yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi ile 05.07.2019-2020 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında ve ancak gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, dolaylı ve yansıma zararların poliçe teminatı dışında olduğunu, müvekkili tarafından davacı tarafa 26.11.2019 tarihinde 1.746,63 TL tazminat ödendiğini, ayrıca STK kararına göre 10 TL tazminatın ekspertiz ücreti ile birlikte ödendiğini, yapılan bu ödemeler ile müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini beyan ederek davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine, her halde yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Davalı … Sigorta AŞ. Nezdinde bulunan … plaka sayılı araca ait 03/10/2019 tarihi itibariyle geçerli olan poliçe örneği, meydana gelen kaza nedeniyle oluşturulan hasar dosyası örneği, davacı tarafa yapılan ödemelere ilişkin bilgi ve belgeler, … ve … plaka sayılı araçların kaza tarihi olan 03/10/2019 tarihi itibariyle trafik kayıtları, … plaka sayılı araca ait tramer kaydı celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce, Sigorta Tahkim Komisyonuna müzekkere yazılarak … Esas …. sayılı başvuruya ilişkin tüm bilgi ve belgeler celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde; davacı vekilinin 03/10/2019 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle … plakalı araçta oluşan hasarın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10 TL hasar bedelinin temerrüt tarihi olan 06/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsilini talep ettiği, 02/06/2020 tarihinde başvurunun kabulüne karar verilerek hasar bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bakiye 10 TL nin 20/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinden tahsili ile başvuru sahibine verilmesine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 18/03/2021 tarihli duruşmada alınan beyanında “…Sigorta Tahkim Komisyonundaki davamız kısmi alacak davası idi, mahkemenizdeki davamız ise belirsiz alacak davasıdır. Sigorta Tahkim komisyonundaki davada bilirkişi raporu Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği genel şartlara göre düzenlenmiştir, ancak geçen zaman içinde Anayasa Mahkemesi genel şartlara yönelik düzenlemeyi iptal etmiştir, bu nedenle müvekkilimin hak kaybına uğramaması nedeniyle bu defa yerel mahkemelerde yeniden yargılama yapılarak ve yeniden bilirkişi raporu alınarak yargılama yapılmasını talep ediyoruz zira değişen şartlar mevcuttur şimdilik davamız 10 TL üzerinden belirsiz dava olarak açılmıştır, bilirkişi raporu doğrultusunda müvekkilimizin haklarının o miktar üzerinden ıslah haklarımızı saklı tutarız ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın; 03/10/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacı aracında meydana gelen hasar bedeli zararının karşı taraf araç ZMMS sigortacısından tahsili davası olduğu, 6100 sayılı HMK’nın kesin hükmü düzenleyen 303. maddesinde; “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir…” hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı kanuna göre kesin hüküm itirazı dava şartlarından olup 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi gereği dava şartının her zaman ileri sürülmesi mümkündür.
“5684 Sayılı Sigortacılık Kanununu’nun 30/12. maddesi “Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. (Ek cümle: 3/4/2013-6456/45 md.) İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. (Ek cümle: 3/4/2013-6456/45 md.) İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. (Ek cümle: 3/4/2013-6456/45 md.) İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. (Ek cümle: 3/4/2013-6456/45 md.) İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir. (Ek cümle: 3/4/2013-6456/45 md.) Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir. (Ek cümle: 3/4/2013-6456/45 md.) Bu uyuşmazlıklar hakkında bu madde uyarınca yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir. (Ek cümle: 3/4/2013-6456/45 md.) Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir.” hükmünün yer aldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava konu kazaya ilişkin davacının mahkememize dava açmadan önce davacı tarafça 03/10/2019 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulduğu ve … sayılı 02/06/2020 tarihli Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı ile hasar bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bakiye 10 TLnin 20/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinden tahsili ile başvuru sahibine verilmesine kesin olarak karar verildiği, tahkim heyeti tarafından verilen kararın ilam niteliğinde ve kesin kararlardan olduğu, tahkime konu uyuşmazlığın taraflarının, konusunun ve talep sonucunun aynı olduğu, bu dava yönünden kesin hüküm teşkil ettiği anlaşıldığından aynı davanın daha önce kesin hükme bağlanmış olması nedeniyle davanın HMK nın 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasına yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle HMKnun 114/1-i maddesi ve 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince karar tarihi itibari ile alınması gereken 59,30-TL harçtan, başlangıçta alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak, Hazine!ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.360,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/03/2021
Katip …
e -imzalıdır
Hakim …
e -imzalıdır