Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/363 E. 2022/261 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/363
KARAR NO : 2022/261

DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ve davalı …’ın birlikte imza altına aldıkları 09.10.2017 tarihli protokol mevcut olduğunu, davalıya bu protokole binaen 2019 yılında tahakkuk eden isim hakkı bedellerini tam ve zamanında ödemesi hususunda İzmir … Noterliği’nin … yevmiye nolu 14.02.2019 tarihli ihtarnamesi çekildiğini ancak davalı tarafından ihtarnameye cevap verilmediğini, akabinde de İzmir … Noterliği’nin … yevmiye nolu 18 Eylül 2019 tarihli ihtarnamaesi ile davalıya, 2019 yılı 2.çeyreğindeki ödemesi gereken vadesi geçmiş borcunu yıllık ticari temerrüt faiziyle birlikte ödemesini aynı yılın 3. ve 4. çeyreklerindeki taksitlerini tam ve zamanında ifa etmesinin ihtar edildiğini, davalının, bu ihtarnameye cevaben Bakırköy … Noterliği’nden 03 Ekim 2019 Tarihli … yevmiye nolu çektiği ihtarnamede; 09.10.2017 tarihli protokolü ve protokoldeki yükümlülüklerini kabul etmesine rağmen “…2018 yılında protokole konu şirketin, 484.732,82 TL. zarar ettiğini, iş bu durumda 09.10.2017 tarihli protokolün 13.maddesi “a”bendi uyarınca bir isim hakkı bedeli oluşmamıştır.”, şeklinde soyut iddialarda bulunarak borcunu ifa etmekten kaçındığını, protokole konu … A.Ş şirketi, isim hakkı kullanma sözleşmesi ve isim hakkı bedeline konu insan kaynakları alanında haklı bir üne sahip bulunan ” …” ismini, etkin bir şekilde kullandığını, şirketin; sosyal medya hesapları ve insan kaynakları iş alanındaki sektörel tanıklıklar, davalı tarafın iddia ettiğinin aksine şirketin zararda olmadığını, maddi kazancının, karının gerçek miktarının sektör bazında oldukça yüksek olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, davalının, protokole konu … A.Ş. şirketinin yıllık cirosuna, gelir, gider, kar-zarar durumuna ilişkin denetime elverişli belge ya da ticari dökümana dayanmadan sadece isim hakkı bedelinin oluşmadığına ilişkin soyut iddialarda bulunması, bu soyut iddialara binaen de borcunu ifadan kaçınması, bu durumu açıkça kanıtladığını, ancak davalı, gerçeğe aykırı iddia ve belgelere binaen borcunu ifa etmekten kaçınması neticesinde müvekkilinin alacak hakkını haleldar ettiğini belirterek; davanın kabulüne, müvekkilinin 09.10.2017 tarihli protokole binaen 2019 yılında ödenmesi gereken isim hakkı bedeline ilişkin alacak talepleri açık ve kesin olarak belirlemeleri bu aşamada imkansız bulunduğundan; H.M.K 107.madde doğrultusunda alacağın bilirkişi marifetiyle protokole konu … A.Ş.’nin ticari defterleri, faturaları ve ilgili ticari dökümanları incelenerek belirlenmesinden sonra kesin talep sonuçlarını belirleme haklarını saklı tutarak; geçici taleplerinin 10.000 TL. olup; kesin olarak belirlenecek davalı tarafın 2019 yılında ödemesi gereken isim hakkı bedeli alacaklarının 18 Eylül 2019 temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazının bulunduğu, yetki itirazı nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; dava konusu edilen alacaklar zamanaşımına uğramış olup davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddi gerektiğini, müvekkilinin 09/10/2017 tarihinde davacı taraf ile birlikte … İnsan Kaynakları Personel ve Danışmanlık Anonim Şirketinin hisselerinin müvekkile devri ve diğer şartların düzenlenmesi konulu protokol imzaladığını, protokole konu olan şirket “… İnsan Kaynakları Personel ve Danışmanlık AŞ” 484.732,82 TL zarar ettiğini, şirketin zararı soyut iddia olmayıp kurumlar vergisi beyannameleri, devletin resmi kayıtları ve tasdikli ticari defterler ile sabit olduğunu, müvekkilinin basiretli bir tüccar olarak ilgili protokoldeki sorumluluklarını bugüne kadar yerine getirmiş ve getirmeye de devam ettiğini adı geçen protokol uyarınca tahakkuk etmemiş bir borcun ödenmesinden söz edilemeyeceğinden açılan işbu davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın öncelikle yetki itirazı nedeniyle usulden reddine, mahkeme ksi kanaatte ise haksız ve yersiz işbu davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı ve davalı arasında yapılan 09/10/2017 tarihli protokol gereği tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davacının davalıdan protokolün 13.maddesi a bendi uyarınca isim hakkı bedeli talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili 11.03.2022 tarihli dilekçesi ile davasını 10.000,00-TL den 37.927,99. TL’ye arttırdıklarını bildirmiş ve harcı yatırmıştır.
DELİLLER:
Mahkememizce Bakırköy Nöb. ATM’ ne talimat yazılarak; davacı ve davalı arasında yapılan 09/10/2017 tarihli protokol gereği tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davacının davalıdan protokolün 13.maddesi a bendi uyarınca isim hakkı bedeli talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarı hususlarında bilirkişiler … ile …’den aldırılan 19.02.2021 tarihli raporda özetle; ” dava dışı şirketin 2018 yılında 484.732,82 TL zarar elde etmiş olmasına karşın belge ibraz edilmeyen 691.906,49 TL tutarındaki harcamalar nedeniyle gerçek karının 207.173,67 TL olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 13/a maddesi uyarınca 2018 yılı net satış hasılatı olan 1.517.119,59 TL’nin % 2,5 oranına isabet eden 37.927,99 TL’nin davalı yan tarafından davacı yana isim hakkı bedeli olarak ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı” belirtilmiştir.
Davalı vekilinin rapora itirazı üzerine daha önce rapor düzenleyen bilirkişilerden 03/05/2021 tarihli ek rapor aldırılmış, bilirkişiler kök raporda bir değişiklik olmadığını belirtmişlerdir.
Davalının ek rapora itiraz etmesi üzerine, Dosyanın daha önceden rapor düzenleyen bilirkişilere tevdii ile davalının itirazlarını karşılar şekilde ayrıca dosyaya sunulan tüm deliller özellikle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce CD içerisinde gönderilen dava dışı şirketin ticaret sicil dosyası da incelenmek suretiyle TTK 491.madde kapsamında devredilen paylara ilişkin şirket onayının bulunup bulunmadığı, davacının davalıdan protokole göre isim hakkı bedeli talep etme şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında ek rapor düzenlenmesi isterilmiş ve bilirkişiler tarafından düzenlenen 23.12.2021 tarihli ek raporunda; kök raporda ve ek raporda herhangi bir değişiklik yapılmadığını belirtmişlerdir.
İzmir … Noterliğinin 18/09/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile İzmir … Noterliğinin 14/02/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi dosyamız arasındadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, deliller tüm dosya kapsamına göre;
Dava; alacak davasıdır.
Taraflar arasında davacının sahip olduğu … İnsan Kaynakları Personel ve Danışmanlık A.Ş. Nin hisselerinin davalıya devrine ilişkin 09/10/2017 tarihinde bir protokol yapıldığı, protokolün 12. Maddesinde … A.Ş ve… Turkey Ltd arasındaki mevcut isim hakkı bedelinin 01/01/2018 tarihinden başlamak üzere ve 2019 yılında tahakkuk ederek ödemeyi kabul ve taahhüt edeceğinin düzenlendiği, protokolün 13/a. Maddesinde ise isim hakkı bedelinin … A.Ş nin yıllık cirosu üzerinden %2,5 olarak belirlendiği, ancak yıl sonu net kârın 100.000 TL ve üzerinde olması durumunda ilgili yılın cirosu üzerinden %2,5 oranında isim hakkı bedelinin davalı tarafça davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafça, davalının protokol kapsamında isim hakkı bedelini ödemediğinden bahisle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının isim hakkı bedeli talep edip edemeyeceği hususunda bilirkişilerden rapor aldırılmış, bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olması nedeni ile itibar edilmiş, buna göre, protokolde belirtilen … A.Ş nin 2018 yılı ticari defterleri, dosyaya sunulan belgeler ve kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde bilirkişilerce yapılan incelemeye göre … A.Ş nin 2018 yılında 484.732,82 TL zarar elde etmiş olduğunun görüldüğü, ancak belge ibraz edilmeyen giderler toplamının 691.906,49 TL olduğu, söz konusu giderlerin neler olduğu şirket kayıtlarında ortaya konulmadığından 691.906,49 TL nin gelir olarak değerlendirilmesi sonucu gerçek kârın 207.173,67 TL olduğu, dolayısıyla protokolün 13/a maddesinde belirtildiği üzere yıl sonu net kâr 100.000 TL üzerinde olduğundan davacının isim hakkı bedeline hak kazandığı, 2018 yılı net satış hasılatının 1.517.119,59 TL olduğu, yine protokolün 13/a maddesine göre bu bedelin %2,5 oranına isabet eden bedelin 37.927,99 TL olduğu, dolayısıyla davacının davalıdan 37.927,99 TL isim hakkı bedeli talep edebileceği kanaatine varılmakla davanın kabulüne, davacı tarafça son ihtarname tebliğine göre temerrüt faizi talep ettiğini beyan edildiğinden İzmir … Noterliğinin 18/09/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesinin davalı tarafa 20/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle bu tarihten itibaren ticari temerrüt faizine hükmolunmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
37.927,99 TL nin 20/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.590,86-TL harçtan peşin alınan 170,78-TL harç ile tamamlama için alınan 476,95-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 1.943,13-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Peşin harç, başvuru harcı ile tamamlama harcı için yapılan toplam 702,13-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Mahkememiz dosyasında davacı tarafından yapılan 2.311,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince davanın kabul edilen bölümü üzerinden hesaplanan 5.689,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde ayrıca karar yazılmaya gerek görülmeden artan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır