Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/4 E. 2021/446 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/4 Esas
KARAR NO : 2021/446

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; Davacı tarafından davalı şirkete satılarak teslim olunan 19/03/2019 tarihli 98.486,17 TL bedelli, 07/05/2019 tarihli 41.269,52 TL bedelli, 24/05/2019 tarihli 94.354,26 TL bedelli faturalar muhteviyatı yönünden alacağın tahsil edilmemesi sebebi ile İzmir …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası üzerinden takip başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durduğu , davalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğu belirtilerek itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; Arabuluculuk tutanağından da açıkça görüleceği üzere icra inkar tazminatının bu davaya konu edilememesi sebebi ile asıl alacağın bu dosyadan tefriki ile icra inkar tazminatı yönünden davanın usulden reddinin talep edildiği, aleyhlerine açılan icra dosyasına yapılan itirazın aynen tekrar edildiği, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddi ile % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının talep edildiği görülmüştür.
Cevap dilekçesinin davacı vekiline tebliğine rağmen davacı tarafça cevaba cevap dilekçisinin sunulmadığı görülmekle dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, arabuculuk tutanağı, Fatura, irsaliye, Karşıyaka vergi dairesi cevabi yazısı ve bilirkişi raporu dosyamız içerisindedir.
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı … tarafından davalı … Asansör ve Yürüyen Merdiven San.ve Tic.A.Ş. adına mevcut 19.03.2019 Tarih Fatura Tutarı : 98.489,17.-TL, 07.05.2019 Tarih Fatura Tutarı: 41.269,52.-TL,24.05.2019 Tarih Fatura Tutarı: 94.354,26.-TL den kaynaklanan alacak tahsili için 18.10.2019 tarihinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile 206.544,69.-TL asıl alacak üzerinden Genel Haciz yolu ile talep edildiği, yapılan itiraz üzerine takibini durdurulduğu ve iş bu davanını yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 22/10/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile Manisa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak davacı taraf defterleri üzerinde yapılacak inceleme neticesinde davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarının tespiti ve bu kapsamda davalının itirazında haklı olup olmadığının tespitine esas taraflar arasında faturadan kaynaklı ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, bulunduğunun tespiti halinde icra dosyasına dayanak faturaların defterde kayıtlı olup olmadığı, davalı tarafından bu faturalara istinaden ödeme yapılıp yapılmadığı, bu faturadan kaynaklı davacının alacağının olup olmadığı konularını da içerir hazırlanacak raporun dosyamıza sunulması için Talimat Mahkemesince resen seçilecek SMMM bilirkişisine tevdine karar verilmiş, Manisa … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. talimat sayılı dosyası üzerinden SMMM bilirkişisi … tarafından hazırlanan 26/11/2020 havale tarihli raporun dosyamıza kazandırıldığı ve taraf vekillerine usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüştür. Adı geçen raporun sonuç kısmında aynen “Davacı şirketçe bilirkişiliğimize sunulmuş olan ticari defterlerinin usul ve esaslara uygun tutulduğu, usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, Davacının ticari defterleri üzerinden yapmış olduğumuz incelemeler ve yukarıda belirttiğimiz tespitler neticesinde; Davalı ile Davacı arasında ticari ilişkinin bulunduğu, Takibe konu faturaların Davacının ticari defterlerine kaydedildiği tespit edilmiş olup, takibe konu Faturaların toplamının 234.112,95 TL olduğu. 23,09.2019 tarihinde yapılan 30.000,00 TL lık tahsilatın 27.568,26 TL lık kısmının 19.03.2019 tarihli takibe konu faturaya mahsuben ödendiği, takibe konu fatuaralnn 206.544,69 TL kısmının ise ödenmediği, Davacının ticari defterleri üzerinden yapılan incelemelerde Davalının Davacıya 206.544,69 TL borcunun bulunduğu, 206.544.69 TL borcun kaynağının takibe konu faturalar olduğu tespit edilmiştir” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu bilirkişi raporuna taraf vekillerince beyan yada itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizin 22/10/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile dosyanın Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak resen seçilen SMMM Bilirkişisi …’a tevdi ile taraflar arasında faturadan kaynaklı ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, bulunduğunun tespiti halinde icra dosyasına dayanak faturaların davalı defterinde kayıtlı olup olmadığı, davalı tarafından bu faturalara istinaden ödeme yapılıp yapılmadığı, bu faturadan kaynaklı davacının alacağının olup olmadığı hususlarının davacı taraf defterlerinin incelenmesine esas bilirkişi raporu ile karşılaştırılmak sureti ile hazırlanacak raporun dosyamıza sunulmasının istenilmesine karar verilmiş, SMMM bilirkişisi … tarafından hazırlanan 20/01/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “Mahkeme dosyası ve içindeki belgeler ile yasal defter kayıtlarının ve dayanağı belgelerin tetkiki sonucunda ve raporum içinde açıklanan nedenlerle; Davalı … Asansör ve Yürüyen Merdiven San.ve Tic.A.Ş.’nin yasal defterlerinin 2019 yılı defterlerinin e beratlarının açılış ve kapanış,onaylarının yasal süresi içerisinde yapmış olduğu, Davalı … Asansör ve Yürüyen Merdiven San.ve Tic.A.Ş.’nin yasal defterlerinin,muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu,yevmiye defter kayıtları ile kebir defterlerinin uyumlu olduğu, Davalı firma …. faturaya istinaden … Demir Çelik San.ve Tic.A.Ş.’nin dava konusu borcuna istinaden …banka havalesi olduğu kalan bakiye için ödeme yapılmadığı, davalı şirketin yasal defterlerine göre, … Demir Çelik San.ve Tic.A.Ş.’nin cari hesabının 18.10.2019 icra takibi tarihi itibari ile 206.545,89-TL tutarında alacak bakiyesi verdiği, Davacı … Demir Çelik San.ve Tic.A.Ş.’nin İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına istinaden 18.10.2019 icra takibi tarihi itibari ile davalı …n’den 206.545.89.-TL tutarında asıl alacağı bulunduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı beyan ya da itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; İzmir …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine takip başlatıldığı ve itiraz neticesi takibin durduğu konularında taraflar arasında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte takibin tamamına feriler ile birlikte de itiraz edildiği anlaşılmakla davalının takip talebine konu edilen faturalardan kaynaklı borcunun olup olmadığının tespitine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Delillerin değerledirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; her ne kadar davalı taraf vekilince davacı tarafın icra inkar tazminat talebinde bulunmuş olması ve fakat bu hususu arabulucuğa konu etmemesi nedeniyle bu yönden dosyanın tefriki ile usulden ret kararı verilmesi talep edilmiş ise de İİK 67 uyarınca talep edilebilen icra inkar tazminatı belirli hallerin varlığı halinde Mahkemece değerlendirilebilecek hususlardan olması ve bu talebin yasadan kaynaklanması nedeniyle 6325 sayılı yasa kapsamında arabuluculuğa konu edilebilecek hususlardan olmadığı kanaatiyle bu husustaki savunmanın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Taraf kayıtlarının tetkiki neticesinde dosyaya sunulu raporlara taraflarca itiraz ya da beyan dilekçesi sunulmamış ise de davalı tarafından sunulu itiraz ve iş bu dava yönünden yapılan savunma göz önünde bulundurulmak suretiyle yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, taraflar arasında alım satıma dair bir ticari ilişkinin bulunduğu, bu ilişkinin davaya dayanak icra takip konusunu oluşturan fatura tarihleri olan 2019 yılı öncesinden başlamış olduğu, takibe konu edilen 2019 yılı faturalarından davacı tarafından davalı aleyhine davacı kayıtlarına göre toplam 234.112,95 TL tutarında, davalı kayıtlarına göre ise davacı tarafından davalı aleyhine toplam 235.112,95 TL tutarında fatura tanzim ettiği, bahse konu bu faturaların temel e fatura niteliğinde olduğu, bu nitelikteki temel e-faturaların ticari e-faturalardan farklı olarak alıcı tarafından reddedilemeyeceği, ticari e-faturada ise alıcı tarafından cevap beklenmek zorunda olunduğu, takibe konu edilen temel e-faturaların her iki taraf ticari kayıtlarında da bulunduğu, ve ayrıca davalı tarafından BA bildirim forma ile vergi dairesine beyan edildiği, taraf kayıtlarına göre davalı tarafından söz konusu faturalara istinaden 30.000,00 TL tutarında banka havalesi yolu ile ödemede bulunulduğu, davacı kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 206.544,69 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre ise takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 206.545,89 TL tutarında alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı kayıtlarında takibe konu faturalardan 24/05/2019 tarihli fatura 94.354,26 TL olarak belirtilmiş ise de bu faturanın davalı kayıtlarına göre bedelinin 94.355,14 TYL olarak belirtildiği ve ancak davacı kayıtlarına göre değerlendirme yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça sunulu raporlara itiraz edilmemiş ise de takibe dayanak faturaların davalı defterinde itiraz olmaksızın kayıtlı olması hususunun fatura içeriği malların davalı tarafa teslim edildiği yönünde adi karine oluşturduğu bu hususun aksinin ispatının davalı tarafta olduğu ve ayrıca her iki tarafın defterlerindeki ödeme tutarlarının da birbirleri ile uyumlu olması ve dolayısı ile artık davacı tarafın takibine konu ettiği faturaların içeriği ürünlerin davalı tarafa tesliminin kanıtlanmış olduğu göz önüne alındığında aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı kanaatiyle davalı tarafın itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafından davacı tarafa yapılan ödelme tutarının 30.000,00 TL tutarda olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Ancak dosya kapsamına göre davacı taraf 19/03/2019 tarihli fatura bedelinden bu ödeme için 27.568,26 TL tutarında ödeme mahsup etmiş ve diğer faturaları ve bu faturalardan kalan belirtildiği şekildeki alacak tutarını iş bu davaya konu etmiştir. Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde 6098 sayılı BK’nın 102. Maddesi ve taraflar arası ilişkinin 2019 yılı öncesine dayandığı ve ayrıca davalı kayıtlarına göre takibe konu edilen faturalar haricinde davacı tarafından düzenlenen başkaca faturaların da BA formu ile bildiriminde bulunulduğu göz önünde bulundurulduğunda davacı tarafından söz konusu ödemenin takibe dayanak faturalardan 98.489,17 TL’lik faturadan yapılan ödemenin 27.568,26 TL’lik tutarının mahsubu bakımından bir isabetsiz görülmemiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; takibe dayanak faturaların her iki taraf kayıtlarında da bulunduğu ve ayrıca davalı tarafından BA formu ile bildiriminin yapıldığı, davalı tarafından ticari ilişkiye mahsuben yapılan ödeme tutarının davacı tarafından takibe dayanak 98.489,17 TL’lik faturadan mahsubu hususundaki yukarıdaki açıklama ve taraf kayıtlarının tetkiki neticesi sunulan raporlara bir itiraz olmaması göz önünde bulundurulduğunda sunulu raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle davalı tarafından yapılan itirazın yerinde olmadığı anlaşılmakla açılı davanın kabulü ile İzmir …. İcra Müd. … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın tümden iptali ile takibin aynen devamına, şartları oluştuğu anlaşılmakla İİK 67/son gereği hüküm olunan tutarın % 20 si olarak hesaplanan 41.308,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; İzmir …. İcra Müd. … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın tümden iptali ile takibin aynen devamına,
2- İİK 67/son gereği hüküm olunan tutarın % 20 si olarak hesaplanan 41.308,93 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
3- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 14.109,07 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.527,27 TL (2.494,55TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 1.032,72 TL’den oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 10.581,80 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
4- Davacı tarafından yatırılan 2.548,95 TL ( 2.494,55 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 1.336,50 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 3.885,45 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 103,50 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 22.908,12 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Dosya arasında bulunan İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen mahkemeye İADESİNE,
8- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
9- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır