Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/394 E. 2021/488 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/394 Esas
KARAR NO : 2021/488

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/08/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş. tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalı, “…” plakalı araç; maliki müvekkil olan “…” plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kaza sonucu davacının maliki olduğu araçta maddi hasar oluştuğu, taraflarca tanzim edilen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında da meydana gelen kazanın oluş biçimi ifade edildiği, sürücü beyanlarından da anlaşılacağı üzere meydana gelen kazada tam kusurlu olan aracın kaza tarihi itibariyle … Sigorta A.Ş. tarafından “…”nolu poliçe ile zorunlu trafik sigortalı olduğu, dava konusu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırıldığı ve davacıya ait araçta 43.667,90-TL hasar meydana geldiği, zararın tazmini için aşağıda ayrıntıları verilen hukuki sebeplerden K.T.K m.97 uyarınca davalı … şirketine başvurulduğu ve hasar dosyası açıldığı,davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin müvekkil hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 50 TL hasar bedeli ve 50-TL değer kaybı olmak üzere 100-TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt(avans) faizi ile birlikte tahsiline AAÜT m.16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerine katılmamız sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmesine, ekspertiz incelemesi için ödenen bedelin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine ve yargılama giderleri iie vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunulmamakla taraf teşkili sağlanmış ve davalının iş bu dava bakımından inkar çerçevesinde davayı savunduğu anlaşılmıştır. Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin yazı cevabı, … Sigorta A.Ş’nin yazı cevabı, İzmir … Noterliği’nin yazı cevabı ve bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 19/11/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın kusur ve otomotiv bilirkişisi …’e tevdi ile uyuşmazlık tespiti doğrultusunda hazırlanacak raporun Mahkememiz dosyasına sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 02/12/2020 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “01.08.2019 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “KUSURLU” olduğu, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün ise “KUSURSUZ” olduğu, yukarıda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere; davaya konu … plaka sayılı araçta tespit edilen hasarın, tutanakta belirtilen şekilde gerçekleşmesinin teknik olarak isabetsiz olduğu ve sonuç olarak bahse konu araçtaki hasarın başka bir şekilde, başka yer ve zamanda olduğu kanaatine varıldığı, eğer sayın mahkemeniz tarafından yukarıdaki tespitlerin aksine sigortalının ihbarı doğru yaptığını ve teminat kapsamında kalan tazminatın ödenmesi gerektıgı kanısında ise; dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 51.528,12.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği, bahse konu … plaka sayılı aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 100.000,00.-TL ve sovtaj (hurda) değerinin 60.000,00.-TL olduğu, buna göre; araçta kaza sonrası oluşan hasar miktarının, araç rayicinin %50’sini aştığından tamirinin ekonomik olmadığı, mevcut hali ile çekme belgeli olarak pert – total edilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olacağı kanaatine varıldığı, buna göre; Araç Piyasa Değeri 100.000,00.-TL, Aracın Sovtaj (Hurda) Değeri : 60.000.00.-TL, Toplam Gerçek Hasar 40.000.00.-TL olarak bulunur. Bununla birlikte; değer kaybı, aracın piyasa değerindeki azalmadır. Pert olan ve sovtaj bedeli tespit edilen araçta piyasa değeri göz önüne alınarak zarar hesaplandığından, araç sahibinin bir zararı oluşmaması nedeniyle değer kaybı oluşmayacağı” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince beyan ve itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekilince sunulan 29/03/2021 havale tarihli değer artırım dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna karşı ayrıntılı itirazlarını tekrarla, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dava konusu kaza öncesindeki araç kilometresi ile dava konusu kaza anındaki araç kilometresi incelendiğinde iki kaza arasında aracın 2.250 km yol kat ettiğinin sabit olduğu, dolayısıyla sadece iki kaza arasındaki süre nazara alınarak aracın bu süre içerisinde onarılması mümkün gözükmediği gerekçesiyle hasarın başka bir yerde ve şekilde oluştuğuna dair tespitlere katılmalarının mümkün olmadığı, aracın ilk hasarından dolayı onarımının tamamlanmaması halinde yol kat edemeyeceğinin izahtan vareste olduğu, dolayısıyla bilirkişinin tespit edilen hasarın, tutanakta belirtilen şekilde gerçekleşmesinin teknik olarak isabetsiz olduğu görüşüne itibar edilmesinin de mümkün olmadığı, tespit edilen hasara ilişkin itirazları saklı kalmak kaydıyla dava değerini bilirkişi raporuyla tespit miktara yükseltme zorunluluğunun doğduğu, bilirkişi raporuna göre davalıya sigortalı araç sürücüsünün asli-tam kusurlu olduğunun, trafik kazasında müvekkil aracında meydana gelen hasar bedelinin 40.000,00 TL olarak belirlendiği, kaza tarihi itibariyle ZMMS teminat limitinin 39.000,00 TL olduğu, buna göre dava dilekçelerinde şimdilik kaydıyla talep ettikleri belirsiz alacak mahiyetindeki taleplerinin belirlenebilir hale gelmiş olmakla, dava dilekçesindeki ve ön inceleme duruşmasındaki beyanları esas alınarak 50,00 TL’lik hasar bedeli taleplerini 38.950,00 TL daha arttırarak taleplerini 39.000,00TL’ye çıkardıkları, davalı … şirketine yapılan başvurunun 27.11.2019 tarihinde ulaşmış olup, kanun gereği 8 iş günü içerisinde ödeme yapılmadığından 09.12.2019 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü belirtilerek açıklanan nedenlerle şimdilik; 39.000,00 TL hasar bedeli tazminatının davalıdan 09.12.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile tahsiline, AAÜT m.16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerine katılmamız sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmesine, ekspertiz incelemesi için ödenen bedelin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Söz konusu dilekçenin usulüne uygun olarak davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekilince söz konusu dilekçeye karşı itiraz beyanlarını içerir dilekçenin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; 01/08/2019 tarihinde davacıya ait … plaka sayılı araç ile davalı tarafa ZMMS ile sigortalı … plakalı sayılı araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı bu kaza neticesinde davacı tarafça davalı tarafa KTK 97 uyarınca yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığı, davacı tarafa ödeme yapılmadığı konularında taraflar arasında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti bu kaza neticesinde davacı aracının uğradığı gerçek hasar tutarının belirlenmesi yine bu kaza nedeni ile davacı aracının değer kaybına uğrayıp uğramadığının ve bu kapsamda davacının davalıdan istem konusu edilen hasar bedeli ve değer kaybından kaynaklı alacğaın olup olmadığı poliçe limiti göz önüne alınarak yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas açılan hasar bedeli ve değer kaybından kaynaklı maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya sunulu rapora davacı tarafça itiraz edilmiş ise de dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde araç sürücüleri tarafından kendi aralarında tuttukları 01/08/2019 tarihli kaza tespit tutanağına göre 01/08/2019 tarihinde … Caddesi kesişimi … alt kavşağında seyir halinde olan dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın ön kısımları ile önünde ve aynı istikamette seyir halinde olan ve davacı tarafça sevk idare edilen … plaka sayılı aracın sağ arka köşe kısımlarına çarpmasının etkisi ile davacı aracının döne kavşaktaki kaldırıma çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, davalı tarafa ZMMS ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün seyir halinde iken dikkatini gereği gibi yola ve seyri yönüne verip aracın hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı gibi görüş mesafesinin açık olduğu durumda öndeki davacı aracı ile takip mesafesini korumaya özen göstermeyerek davacı aracına arkadan çarpmasındaki şeklindeki eylemini 2918 sayılı yasanın 84. Maddesini ihlal ettiğinden bahse konu kazada …’nın tam kusurlu olduğu, Mahkememiz davacısının ise söz konusu kazada kazaya önlemek adına önlem alma imkanı bulunmadığından ve herhangi bir kural ihlali yapmadığından kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamında sunulan sigorta bilgi ve gözetim merkezinin cevabi yazısı göz önüne alındığında yargılama konusu kazadan evvel davacı aracının 13 adet trafik kazasına karıştığı, bunlardan en sonuncusunun 26/07/2019 tarihinde meydana geldiği, ayrıca yine davaya konu kaza tarihinden sonra davacı aracının 3 adet kazaya karıştığı bunlardan ilkinin 25/08/2019 tarihinde olduğu, davaya konu trafik kazasında davacı aracının arka ve ağırlıklı olarak ön kısımlarından kazaya karıştığı görülmekte ise de bu kazadan 5 gün evvelinde 26/07/2019 tarihinde karışılan trafik kazasında da aracın ön kısımlarından komple hasarlandığı, bu hasarın dosyaya sunulan bilirkişi raporunda da görüldüğü üzere ön kısımlara yönelik hasar bedelinin 51.145,29 TL olduğu, bu tutara yönelik hasarlanan parçaların davaya konu kaza tarihi göz önüne alındığında 5 gün içerinde tamamlanarak aracın yürür hale gelmesinin mümkün gözükmediği yönündeki bilirkişi kanaatinin Mahkememizce de benimsendiği ve ayrıca bahse konu 26/07/2019 tarihindeki kazada davacı aracının km’sinin 94.471’de olduğu mevcut davaya konu kaza tarihinde ise aracın km’sinin 96.721’de olduğu görülmekle 5 gün içerisinde bu hasarın tamamlanarak aradaki km farkı kadar yol katedilmesinin de mümkün gözükmediği yönündeki bilirkişi kanaatinin Mahkememizce benimsendiği hususları göz önüne alınmakla davaya konu trafik kazasına yönelik kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde gerçekleştiğinin mümkün olmadığı ve davaya konu araçtaki hasarın başka bir şekilde, başka yer ve zamanda olduğu anlaşılmakla raporun konunun uzmanı bir bilirkişi tarafından düzenlenmiş olması ve içeriğinin Mahkememizce benimsenmiş olması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu hususta yeniden rapor alınmasına gerek olmadığı ve mevcut raporun hükme esas alınmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar 01/08/2019 tarihinde yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazasından kaynaklı davacı tarafça hasar bedeli ve değer kaybından kaynaklı iş bu dava açılmış ise de davaya konu trafik kazası neticesinde davacı aracının uğradığını iddia ettiği zarar tarihinden 5 gün önce yine davacı aracının karışmış olduğu 26/07/2019 tarihli trafik kazası neticesinde davacı aracının komple ön kısımlarından hasarlandığı ve hasar bedelinin 51.145,29 TL olarak belirlendiği ve bu hasarın onarımın yapılarak 26/07/2019 tarihindeki km’den mevcut davaya konu kaza tarihindeki km’ye kadar ki fark olan 2.250 km’lik yol yapılmasının teknik olarak mümkün gözükmediği yönündeki bilirkişi kanaatinin dosya kapsamı ile yerinde olduğu ve dolayısıyla araçtaki iddia edilen hasarın tutanakta belirtildiği şekilde gerçekleşmesinin isabetsiz olduğu bu hasarın başka bir şekilde başka yer ve zamanda olduğuna kanaat edinildiği anlaşılmakla ve ayrıca ve dolayısıyla davacı tarafça davalıdan gerek hasar bedeli, gerek değer kaybına yönelik talepte bulunulamayacağı kanaati ile açılı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Hasar bedeli ve değer kaybı tazminatına esas açılan davanın REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 719,60 TL ( 54,40 TL peşin harç ile 665,20 TL ıslah harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, fazladan alınan 660,30 TL’nin kararın kesinleşmesinden sonra ve talepte bulunulması halinde DAVACI TARAFA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile yukarıda belirtilen ve mahsubuna karar verilen harç tutarı ile gider avansından kullanılan 755,50 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 453,40 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. 13/4 gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/06/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır