Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/341 E. 2021/766 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/341 Esas
KARAR NO : 2021/766

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2012
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Izmir Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin alacağı nedeniyle borçlular aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyası ile takibe geçildiğini, boçluların itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlu davalıların bu itirazlarının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, borçlu davalıların itiraz dilekçelerinde senetteki imzalarını inkar etmediklerini belirterek; borçlu davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına, kötüniyetli itirazları nedeniyle davalı borçlular aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … vekili İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği cevap dilekçesi ile özetle; takibe itiraz dilekçelerindeki yetki itirazlarını yinelediklerini, bahsi geçen icra takibinde İzmir İcra Daireleri’nin yetkisiz olduğunu, yetkili icra dairesinin Aydın İcra Daireleri olduğunu, alacaklı ile borçlu asilin karı-koca olup işbu senedin keşide ve vade tarihinde evli olduklarını, tarafların daha sonra boşandıklarını, takip konusu alacağın var olduğu kabul edilse bile bunun eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden bu uyuşmazlığının çözüm yerinin genel mahkemeler olmadığını, bononun ön yüzünde keşideci kaşesi incelendiğinde Eskişehir adresindeki eczanenin kaşesinin kullanıldığını, ancak davalı …’nin keşide tarihinde Eskişehir’de değil Aydın ili … mahalledeki eczanesinde faaliyet gösterdiğini, tarafların karı-koca ilişkileri de dikkate alındığında karı-koca arasındaki güven ilişkisini kullanan davacının başka amaçla düzenlenen işbu senedi ele geçirdiklerini ve taraflar boşandıktan sonra ve boşanmada kendisinin ağır kusurlu görülmesini hazmedemeyerek intikam almak istediğini, var olduğu iddia edilen ve kabul etmedikleri alacak borç ilişkisinin evlilik birliğinin devamı esnasında kurulduğundan konu açılacak olan “mal rejiminin tasfiyesi” davasının konusu olduğunu, dolasıyla açacakları mal rejiminin tasfiyesi davasının bekletici mesele sayılması gerekeceğini belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi 02/07/2015 tarih … E. … K. Sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş olup, davacı vekilinin 24/08/2015 tarihli dilekçesi ile karara itirazı neticesinde dosya temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi … E. … K. İlamı ile ticari davada Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olmadığı, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğu, bu nedenle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Yargıtay’dan bozulmasına karar verilerek dönen dosyanın İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sırasına kaydı yapılmıştır.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 01/12/2016 tarih, …-… E.K. Sayılı kararı ile davanın 6102 sayılı Yasanın 4. Ve 5. Maddeleri gereğince görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmekle … E. Sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 04/04/2017 tarih … E. … K.sayılı karar ile davanın reddine dair karar verilmiş, davacı vekilinin karara itirazı neticesinde dosya temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 15/05/2019 tarih … E. … K. Sayılı ilamı ile; “Mahkemece dava konusu senedin davacı ile davalı … arasında evlilik birliği devam ederken verildiği bu nedenle HMK 203/1-a bendi uyarınca eşler arasında düzenlenen işlemlerde tanık dinlenebileceği belirtilerek dinlenen tanık beyanlarına göre davanın reddine karar verilmiş ise de eşler arasında HMK 203/1 maddesi senetle ispat zorunluluğu istisnaları belirtilmiş olup işlem senede bağlanmış ise HMK 201 maddesi uyarınca senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ispat yükümlülüğünün yine senetle yapılması gerekir. Tanıkla ispat mümkün değildir. Bu durumda davalı … İddiasım yazılı delille ispat etmesi gerekirken davacımn açık muvafakati olmaksızın tanık dinlemek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş, yine … Esas, … karar sayılı 17.06.2020 tarihli kararı ile de davalıların düzeltme isteminin reddine kararı verilmiş, bozulan dosyanın Mahkememiz 2020/341 E. Sırasına kaydı yapılmış, yargılamaya bu numara üzerinden devam olunmuştur.
DELİLLER:
İcra takibine konu senet Mahkememiz kasasına alınmıştır.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası sitem üzerinden getirtilerek dosyamız arasına alınmış, İzmir … Aile Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası fiziken getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
İzmir … İcra Müdürlüğünün … e.sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış, dosyanın yapılan incelemesinde; Alacaklı … tarafından Borçlu …-… adına, 150.000,00 TL asıl alacak 39.000.00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 189.000.00 TL tutarındaki alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faizi, icra takip giderleri ve ücreti vekaletin tahsili için BK.84 mad. gereğinin tahsili için 01.03.2012 tarihinde, 7 örnek nolu ilamsız takipte ödeme emri ile icra takibi başlatıldığı, icra takibinin 15.05.2009 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli bir adet senetten kaynaklandığı, borçlular tarafından itiraz edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, İcra Müdürlüğünce 16.03.2012 tarihinde itirazın yasal sürede yapıldığı ve usulüne uygun bulunduğundan borçlular hakkında takibin İİK’nun 66. maddesi uyarınca durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça süresi içerisinde mahkememizde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/05/2014 tarihli celsesinde dinlenen Tanık …’ in; ” davacı ile davalı … Hanım benim arkadaşımdır yakinen tanıyorum, evli oldukları dönemde bir gün misafir olarak evlerine gittiğimde karı koca tartışdıklarını gördüm, neden tartışdıklarını sorduğumda, taraflar arasında konulan 150.000,00-TL değerindeki bir senedin tartışması vardı, bu senedin aslında Ecaz deposuna verilmesi gerekirken, davalının vermediği konuşuluyordu, diğer çalışan eczacı kalfası … ın kefil olduğu bir senet tartışılıyordu, Boşanma davası ile ilgili olarak görülen mahkemede de davalı … Hanım ın tanığıydım, Aile Mahkemesinde tanıklık yaptım, tanıklık yaptıktan sonra dışarı çıktığımızda davacı ile aramızda, davacının avukatı da yanındaydı, bir tartışma yaşandı, … Bey ve bir başka tanık daha vardı, … Bey in avukatı olduğu halde tartışma yaşandı, … Bey bize hitaben bu dava konusu edilen senetten başka senetlerin de olduğunu söyeldi, ve tehditvari bir konuşma geçti, biz evde birlikte olduğumuz zamandaki davacı ile davalı … arasındaki tartışma da söz konusu senetlerin yırtılıp imha edileceğini söylemişti, davacı Astsubay dı aldığı maaşı vardır, davacının lüks bir yaşamı seviyor aynı zamanda eczaneye gelip para ve senetlerle ilgileniyordu” şeklinde beyanında bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamı sonrası dosya SMMM bilirkişisi …’ a tevdii edilerek; takip tarihine kadar işlemiş faiz ve takip sonrası işleyecek faiz hususlarında rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 09/04/2021 havale tarihli raporda özetle; Senetten kaynaklanan asıl alacağın duruşma tarihi olan 15.06.2021 tarihi itibarıyla, işlemiş ve işleyecek faizler toplamının (38.287,50 + 5.287,50 + 121.950,00)= 165.525,00 TL tutarında olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davacı, lehdarı olduğu, keşidesi …, kefili … olan 15.05.2009 vadeli, 25.03.2009 keşide tarihli 150.000.00 TL bedelli bonoya istinaden İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası ile 01.03.2012 tarihinde davalılar aleyhine 150.00.00 TL asıl alacak, 39.000.00 işlemiş faiz olmak üzere toplam 189.000.00 TL üzerinden, ilamsız icra takibine girişmiş, davalıların borca ve icra dairesinin yetkisine süresinde itirazları sebebiyle takibin 16.03.2012 tarihinde durdurulmasına karar verilmiş, eldeki itirazın iptali davası ise görevsiz mahkemeye İİK nun 67.maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde 20.07.2012 tarihinde açılmıştır.
Davacı İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında ilamsız takibe konu ettiği 25/03/2009 keşide tarihli 150.000 TL bedelli bonodan kaynaklı davalılardan alacaklı olduğunu iddia ederek takip yapmış, davacının eski eşi olan davalı …’ta davaya konu senedin üçüncü bir kişiye teminat amacıyla verildiğini iddia etmiş, davacı da bu iddiayı kabul etmemiştir. Taraflar arasındaki hukuki işlem artık senede bağlanmış olduğundan HMK 201. Maddesi gereği senet miktarı da göz önünde bulundurulduğunda senede karşı her türlü iddiaya karşı ispat yükümlülüğünün yine senetle yapılması gerektiği, davalı … tarafından da senedin teminat senedi olarak davacıya verildiğine ilişkin yazılı bir belge sunulmadığı, her ne kadar davalı taraf cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de; İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına davalılar vekilince sunulan 21/11/2014 tarihli dilekçede açıkça yemin deliline dayanmadıklarını belirttiğinden davalı …’nin iddiasını kesin delillerle ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 09/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle itibar edilmiştir.
TBK nun 117. Maddesinde; Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır. ” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Davalı …’a yönelik açılan dava yönünden;
Somut olayımızda; takibe konu senet üzerinde vade tarihi taraflarca 15/05/2009 olarak belirlenmiş olduğundan vade tarihinden takip tarihine kadar davacının yasal faiz talep edebileceği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanında mevzuata uygun olduğu anlaşılmakla davalı …’a yönelik açılan davanın kabulü ile; davalı borçlu …’ın İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin; 150.000 TL asıl alacak 38.287,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 188.287,50 TL üzerinden devamına fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak belirlenebilir olduğundan davalı … aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takip tarihinden sonra asıl alacağa %9 oranında faiz uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı …’ a karşı açılan dava yönünden; her ne kadar davacı, davalı …’ a karşı da itirazın iptali davası açmış ise de; İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu takip konusu senette …’ın kefil olarak bonoyu imzaladığı, davacının ilamsız takip yaptığı gözetildiğinde, …’ın kefaletinin adi kefalet niteliğinde olduğu, senedin asıl borçlusu …’tan senet bedelinin tahsili istemi semeresiz kalmadan, kefil … aleyhine takip yapılamayacağı kanaatine varılarak …’ a karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE;
Davalı … ’a yönelik açılan davanın reddine,
Davalı borçlu …’ın İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin; 150.000 TL asıl alacak 38.287,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 188.287,50 TL üzerinden devamına fazlaya ilişkin istemin reddine,
188.287,50 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
Takip tarihinden sonra asıl alacağa %9 oranında faiz uygulanmasına,
2-Alınması gereken 12.861,91-TL harçtan peşin alınan 1.861,65-TL harç ile icra dosyasında alınan 945,00-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 10.055,26-TL harcın davalı …’ dan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Peşin harç için yapılan 1.861,65-TL yargılama giderinin davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın red ve kabul edilen bölümleri orantılı olarak nazara alınıp bir kısım yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak iş bu dosyada yapılan toplam 1.374,95-TL yargılama giderinden 1.369,76.-TL yargılama giderinin davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan 21.630,13 -TL vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince davanın reddedilen bölümü üzerinden hesaplanan 622,50.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ a verilmesine,
7-Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince davanın reddedilen bölümü üzerinden hesaplanan 21.680,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ a verilmesine,
8-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; davacı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır