Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/308 E. 2021/256 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/308 Esas
KARAR NO : 2021/256

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/10/2017
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/12/2010 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyri esnasında, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışması neticesinde ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkili …’ın hayatını kaybettiğini, kaza ile ilgili Mersin … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası ile yargılamanın yürütüldüğünü, müvekkillerinin destekten yoksun kalması nedeni ile davayı açtıklarını, … plakalı aracın kaza tarihini kapsar davalı şirketten ZMMS poliçesi bulunduğunu belirterek her bir müvekkili için 100 TL olmak üzere toplamda 400 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan yasal faizi ile tahsiline, her bir davacı müvekkili için ayrı ayrı olmak üzere vekalet ücretleri ile yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin ekinde davacı çocukların yaşlarını ve medeni durumlarını gösterir herhangi bir nüfus kaydı gönderilmediğini, müteveffanın çocukları olduğunu düşündükleri bazı davacıların yaşlarının taraflarınca bilinemediğini, mevcut halde davacıların çocuklarının destek yaşlarını da doldurmuş olduğunu, davacılar vekilinin murisinin ölümü sebebiyle davacı çocuklar için talep ettiği destekten yoksun kalma maddi tazminat talebinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu maddi tazminat talebi bakımından müvekkili sigorta şirketinin bu sorumluluğu kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluklarının olduğunu, mahkemece kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğinin, tazminat hesaplaması için aktüer bilirkişiden rapor alınması gerektiğinin, destek tazminatı yönünden davanın reddi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
… plaka sayılı araca ilişkin 12/12/2010 tarihi itibariyle geçerli olan ZMMS poliçe örneği, meydana gelen kaza nedeniyle oluşturulan hasar dosyası örneği, kaza nedeniyle davacılara ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin bilgi ve belgeler, müteveffa …’ın ölmeden önceki ekonomik sosyal durumuna ilişkin bilgiler, müteveffa …’ın ölümü nedeniyle davacılara rücuya tabi aylık bağlanıp bağlanmadığın ilişkin bilgi ve belgeler, müteveffaya ait hastane kayıtları ile tedavi belgeleri celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mersin … ASCM’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde;Müştekinin … olduğu, Sanığın … olduğu, sanık hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan “Sanığın sabit görülen eylemine uyan TCK.nın 85/1. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, sanıkların şahsi ve sosyal durumları, olaydan sonraki davranışları göz önüne alınarak ve takdiren aşağı hadden olmak üzere 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK.nın 62. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, bu cezada başkaca arttırım ve indirim yapılmasına yer olmadığına, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmadığı ve duruşmadaki tutum ve davranışları ile yeniden suç işlemeyeceği hususunda Mahkememizde kanaat oluşmasına neden olduğu anlaşıldığından CMK. nın 231. maddesi uyarınca takdiren hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği, gerekçeli kararın 28/03/2011 tarihinde kesinleştiği anlaşıldı.
Mahkememizce dosya ve ekleri kusur bilirkişisi … ve hesap bilirkişisi …’ e tevdii edilerek davacıların yakınları … plakalı araç sürücüsü …’ın ve davalı sigorta şirketine ait sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın kusur durumlarının tespiti ile 12/12/2010 tarihinde …’ın vefatı nedeniyle davacıların hakedebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatlarının ayrı ayrı hesaplanması hususlarında rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişi heyetinin 15/05/2018 havale tarihli raporlarında özetle: “Dava dışı sürücü …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, müteveffa …’ın kusursuz olduğu, müteveffa …’ın geride kalan oğlu …’ın DYK tazminatı alacağının 16.127,52 TL, eşi …’ın ise DYK tazminatı alacağının 121.713,19 TL olmak üzere davacıların toplam 137.840,71 TL maddi tazminat alacaklarının olduğu” yönünde görüş bildirilmiş, taraf vekillerinin rapora itirazları nedeniyle mahkememiz dosyası ek rapor tanzim edilmesi için bilirkişilere tevdi olunmuş, bilirkişi heyetinin 07/06/2018 havale tarihli ek raporlarında özetle: “Dava dışı sürücü …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, müteveffa …’ın kusursuz olduğu, müteveffa …’ın geride kalan oğlu …’ın DYK tazminatı alacağı 14.708,41 TL, eşi …’ın DYK tazminatı alacağının 118.889,15 TL, kızı …’nün 3.261,91 TL, kızı …’nun 3.742,60 TL olmak üzere davacıların toplam 140.602,07 TL maddi tazminat alacaklarının olacağı” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacılar vekili harçlandırılmış 07/06/2018 tarihli değer arttırım dilekçesiyle; Destek …’ın ölümü nedeniyle, davacı … için 100 TL olan taleplerini 118.889,15 TL olarak, davacı … için 100 TL’ olan taleplerini 14.708,41 TL olarak, davacı …. için 100 TL olan taleplerini 3.261,91 TL olarak, davacı … için 100 TL olan taleplerini 3.742,60 TL olarak artırmak suretiyle toplam 140.602,07 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 18/10/2018 tarihli … Esas … Karar sayılı ilamı ile “Davanın kabulü ile davacıların murisi …’ın davaya konu 12/12/2010 tarihli trafik kazasında vefatı nedeniyle;
A-Davacılardan … (eş) için 118.889,15 TL
B-Davacılardan … (çocuk) için 14.708,41 TL
C-Davacılardan … (Yavaş-çocuk) için 3.261,91 TL
D-Davacı … (Yavaş-çocuk) 3.742,60 TL olmak üzere toplam 140.602,07 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine” dair karar verildiği, davalı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir BAM …HD’nin 19/06/2020 tarihli … Esas … Karar sayılı ilamı ile “Somut olayda, 12.12.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında desteklerini kaybeden davacılar kazada tam kusuru olan karşı aracın ZMSS sigortacısı olan davalı sigorta şirketine başvurmuşlar ve 03.05.2011 tarihinde davacı … için 39.455,78 TL, davacı … için 3.399,50TL, davacı … için 3.402,53 TL, davacı … için ise 3.917,13 TL olmak üzere toplam 50.174,94 TL ödeme yapılarak ibraname alınmıştır. Davacılar 22.06.2011 tarihinde … başvuru numarası ile davalı aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurmuşlardır. 27.09.2011 tarihli ve 2011/810 Karar sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Kararı ile, sigortacı tazminat hesabı ile hakemlikçe yapılan tazminat hesabı arasındaki farkın 2.856,725 TL olarak bulunduğu, 2918 sayılı KTK’nın 11/2. maddesi çerçevesinde hesaplanan tazminat miktarları arasında fahiş bir fark bulunmadığı, taraflar arasındaki uzlaşmanın iptalinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle, başvuru sahiplerinin taleplerinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece 27.09.2011 tarihli ve … Karar sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Kararı’na karşı temyiz yoluna gidilip gidilmediği, bu kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan, kesinleşmiş ise bu dava bakımından kesin hüküm niteliği oluşturup oluşturmadığı da tartışılmadan karar verilmiş olması isabetsizdir. Ayrıca, hükme esas alınan aktüerya raporunda, davalı sigorta şirketi tarafından davacılara dava açılmadan önce yapılan ödemeler hesaplanan tazminatlardan mahsup edilmemiştir. Oysa, davalı tarafından yapılan ödemeleri destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan ödemenin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir. Bu nedenle aktüerya raporu da hüküm vermeye elverişli değildir.” gerekçesi ile davalının istinaf talebinin kabulü ile mahkememizin 18/10/2018 tarihli … Esas … Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verildiği, mahkememize gönderilen dosyanın mahkememizin 2020/398 Esasına kaydı yapılarak yargılamaya bu esas üzerinden devam edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda, Sigorta Tahkim Komisyonuna müzekkere yazılarak, 27/09/2011 tarihli .. Karar sayılı kararın kesinleşip kesinleşmediği hususlarında mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş, ayrıca davacılar tarafından yapılan 22/06/2011 tarihli … numaralı başvuruya ilişkin tüm belgeler ile başvuru sırasında yapılan tüm işlemlere ilişkin bilgi ve belgeler celp edilmiş, tahkim dosyasının incelenmesinde; davacı vekilinin 22/06/2011 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle murisleri …’ın vefatı nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … için 4.000,00 TL, …, … ve … için 300,00er TL destekten yoksun kalma ve 100,00 TL cenaze gideri olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi zararın şirkete başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketinden tahsilini talep ettiği, 27/09/2011 tarihli K-2011/810 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti sigorta şirketinin yapmış olduğu ödeme ile hakem heyeti tarafından hesaplanan tazminat miktarı arasında fahiş fark bulunmadığından başvuru sahipleri …, …, … ve …’ın taleplerinin reddine 5684 sayılı Yasa’nın 30. Maddesi uyarınca karar verildiği anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava;12/12/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu, davacıların yakınları …’ın vefat etmesi nedeniyle, davacıların uğramış oldukları destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi zararlarının kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın kesin hükmü düzenleyen 303. maddesinde; “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir…” hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı kanuna göre kesin hüküm itirazı dava şartlarından olup 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi gereği dava şartının her zaman ileri sürülmesi mümkündür.
Karar tarihinde yürürlülükte olan “5684 Sayılı Sigortacılık Kanununu’nun 30/12. Maddesinde “Hakemin 5684 sayılı Kanun uyarınca verdiği kırkbin Türk lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir.” hükmünün yer aldığı anlaşılmış ve Sigorta Tahkim Komisyonu’nun kararın komisyon bünyesinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konu kazaya ilişkin davacının mahkememize dava açmadan önce davacı tarafça davaya konu 12/12/2010 tarihli kaza nedeniyle Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulduğu ve 27/09/2011 tarihli … sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı ile başvuru sahipleri …, …, … ve …’ın taleplerinin reddine karar verildiği verildiği, tahkim heyeti tarafından verilen kararın ilam niteliğinde olduğu ve kararın komisyon bünyesinde kesinleştiği, tahkime konu uyuşmazlığın taraflarının, konusunun ve talep sonucunun aynı olduğu, bu dava yönünden kesin hüküm teşkil ettiği anlaşıldığından aynı davanın daha önce kesin hükme bağlanmış olması nedeniyle davanın HMK nın 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasına yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle 114/1-i maddesi ve 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince karar tarihi itibari ile alınması gereken 59,30-TL harcın, başlangıçta alınan 31,40-TL peşin harç ile 479,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 510,40 TL harçtan mahsubu ile artan 451,10 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı tarafından işbu dava nedeniyle posta-tebligat gideri olarak yapılan toplam 43,10-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.18/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır