Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/378 E. 2021/942 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/378 Esas
KARAR NO : 2021/942

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; 24.09.2019 tarihinde müvekkiline ait, davacının araç maliki olduğu ve sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile sürücü … sevk ve idaresindeki, sigortalı …’ye ait … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilin aracında meydana gelen hasarın tespiti için dosya eksper …’a teslim edilmiş ve hasar ekspertiz raporunda araç hasar bedelinin KDV dahil 31.268,00 TL olduğu tespit edildiğini, İlgili araç kaza tarihini kapsar şekilde … poliçe numarası ile …nin teminatı kapsamında olduğunu, …ye 02.03.2020 tarihinde yapılan yazılı başvuruya istinaden, müvekkilinin uğradığı zararın giderilmesine yönelik ilgili sigorta şirketince 14.569,00 TL ödeme gerçekleştirdiğini, … kargo ile yapılan başvurunun 03.03.2020 tarihinde tebellüğ edildiğini, Hasar tespit hizmet bedeli olarak ödenmiş olan 553,44 TL karşılanmadığını, bu sebeplerle,100,00 TL hasar bedeli, 553,44 TL ekspertiz hizmet bedeli olmak üzere toplam: 653,44 TL’nin davalı … Aş’den teminat limitleri dahilinde ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile arabuluculuk yolunda da vekil olarak bulunduğumuzdan arabuluculuk vekalet ücretinin kabulüne ve davalıya tahmiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; Dava konusu kaza sebebiyle müvekkiline açılan davalarda genel yetki kuralları geçerli olduğunu, müvekkil kurumun adresi “Üsküdar / İstanbul” olup davalının ikametgâhı mahkemesi kuralı gereği davanın yetkili Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerekir. Mahkememizin yetkisiz olduğunu, Belirsiz alacak davası başlığı altında düzenlenen HMK. m. 107/1: “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz olarak davası açılabilir…” hükmüne yer verildiğini,
Davacını talebi belirlenebilir olması sebebiyle belirsiz dava açılmasında hukuken menfaati bulunmadığından usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafından, uyuşmalığa konu 24.09.2019 tarihli olay nedeniyle zarara uğradığı iddiası ile müvekkil sigorta şirketine tazminat talebi ile başvurulmuş ve başvuru üzerine sigorta şirketi nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, müvekkil şirketçe dosya hakkında değerlendirmeler yapılmış ve davacı tarafa 14.690,80 TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından … numaralı poliçe kapsamında üzerine düşen bütün sorumluluk yerine getirilmiş olup davacının fazlaya ilişkin taleplerini konu eden huzurdaki haksız davanın reddini ve yine, davacı taraf her ne kadar ekspertiz rapor ücreti olarak 320,00 TL talep etmiş ise de bu talebine ilişkin olarak herhangi bir fatura veya ödeme dekontu dosyaya sunmadığını, bu da davacının ekspertiz ücreti taleplerinin haksız olduğunu göstermekte olup talebin reddi gerektiğini, dava konusu olayda davadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı, bu itibarla mahkemece asıl ve ıslah edilen bölüm için davalı … şirketleri yönünden dava diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinde temerrüde düştükleri kabul edilerek faizine hükmedilmek gerekirken sigorta şirketi yönünden dava ve ıslah diğer davalılar yönünden ise kaza ve ıslah tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi doğru olmadıını, Tüm bu anlatımlar ve emsal kararlar kapsamında ve hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla;aleylerine tazminata hükmedilmesi halinde ıslah edilmemiş tutar için tazminat faiz sorumluluğu dava tarihinden itibaren, ıslah edilmiş tutara ilişkin tazminat ve faiz sorumluluğu ise ıslah tarihinden itibaren başlatılması gerektiğini,
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı 11.04.2007 tarihli kararında, ”Daha önce davalılar temerrüde düşürülmediğinden 1.000.000.000 liralık alacak kısmına dava tarihinden, ıslahla artırılan kısma ise 07.02.2005 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır.” denilmek sureti ile ıslah edilmiş tutara ilişkin tazminat ve faiz sorumluluğu ıslah tarihinden itibaren başlayacağı açıkça ifade edildiğini ve usule yönelik itirazlarımızın karara bağlanmasına, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine ve yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava; 24/09/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacı aracında meydana gelen hasar bedeli kaybı zararının karşı taraf araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Taraflar arasında;Kazaya karışan araç sürücülerinin olayda kusurlarının bulunup bulunmadığı bulunuyor ise oranının ne olduğu, davacı aracında kaza nedeniyle meydana gelen hasarların neler olduğu, hasardan davalı sigortanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının hangi tarihten itibaren ne tür faiz talebinde bulunabileceği noktalarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşıldı.
Mahkememiz 18/02/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyanın bilirkişi …’e tevdii ile uyuşmazlık hususlarında rapor aldırılması istenmeştir.
Bilirkişi … 15/03/2021 tarihli raporunda özetle; 24.09.2019 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUĞU”, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün ise “ETKEN OLMADIĞI”, dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 13.915,45b.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiğini, bahse konu … plaka sayılı aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 52.000 00.-TL ve sovtaj (hurda) değerinin 28.000,00.-TL olduğunu, Yargıtay … Hukuk Dairesi, 18.05.2016 tarih, … Esas, … Karar Nolu kararında; “…dairemiz uygulamasına göre hasar bedeli, araç rayicinin 9650’sini aştığından aracın tamirinin ekonomik olmadığı açıktır. Bu durumda, bilirkişiden ek rapor alınıp, araç pert total kabul edilerek aracın sovtaj bedeli de belirlenmek sureti ile hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, eksik incelemeye dayalı verilen hükmün bozulması gerekmiştir” hükmünü içerdiğini, bu bağlamda; kaza sonrası oluşan hasar miktarının, araç rayicinin %50’sini aştığından tamirinin ekonomik olmadığı, aracın ağır hasarlı olduğu, mevcut hali ile pert— total edilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olacağı, buna göre; Araç Piyasa Değeri : 52.000,00.-TL, Aracın Sovtaj (Hurda) Değeri : — 28.000 00.-TL, Toplam Gerçek Hasar : 24.000,00.-TL olarak bulunduğu, davalı … şirketinin, davacıya hasar tazminatı olarak 02.12.2019 tarihinde 14.569,28.-TL ödeme yaptığı, buna göre davalı … şirketinin bakiye tazminat yükümlülüğünün 9.430,72.-TL olduğu, dava konusu aracın sigorta ekspertiz ücretinin 553,44.-TL. olduğu görüşünü bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 15/03/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Söz konusu rapora karşı davacı vekilince ve davalı vekilince beyan ve itiraz dilekçelerin sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekilince 08/05/2021 havale tarihli talep artırım dilekçesi verilmiştir.
Davacı vekili 08/05/2021 tarihli talep artırım dilekçesi özetle; davacı için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla talep edilen 100,00 TL hasar bedelini, bilirkişi raporu doğrultusunda -24.000,00 TL- ve sigorta şirketince yapılan 14.569,28 TL ödeme de dikkate alınarak 9.330,72 TL artırmak suretiyle 9.430,72 TL olarak talep ettiğini, 9.430,72 TL hasar bedelinin ve 553,44 TL ekspertiz hizmet bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tahsili ile, arabuluculuk yargılama giderleri ve dava yargılama giderleri ile vekalet ücretinin (arabuluculuk görüşmelerinde de vekil olarak yer aldığımızdan zorunlu arabuluculuk için de tarafımız lehine vekalet ücretine hükmedilmesine) davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; 24/09/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacı aracında meydana gelen hasar bedeli kaybı zararının karşı taraf araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Kaza tarihinde davacıya ait aracın karıştığı 24/09/2019 tarihli trafik kazası nedeni ile davacı tarafın aracında meydana gelen hasarın karşı taraf ZMMS poliçesi kapsamında davalıdan tahsili istemli dava açıldığı, mahkememizce yapılan yargılamada dosya alanında uzman bilirkişiye verilerek, tarafların kusur durumu ve oranının tespiti ile varsa hasardan dolayı davacının alacaklı olduğu miktarın tespitine yönelik rapor düzenlenmesinin istendiği, bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmede; dosyaya sunulan trafik kaza tespit tutanağı, kaza krokisi ve sigorta eksperi tarafından yapılan incelemelere göre davalı aracın sürücüsü önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli mesafede izlemek zorundadır şeklindeki Karayolları Trafik Kanununun 84. Maddesini ihlal etmesi nedeni ile asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, ayrıca sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezince düzenlenen kusur durumu sonuç belgesinde de benzer şekilde kusur durumunun tespit edildiği, davacıya ait araç sürücüsünün kazada kusurunun bulunmadığı, kazadan dolayı araçta oluşan hasarın işçilik ve yedek parça dahil toplam 31.368,00 TL olduğunun tespit edildiği, ancak aracın kasko değerinin kaza tarihi itibari ile 52.671,00 TL olduğu, aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 52.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre, araçta meydana gelen hasarın aracın rayiç değerinin %50’sini aşması halinde aracın rayiç değerinden hurda değerinin çıkarılması sureti ile hasarın tespit edilmesi gerektiği, bilirkişi tarafından bu konuda yapılan incelemede aracın piyasa değerinden hurda değeri olarak tespit edilen 28.000,00 TL çıkarıldığında toplam gerçek hasarın 24.000,00 TL olarak belirlendiği, davalı … şirketi tarafından hasar bedeli olarak 14.569,28 TL ödeme yapıldığının, yapılan bu ödeme belirlenen hasar bedelinden çıkarıldığında 9.430,72 TL bakiye hasar bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği, bu bedelin poliçe kapsamında poliçe limit dahilinde olduğu, davacı vekilinin bedel artırım dilekçesi ile talep etmiş olduğu 9.430,72 TL hasar bedeli yönünden davalı … şirketinin sorumlu olduğu ve davacıya ödemesi gerektiği kanaatine varılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, 9.430,72-TL araç hasarına ilişkin maddi tazminatın 02/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-553,44-TL araç ekspertiz ücretinin gerekçeli kararda yargılama giderleri bölümünde hüküm altına alınmasına,
3-Alınması gereken 644,21-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 54,40- TL nispi harç ile ıslah harcı 160,00-TL harç indirildikten sonra kalan 429,81-TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yatırmış olduğu 54,40-TL başvurma harcı ile 214,40-TL nispi harç toplamının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 500,00-TL bilirkişi ücreti 117,00-TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 617,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
8-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde isteği halinde kendisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.