Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/249 E. 2021/574 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/313 Esas
KARAR NO : 2021/532

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/04/2013
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, 22/12/2011 tarihinde davalıların sahibi, sürücüsü ve sigortacısı oldukları … plakalı ticari minibüste yolcu olarak bulunduğunu, araçtan ineceği sırada şoförün aniden hareket etmesi nedeniyle dengesini kaybederek düşmesi sonucu yaralandığını, olayda davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kalçasının kırıldığını, platin takıldığını, eskisi gibi hareket edemediğini, uzun süre ayakta kalamadığını, kaza öncesi evlere temizliğe giderek geçimini temin ettiğinden aylık 1.800,00 TL civarında gelirinden, işinden ve ekonomik geleceğinden mahrum kaldığını, olayın tamamen davalıların kusurundan kaynaklandığını belirterek, maluliyete karşılık olmak üzere şimdilik 5.000,00 TL belirsiz maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline ve ayrıca 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 04/12/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava değerini 24.141,66 TL artırarak, toplam 29.141,91 TL maddi tazminatın davalılardan 22/11/2011 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile özetle; açılan davayı kabul etmediğini, aracının … Sigorta A.Ş. tarafından trafik sigortasının, … Sigorta A.Ş. tarafından da kasko sigortasının yapıldığını, maddi tazminat isteğinin sigorta şirketlerine yöneltilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın ZMMS ile sigortalıları olduğunu, kusur durumunun belirlenmesini ve davacının kusuru oranında tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacının her bir zarar için ne kadar tazminat istediğinin belli olmadığını, bu olay nedeniyle davacıya SGK tarafından tazminat ödenip ödenmediğinin araştırılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı … usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya herhangi bir cevap vermemiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile özetle; kazaya karışan … plakalı aracın ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalıları olduğunu, poliçeden dolayı sigortalılarının kusuru oranında sorumlu olduklarını, olayda kusur durumunun ve davacının maluliyet oranının belirlenerek aktüer hesabının yapılması gerektiğini, sigortalılarının kusurlu olması durumunda poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduklarını belirtmiştir.
Fer’ i Müdahil vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın sigorta şirketi tarafından ihbar edildiğini, kurum zararının tahsili talepli açılacak rücuen tazminat davalarında 6100 sayılı yasanın 69.maddesi gereği bu davada alınan kusur raporları ile bağlı kalınabileceğinden davaya müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; 22/12/2011 tarihinde … plakalı ticari minibüste yolcu olarak bulunan davacının, indiği sırada araçtan düşmesi sonucu yaralanmasından dolayı davalı sürücünün kusurlu olup olmadığı, davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığı, cismani zararının ne olduğu, bu zarardan davalıların sorumluluğunun ne miktar olduğu, manevi tazminatın şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
DELİLLER:
Kaza Tespit tutanağı, davacıya ait tedavi evrakları, trafik kayıtları, hasar dosyası, tanık beyanları, ödeme dekontu dosyamız arasındadır.
İzmir Kapatılan … SHM’ nin … E.sayılı dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı vekili 04/02/2014 tarihli duruşmada; davalı … Sigorta A.Ş.’nin 21.060,00 TL’si ana para olmak üzere faiz ve fer’ileri ile birlikte 26.080,00 TL kısmi ödeme yaptığını belirterek, bu miktarın tazminat hesabından düşülmesini istemiştir.
Mahkememizce kazanın oluşundaki kusur durumu konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Trafikçi bilirkişi bilirkişi …’ in 28/10/2013 tarihli raporunda davalı şoför …’ ın kazanın oluşunda % 100 kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Kusur raporuna İtiraz üzerine dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 09/05/2014 tarihli raporda; dava konusu kazanın oluşunda minibüs şoförü davalı …’ın % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Hesap bilirkişisi …’ in davalı sürücünün % 100 kusur oranı üzerinden yaptığı hesaplamaya göre hazırladığı 25/11/2013 tarihli raporunda; davacının geçici iş göremezlik zararının 2.090,75 TL ve sürekli maluliyetten kaynaklanan zararının 27.050,91 TL olduğunu belirtmiştir.
Aynı hesap bilirkişisi itirazlar üzerine düzenlediği 27/11/2013 tarihli ek raporunda da aynı görüşünü yinelemiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 28/01/2015 tarihli, … karar sayılı raporda; davacının 22/12/2011 tarihinde geçirmiş olduğu kazaya bağlı olarak gelişen yaralanmasının anatomik ve fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmesi nedeniyle 11/10/2011 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde maluliyetine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 22/12/2011 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Bundan öncesinde hesap bilirkişisinin de raporuna dayanak tuttuğu İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nden aldırılan 24/09/2013 tarihli raporda ise; davacının meslekte kazanma gücündeki azalma oranının % 9 olduğu, şifa süresinin 90 gün olduğu bildirilmiştir.
Bu raporlar arasında çelişki bulunması nedeniyle mahkememizce İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor aldırılmıştır. Genel Kurul’un 08/10/2015 tarihli raporunda sonuç olarak; davacının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine yer olmadığı, iyileşme süresinin 22/12/2011 tarihinden itibaren 9 aya kadar olabileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili bu rapora da davacının kalçasında platin olduğunu ve efor kaybının bulunduğunu ileri sürerek itiraz etmiştir.
Aldırılan rapor olayın özeelliğine uygun ve yeterli bulunduğundan davacı vekilinin ek rapor aldırılması veya yeni rapor aldırılması yönündeki isteğinin reddine karar verilmiştir.
Hesap uzmanı bilirkişi … 25/03/2016 tarihli ek raporunda özetle; davacının geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının 5.807,97 TL olduğunu, sürekli iş göremezliktan kaynaklı zararının bulunmadığını, 30/12/2013 tarihinde bu kaza nedeniyle toplam 26.080,00 TL tazminatın davalı sigorta şirketi tarafından ödenmiş olması nedeniyle davacının maddi tazminat alacağının bulunmadığını bildirmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda Mahkememiz … E. … K. Sayılı 24/05/2016 tarihli kararı ile “Maddi tazminata ilişkin isteğin Reddine, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen 22/12/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine” dair karar verilmiş, davacı vekilinin kararı temyiz incelemesine konu ettiği, Yargıtay …H.D. Nin … E. … K. Sayılı 16/12/2019 tarihli ilamı ile;” Mahkemece, gerekçe kısmında “…davalı sürücü …’ın tam kusuru ile sebebiyet verdiği 30/12/2013 tarihli kaza sonucunda davacının benimsenen bilirkişi raporuna göre kalıcı maluliyetinin oluşmadığı, iyileşme süresinin 22/12/2011 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, bu süre çerçevesinde 5.807,97 TL geçici iş göremezlik tazminatına hak kazandığı, davalı sigorta şirketinin davacıya 30/12/2013 tarihinde 26.080,00 TL tutarında ödeme yaptığı, davacı zararının karşılanmış olduğu anlaşıldığından, maddi tazminat isteğinin reddine….” yazılmasına ve davacının geçici iş göremezlik zararı bulunduğu kabul edilmesine rağmen davanın reddine karar verildiği, davanın fer’ileri yönünden de davanın tamamen reddine karar verilmesi nedeniyle davacı aleyhine hüküm kurulduğu, böylece gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
Bu durumda mahkemece, öncelikle davacı vekilinin dava ve ıslah dilekçesindeki taleplerinin açıklattırılarak, talep edilen tazminat miktarının ne kadarının geçici iş göremezlik ne kadarının kalıcı iş göremezlik zararına ilişkin olduğunun belirlenmesi, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödemenin davacının Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından belirlenen 9 aylık geçici iş göremezlik zararını kapsayıp kapsamadığı hususunun araştırılarak, ödemenin bu kapsamda olduğunun anlaşılması halinde 9 aylık geçici iş göremezlik tazminatı olarak hesaplanan 5.807,97 TL için konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,kalan kısım için davanın reddine karar verilerek,davanın fer’ileri yönünden de hükme uygun şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası dosya Mahkememizin 2020/313 Esasına kayıt edilerek, yargılamaya bu numara üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce Usul ve yasaya uygun Yargıtay ….H.D.nin .. E. .. K.sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı …’ ın kısıtlandığı anlaşıldığından, İzmir … SHM’ ne müzekkere yazılarak kısıtlılık kararı celp edilerek dosyamız arasına alınmış, davalı … vasisi… adresine Yargıtay bozma ilamı ekli tebligat yapılmış, vasinin duruşmalara katılmadığı, davanın esasına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz 23/02/2021 tarihli celsesinde; davacı vekiline dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesindeki talep edilen miktarların ne kadarının geçici ve ne kadarının kalıcı iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğu hususunda beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekilince süresi içesinde sunulan 08/03/2021 havale tarihli beyan dilekçesinde; 04/12/2013 tarihli dilekçelerinde; dava açarken talep edilen tazminat miktarının 5.000 TL olduğu, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları doğrultusunda taleplerini 24.141,66 TL’ daha arttırarak talep edilen toplam tazminat miktarının 29.141,66 TL olduğunu, talep etmiş oldukları 29.141,66 TL tazminatın 2,090.75 TL’lik kısmının geçici iş göremezlik zararına, geriye kalan 27.050,91 TL’lik kısmının ise sürekli maluliyetten kaynaklı zarara ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce … Sigorta A.Ş.’ ne müzekkere yazılarak; davacıya yapılan 26.080,00-TL lik ödemenin kalıcı maluliyet tazminatı mı yoksa geçici maluliyet tazminatı mı olarak ödendiğinin, yapılan ödemenin geçici maluliyet tazminatını kapsayıp kapsamadığı hususunun mahkememize bildirilmesi istenilmiş, yazımıza … Sigorta A.Ş. tarafından cevap verildiği, …Sigorta A.Ş. ’nin … Sigorta A.Ş. ‘yi tüm aktif ve pasifleri ile birlikte devralması suretiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde iki şirketin birleşmesi işleminin , …Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından 31 Ekim 2018 tarihinde tescil edilmiş olduğunu bu kapsamda … Sigorta A.Ş.’ nın tasfiye olmaksızın infisah etmiş olduğunu, tescil ile birlikte … Sigorta A.Ş ’nin tüzel kişiliğinin sona ermiş olduğundan, faaliyetine … Sigorta A.Ş. nezdinde devam edeceğini, davacı … ile davalı … arasında görülmekte olan dava nedeni ile davacıya yapılan 26.080.00 TL lik ödemenin sadece sürekli sakatlık tutarına ilişkin olduğu, davacı tarafından dava dilekçesinde talep edilen tüm kalemlere karşılık ödenmiş olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, trafik kazasından kaynaklı geçici ve kalıcı iş göremezliğe ilişkin maddi-manevi tazminat davasıdır.
22/12/2011 günü saat 09:00 sıralarında, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı ticari minibüs ile … Sitesi girişindeki kaplama üzerinde yolcu indirmek amacıyla durduğu sırada aracın otomatik oarak şoför tarafından kumada edilen orta kapısı açıldıktan sonra yolcuların iniş yaptığı sırada davalı tarafından minibüsün hareket ettirilmesi sonucu minibüste yolcu olarak bulunan davacının düşmesi sonucu davacının yaralandığı anlaşılmıştır.
Maddi tazminat davası yönünden; Toplanan deliller, yapılan yazışmalar ve aldırılan bilirkişi raporları ve Adli Tıp Raporları, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya içeriği göz önüne alındığında; davalı sürücü …’ın tam kusuru ile sebebiyet verdiği 30/12/2013 tarihli kaza sonucunda davacının benimsenen bilirkişi raporuna göre kalıcı maluliyetinin oluşmadığı anlaşıldığından, davacının kalıcı maluliyet tazminatına ilişkin tazminat talebinin reddine,
iyileşme süresinin 22/12/2011 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, bu süre çerçevesinde 5.807,97 TL geçici iş göremezlik tazminatına hak kazandığı, davacı vekilince ıslah dilekçesinin açıklanmasına ilişkin mahkememize sunduğu dilekçede geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin talebinin 2.090,75 TL olduğunun belirtildiği, davalı sigorta şirketinin davacıya 30/12/2013 tarihinde 26.080,00 TL tutarında ödeme yaptığı, davalı sigorta tarafından mahkememize verilen cevabi yazıda yapılan ödemenin dava dilekçesindeki tüm taleplere ilişkin yapıldığı belirtildiğinden davacının geçici maluliyet tazminatına ilişkin talebinin dava açıldıktan sonra davalı sigorta tarafından karşılanmış olduğu anlaşıldığından davacının geçici maluliyet tazminatına ilişkin 2.090,75 TL lik talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, konusuz kalan taleple ilgili davacı dava açmakta haklı olduğundan bu kısma ilişkin yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden; davalı sürücünün meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olması, manevi tazminatın, zenginleşme aracı olmadığı gibi, manevi tatmin duygusu oluşturacak miktarda olması gerektiği, yine özel durumların da mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, kaza geçirenin yaşı, kaza tarihi dikkate alınarak hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının kalıcı maluliyet tazminatına ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davacının geçici maluliyet tazminatına ilişkin 2.090,75 TL lik talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
3-10.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen 22/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak, davacıya verilmesine.
4-Alınması gereken 825,91.-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 119,55 TL nispi harç ve 82,50 TL ıslah harcı indirildikten sonra kalan 623,86-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,( davalı sigorta şirketi 142,81-TL sinden müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla),
5-Davacının yatırmış olduğu 119,55 TL nispi harç ve 82,50.-TL ıslah harcı toplamı olan 202,05-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, ( davalı sigorta şirketi 34,93-TL sinden müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla),
6-Davacının iş bu dosyada yapmış olduğu 1.691,85-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 345,87- TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, ( davalı sigorta şirketi 59,80-TL sinden müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla),
7-Davalı … tarafından yapılmış olan 100- TL tebligat-posta giderinden ibaret yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 79,56 .-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince maddi tazminat davası yönünden 2.090,75-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar … ve … Sigorta A.Ş. Nin kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT gereğince reddedilen maddi tazminat davası yönünden 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendini vekille temsil ettiren davalılar … ve … Sigorta A.Ş. ‘ ne verilmesine.
10-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince kabul edilen manevi tazminat davası yönünden 4.080,00-TL vekalet ücretinin sigorta dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı …’ ın kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından AAÜT gereğince reddedilen manevi tazminat davası yönünden 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı …’ a verilmesine,
12 -Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde istekleri halinde iadesine,
Dair; davacı vekili, davalı … vekili ile fer-i müdahil vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
e -imzaııdır

Hakim …
e -imzaııdır