Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/523 E. 2021/257 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/523 Esas
KARAR NO : 2021/257

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müteveffa …’ in , … Yapı Denetim A.Ş.’nin sahibi aynı zaman da müdürü olduğunu, …’ in sahibi olduğu şirketin ihtiyaçları kapsamında 01/06/2018 tarihinde davalı … A.Ş. ‘den 63.051,57 TL bedelinde 36 ay vadeli kredi kullandığını, kredi kapsamında … Poliçe No ile Kredi Koruma Teminatlı Hayat Sigortası Poliçesinin 01/06/2018 tarihinde tanzim edildiğini, …’ in 22.02.2020 tarihinde vefat ettiğini, …’in vefatından sonra işbu dosyada davacı sıfatına haiz aynı zamanda murisin mirasçıları ve lehine kredi çekilen şirket olan müvekkillerin bahse konu krediye ilişkin taksitleri ödemeye devam ettiklerini, kredi çekilmesi esnasında tanzim edilen hayat sigorta poliçelerinin amacının kredi alanın olası ölümü halinde kredi kullandırtan bankanın alacağına daha çabuk ulaşması ve krediden doğan borcun, müteveffanın yasal mirasçılarına paylaştırılmaması olduğunu, müteveffa …’ in 01/06/2018 tarihinde davalı ile Kredi Koruma Teminatlı Hayat Sigortası Poliçesi imzaladığını, …’ in 22.02.2020 tarihinde vefatı akabinde, taraflarca tanzim edilen ve imza altına alınan … A.Ş. İle Kredi Koruma Teminatlı Hayat Sigortası Poliçesi hükümleri gereği; kredi sorumlusunun müvekkili şirket ve yasal mirasçıları değil sigorta şirketi olduğunu, müvekkillerinin davalı kuruma bahse konu krediden doğan bir borcunun bulunmadığını, hayat sigortası poliçesinin varlığına rağmen bahse konu kredi borcundan yasal mirasçıların sorumlu tutulmasının, hayat sigortası poliçesinin temel mantığına aykırılık teşkil ettiğini beyanla davanın kabulüne, müvekkillerinin davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Genel Yetkili Mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, sözleşmeden doğan davalarda yetkili Mahkemenin sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi olduğunu, bu nedenle Mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, dava konusu kredinin … Yapı Denetim A.Ş. tarafından, … talep numarası ile, … plakalı aracın satın alınması için, 01/06/2018 tarihinde, 63.051,57 TL ana para tutarlı, 36 ay vadeli kullanılmış ticari otomotiv kredisi olduğunu, müteveffa …’ in acentesi oldukları … A.Ş.’ den lehtarı kendisinin olduğu Kredi Koruma Teminatlı Hayat Sigortası yaptırmış olduğunu, dava konusu kredide koruma teminatlı hayat sigortasında müvekkili şirketin lehtar konumunda olmayıp, lehtarın müteveffanın mirasçıları olduğunu, başvurunun müteveffanın mirasçıları tarafından yapılması gerektiğini, müvekkilinin sigorta şirketine başvurma yetkisinin bulunmadığını, iş bu sözleşme bakımından sadece dain-mürtehin sıfatı ile sigorta şirketinin ödeme yapması halinde öncelik hakkının bulunmakta olduğunu, davanın … A.Ş.’ ye ihbar edilmesini talep ettiklerini, ayrıca sigorta tazminatının, rizikonun gerçekleşmiş olduğu müteveffanın ölüm tarihinde ki kredi ana para tutarı olduğunu, talep konusu alacağın likit bir alacak olduğundan kısmi dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İhbar olunan vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacılar tarafından … nolu aynı poliçeye dair vefat tazminat talepli olarak ihbar olunan müvekkili şirket aleyhine İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden tazminat davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılacak yargılama neticesinde davacıların … nolu poliçeye dair tazminat taleplerinin , müvekkil şirketçe reddedilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını ve müvekkili şirketin poliçeye dair sorumluluğunun bulunmadığının açıkça tespit edilerek bu tespit ile de iş bu davada da ihbar olunan olarak herhangi bir sorumluluğunun olmadığının sabit hale geleceğini, davanın İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinde birleştirilmesini ya da İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı gerçek kişilerin murisi, davacı şirketinde yetkilisi olan müteveffa …’ in davalı şirketten kullandığı kredi borcundan kaynaklı davacıların davalıya borçlu olup olmadıkları, … A.Ş.’den yapılan hayat sigortasından kredi borcunun karşılanması gerekip gerekmediği, noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas dosyası getirtilmekle incelenmesinde; davacılarının … ve … olduğu, davalının … A.Ş. olduğu, davanın tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, dava dışı muris … tarafından … A.Ş.’nin lehdar olduğu kredi sözleşmesi gereği kredi koruma teminatı hayat poliçesi kapsamında …’ in vefatı nedeniyle kredilerin davalı şirket tarafından ödenmemesinden kaynaklı tazminat bedellerinin oluşup oluşmadığı, davalı şirketin kredi ödemelerinden sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin iş bu dosyası ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, davacıların bir kısmının aynı olduğu, davaların, davacıların murisinin vefatından kaynaklı kredi borcu ve buna bağlı hayat sigortası poliçesine ilişkin olması nedeniyle, davalardan birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkiliyeceği, yargılamanın birlikte yürütülmesinin usul ekonomisine uygun düştüğü anlaşıldığından, mahkememizin iş bu dosyasının, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin iş bu dosyası ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, davacıların bir kısmının aynı olduğu, davaların, davacıların murisinin vefatından kaynaklı olması nedeniyle , davalardan birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkiliyeceği, yargılamanın birlikte yürütülmesinin usul ekonomisine uygun düştüğü anlaşıldığından, mahkememizin iş bu dosyasının, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememiz esas sırasının birleştirme hususu şerh düşülerek kapatılmasına,
3-Birleştirme hususunda İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne derhal bildirimde bulunulmasına,
4-Yargılama gideri, vekalet ücreti v.s. hususların birleşen dosyada değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekili ile ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır