Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/246 E. 2021/367 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/246 Esas
KARAR NO : 2021/367

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2020
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunduğu dava dilekçesinin incelenmesinde; Davacı şirketin özel güvenlik hizmetleri alanında faaliyet gösterdiğini, davalı şirket ile yapılan anlaşma kapsamında davacı şirketin davalı şirketin profesyonel yöneticiliğini yaptığı bazı projelerde hizmet sağladığını, davalı şirketin proje yönetimini üstlendiği … ve … Sitesi projelerinde davacı şirketin güvenlik hizmeti sağladığını ancak hizmet bedelinin tamamını alamadığını, davacının davalı şirketin profesyonel yöneticiliğini yaptığı projelerde özel güvenlik elemanı sağladığını, bu elemanların maaşlarını ödediğini, SGK primlerini ödediğini ancak davalı şirketten bu bedelleri alamadığını, davacı davalı ile yapılan anlaşma kapsamında yapılan güvenlik hizmeti sebebi ile 30/04/2019 tarihli 13.462,03-TL, 30/04/2019 tarihli 2.137,80-TL ve 17/05/2019 tarihli 7.178,93-TL bedelli 3 adet fatura düzenlendiğini, davalı tarafın fatura bedellerini ödememesi üzerine müvekkilinin alacağı için İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak davacı şirketin alacağını almasına engel olmak adına icra dosyasına itiraz ettiğini belirterek davalının İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın; fazlaya ilişkin talep, ıslah, dava ve müddeabihi arttırma haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 22.778,76- TL’lik kısım yönünden itirazın iptaline ve takibin ticari faizi ile birlikte devamına, kötü niyetli davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, davalı tarafın, müvekkilimizin alacağını alamaması için mal kaçırma hazırlığı içerisinde bulunması sebebi ile davalı şirkete ait gayrimenkullere ihtiyati haciz/tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; Müvekkilinin davacı şirkete böyle bir borcu olmadığını, Müvekkil şirketle davacı arasındaki sözleşmelerin 2019 yılı mart ve nisan aylarında karşılıklı rıza ile feshedilmiş ve ibralaşılmış olduğunu, İşbu ibralara rağmen davacının alacak iddia etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının fatura alacaklarına istinaden alacak iddia etmediğini, taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirmektedir. Delillerin toplanması ve bilirkişi incelemesinin yapılması gerektiğini, davacının alacağını dava açarak iddia ve talep etmesi gerekirken İcra takibine girişmesi gerçeklere ve hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu belirterek davacının%20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmilinin talep edilmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı UYAP çıktısı, güvenlik hizmet sözleşmesi, bilirkişi kök ve ek raporu dosyamız içerisindedir.
İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 22.778,76 TL asıl alacak, 944,87 TL Gecikme Faizi olmak üzere toplam 23.723,63 TL alacak üzerinden ilamsız icra yolu ile takip başlatıldığı, takip dayanağının “30/04/2019 tarihli 13.462,03 TL bedelli ve 2.137,80 TL bedelli fatura ile 17/05/2019 tarihli 7.178,93 TL bedelli üç fatura” olarak belirtildiği, borçlu vekili tarafından 30.09.2019 tarihinde icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile; icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca, itiraz edilmesi üzerine takibin icra dairesi tarafından 01.08.2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği ve iş bu davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 08/10/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği SMMM bilirkişisi … tarafından hazırlanan 23/11/2020 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “davacı … Özel Güv. Hizm. Ltd. Şti. İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti. ‘nin 2018-2019-2020 yılı Yasal Defterlerinin Lehine Delil Teşkil edebilecek vaziyette olduğu, davalı … Proje Yön. ve Hizm. San. Tic. A.Ş’nin 2019-2020 yılı Yasal defterlerinin Lehine Delil Teşkil edebilecek vaziyette olduğu, davacı … Özel Güv. Hizm. Ltd. Şti. İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti. firmasından yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olarak 22.07.2019 icra takip tarihi itibari ile 253.595,18.-TL tutarında alacaklı olduğu, davalı … Proje Yön. ve Hizm. San. Tic. A.Ş firmasının yasal defter ve dayanağı belgelerinin tetkikinde; Davacı tarafın icra takibindeki bedellerini talep etmiş olduğu 3 adet satış faturasının davalı tarafın resmi defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalı tarafın davacı tarafa olan borç bakiyesinin tamamının Davacı tarafın icra takibinde talep etmiş olduğu 3 adet fatura bedelinin toplamının karşılığı olduğu ve buradan hareketle davalı … Proje Yön. ve Hizm. San. Tic. A.Ş’nin davacı … Özel Güv. Hizm. Ltd. Şti. İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti. firmasına yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olarak 22.07.2019 icra takip tarihi itibari ile 22.778,76.-TL tutarında borçlu olduğu tespit edilmiştir ” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Bahse konu rapora karşı davacı tarafça beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı ve ancak davalı tarafça rapora karşı itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce bu sefer 17/12/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile dosyanın önceki SMMM bilirkişisi …’e tevdi ile 6098 sayılı BK’nın 102. mad. göz önünde bulundurulmak sureti ile taraf ticari defterleri üzerinde yerine ve yeniden inceleme yapılarak defterlere kayıtlı faturaların ve ödemelerin birbirleri ile karşılaştırılmak sureti ile alacak ve borç durumunun belirlenmesi, davacıdan 12/07/2019 tarihinde kayıtlı olan 15.000,00 TL’lik EFT’nin davalı tarafta kaydının olup olmadığı, bulunması halinde hangi tarihte yapıldı hususunun belirlenmesi, bunlardan sonra işlemiş faiz hesabının yeniden değerlendirilmesi hususlarına yönelik ek rapor sunulması istenilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanan 15/02/2021 havale tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde; kök raporda taraf kayıtlarının incelenmesi sonucundaki tespitlerin aynen tekrarlandığı, alacak borç durumunun tespitine yönelik hususların da tekrarlandığı, her bir taraf yönünden kendi kayıtlarında olup da diğer tarafta bulunmayan alacak ve bor durumununa yönelik bedel tespitinin yapıldığı ve davacı taraf kayıtlarında 12/07/2019 tarihinde kayıt edilen 15.000,00 TL yönünden davalı kayıtları ile karşılaştırılmasının yapıldığı görülmüştür. Söz konusu ek rapora karşı davalı vekili tarafından 22/03/2021 tarihli dilekçe ile ek rapora itiraz edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; taraflar arasında yapılan anlaşma gereği davacı tarafça davalı tarafa güvenlik hizmetinin sağlandığı, bu hizmetin … ve … sitesi projelerini de kapsadığı konularında taraflar arasında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte cevap dilekçesinde bahsedilip ekinde sunulan 10/04/2019, 17/04/2019 , 31/03/2019 ve 25/03/2019 tarihli fesih sözleşmesi ve ibraname belgelerinin iş bu davaya konu ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında yürütülen takibe dayanak 30/04/2019 tarihli 2 adet faturayı ve 17/05/2019 tarihli 1 adet faturayı etkileyip etkilemediği bu kapsamda davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığının tespitine yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın tespitine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; her ne kadar davacı vekili tarafından kök ve ek raporla itiraz edilerek farklı bir bilirkişiye tevdi talep edilmiş ise de ek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, itirazların Mahkememizce resen değerlendirilebilecek hususlardan olduğu anlaşılmakla başka bir bilirkişiden rapor alınmasına yönelik talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosyaya kapsamında yapılan inceleme neticesinde; icra dosya borcunun doğumuna teşkil eden fatura alacaklarının … ve … sitesi güvenlik hizmeti olarak belirtilmesi göz önüne alındığında … torbalı konutlarının güvenlik hizmetinin sağlanması yönündeki sözleşmenin 06/09/2017 tarihinde imzalanmış olduğu, sözleşmeye göre hizmet verenin davacı taraf, hizmet alanın davalı taraf olduğu, söz konusu sözleşmenin içeriğine göre hizmetin haftanın 7 günü 17:00-09:00 saatleri arasında toplam iki güvenlik personeli ile sağlanacağının belirlendiği, ayrıca bir özel güvenlik görevlisinin ise 24:00-08:00 saatleri arasında haftada 7 gün kesintisiz hizmet vereceğinin kararlaştırıldığı, toplam hizmetin 3 personel ile yerine getirileceğinin belirlendiği, sözleşmede taraf hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesinin yanı sıra aylık güvenlik eleman ücret tutarının da değerlemesinin yapıldığı ve yine taraflar arasında imzalanan 05/09/2018 tarihli sözleşme ile söz konusu 06/09/2017 tarihli sözleşmenin 1 yıl müddetle uzatıldığının kararlaştırıldığı ve yeni sözleşmede ücret açısından yeni bir miktarın kararlaştırıldığı ve bunun haricindeki maddelerin aynen yeni sözleşmede de geçerli olduğunun belirtildiği, … sitesinin güvenlik hizmetinin sağlanması yönündeki sözleşmenin 09/04/2018 tarihinde imzalanmış olduğu, söz konusu sözleşmenin içeriğine göre hizmetin üç güvenlik görevlisi ile sürdürülmesi durumunda günde 24 saat ve haftada 7 gün ayda 30 gün kesintisiz hizmet verileceğinin, hizmetin iki güvenlik görevlisi ile sürdürülmesi durumunda haftada 7 gün ayda 30 gün saat 08:00-16:00 ile 24:00-08:00 saatleri arasında olmak üzere 16 saat kesintisiz sağlanacağının kararlaştırıldığı, sözleşmede taraf hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesinin yanı sıra aylık güvenlik eleman ücret tutarının da değerlemesinin yapıldığı hususlara tespit edilmiş ayrıca taraflar arasında verilen hizmetlerin bir kısmının hitamına yönelik olarak 10/04/2019, 17/04/2019, 31/03/2019 ve 25/03/2019 tarihli fesih sözleşmesi ve ibraname başlıklı belgelerinin imzalandığı anlaşılmıştır.
Bu aşamada her ne kadar davalı vekili tarafından yapılan savunmaya esas bahse konu ibraname ve fesih başlıklı belgeler neticesinde taraflar arasında dava konusu olan ve hizmetin verileceğinin kararlaştırıldığı … ve … isimli yerlere yönelik olarak davalı borcunun sona erdiği ileri sürülmüş ise de söz konusu ibraname ve fesih başlıklı belgelerin hiç birisinde … isimli yerden bahsedilmediği ve böylece … projesinin söz konusu ibraname ve fesih başlıklı belgelerden etkilenmeyeceği kanaatine varılmıştır. … isimli yerin ise bu sözleşmelerden 10/04/2019 tarihli belgede geçtiği ve ancak fatura tutarının söz konusu tarihten sonra olduğu ve bu durumun davacı tarafından verilen cevaba cevap dilekçesi ile fatura borcunun ibra sözleşmesinden sonra doğduğunun belirtildiği görülmüştür.
Her ne kadar davalı tarafça cevap dilekçesi ile birlikte az yukarıda bahsedildiği üzere ibranameler gereği borcun bulunmadığı ve ayrıca raporlara yapılan itirazlarda taraf defterlerinin birbirlerini teyit etmemesi ve ayrıca davacı taraf defterlerinin usulüne uygun tutulmaması sonucunda faturalardan kaynaklı borcun bulunmadığı belirtilmiş ise de icra takibine dayanak faturalardan 13.462,03 TL ve 7.178,93 TL’lik faturaların … projesine yönelik olduğu, bu projeye yönelik olarak ibra ve fesih sözleşmesi başlıklı belgenin bulunmadığı, söz konusu faturanın davalı taraf defterlerinde itiraz olmaksızın kayıtlı olması hususunun fatura içeriği hizmetin davalı tarafa verildiği yönünde adi karine oluşturduğu bu hususun aksinin ispatının davalı tarafta olduğu ancak davalı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmakla davalının bu yöndeki savunmasının yerinde olmadığına ve fatura içeriği hizmetin verildiğinin sübuta erdiğine kanaat edinilmiştir. Ayrıca icra takibine dayanak faturalardan 2.138,80 TL’lik faturanın ise … projesine yönelik olduğu, her ne kadar bu fatura konusu hizmetin geçtiği yere yönelik olarak 10/04/2019 tarihli ibraname ve fesih başlıklı belge bulunmakta ise de fatura tarihinin ibraname tarihinden sonra olduğu hususunun söz konusu faturanın davalı taraf defterlerinde itiraz olmaksızın kayıtlı olması hususu ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde fatura içeriği hizmetin davalı tarafa verildiği yönünde adi karine oluşturduğu bu hususun aksinin ispatının davalı tarafta olduğu ancak davalı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmakla davalının bu yöndeki savunmasının da yerinde olmadığına ve fatura içeriği hizmetin verildiğinin sübuta erdiğine kanaat edinilmiştir.
Her ne kadar davalı vekilince dosyaya sunulu bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de davacı tarafça takip konusu edilen asıl alacağın her iki tarafın da defterlerinde aynı tutarda kayıtlı olması ve defterlerin bu tutar yönünden birbirleri ile uyumlu olması, icra takibinin faturaya dayalı olarak ileri sürülmüş olması, her ne kadar davalı tarafından davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı ileri sürülmüş ise de takibe konu edilen üç faturanın da davalı defterlerinde kayıtlı olması, her ne kadar davacı kayıtlarında davalı tarafından yapılan 15.000,00 TL’lik ödeme 12/07/2019 tarihinde kayıtlı olarak gözükmekte ise de söz konusu ödemenin davalı kayıtlarında görünen 04/04/2019 tarihli ödemenin karşılıksız çıkması ile yapıldığı anlaşıldığından esasen bu ödemenin 04/04/2019 tarihinde yani icra takibine konu olan fatura tarihlerinden önceki bir borç için yapıldığı anlaşılmakla artık davacı tarafın takibine konu ettiği faturaların içeriği hizmetin davalı tarafa verildiğinin kanıtlanmış olması nedenleri ile davalı vekilinin asıl alacak yönünden itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dosya taraflara arasında icra takibine dayanak fatura içeriğini de kapsar biçimde güvenlik hizmetinin verilmesine dair yukarıda belirtilen tarihlerde ve içeriklerde sözleşmelerin imzalandığı, söz konusu sözleşmelere göre davacının güvenlik hizmeti veren davalının ise bu hizmeti alan konumunda olduğu, söz konusu sözleşmelerden hizmetin verileceği yer olarak belirlenen … projesine yönelik olarak sözleşmenin devamında 10/04/2019 tarihli ibraname ve fesih başlıklı belgenin imzalandığı, bu belgeye göre sözleşmenin 10/04/2019 tarihinde fesih edildiği ve ancak 01/04/2019-10/04/2019 tarihleri arasındaki hizmet için ibraz edilecek fatura karşılığının bu ibradan etkilenmeyeceğinin kararlaştırıldığı, yukarıda da bahsedildiği üzere hizmetin verileceği yer olarak belirlenen … projesine yönelik olarak iddianın aksine ibraname ve fesih başlıklı belgenin imzalanmadığı, her ne kadar aksi iddia edilmekte ise de tarafların 2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı, 2020 yılına ilişkin ise her iki tarafın da açılış onaylarının yapılmasına karşılık kapanış onaylarının yapılmadığı ve ancak kapanış onaylarına ilişkin sürenin henüz dolmadığı, kaldı ki taraf defterleri arasında takibe konu edilen faturalar ve bu faturalara istinaden ödeme yapılıp yapılmadığına gösterir kayıtların birbirleri ile uyumlu oldukları, ticari defter ve kayıtlara göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2019 yılı öncesi başlamış olduğu, bu ilişkinin davacının davalı aleyhine kesmiş olduğu 17/05/2019 tarihli ve 7.178,93 TL bedelli fatura ile son bulmuş olduğu, takibe dayanak üç adet faturanın da aynı tutar ve miktarda her iki taraf kayıtlarında da bulunduğu, bu faturalara istinaden yapılmış herhangi bir ödemenin bulunmadığı anlaşılmakla davalı tarafından icra müdürlüğü dosyasına yapılan itiraz yönünden davacı tarafından asıl alacağın dava konusu edilmesi göz önünde bulundurulduğunda taleple bağlılık ilkesi gereği itirazlarının haklılık teşkil etmediği anlaşılmakla açılı davanın kabulü ile İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan asıl alacak yönünden itirazın iptali ile 22.778,76 TL asıl alacağın tahsili bakımından takibin devamına, asıl alacağın yıllık %19,5 oranında ve değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına, şartları oluştuğu kanaatiyle İİK 67/son gereği hükmolunan tutarın %20’si olarak hesaplanan 4.555,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan asıl alacak yönünden itirazın iptali ile 22.778,76 TL asıl alacağın tahsili bakımından takibin devamına, asıl alacağın yıllık %19,5 oranında ve değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına,
2- İİK 67/son gereği hükmolunan tutarın %20’si olarak hesaplanan 4.555,75 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
3- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 1.556,02 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 270,39 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 1.285,63 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
4- Davacı tarafından yatırılan 324,79 TL (270,39 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 824,50 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.149,29 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 65,50 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır