Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/400 E. 2021/634 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/400
KARAR NO : 2021/634

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2020
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yaptırdığı iç denetim sonucu, davalı şirket ile ilgili tüm hesapları incelediğinde, davalı şirkete yapılan ödemenin 600.000 TL civarında olduğu ancak yapılan hizmete karşı sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, kantar fişi vb. hiçbir belgenin olmadığının tespit edildiğini, yapılan araştırmalar sonucu davalı şirketin hiçbir taşıma işini yapmadığının tespit edildiğini, bu tespit sonucunda müvekkili şirketin, İzmir … Noterliğinin 08.04.2016 tarih, … yevmiye nolu davalı şirkete ödeme karşılığı yapılan taşıma işlerinin yapıldığına dair irsaliye ve teslim belgelerini gönderilmesi hususunda ihtarname gönderdiğini, ihtarnameye karşın, davalı şirketin ödeme karşılığı yapılan taşıma işlerinin yapıldığına dair irsaliye ve teslim belgelerini göndermediğini, arabulucuya başvurulduğunu ve görüşme sonucu başvurunun sonucunun anlaşamama şeklinde olduğunu belirterek 50.000-TL belirsiz alacağın davalıdan tahsiline (Bilirkişi incelemesi sonucu çıkacak bedel üzerinden harç tamamlayarak belirlenecek alacağı tahsil hakları saklı kalmak kaydıyla), ihtar tarihi olan 08.04.2016 itibaren asıl alacağa merkez bankası reeskont faizininin uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesi ile; usule ilişkin itirazlarında; davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceğini, davacının müvekkili şirkete keşide ettiği 08.04.2016 tarihli ve kendisini dava dilekçesinde de müvekkili temerrüde düşürdüğünü iddia ettiği ihtarnamesi içeriğinden 675.000,00 TL rakamını zikrettiğini, davacının dava dilekçesindeki iddiasının da 600.000 TL civarı bir rakam olduğunu, bu noktada davanın belirsiz alacak davası olarak açılabilmesi yönünden gerekli koşulları taşımayan işbu davanın hukuki yarar yokluğu gerekçesi ile reddedilmesi gerektiğini, davanın miktar yönünden Asliye Ticaret Mahkemesi heyetince görülmesi gerektiğini, Zamanaşımı def’i yönünden; davacının aynı iddialar ile müvekkili şirkete 13.04 2016 tarihli İzmir … Noterliği’nden … yevmiye no ile ihtarname çektiğini daha sonra 02.07.2019 tarihinde arabuluculuk görüşmesi yapıldığını ve 06.08.2020 tarihinde de işbu davanın ikame edildiğini, aradaki zaman farklarının açık olduğu, bu noktada davacının iddiası bir sebepsiz zenginleşmeye dayalı iddiaları içermekte olup, zenginleşmenin öğrenildiği, yani ihtarname çekildiği tarihten, itibaren 2 yıl içinde talepte bulunulması gerektiğinden; 2018 yılı Nisan ayının 13. Günü itibariyle alacakların zamanaşımına uğradığını, zaten müvekkili şirkete açılan bu davanın da haksız olup; yine usuli olarak da hatalı ve zamanaşımı engeline takılan bir dava olduğunu, esas yönden itirazlarında; işbu dava ile kardeş bir dava olarak açılmış bulunan İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E. sayılı dosyasının da işbu dosya içerisine celbi gerektiğini, müvekkili şirketin grup şirketi olup; şirketlerden bir tanesinin … Lojistik, diğerinin ise … Taşımacılık olduğunu, … Lojistik’e karşı dava İzmir … ATM …/… E. İle açılmış olup; 2017 itibariyle karara bağlandığını ve kararın kesinleştiğini, davacı grup şirketlerinden … Lojistik ile aralarında ticari bir ilişki olduğunu bu davasında ikrar ettiğini; ancak aradan 4 yıl geçtikten sonra işbu dava ile inkar etmekte olduğunu, davacının çelişkili ve kötüniyetli yaklaşımlarının kendisinin bu beyanları ile de ele verdiğini, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E. Sayılı dosyasında da aynı iddialar ile davacı tarafından diğer müvekkili … Lojistik’e karşı dava açıldığını; daha sonra 11.03.2017 tarihinde yapılan sulh sonrasında davacının bu davasından feragat ettiğini, davacı ile 11.03.2017 tarihinde sulh yapılırken … Taşımacılık’taki konunun da konuşulduğunu ve müzakere edildiğini, zira davacının o tarihten çok öncesinde yani 13.04.2016 tarihinde aynı konuda grup şirketi olan … Taşımacılık’a da ihtarname çektiğini ve 675.000 TL’lik bir alacaktan bahsettiğini, taraflarınca da 27.04.2016 tarihinde Karşıyaka … Noterliği’nden … no ile bu iddiaları reddeden cevabi ihtarnamenin keşide edildiğini, müvekkili şirketlerden … taşımacılığın o tarihlerde davacı şirketten kesilen faturalar sebebi ile 22.132,20 TL alacaklı olduğunu, … Lojistik ise o tarihlerde gönderilmiş olan paralardan dolayı davacı şirkete borçlu olduğunu, gönderilen paranın … yerine grup şirketi olan … Lojistik’e gönderilmesi sonrasında böyle bir hesap sorunu ortaya çıktığını ancak daha sonra … alacağı olan 22.132,20 TL’yi … Lojistik’e temlik ettiğini böylece ticari defterlere göre … Lojistik’in davacıya olan borcu sadece 17.295,80 TL olarak kaldığını, bu nedenle de taraflarınca da İzmir … Asliye Tıcaret Mahkemesi’nin …/… E. Sayılı dosyası 17.295,80 TL yönünden kısmen kabul edildiğini, söz konusu temlik işleminden sonra davacının müvekkili … ‘ten ve …’in de davacıdan hiçbir hak ve alacağı kalmadığını, bu noktada temlik işlemi ile ilgili olarak ve … Lojistik ile ilgili olarak karşı tarafla sulh görüşmelerine başlandığını, yine işbu davanın da davacısı ile vekili olan Avukat … ile 11.03.2017 tarihinde 2 adet belge imzalandığını, bu belgelerden bir tanesinin …’in 22.132.20 TL’lik alacağı ve bu alacağı …’a temlik işlemi ve bu temlik sonrasında …’in alacağının kalmamış olmasını içerdiğini, diğer bir belgenin ise Protokol olup; davacının …’ten temlik ile gelen 22.132,20-TL’lik düşümü sonrasında avukatlık vekalet ücreti ile birlikte 22.000,00-TL’nin Poyrazcan tarafından Habetaş’a ödenmesi sonrasında İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasından nasıl feragat edeceğine ilişkin şartların düzenlendiğini, davacı iddialarının haksız ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Celp edilip incelenen İzmir … ATM’nin …/… Esas-…/… Karar sayılı dosyasında; davacısının dosyamız davacısı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. olup, davalısının … Lojistik Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, davalıya sebepsiz olarak ödenen 39.428,00-TL’nin dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili talepli olarak açılmış bir alacak davası olduğu, davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
SMMM bilirkişi… tarafından hazırlanan 16/04/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporda özetle ; “davacı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, ancak davalı şirketin ticari defterlerinin açılış tasdikinin usulüne uygun olarak yapıldığı, fakat Türk Ticaret Kanunu açısından kapanış tasdikinin yaptırılması zorunlu olan yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yaptırılmamış olunduğu, buna göre de davalı şirkete ait ticari defterlerin kendi lehine delil olamayacağı, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalı şirket tarafından davacı şirkete 2015 yılında toplam 15 adet 697.132,40 TL tutarında fatura düzenlendiği, davacı şirket tarafında da davalı şirkete 2015 yılında toplam 675.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, davacı şirketin davalı şirkete 2015 yılı sonu itibariyle 22.132,40 TL tutarında borcunun olduğu, 2015 yılı sonu itibariyle her iki tarafın ticari defterlerinin birbirleriyle örtüştüğü, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında, davalı şirkete olan 22.132,20 TL tutarındaki borcunun 2016 yılına devredildiği, başka herhangi bir muhasebe kaydına rastlanılmadığı, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında, davacı şirketten olan 22.132,20 TL tutarındaki alacağının 2016 yılına devredildiği, bahis konusu alacak tutarının da 05.05.2016 tarihli 188 no’lu fiş kaydı ile “…” açıklamasıyla virman edilerek kapatıldığı, 05.05.2016 tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirketten herhangi bir alacağının olmadığı, dosyaya sunulan Temlikname başlıklı belge ile davalı şirket tarafından davacı şirketten olan 22.132,40 TL tutarındaki alacağın tamamının dava dışı … Lojistik Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne 01.05.2016 tarihi itibariyle temlik edildiği, bahis konusu belgenin Temlik eden kısmında davalı şirket bilgilerine ait bir kaşenin ve altında da bir imzanın bulunduğu, Temlik Alan kısmında dava dışı … Lojistik Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. bilgilerine ait bir kaşenin ve altında da bir imzanın bulunduğu, davalı şirketin Tek Ortaklı bir Limited Şirket olduğu ve şirket yetkilisinin de … olduğu, dava dışı … Lojistik Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin de Ortak Sayısı Birden Fazla olan bir Limited Şirket olduğu, şirket yetkililerinin de … ve … oldukları, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında, davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığı, aksine davacı şirketin davalı şirkete 22.132,20 TL tutarında borcunun bulunduğu, dosyaya sunulan Temlikname başlıklı 01.05.2016 tarihli belge ile de davalı şirketin davacı şirketten 22.132,20 TL tutarındaki alacağını dava dışı … Lojistik Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti’ne temlik etmesi nedeniyle de davalı şirketin davacı şirketten herhangi bir alacağının olamayacağı” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; taraflar arasında taşıma ilişkisi olup olmadığı, var ise davacının bu ticari ilişkiden kaynaklı davalıya fazla ödeme yapıp yapmadığı, yapmış ise miktarı, bu ödemeyi davalıdan talep edip edemeyeceği, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Dava; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davasıdır.
TBK nun 82. Maddesinde; ” Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenleme bulunduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı tarafça iş bu dava açılmış ise de; Davacının, davalıyla aralarındaki ticari ilişkiden doğan faturaları defterine kaydettiği, faturalara 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmediği, deftere kaydedilen en son faturanın 20/12/2015 tarihli olduğu, davacı tacir olup, basiretli davranma yükümlülüğü kapsamında almadığı bir hizmetin faturasını defterine kaydetmeyip davalı tarafa iade etmesi gerektiği halde 8 günlük süre içerisinde iade etmediği, dolayısıyla en son fatura tarihinden sonra BK 82. Maddesine göre davanın 2 yıllık süre içerisinde açılması gerektiği, 2 yıllık sürenin 20/12/2017 tarihinde dolacağı, ancak davacının 13/04/2016 tarihinde davalıya İzmir … Noterliğinin … yevmiye sayılı ihtarnamesini gönderdiği, davalınında davacıya 27/04/2016 tarihli cevabi ihtarname gönderdiği, her ne kadar davacının gönderdiği ihtarnamenin tebliğine ilişkin belge bulunmamakta ise de; davalıya cevabi ihtarname tarihinde ihtarnamenin tebliğ edildiği kabul edildiğinde zamanaşımının 30/04/2016 tarihinde kesileceği, 2 yıllık sürenin bu tarihten itibaren yeniden işleyeceği, yani 2 yıllık zamanaşımı süresinin 30/04/2018 tarihinde dolacağı, davacının da arabuluculuğa 02/07/2019 tarihinde başvurduğu, davanın da 06/08/2020 tarihinde açıldığı, dolayısıyla davacının 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra dava açtığı, davalının da süresinde zamanaşımı def’ini ileri sürdüğü anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN ZAMANAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2)Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,4-TL harç ve tamamlama yolu ile alınan 799.48-TL harçtan mahsubu ile bakiye 794,58-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3)Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4)Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5)7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
6)Karar kesinleştiğinde ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden artan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/09/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)