Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/191 E. 2022/351 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/191 Esas
KARAR NO : 2022/351

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketle,dava dışı borçlu …. San.ve Tic.Ltd.Şt. arasında tanzim ve imza olunan 07.07.2018 tarihli Satın Alma Sözleşmesi gereğince davalı, “…” adresindeki — (“…” isimli) sözleşme konusu işletmeyi sözleşme süresince açık tutarak bizzat çalıştırmayı, kapatmamayı, işyerini ve işletme ruhsatını başkalarına devir ve temlik etmemeyi, TAPDK ruhsatında düzenli olarak süre uzatımı yapmayı, bira satışında azami gayret göstermeyi, İşbu sözleşme hükümlerinden herhangi birisine aykırı hareket ettiği takdirde müvekkili şirketten almış olduğu 25.000,00.-TL katkı bedelini iade ile birlikte sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı müvekkili şirkete nakten ve def’aten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmede kararlaştırıldığı üzere müvekkili şirket tarafından, dava dışı borçlu şirkete 25.000,00.-TL (ön iskonto bedeli) katkıda bulunulduğunu, borçlu …Ltd.Şti.nin 25.000,00.-TL (ön iskonto bedeli) katkıyı müvekkili şirketten aldığının fatura ve sair evrak ile sabit olduğunu, davalı …’de bu (ön iskonto) katkı bedeline mukabil alınan 25.000,00.-TL tutarlı senedi … Ltd.Şti.nin aval vereni olarak imzaladığını ve … Ltd.Şti.nin 25.000,00.-TL tutarındaki borcuna açıkca aval verdiğini, müvekkili şirket sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz ifa ettiği halde, davalının işletmeyi açık tutarak bizzat çalıştırmadığını, kapattığı/devrettiği ,bira satın almadığı, TAPDK ruhsatında süre uzatımı yapmadığı,bu ve diğer sebeplerle sözleşmeyi ihlal ettiği tespit olunduğunu, bu durumda muaccel hale gelen 25.000,00.-TL (ön iskonto bedeli) katkı alacağı için İzmir 9.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasıyla … Ltd.Şti. Ve (icra takibine konu senedin aval vereni) davalı … hakkında İcra takibine geçildiğini, Dava dışı …. Ltd.Şti. borca itiraz etmezken, davalı/borçlu sırf alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla (7 Örnek ödeme emrindeki) yetkiye ve borca itiraz ederek,icra takibinin durdurulmasını sağladığını, davalı/borçlu tarafça ileri sürülen (icra takibine) yetki itirazının kanuna, sözleşme içeriğine ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, Ticaret Sicil Gazetesinde açıkca belirtildiği gibi, müvekkili şirketin merkezi (yerleşim yeri) İZMİR’dir.Alacağın “para borcu” olduğuna dair hiçbir şüphe de yoktur.Türk Borçlar Kanunu m.89/1 md. gereğince, “para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir”. Yasanın bu açık hükmü karşısında para borcu niteliğindeki alacağın tahsilinde alacaklının (müvekkil şirketin) yerleşim yeri olan İzmir İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili olduğunu, arıca davalının aval verdiği senette ödeme yeri olarak “İzmir” Kararlaştırıldığını ve İzmir icra dairelerinin yetkili olduğunu, Kadıköy Belediyesi , (İstanbul) Göztepe Vergi Dairesi ve Tütün Alkol Kurumu Daire Başkanlığı kayıtları ile tarafların ticari defter,kayıt, evrakları, fatura ve senet incelendiğinde , katkıyı iade borcunun doğduğu, …. Ltd.Şti.nin müvekkil şirkete olan borcuna karşılık tanzim edilen 25.000,00.-TL’lık senede davalının aval verdiğini, yani alacağın varlığı, borca itirazın haksız ve dayanaksız olduğunun sübuta ereceğini belirterek; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere, İzmir 9.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasındaki yetkiye ve borca itirazın iptaline, icra takibinin devamına,% 20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatının kötüniyetli davalı/borçludan tahsiline, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı/borçluya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusunu oluşturan senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığını, her ne kadar davacı, müvekkilinin “aval” olduğu iddiasıyla icra takibi başlatmış olsa da müvekkilin herhangi bir borcu olmadığını belirterek; davanın reddine, icra inkar tazminatının reddine, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmaması sebebiyle imza incelemesi yapılmasına, dava masraflarının ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı ile dava dışı ….San. Ve Tic. Ltd. Şti. Arasında imza olunan 07/07/2018 tarihli Satın Alma Sözleşmesi gereği, davacının dava dışı bu şirkete 25.000,00-TL tutarlı katkı bedeli ödeyip ödemediği, dava dışı şirketin sözleşmedeki edimlerini yerine getirip getirmediği, yerine getirmemiş ise davacının katkı bedelini talep edip edemeyeceği, söz konusu sözleşmeye bağlı olarak 05/07/2018 düzenleme tarihli senedin düzenlenip düzenlenmediği, davalı adına söz konusu senette aval veren olarak atılı imzanın davalıya ait olup olmadığı, imza davalıya ait ise davalının davacıya katkı bedeli ödemesi hususunda bir sorumluluğunun olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
DELİLLER:
Kadıköy Belediye Başkanlığına, Göztepe Vergi Dairesi Başkanlığına, Tarım ve Orman Bakanlığı Alkol Daire Başkanlığına ve TAPDK’ ya yazılan müzekkere verilen cevaplar dosya arasına konulmuştur.
İzmir 9.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmış, söz konusu dosyanın incelenmesinde ; alacaklının … AŞ, olduğu, borçlunun … İnş San. Ve Tic. Ltd. Şti olduğu, alacaklı tarafça 25.000,00-TL asıl alacak, üzerinden icra başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davalının imza inkarı bulunduğundan, imza örnekleri alınmış, ilgili kurumlardan imza örnekleri getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce dosyanın bir Grafoloji uzmanı bilirkişiye tevdi ile davaya konu 05/07/2018 düzenleme tarihli senet altında davalı adına aval içindir kısmına atılan imzanın davalı eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor tanzimi için bilirkişi …’ na tevdi edilmiş, 06.01.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; “İnceleme yöntemi olarak; İnceleme konusu senette “…” adına atfen atılı “Aval içindir” yazısı üzerinde yer alan borçlu imzaları ile sorulan şalısa ait kabul edilen karşılaştırma imzalarındaki harf ve gramaların tek tek özellikleri ve birbirleriyle olan ilişkileri, kağıdın kullanımı, kişisel alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, tersim biçimi gibi yönlerden karşılaştırmalar yapılmış, dikey ve yatay kuvvetli ışıklar altında, çeşitli büyütme özelliklerinde mercekler ve doküman detektörü kullanılmıştır. Ayrıca bilgisayarda çeşitli programlar kullanılarak üst üste çakıştırma ve yan yana getirme yöntemleriyle gramalar arasında benzerlikler ve farklılıklar değerlendirilmiş ve elde edilen bazı görüntüler ekte sunulmuştur.
İnceleme konusu senette “…” adına atfen atılı “Aval içindir” yazısı üzerinde yer alan iki adet borçlu imzasında “C” harfi şeklindeki başlangıç gramasının çok büyük yapıldığı ve imzanın neredeyse yarıya yakınını içine aldığı (Sayfa 4 şekil 5 te 1 numaralı işaret), imzalardaki ara gramaların içinde boşluk bulunan elips şeklinde çok sayıda grama ve çizgilerden oluştuğu (Sayfa 4 şekil 5 te 3 numaralı işaret), imzalarda harf unsurlarının belirsiz olduğu,
… e ait karşılaştırma imzalarının “C” harfi ile başladığı, “…” bitişik yazıları ile devam ettiği ve “Örnek” bitişik yazıları ile sonlandığının gözlendiği (Sayfa 4 şekil 6),
Sorulan imzalar ile …”e ait olduğu belirtilen imzalar arasında yukarıda belirtilen tanı unsurları ve belirtilen diğer hususlar bakımından belirgin farklılıklar cihetle söz konusu imzaların mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla … eli ürünü olmadığı kanaati” belirtilmiştir.
Davacı vekilinin alınan rapora itiraz etmesi üzerine Mahkememizce dosyanın İstanbul ATK Grafoloji Dairesi Başkanlığına gönderilerek; dosyaya sunulan rapor ve davacı vekilinin itiraz dilekçesi de değerlendirilmek suretiyle, davaya konu 05/07/2018 düzenleme tarihli senet altında davalı adına aval içindir kısmına atılan imzanın davalı eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesi istenilmiş ve İstanbul ATK Grafoloji Dairesi Başkanlığının 07.02.2022 tarihli ve …. sayılı ATK raporuna göre; ” İnceleme konusu senette “Aval içindir.” ibaresi üzerinde atılı 2 adet imza ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça; dava dışı borçlu …. San.ve Tic.Ltd.Şt. arasında tanzim ve imza olunan 07.07.2018 tarihli Satın Alma Sözleşmesi gereğince dava dışı şirketin edimlerini yerine getirmediğini, dava dışı şirkete 25.000,00.-TL (ön iskonto bedeli) katkıda bulunulduğunu, borçlu … Ltd.Şti.nin 25.000,00.-TL (ön iskonto bedeli) katkıyı davacı şirketten aldığının fatura ve sair evrak ile sabit olduğunu, davalı …’ in de bu (ön iskonto) katkı bedeline mukabil alınan 25.000,00.-TL tutarlı senedi … Ltd.Şti.nin aval vereni olarak imzaladığını dolayısıyla dava dışı şirket ve davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali talepli iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davcı taraf, davalıyı takibe konu ettiği senedin altında aval veren olarak imzasının bulunması nedeni ile sorumlu tutmuş olup, davalı taraf da imza inkarında bulunmuştur.
Mahkememizce davalının imza örnekleri alınarak Grafoloji bilirkişi Prof Dr…. ve İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi başkanlığından dosya kapsamında aldırılan raporların birbirini teyit eder nitelikte denetime açık ve elverişli olması nedeniyle itibar edildiği, aldırılan raporlara göre takibe konu edilen senette aval olarak davalı adına atılan imzaların davalı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, dolayısıyla davacının bu senetten kaynaklı davalıdan bir talepte bulunamayacağı, itirazın haklı olduğu kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Peşin alınan 301,94-TL harçtan alınması gerekecek 80,70.-TL red harcının mahsubuyla fazla olarak yatırılan 221,24-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince davanın red edilen bölümü üzerinden hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde ayrıca karar yazılmaya gerek görülmeden artan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza