Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/168 E. 2021/357 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/168 Esas
KARAR NO : 2021/357

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketle, davalı arasında tanzim ve imza olunan 22.05.2017 tarihli sözleşme gereğince davalının …/İzmir adresindeki … isimli sözleşme konusu işletmeyi, açık tutarak bizzat çalıştırmayı, işyerini ve işletme ruhsatını başkalarına devir ve temlik etmemeyi, aylık asgari 8.33 HL, yıllık asgari 100 HL ve toplamda asgari 200 HL.birayı müvekkili şirketten satın almayı, işbu sözleşme hükümlerinden herhangi birisine aykırı hareket ettiği takdirde 10.000,00 USD cezai şartı müvekkili şirkete nakten ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili şirket sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz ifa ettiği halde, davalının işletmeyi başkalarına devir ve temlik ettiğini, açık tutarak bizzat çalıştırmadığını, TAPDK ruhsatının süre uzatımını yaptırmadığını, taahhüt ettiği asgari satın alma miktarını gerçekleştirmediğini, bu ve diğer suretlerle sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini beyan ederek katkının iadesi dahil fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00.-USD cezai şartın dava tarihinden itibaren tahakkuk edecek en yüksek döviz mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki MB döviz satış kuru üzerinden TL karşılığının davalıdan tahsiline, yargılama gideri, harç, masraf, delil tespit gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı adına, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamış, herhangi bir delil de bildirmemiştir.
DELİLLER;
Mahkememizce ilgili kurumlara müzekkere yazılarak davalının tacir kaydı ile ensfa kaydına ilişkin bilgiler ile davalının 2017 yılı itibariyle davalının, birinci sınıf tüccar sınıfına dahil olup olmadığına, hangi usule göre defter tuttuğuna ve 2017 yılı itibari ile gayri safi iş hasılatının VUKun 2. bendinde yer alan miktarı aşıp aşmadığının tespitine yönelik tüm bilgi ve belgeler celp edilmiş, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na müzekkere yazılarak davalının …/İzmir adresinde bulunan … isimli işletmesine ilişkin, alkollü içki satış ruhsatının geçerli olup olmadığı, süresinin uzatılıp uzatılmadığına ilişkin bilgi ve belgeler celp edilmiş, … Belediye Başkanlığı’na müzekkere yazılarak davalıya ait işletmenin, davalı tarafından çalıştırıp çalıştırmadığı, başkasına devredilip devredilmediğinin tespitine ilişkin ilişkin bilgi ve belgeler celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı ile davalı arasında düzenlenen 22.05/2017 Tarihli Satın Alma Sözleşmesinin İncelenmesinde:Davacı … nin dağıtıcılık görevi verdiği bayi ….nin dağıtıcı, …’ün satıcı konumunda olduğu taraflar arasında Satın alma Sözleşmesi akdedildiği, Sözleşmenin Kapsamı kısmında “İş bu sözleşme ile …. ‘nin pazarladığı ve sözleşme süresince pazarlamasını üstleneceği aşağıda dökümü yazılı ürünlerinin YENİDEN SATICI tarafından …. ‘nin malları satma görevi verdiği DAĞITICI’dan satın alınarak kullanıcılara ve tüketicilere yeniden satılması ile bu malların servisine ilişkin mamul ve malzemeleri bulundurmasına dair aşağıdaki karşılıklı hak ve yükümlülükler belirlenmiştir.” düzenlemesinin yer aldığı;
Madde 9 “… işletmeye destek olmak amacı ile YENİDEN SATICI’YA öniskonto bedeline mahsuben 33.000,00 TL nakit/iskonto katkıda bulunacaktır.”
Madde 11 “….YENİDEN SATICI’nın sözleşme süresi içinde işyerini çalıştırmaması ilgili resmi kuruluşlardan bira satışı ile ilgili ruhsatı gerek kendi kusuru ile gerekse hukuki engeller sebebi ile alamaması ve ya aldığı ruhsatın iptal edilmesi muvakkatten veya temelli olarak geri alınması, işyerinde iş değişikliği yapması, işyerini devir alanın sözleşme hükümlerini kabul etmemesi, keza devralanın da ilgili resmi kuruluşlardan bira satışı için ruhsat alamaması ve ya aldığı ruhsatın iptal edilmesi, muvakkaten ve ya temelli olarak geri alınması veya YENİDEN SATICI ya da devralanın iş bu sözleşme hükümlerinden herhangi birine aykırı hareket etmesi halinde YENİDEN SATICI …’den almış olduğu tüm yardım ve sabit yatırımların bedelini bankalarca uygulanan en yüksek kredi faizi ile birlikte …’ye iade etmeyi ve ayrıca cezai şart olarak 10.000,00 ABD doları karşılığı Türk Lirasını bankalarca uygulanan en yüksek kredi faizi ile birlikte hiçbir ihtara hacet kalmaksızın …’ye nakden ve defaten ödemeyi, bunun için teminat olarak YENİDEN SATICI tarafından …’ye verilecek teminatın nakde çevrilmesine YENİDEN SATICI’nın itirazı olmayacağını YENİDEN SATICI peşinen kabul ve taahhüt eder….”
Madde 13 “Yeniden satıcı iş bu sözleşme süresince sözleşme konusu ürünleri aşağıda belirtilen aylık, yıllık ve toplam tahmini miktarlarda satın almayı hedeflemiştir. Toplam Asgari Satın Alma Taah. … ürünleri-… ürünleri – 200HL.Yeniden Satıcı yukarıda belirtilen satın alma tutarlarına ulaşamaz ise …. tarafından aleyhine satın alma miktarına ulaşılmaması gerekçesiyle cezai şart müeyyidesine başvurabilir. Yeniden satıcı yukarıdaki asgari satın alma tutarlarına yalnızca yine yukarıdaki tabloda yer alan ürünleri satın alarak ulaşılabileceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.”
Madde 14 “İş bu sözleşme 22.05.2017 tarihinden itibaren 22.05.2020 tarihine kadar 3 yıl süre için geçerlidir.” düzenlemelerinin mevcut olduğu, sözleşmenin sonunda … ve …-… kaşe ve imzalarının bulunduğu görülmüştür.
Davalı tarafından dava dışı …. adına düzenlenen faturanın ve dekontun İncelenmesinde: Davalı … tarafından dava dışı … adına düzenlenen 01.06.2017 tarihli “Hizmet Bedeli” açıklamalı KDV hariç 27.966,10 TL, %18 KDV 5.033,89 TL, KDV dahil 32.999,99 TL. tutarında fatura olduğu anlaşılmıştır.
Taraflara TTK 83 ve HMK 222 maddeleri uyarınca uyuşmazlık konusu dönemi kapsar ticari defter ve belgelerinin bulunduğu adresi bildirmeleri için süre verilmiş, davacı vekili tarafından müvekkiline ait ticari defter ve belgelerin bulunduğu adres bildirilmiş, davalı tarafça verilen kesin süre içerisinde defterlerin bulunduğu adres bildirilmemiş, dosya ve ekleri SMMM bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … 02/03/2021 tarihli raporunda özetle; ” Davalı tarafın davacı taraftan 22.05.2017-22.05.2020 tarihleri arasında 2017 yılında 8,22 HL, 2018 yılında 5,11 HL, 2019 yılında 31,01 HL, 2020 yılında 6,15 HL olmak üzere toplamda 50,49 HL ürün satın aldığı, davalı tarafın Bira ürün satışı taahhüdünün ise 200 HL olup, satış miktarı 50,49 HL olarak gerçekleşmiş olduğundan, taahhüdün ancak (50,49 HL/ 200,00 HL).= %25,245 oranında gerçekleştirilmiş olduğu, %74,755 oranında gerçekleştirilemediği; 10.000 USD tutarındaki cezai şarttan 2.524,50 USD tutarında indirim yapılıp 7.475,50 USD tutarında cezai şart uygulanması gerektiği hesaplanmış olup, nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu; Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen yazı ve kayıtlara göre davalı tarafın ticari faaliyetine 29.12.2019 tarihi itibariyle son vermiş bulunduğu dikkate alınarak takdir edilecek cezai şart tutarının davalı tarafın ekonomik olarak mahvına sebebiyet verip vermediği hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu ve davalı tarafa sözleşmenin 11. ve 13. Maddelerine göre cezai şartın uygulanıp uygulanmayacağı konusunda da hukuki değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirlenen yükümlülüklerin davalı tarafından yerine getirilmemesi iddiasına dayalı 10.000,00 USD cezai şartın tahsili istemine yöneliktir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Taraflar arasında 22/05/2017 başlangıç tarihli 3 yıl süreli satın alma sözleşmesi imzalandığı, davalının sözleşmenin 1. Maddesine göre ”….-… adlı işletmesinde, sözleşme konusu ürünleri, sözleşme süresi boyunca tüketici taleplerini karşılayacak miktar ve süreklilikte, düzenli olarak satın almayı, satmayı ve bulundurmayı” ve Maddesine göre 200 HL alım taahhüt ettiği; mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalı tarafın, davacı taraftan 22.05.2017-22.05.2020 tarihleri arasında 2017 yılında 8,22 HL, 2018 yılında 5,11 HL, 2019 yılında 31,01 HL, 2020 yılında 6,15 HL olmak üzere toplamda 50,49 HL ürün satın aldığı, davalı tarafından bira ürün satışı taahhüdünü kısmen yerine getirdiği, ayrıca sözleşmenin 11. Maddesine aykırı olarak işletmesini dava dışı …’e devrettiği ve faaliyetine son verdiği, sözleşmenin 11. Maddesinde yer alan ”yeniden satıcı ya da devralanın işbu sözleşme hükümlerinden herhangi birine hareket etmesi halinde yeniden satıcı almış olduğu tüm yardım ve katkı bedelini bankalarca uygulanan en yüksek kredi faizi ile birlikte iade etmeyi ve 10.000 USD karşılığı TL’sını…ödemeyi ..kabul eder” düzenlemesine göre davacının cezai şart alacağının oluştuğu anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 182/1. maddesi hükmünce taraflar cezanın miktarını serbestçe tayin edebilirler. Akde bağlılık ilkesi uyarınca da haklı neden olmaksızın kararlaştırılan cezanın değiştirilmesini veya bütünüyle ortadan kaldırılmasını talep edemezler. Borçlar Kanunu’nun 182/III. maddesi hükmü gereğince hakim “aşırı” gördüğü cezaları tenkis ile mükellef ise de ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınan ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Bunun için borçlunun iktisadi durumu, bilançosu uzman bir bilirkişiye ayrıntılı şekilde incelettirilip belirlenen cezai şart miktarının ekonomik yönden yıkıma neden olup olmayacağı belirlendikten sonra uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekir; ancak, davalının ticari faaliyetine 2019 yılında son verdiği ve bu tarihten sonra da ticari faaliyetini devam ettirdiğinin ileri sürülmemiş olmasına ve davalının durumundaki bir kişi için sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın oldukça fahiş olup davalının ekonomik mahvına sebebiyet vereceği açık olmasına göre, hakimin yargılamayı en kısa sürede ve en az masrafla sonuçladırması ilkesi (usul ekonomisi ilkesi) gözetilerek cezai şartın fahiş olduğu kanaatine varılarak cezai şarttan yüzde elli oranında tenkis yapılarak 5.000,00-USD dava tarihi olan 03/03/2020 tarihinden itibaren Devlet Bankalarınca USD bazında açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 USD Cezai Şartın dava tarihi olan 03/03/2020 tarihinden itibaren Devlet Bankalarınca USD bazında açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine.
2-Alınması gereken 2.131,16 TL harçtan peşin alınan 1.058,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.072,35-TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından işbu davada peşin harç için yapılan 1.058,81 TL ile başvuru harcı için yapılan 54,40 TL olmak üzere toplam 1.113,21 TL harç giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 194,00 TL tebligat-posta masrafı olmak üzere toplam 794,00 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına göre 399,54 TLsinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın kabul oranına göre takdir ve tayin edilen 4.679,77 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
7-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.13/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır