Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/396 E. 2021/405 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/396 Esas
KARAR NO : 2021/405

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı borçlu şirket arasında Genel Nakdi Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı ve firmaya.. Taksitli Ticari Kredi kullandırıldığını, diğer davalının da anılan sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borçlu firmayla imzalanan Sözleşmeler uyarınca borçlu şirkete verilen krediye ilişkin taksitlerin borçlu şirketçe ödenmemesi üzerine, Burhaniye … Noterliğinin 12.04.2019 tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesi keşide edildiğini, bu ihtarnameye rağmen de borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefiller hakkında İzmir … İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasından yasal takip işlemleri başlatıldığını belirterek takibe konu edilen, fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik (… numaralı taksitli ticari kredinin) asıl alacak tutarı olan 54.252,00 -TL üzerinden devamına üzerinden iptaline ve takibin devamına, hakkında yapılan yasal takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı hakkında %20 den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine, Her türlü hata unutma ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, yetki itirazı iddialarımız yerinde görülmediği takdirde davacının dava dilekçesinde iddia ettiği gibi davacı şirket ile dava dışı borçlu şirket …. Arasında imzalanan genel nakdi gayrinakdi kredi sözleşmesine veyahut herhangi bir borca müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak hiçbir şekilde imza atmak istemediğini, dava dışı şirketin yönetici … isimli şahıs yaşadığı maddi zorluklar öncesi sürekli olarak davacı şirket ile çalışmakta olduğunu, Aynı şekilde müvekkil davalı da … Bankası … Şubesi ile çalışmalarını yürütmekte olduğunu, dava dışı şirketin ekonomik sıkıntılar çektiğini öğrenen davacı şirket, dava dışı şirketin kredilerini yapılandırmak için müvekkilin davalıyı Burhaniye … Bankasına çağırdıklarını, müvekkil daha önceleri defalarca iş yapmış oldukları Burhaniye … Bankası Şubesi’nin çalışanlarının hileli olarak yaptıkları bilgilendirmelerine güvenerek ve yine Burhaniye … Bankası şube müdürünün müvekkilimizi yanıltmasıyla davaya konu sözleşmeyi imzaladıklarını, davacı şirketin … Bu davayı mesnetsiz iddialarla ve haksızca maddi çıkar sağlama amaçlı açtığı aşikardır. Davanın öncelikle yetki yönünden usulden reddine, yetki itirazlarımız yerinde görülmediği takdirde davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER;
İzmir … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası, davalı tarafa yazılan müzekkere cevabı dosya arasındadır.
İzmir … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı …, dava dışı … ve … aleyhine dava dışı …’nin kefili olmaları sebebiyle toplam 947.901,00 TL alacağın tahsiline yönelik ilamsız icra takibi başlatıldığı, Mahkememiz davalısının icra dosya borcunun kefillik limiti olan 240.000,00 TL ile sınırlı olduğunun ödeme emri belgesinde yer aldığı, adı geçen davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 27/04/2021 tarihli dilekçe ile davanın açılmasından kısa bir süre sonra takibe konu kredi borcunun başkaca bir ipotek borçlusu tarafından ödendiğini ve konusu kalmayan işbu davada, icra dosyasına sunulan haricen tahilat beyanının celbini, bu beyan doğrultusunda icra takibinin konusuz kalmasına karar verilmesini ve dava tarihinden sonra dava konusuz kalmış olduğundan yargılama gideri ve vekalet davanın kabulünün talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dosya tarafları arasındaki uyuşmazlık konusu husus; her ne kadar davacı tarafından yukarıda belirtilen iddialar doğrultusunda … Bu dava açılmış dosyaya sunulan cevap dilekçesinde davaya karşı hem esasa hem de usulü yönelik bir takım hususlardan bahsedilerek davanın reddine karar verilmesi ileri sürülmüş ise de davacı vekili tarafından verilen yukarıdaki yazılı beyan neticesinde davalı taraf icra dosya borcunun denip ödenmediğinin incelenmesi neticesi davanın konusuz kalıp kalmadığının tespitine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arası uyuşmazlık konusunun değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; her ne kadar davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde Mahkememizin yetkisiz olduğu belirtilmiş ise de yetkili Mahkemenin belirtilmemiş olması nedeniyle usulüne uygun olarak yetkisizlik ilk itirazının ileri sürülmemesi nedeniyle değerlendirmeye alınmamıştır.
Dosyaya kazandırılan icra dosyasına sunulan 11/08/2020 tarihli davacı vekili beyan dilekçesine göre davalı taraf borcunun haricen tahsil edildiğine yönelik beyanda bulunulduğu bildirildiğinden ve bu hususa yönelik olarak ilişkin başka bir araştırma yapılmasının gerekli olmadığı ve dolayısı ile davalı taraf icra dosya borcunun 11/08/2020 tarihi itibariyle haricen tahsil edildiği ve dolayısı ile davanın konusuz kaldığı kanaatine varılmıştır.
Bilindiği gibi davanın konusuz kalması durumunda verilecek karar “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde kurulmaktadır. Ancak her hüküm gibi bu hükmün de kanuni sonuçları olmakla birlikte yargılama giderlerinden kimin sorumlu olacağının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu tespit için en önemli kriter dava tarihi itibariyle tarafların haklılık oranıdır. Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan beyan göz önüne alındığında davalı taraf icra dosya borcunun 11/08/2020 tarihinde haricen tehsil edildiği ve ancak davanın 04/08/2020 tarihinde açıldığı anlaşıldığından davanın dava tarihinden sonra ödeme ile konusuz kalması sebebiyle dava tarihi itibariyle haklılığın davacı tarafta olduğu ve bu kapsamda yargılama giderlerinden davalının sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmış ise de davacı vekili tarafından yargılama giderlerine yönelik olarak sunulan 11/08/2021 tarihli dilekçe ile yargılama giderlerine yönelik talepte bulunulmadığı belirtildiğinden davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına ve ayrıca icra inkar tazminat talebinden vazgeçilmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve hazine lehine hükmedilecek harç ve arabuluculuk ücreti hariç olmak üzere yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılması gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- İtirazın iptaline dayanak icra dosyasının dava tarihinden sonra haricen tahsil edildiği anlaşılmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- İcra inkar tazminat talebinden vazgeçilmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
3- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının 54,40 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 4,90 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
4- Davacı tarafından yatırılan 108,80 TL (54,40 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 36,00 TL (tebligat ücreti, posta masrafıdan oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 144,80 TL’nin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 1.094,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise yukarıda belirtilen 11/08/2020 tarihli beyan dilekçesi göz önüne alındığında vekalet ücreti talebinden vazgeçilmesi nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
7- Dosya arasında bulunan İzmir … İcra Dairesi’nin …esas sayılı icra dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen mahkemeye İADESİNE,
8- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’ ye ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında davanın açılmasına sebebiyet veren DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta kararın kesinleşmesinden sonra tahlisi yönünde Hazineye müzekkere yazılmasına,
9- Dair taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır