Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/228 E. 2022/687 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/228
KARAR NO : 2022/687

DAVA : Konkordatonun Feshi
DAVA TARİHİ : 17/04/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordatonun Feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir 4.ATM’nin …/… esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde; müvekkili davacı banka ile davalı arasında genel kredi sözleşmesinin imzalanarak davalıya kredi kullandırıldığını, teminat olarak Menderes ilçesi … ada … parseldeki tarla niteliğindeki taşınmazın 500.000,00 TL bedelle 1. dereceden ipotek verildiğini, kredi borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle davalıya ihtarname gönderildiğini, davalının İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında konkordato isteğinde bulunduğunu, bu isteğin kabul edildiğini ve konkordato projesinin tasdik edildiğini, mahkemece eksik inceleme yapıldığını, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verildiğini, ilgili karar hakkında istinaf kanun yoluna başvurduklarını, davalı şirketin kötü niyetli bir şekilde alacaklılarını oyalamak için mahkemeye eksik ve yanlış bilgiler vererek projesini tasdik ettirdiğini, davalının tasdik kararında belirtilen ödeme planına da uymadığını, süreç içinde komiser raporlarında kaydi stok bakiyesi reel stok bakiyeleri arasında önemli farklar bulunduğunu belirlediklerini, konkordato talebinin inandırıcı bilgi ve belgelere dayandırılmasının zorunlu olduğu, ancak davalının dayanak talep ve belgelerinin bu nitelikten uzak olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, davalının kredi borçlarının … tarafından verilen ipotek ile teminat altına alındığı halde adi alacak olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kötü niyetli konkordatonun İİk 308/f maddesi gereğince feshine, mahkeme aksi kanaatte ise İİK 308/e maddesi gereği müvekkili yönünden konkordatonun feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dosyası önce İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiş, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı ve 20/04/2020 tarihli gönderme kararı üzerine mahkememize tevzii edilerek mahkememizin 2020/228 Esas sırasına kaydedilmiştir.
Davalı, dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir. Son duruşmaya katılan davalı vekili dava dilekçesinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini savunmuş ise de, dava dilekçesinin tebliğ belgesinin incelenmesinden Tebligat Kanunu Hükümlerine uygun tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili, tebligatı alan kişinin müvekkilinin işçisi olmadığını savunmuş ise de, devamlı olmayan günlük ve kayıtsız işçi çalıştırılmasının bir gerçeklik olduğu da göz önüne alındığında, bu tür bir ihtimal de söz konusu olabileceğinden, tebligatın davalı şirketin adresinde tebliğ de edilmiş olması dikkate alındığında, bu yönde araştırmaya gidilmemiştir.
İzmir 3. ATM’nin 20/12/2019 tarihli …/… esas …/… karar sayılı kararı ile “Davanın kabulüne, davacı … SİSTEMLERİ SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. ‘nin konkordato talebinin kabulüne, konkordatosunun İİK 306 maddesi uyarınca tasdikine, Konkordato projesi gereğince davacı borçlunun konkordatoya tabi borçlarını üçer ay ara ile 12 eşit taksitte (3 yılda) kesin mühlet tarihi olan 04/01/2019 tarihinden itibaren faizsiz olarak 2020 yılı Mart ayında sonundan başlayarak ve her üç aylık dönemin son günü ödemesine” karar verilmiştir. Karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş, BAM 17. Hukuk Dairesince 13/11/2020 tarih …/…-… kr sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu karara karşı, temyiz yoluna başvurulmuş Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 08/06/2022 tarih …/… Esas …/… karar sayılı kararı ile onanmış olmakla, mahkememiz hükmünün bu hali ile 08/06/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İzmir 3. ATM’nin 20/12/2019 tarihli kararı ile atanan kayyım …’ın mahkememize sunduğu 22/09/2022 tarihli raporunda; … Bankası A.Ş.’nin davalıdan olan toplam 200.711,52-TL alacağının olduğu, 31.03.2020 tarihinde, 31.12.2020 tarihinde, 30.06.2021 tarihinde, 30.09.2021 tarihinde, 31.12.2021 tarihinde ödenmesi gereken taksitlerin ödenmediği, 30.06.2020 tarihinde, 02.10.2020 tarihlinde, 31.03.2021 tarihinde, 30.06.2022 tarihinde ödenmesi gereken taksit tutarlarının 1/3 oranında, 07.06.2022 tarihinde ödenmesi gereken taksidin 1/4 ü oranında ödendiği, halen bankanın 173.006,60-TL alacağının olduğu belirlenmiştir. Bu dava tarihi gözetildiğinde dava tarihine kadar ödenmesi gereken bir taksit tutarının hiç ödenmediği, hatta daha sonraki taksitlerin de zaman zaman ödenmediği, ya da kısmen ödendiği anlaşılmıştır.
İİK 308/e maddesinde “kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir” hükmüne, İİK 308/f maddesinde ”Her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir. Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde durum 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.308 inci madde hükmü bu hâlde de uygulanır ” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı davalının tasdik edilen konkordatosunun öncelikle kötü niyetle sakatlanmış olduğunu, İİK 308/f maddesi uyarınca tümden feshine karar verilmesini, bu talepleri kabul edilmez ise kendilerine karşı ödemede bulunulmadığından, İİK 308/e maddesi gereğince kısmen feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Toplanan tüm deliller karşısında; davacı tarafından konkordatonun tümden feshi sebepleri olarak ileri sürülen hallerin konkordato yargılamasında veya kanun yolu aşamasında değerlendirilebilecek haller olduğu, söz konusu hususların konkordato yargılamasında değerlendirildiği, dolayısı ile sonradan ortaya çıkan davacının konkordatonun tasdikini sağlamak üzere başvurduğu kötü niyetli davranışlarının sübuta ermediği, konkordatonun tümden feshi talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış, bu talep reddedilmiştir.
Davacının terditli taleplerinden olan İİK 308/e maddesi uyarınca konkordatonun kısmen feshi talebinin değerlendirilmesinden, davacının konkordato alacaklısı olduğu, tasdik edilen konkordato projesi gereğince davalının 2020 yılı Mart ayından başlayarak 3 er aylık dönemlerle 12 eşit taksitle borcunu ödemesi gerektiği, ancak bu dava tarihine kadar ödenmesi gereken 2020 yılı mart ayındaki taksidin ödenmediği, davacının kendisine ödeme yapılmaması itibarı ile konkordatonun kısmen feshi talebinde haklı olduğu kanaatine varılmakla, davacı yönünden konkordatonun kısmen feshine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulüne,
1-Davacının İİK 308/f maddesine dayanan konkordatonun tümden feshi talebinin reddine,
2-Davacının konkordatonun kısmen feshi talebinin kabulüne, davalı hakkındaki İzmir 3.ATM’nin …/… esas …/… karar sayılı 20/12/2019 tarihli kararı ile tasdik edilen konkordatonun davacının konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte davacı hakkında İİK 308/e maddesi uyarınca feshine,
3-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın reddedilen kısmına göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf olunan 24,50-TL yargılama gideri ile 54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç ile olmak üzere toplam 133,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafça yatırılan ancak kullanılmayıp artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren 10 günlük süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır