Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/454 E. 2021/481 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/454 Esas
KARAR NO : 2021/481

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla 28.05.2019 tarihi itibariyle 222,79 TL alacağın tahsili için İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ancak, davalı takibe itiraz etmiş bulunduğundan haklarındaki takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, borçlunun mal kaçırma ihtimalinin bulunduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle ve yargılamada belirecek durumlar karşısında fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyaten haciz taleplerinin kabulü ile İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile yapılan takibe karşı davalının itirazının iptaline, takibin 222,79 TL üzerinden ve takip talebinde belirtilen şartlarla devamına, %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından, müvekkili şirkete ait …. baz istasyonunun faaliyetine ilişkin olarak yapılan perakende satış sözleşmesinden hareketle 222,79 TL tutarlı alacağın İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosya ile icra takibine konu edildiğini, ancak haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılan icra takibine taraflarınca itiraz edilerek, takibin durdurulmuş olduğunu, itirazın iptali hususunda ikame edilen işbu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının kötü niyetli olarak alacak talebinde bulunduğunun açıkça ortada olduğunu, davacı tarafın mesnetsiz ve dayanaksız iddialarının kabulü ile davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağından ve müvekkil şirketin zarara uğramasına sebebiyet vereceğinden; itirazın kaldırılması yönünde hüküm kurulmasının usulsüz ve hukuki dayanaktan yoksun olacağını, lakin iddiasını ispat edecek herhangi bir delil sunmaksızın, hukuka aykırı alacak talebinde bulunan davacının korunması hukuken mümkün olmayacağı gibi davaya konu edilen talebinin hukuk zemininde kabulünün imkansız olduğunu belirtilerek yukarıda arz ve izah edilen ve resen takdir olunacak hususlar doğrultusunda işbu haksız ve hukuka aykırı davanın öncelikle usuli sebepler yönünden reddine, işbu taleplerinin kabul edilmemesi halinde esas yönünden reddine ve davacı tarafından aleyhlerine hükmedilmesi talep edilen icra inkar tazminatının tümüyle reddine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa teşmiline, davacılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür,
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyasının Uyap örneği, davacı … Elektrik Perakende Satış A.Ş.’nin yazı cevabı ve bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
İzmir …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 171,20 TL asıl alacak, 39,36 TL faiz, 7.08 TL KDV ve 5,15 TL uygulanmış faiz olmak üzere toplam 222,79 TL alacağın tahsili bakımından ilamsız icra takibi başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu, takip dayanağının … nolu abonelikten kaynaklı 25/04/2018 tarihli bir adet 171,20 TL fatura olarak belirtildiği, iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 26/01/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın bilirkişi …’ya tevdi ile Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak rapor alınmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 01/03/2021 havale tarihli ön raporun dosyaya sunulduğu, bu kapsamda Mahkememizce ön rapor göz önüne alınmak suretiyle eksikliklerin giderildiği ve 16/03/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği yeniden aynı bilirkişiye tevdi sonucu bilirkişi tarafından hazırlanan 21/04/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “Davacı tarafça aboneliğin sona erdirilmesinden önce davalı tarafa düzenlenen ve ödenmediği gerekçesi ile icra takibine konu edilen … nolu fatura; 24.03.2018 tarihi ile sözleşmenin sonlandırıldığı 31.03.2018 tarihleri arasında sayacın kaydetmiş olduğu normal tüketime dayalı fatura olup, bu fatura EPDK tarifelerine göre kontrol edilmiş olup toplam tüketim bedelinin (mahsuptan önceki tutarın) 483,10 TL olduğu ve … Elektrik Perakende Satış A.Ş. hesaplamasının tarifelere uygun olduğu tespit edilmiştir. Ancak abonelik iptal edilirken davalının aboneliğin başlangıcında yatırmış olduğu güvence bedelinin TÜFE oranı ile güncelleştirilerek abone borcundan düşülmesi, geri kalan borç olduğu taktirde bu borç için takip yapılması gerekmektedir. Davacı şirket, davalının aboneliğini iptal ettiği 31.03.2018 tarihinde davalının borcundan güncelleştirilmiş güvence bedeli olan 1.001,95 TL’nı değil, doğrudan davalının 4 yıl önce yatırdığı güvence bedeli olan 718,50 TL’nı düşmüştür. Halbuki, güncelleştirilmiş güvence bedeli olan 1.001,95 TL üzerinden mahsup işlemi yapılmış olsa; 1.001,95 – (406,60 TL önceki fatura + 483,09 TL son fatura) = 112,26 TL tutarında davalı şirketin alacağı bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle; aboneliğin sonlandırıldığı 31.03.2018 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağının olmadığı, aksine davalı şirketin davacı taraftan 112,26 TL güncelleştirilmiş güvence bedeli bakiyesi alacağı olduğu, bu yüzden davacı şirketin davalıya borçlu olduğu gerekçesiyle icra takibi başlatmasının uygun olmadığı” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin, davalı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; taraflar arasında abonelik işleminden kaynaklı sözleşmesel ilişki bulunduğu bu kapsamda davacı tarafça davalı aleyhine ödenmemiş faturadan kaynaklı icra takibine başvurulduğu ve davalı tarafça ödenmemiş faturanın olmadığı belirtildiği konularında uyuşmazlık bulunmamakla birlikte davacının icra takibine konu edilen fatura tutarında alacaklı olup olmadığı takip çıkış tutarının taraflar arası sözleşmesel ilişkiye uygun olup olmadığı, davalının ödenmemiş fatura borcu bulunup bulunmadığı kapsamında yapılacak değerlendirme neticesinde davalı tarafça icra dosyasına yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediğine yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre yapılan inceleme neticesinde davacı ile davalı arasında davacı tarafın İzmir İli … İlçesi … Köyü’nde bulunan baz istasyonun enerji ihtiyacının karşılanması yönünde 28/05/2014 tarihinde OG (Orta Gerilim ) Ticarethane abone grubu üzerinden …. nolu Perakende Satış Sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu aboneliğin bitiş tarihinin ise 31/03/2018 tarihi olduğu görülmüştür. Bu sözleşmenin imzalanması sırasında davalı tarafından davacı tarafa sözleşmeye mahsuben 718,50 TL tutarında güvence bedeli ödemesi yapılmıştır. Davacı tarafın dosyaya sunduğu müzekkere cevabına göre bahse konu güvence bedelinden davacı tarafından davalı aleyhine düzenlenen … numaralı 406,60 TL tutarındaki faturanın tamamının, … numaralı 483,10 TL tutarındaki faturanın ise 311,90 TL’lik kısmının karşılandığı görülmüştür. Bahse konu 483,10 TL’lik faturadan karşılanan tutar mahsubuna göre ise iş bu davaya dayanak icra takibine ilişkin 171,20 TL yönünden talepte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili tarafından söz konusu rapora itiraz edilmiş ise de dosyaya sunulu bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere EPDK’nın Güvence Bedelinin İadesi başlıklı 28/0/12/2010 tarihli ve 2974 sayılı kararına göre söz konusu güvence bedelinin aboneliğin iptal edildiği tarihte güncellenerek iade edilmesi gerektiği anlaşılmakla bu husustaki bilirkişi raporundaki güncelleştirme yönteminin de bahse konu karara uygun olduğu görülmekle iade edilecek güvence bedelinin 1.001,95 TL olması gerektiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı taraf itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafından yukarıda belirtilen gerekçeler ile bahse konu faturaların davalı tarafından yatırılan güvence bedeli olan 718,50 TL üzerinden mahsubu yapılmış ise de söz konusu mahsubun 1.001,95 TL üzerinden yapılması gerektiği, bu kapsamda her iki fatura bedeli toplamının 889,69 TL olduğu ve dolayısı ile davacının davalıdan alacağı değil davalıya halen borcunun olduğu anlaşılmakla davalı tarafından yapılan itirazın yerinde olduğu görülmüş açılı davanın reddine karar vermek gerektiği ve ayrıca davacı tarafın kötü niyeti sübut bulmadığından davalı tarafça istem konusu edilen kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve ayrıca her ne kadar verilen hüküm miktar itibariyle kesin olarak hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ise de bu durumun kısa kararda istinaf kanun yolu açık olmak üzere belirlendiği ve bu durumun sehven yapılmış olduğu tespiti ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratmamak adına bu hususa değinilmekle yetinilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2- Davacı tarafın kötü niyeti sübut bulmadığından davalı tarafça istem konusu edilen kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından evvelce yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 4,90 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
4- Davacı tarafından yatırılan haçların ve gider avansından kullanılan yargılama giderlerinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 155,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 222,79 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’ya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
9- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.03/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır