Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/315 E. 2021/699 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/315 Esas
KARAR NO : 2021/699

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; davalıdan 3.500 TL borç aldığını, senede 4.000,00 TL yazıldığını, ödemelerini 500,00 ‘er TL taksitlerle ödediğini, ödemeler bittikten sonra yapılan senedi kendisine vermeyerek hakkında İzmir … İcra müdürlüğünün … sayılı dosyasıya takip başlattığını, kendisinin davalı tarafa herhangi bir borcu olmadığını bu nedenle kendisinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin talep edilmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliği ile taraf teşkili sağlanmış ve ancak davalı tarafından cevap verilmeyerek davanın inkar çerçevesinde savunulduğu anlaşılmıştır.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme neticesi uyuşmazlık yönünden … Esas ve … Karar sayılı görevsizlik kararı verilmiş ve Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
DELİLLER:
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu dosya arasındadır.
Mahkememizce 22/12/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar ile dosya nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi …’na tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanan 25/01/2021 havale tarihli rapor dosyaya sunulmuş ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen ” Takip Tarihi itibariyle hesap; Davacı tarafından 20.03.2019 tarihinde yapılan ödeme, bononun vade tarihinden ödeme tarihine dek işlemiş faize mahsup edilmiş ardından, takip tarihine dek yeniden faiz işletilerek faizden ve ana paradan mahsup edilerek, takip tarihindeki borç durumu çıkartılmıştır. Ödeme tutarının hesaplama ile düşürülmesi neticesi takip tarihi itibariyle 2.759,18 TL asıl alacak, 322,22 TL işlemiş faiz, 3.081,40 TL takip çıkışı olacaktır. 3.081,40 TL takipte kesinleşen miktar, 140,20 TL tahsil harcı, 54,40 TL başvurma harcı, 369,77 TL vekalet ücreti, 26,80 TL masraf, 3.672,57 TL takip tarihi itibariyle takip hesabı, Sayın Mahkemece ilgili icra müdürlüğünden celbedilen hesaba göre, takip tarihi itibariyle borç tutan 6.077,28 TL olmakla, 6.077,28 TL – 3.672,57 TL = 2.404,71 TL tutarında davacı davalıya borçlu değildir. Dava tarihi itibariyle hesap;3.081,40 TL takipte kesinleşen miktar, 140,20 TL tahsil harcı, 54,40 TL başvurma harcı, 369,77 TL vekalet ücreti, 26,80 TL masraf, 3.672,57 TL takip tarihi itibariyle takip hesabı, 3.672,57 TL + 18,71 TL (sonraki faiz) = 3.691,28 TL (dava tarihi itibariyle olması gerekn hesap) Sayın Mahkemece ilgili icra müdürlüğünden celbedilen dava tarihi itibariyle hesaba göre borç miktarı 6.104,40 TL olup, 6.104,40 TL – 3.691,28 TL = 2.413,12 TL tutarında davacı davalıya borçlu değildir. ” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı tarafından beyan ya da itirazda bulunulmadığı ve ancak davalı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; davalı tarafından davacı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı konusunda bir uyuşmazlık olmamakla birlikte davacının davalıdan 3.500,00 TL borç aldığını, davalının ise senedi 4.000,00 TL üzerinden takibe koyduğu gözetildiğinde davacının söz konusu icra dosyasından kaynaklı davalıya borçlu olup olmadığının tespitine esas açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafından borç miktarının 3.500,00 TL olduğu yönünde iddiada bulunulmuş ve ayrıca 500,00’er TL’lik ödemeler yönünden tanık dinletilmek istenilmiş ise de İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına konu senet bedelinin 4.000,00 TL olduğu, senede karşı ileri sürülen hususların senetle ispatlanması gerektiği ve ayrıca senet bedelinin tutarı dikkate alındığında tanıkla ispatlanamayacağı kanaatiyle davacının tanık dinletme talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve ancak yine her ne kadar davalı tarafça bahse konu icra dosya aracılığı ile davacı aleyhine asıl alacak olarak senet bedeli olan 4.000,00 TL yönünden istemde bulunulmuş ise de davacı tarafından banka aracılığı ile 20/03/2019 tarihinde “… borç ödemesi” kaydı ile 1.500,00 TL gönderdiği göz önüne alındığında bu kaydın aksi davalı tarafça ileri sürülmediğinden ve ayrıca başka bir borçtan kaynaklandığı da yine davalı tarafça belirtilmediğinden taraflar arası uyuşmazlık konusu senet uyarınca verildiği kanaatine varılmakla söz konusu senet bedeli ödemesinin ise icra takip tarihinden önce yapıldığı anlaşılmakla davalının icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarından 1.500,00 TL’yi düşürerek davacıdan talepte bulunması gerektiği ve ayrıca kanaatiyle bu yöndeki davacı iddiasının yerinde olduğu anlaşılmış ve fakat davacının yemin deliline dayanmadığı ve dolayısı ile elden ödeme iddiasının ispatlanamadığı kanaatine de varılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklama göz önüne alındığında davalı vekili tarafından dosyaya sunulu rapora itiraz edilmiş ve ancak davacı tarafça itiraz ya da beyanda bulunulmamış ve yapılan itirazda yeniden rapor alınması talep edilmiş ise de itirazların mahiyeti gereği yeniden rapor alınmasına gerek olmadığı, itirazların Mahkememizce karşılanması gerektiği anlaşılmakla yapılan değerlendirme neticesinde davacının davalı tarafa 4.000,00 TL tutarda senedi keşide ederek verdiği, davalının da söz konusu senedi belirtilen bu tutar yanında işlemiş faiz istemi ile birlikte davalıdan toplamda 5.015,54 TL olarak tahsili yönünde takipte bulunulduğu ve ancak davacı tarafından senetteki borç tutarına yönelik icra takibinden evvel 1.500,00 TL tutarda davalı tarafa ödemede bulunulduğu, dolayısı ile senet bedelinin söz konusu ödeme tarihine dek işlemiş faiz dahil ulaştığı değerden bu tutarın düşürülmesi gerektiği, dosyaya sunulan raporda bu yöndeki tespit ve değerlendirmenin yerinde olduğu dolayısı ile senet bedelinin ödeme tarihine kadarki faiz tutarı ile birlikte ulaştığı değerden ödemenin düşürülmesi ile davacının davalıya ödeme tarihi itibariyle 2.759,18 TL tutarda borcunun bulunduğuna kanaat edinilmiştir. Ancak her ne kadar bilirkişi tarafından bu bedelden sonra gerek takip tarihi itibariyle gerek dava tarihi itibariyle ayrı ayrı yapılan icra harçlarının dahil edildiği hesaplamanın yerinde olmayacağı ödeme tarihi itibariyle bulunan değerin takipte faiz isteminde de bulunulduğundan doğrudan dava tarihine dek faiz işletilmekle asıl alacak ve faizin ulaştığı değerin dava tarihi itibariyle ulaştığı değerinin hesaplanması gerektiği ve söz konusu harların infaz aşamasında icra müdürlüğünce yapılması gerektiği ve yeniden bilirkişiye tevdi edilmeyerek ve faiz oranının % 13,75 olması gerektiği düşünülerek;
Bakiye alacak
Ödeme tarihi
Dava tarihi
Geçen süre
Faiz oranı
İşl. Faiz tutar
2.759,18 TL
20/03/2019
11/02/2020
328 gün
% 13,75
340,93 TL
Şeklinde faiz hesabının yapılması gerektiği kanaatine varılmış ve böylece dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 2.759,18 TL asıl alacak ve 340,93 TL işlemiş faiz kadar alacağının olduğu ve dolayısı ile davacının arta kalan tutar yönünden davalı tarafa borcunun olmayacağı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı tarafından davacı aleyhine yukarıda belirtilen icra dosyası aracılığı ile ve yine yukarıda belirtilen tutar üzerinden takip başlatılmış ise az önce yapılan açıklamalar ve hesaplamalar neticesi 1.500,00 TL’lik ödeme davacının takibe konu senet bedel ödemesi olarak kabulü sonucu davacının davalıya senet bedeli olan 4.000,00 TL değil 2.759,18 TL tutarda asıl alacak olarak borçlu olduğu, yine davacının davalıya işlemiş faiz bedeli olarak 1.015,54 TL değil 340,93 TL tutarda işlemiş faiz olarak borçlu olduğu anlaşılmış ayrıca asıl alacak olarak tespit edilen tutara da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği değerlendirilerek açılı davanın kısmen kabulü ile söz konusu icra dosyasından davacının asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere dava tarihi itibariyle davalıya 3.100,11 TL tutarda borçlu olduğu, arta kalan tutarda borçlu olmadığının tespitine ve asıl alacak tutarına dava tarihinden itibaren % 13,75 oranında faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davacının aleyhine yürütülen İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında dava tarihi olan 11/02/2020 tarihi itibariyle davalı yana 2.759,18 TL asıl alacak, 340,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.100,11 TL borçlu olduğunun tespiti ile takibin bu tutar üzerinden devamına, arta kalan tutardan davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
– Asıl alacak olan 2.759,18 TL’ye dava tarihinden itibaren % 13,75 oranında faiz uygulanmasına,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 130,85 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 85,66 TL harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 45,19 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 140,06 TL (85,66 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 471,00 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 611,06 TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 233,36 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye tutarın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 16,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Gereğince ret tutarı üzerinden hesaplanan 3.100,11 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dair davacı asilin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.30/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır