Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/28 E. 2021/379 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/28 Esas
KARAR NO : 2021/379

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir …ASHM’ne verdiği 01/10/2012 tarihli dilekçesinde özetle; 15/05/2012 tarihinde davalı … Genel Müdürlüğü’ nün maliki bulunduğu ve davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın … Mahallesi … Sokak üzerinde geri manevra yaparak ….Sokağa giriş yapmak istediği esnada yaya olarak yolun karşısına geçmek isteyen müvekkili …’e çarptığını, çarpmanın etkisiyle yere düşen ve kafasını çarpan müvekkilinin olay yerine gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldığını, sunulan adli raporlardan, hastane evraklarından ve trafik kazası tespit tutanağından anlaşılacağı üzere, meydana gelen kazada karşı yan sürücüsünün asli ve tam kusurlu olarak müvekkili …’in hayati tehlike oluşturacak ve basit bir tıbbi bir müdahale ile giderilemeyecek derecede yaraladığını, müvekkilin kafasında kırık meydana geldiğini, uzun süre tedavi gören müvekkilinin koku alma duyusunu kaybettiğini, meydana gelen kaza nedeniyle İzmir … Sulh Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile ceza davası açılmış olduğunu, davanın halen derdest olduğunu, fiziksel olarak yaralanan müvekkilinin aynı zamanda manevi olarak da sarsıldığını, psikolojisinin bozulduğunu, ağır arılar ve acılar çektiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle maddi kazanç kaybının olduğunu, kaza öncesi ailesi çalıştığı için torununa bakan müvekkilinin oğlundan aylık 500,00-TL ücret almakta olduğunu, ancak kaza sonrası yaklaşık 2 ay yatağa mahkum olan müvekkilinin bu gelirinden yoksun kaldığını, müvekkilinin uğradığı yol masrafı, yoksun kaldığı gelir ve geçici sürekli iş göremezlik nedeni ile şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın davalılar … Genel Müdürlüğü ile … dan kaza tarihi itibari ile … Sigorta AŞ den temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline 49.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … Genel Müdürlüğü ile … dan kaza tarihi itibari ile yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; idarelerine ait otobüsü kullanan otobüs sürücünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının yolun karşısına geçmek istediği sırada panikleyerek düştüğünü, davacının kendi torununa bakmak için oğlundan aldığı 500,00-TL nin Türk ailesi gelenek ve göreneklerine aykırı olup bir kazanç kaynağının yaratılması çalışıldığını, davacının maddi kaybı olduğunu kabul etmediklerini, dava konusu olayda manevi tazminat ödenmesini gerektirecek bir durum bulunmayıp, talebinden tazminat tutarının, kusur durum, olayın oluş biçimi, tarafların mali ve sosyal durumları ile bağdaşmayacak ölçüde faiş olduğunu, davanın reddine, her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yaya …’in kendisine aracın çarpacağı düşüncesiyle heyecanlanıp yere düştüğünü, müvekkilinin davacıya çarpmasının söz konusu olmadığını, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeniyle bir kısım belgeler ile müvekkil şirkete müracaat edildiğini ve müvekkil şirket nezdinde… nolu hasar dosyasının açıldığını, sunulan belgelerin incelendiğini, ancak maluliyet raporunun bulunmadığı ve eksik belgeler tamamlandığında dosyanın değerlendirilip, nitelendirilebileceğinin davacıya bildirildiğini, davacı tarafından gerekli belgeler müvekkil şirkete iletilmediği için müvekkil şirketin ödeme yapılmamasından kaynaklı bir temerrüdünün söz konusu olmadığını, bu itibarla faiz talebinin haksız olduğunu, davacının maluliyet oranına ilişkin olarak ATK 3. İhtisas kurulundan rapor alınmasına, kusur oranlarının ve ödenmesi lazım gelen tazminat miktarlarının tespiti ile sigortalının kusuru nispetinde ve poliçe limitleri ile sorumluluklarının sınırlandırılmasını, müvekkili şirketin temerrüdü söz konusu olmayıp dava açılmasına da sebebiyet vermediğinden faiz taleplerinin reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesince dosyada görevsiz kararı verilmiş, görevsizlik kararı Yargıtay … HD’nce onanarak dosya mahkememize gönderilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların: Dava konusu kazada tarafların kusur durumları ve kusur oranları, meydana gelen kazanın davacının maluliyetine neden olup olmadığı, maluliyet oranı, meydana gelen zararın davalı … şirketinin teminat kapsamında olup olmadığı, davacı tarafça davalıdan maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
DELİLLER:
… Sigorta AŞ’ ye yazı yazılarak olay tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle … plaka sayılı araca ait poliçe örneği ile … sayılı hasar dosyasının bir örneği getirtilerek dosyamız arasında alınmıştır.
Olaya ilişkin trafik kazası tespit tutanağı dosya arasındadır.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının araştırılmasına ilişkin kollukça tutulan tutanaklar dosyamız arasındadır.
İzmir … Sulh Ceza Mahkemesinin … esas sayılı esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporu mahkemesinden getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dava … AŞ’ye ihbar edilmiştir.
Tarafların kusur oranlarının tespiti için dosya … ATK’ ya gönderilmiş, … ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığı’nın 18/05/2015 tarihli raporunda dava konusu olayda sürücü …’ın % 75 oranında kusurlu, yaya …’in ise % 25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Urla Devlet Hastanesince düzenlenen 28/06/2012 tarihli raporda çekilen beyin BT tetkikinde tüm lezyonlar yönünden davacı da herhangi bir kalıcı bir bulgu tespit edilmediği belirtilmiştir.
Dosya davacının maddi zararının tespiti için bir hesap bilirkişisine tevdi edilmiş, hesap bilirkişisi düzenlemiş olduğu raporda özetle; davacının 15/05/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle geçici iş göremezlik süresi boyunca maddi zararının asgari ücret üzerinden hesaplanması halinde 1.004,96-TL olduğu, davalı tarafın % 75 lik kusuruna göre 753,72-TL den sorumlu olacağı, davacı vekilinin davacının aylık 500,00-TL aylık gelir elde ettiği yönündeki beyanının kabul edilmesi halinde ise 716,66-TL olduğu, davalı tarafın % 75 lik kusura göre 537,49-TL den sorumlu olacağını belirtmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde … E. … K. Sayılı 29/11/2016 tarihli karar ile davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; “537,49- TL maddi tazminatın davalılar … Büyükşehir Belediyesi … Genel Müdürlüğü ve …’dan olay tarihi olan 15/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’nden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 15/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … Büyükşehir Belediyesi … Genel Müdürlüğü ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” dair karar verilmiş, davacı vekili ve davalı … Belediyesi … Genel Müdürlüğü vekili tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … .H.D.’ nin … E. … K.sayılı 10/10/2019 tarihli kararı ile “Temyize konu maddi tazminata ilişkin ve davalı … Belediyesi … Genel Müdürlüğü aleyhine hükmedilen manevi tazminata ilişkin karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup 537,49 TL maddi, davalılar aleyhine hükmedilen 2.000,00 TL manevi tazminata dair karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden maddi tazminat yönünden davacı vekili ve davalı … Belediyesi … Genel Müdürlüğünün manevi tazminat yönünden ise aleyhine hükmedilen tutar bakımından davalı … Belediyesi … Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden; Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği veya Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda davacı vekili davacıda iş gücü kaybı oluştuğunu belirtmiş olup mahkemece maluliyet varlığı ve oranı konusunda bir inceleme yapılmadan davacı için 2.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Bu durumda mahkemece, davacının yaralanma derecesi göz önüne alınarak Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden rapor aldırılarak, manevi tazminatın belirlenmesinde göz önüne alınması için geçici ve daimi maluliyet oranının tesbitiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nın 56.maddesindeki (818 sayılı BK’nın 47. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Ceza dosyası içeriği dikkate alındığında davacının kaza nedeni ile kemik kırığı oluşacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı ayrıca ATK 2. İhtisas Dairesi raporuna göre de kaza nedeni ile koku duyusunu kaybettiği anlaşılmış olup belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş davacının maluliyet oranı da belirlenerek hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile maddi tazminat yönünden mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle temyiz itirazlarının reddine, manevi tazminat yönünden bozulmasına dair karar verilmiştir.
Bozma sonrası dosya mahkememizin 2020/28 Esasına kayıt edilerek, yargılamaya bu numara üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma kararı doğrultusunda; davacının İstanbul ATK 2.İhtisas Kurulu’ na sevk edilerek; davaya konu kaza nedeniyle davacının geçici ve kalıcı maluliyet oranına ilişkin rapor aldırılmış, İstanbul ATK 2.İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen 16/12/2020 tarih … sayılı raporda özetle; Dava konusu dosyanın Yargıtay bozma kararı doğrultusunda incelenmesi neticesinde;
Mevcut tıbbi belgelere göre;
… ve … kızı, … doğumlu …’nin 15.05.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğihükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr1 IV (6……..10) A %14 E cetveline göre % 17.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller, yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
15/05/2012 günü saat 15:25 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile … Sokak üzerinde geri manevra yaptığı sırada yol üzerinde bulunan davacıya çarptığı, bu kaza neticesinde davacının yaralandığı, Ankara ATK Trafik İhtisas tan aldırılan rapora göre davalı …’ın meydana gelen kazada % 75 oranında, davacının ise % 25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, düzenlenen raporun denetime açık ve elverişli olması nedeniyle mahkememizce itibar edildiği, davacının maddi zararının tespiti için hesap bilirkişisine dosyanın tevdi edilerek rapor aldırıldığı, düzenlenen raporda, davacının tıbbi iyileşme süresinin Urla Devlet Hastanesinde 28/06/2012 tarihinde çekilen ve tüm bulguların düzeldiği yönünde tespit olunan BT tetkiki ile sonlandığı, buna göre davacının tıbbi iyileşme süresinin olay tarihi olan 15/05/2012 tarihi ile 28/06/2012 tarihleri arası olup toplam 43 olduğu, davacının geçici iş göremezlik süresi boyunca maddi zararının asgari ücret üzerinden hesaplanması halinde 1.004,96-TL olduğu, davalı tarafın % 75 lik kusuruna göre 753,72-TL den sorumlu olacağı, davacı vekilinin davacının aylık 500,00-TL aylık gelir elde ettiği yönündeki beyanının kabul edilmesi halinde ise 716,66-TL olduğu, davalı tarafın % 75 lik kusura göre 537,49-TL den sorumlu olacağını belirtildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen raporun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle mahkememizce itibar edildiği, davacının torununa bakması nedeniyle aylık 500,00-TL ücret aldığını ve bu kaza nedeniyle bu ücretten mahrum kaldığını beyan etmesi hususu da göz önünde bulundurularak davacının aylık geliri mahkememizce 500,00-TL olarak kabul edilmiş, iş göremezlik süresi de 43 gün olarak kabul edilerek bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere % 75 lik kusura göre davacının maddi zararının 537,49-TL olduğu kanaatine varılmış, davalı …’ın aracın şöförü olması, davalı … Genel Müdürlüğü’nün aracın işletenin olması, davalı … şirketinin de kaza yapan aracın ZMM sigortacısı olması nedenleriyle maddi tazminattan müştereken ve müsetelsilen sorumluluklarının bulunduğu kanaatiyle davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, mahkememizce bozmadan önce verilen hüküm kesin nitelikte olduğundan ve Yargıtayca maddi tazminat hususunda mahkememizce verilen hüküm bozma konusu yapılmadığından maddi tazminat hususunda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karara verilmiştir.
Davacının manevi tazminata ilişkin talebine gelince; davacının dava konusu olay nedeniyle yaralandığı, olay nedeniyle acı ve elem duymamasının mümkün olmadığı, manevi tazminatın, zenginleşme aracı olmadığı gibi, manevi tatmin duygusu oluşturacak miktarda olması gerektiği, yine özel durumların da mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacının yaşı, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen 16/12/2020 tarih … sayılı raporunda belirtilen maluliyet oranı, kaza tarihi dikkate alınarak davalı …’ın aracın şöförü olması, davalı … Genel Müdürlüğü’nün aracın işletenin olması nedeniyle sorumlulukları bulunduğundan, davacı lehine hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-Mahkememizce Yargıtay bozma kararından önce verilen maddi tazminata ilişkin hüküm kesin nitelikte olduğundan ve Yargıtayca da bu hususta bir bozma olmadığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-15.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 15/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … Büyükşehir Belediyesi … Genel Müdürlüğü ve …’dan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 145,53-TL harcın alınması gereken 1.024,65-TL harçtan mahsubu ile bakiye eksik kalan 879,12-TL harcın davalılar … Büyükşehir Belediyesi … Genel Müdürlüğü ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 145,53-TL peşin harçtan oluşan yargılama giderinin davalılar … Büyükşehir Belediyesi … Genel Müdürlüğü ve …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar … Büyükşehir Belediyesi … Genel Müdürlüğü ve …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … Belediyesi … Genel Müdürlüğü ve davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından, yargılama giderleri mahsup edildikten sonra, bakiye kalması halinde, HMK nın 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili, davalılar … vekili ve … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/04/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır