Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/144 E. 2021/940 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/144 Esas
KARAR NO : 2021/940

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin …. … Şubesi nezdindeki hesaplarında bulunan mevduatına hiç bir hukuki dayanağı olmadığı halde bloke konulduğunu, Müvekkil şirketin parası üzerinde tasarruf imkanının haksız ve hukuka aykırı şekilde engellendiği, banka tarafından vadesiz hesaba aktarılarak bloke edilen davacı şirkete ait paranın yıllardır kullanılamadığı gibi faiz işletilememekte olduğundan davacı şirketin zararı mevcut olduğunu, davacı şirkete ait paranın haksız olarak davalı banka nezdinde blokeli tutulmasının şirketin hak kaybına neden olacağını, blokenin kaldırılması için İzmir … Noterliği’nin 11/07/2019 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, İhtarnamenin tebliğine rağmen blokenin kaldırılmadığını belirterek fazlaya ilişkin talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüne,davacı şirketin davalı banka hesaplarındaki mevduatı üzerinde bulunan blokenin kaldırılmasına,davacı şirkete ait paranın şimdilik 65,000 TL.’si’nin ilk bloke edildiği tarihten itibaren yıllara göre en yüksek ticari avans faizi ile birlikte hesaplanarak davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davalı bankanın davacı şirketin hesapları üzerine içinde bulunduğu grup şirketlerinin riskini teminen nakit blokaj işlemi gerçekleştirdiği ve davacının başvurusu üzerine bu blokenin 16.04.2020 tarihinde kaldırıldığını, davacının davalı banka … Ticari Şube nezdinde 05.03.2013 tarihinde açılmış … nolu hesabı mevcut olduğunu ve hesap üzerine 03.03.2016 yılında grup şirketlerinin riskini teminen nakit blokaj kaydı düşüldüğünü, davacının davalı bankaya başvurusu üzerine işbu dava açılış tarihi itibariyle güncel risk durumu tekrar değerlendirilerek 26.04.2020 tarihinde hesap üzerindeki blokenin kaldırılmasına karar verildiğini, davalı banka taraflar arasında akdedilen Bankacılık İşlemleri sözleşmesine uygun hareket edildiğini, riskin ortadan kalkması ve davacının başvurusu üzerine dava konusu edilen blokeyi kaldırdıklarını belirterek dava konusu talebin cevap dilekçesi aşamasında yerine getirilmiş olması nedeniyle konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir … Noterliği’nin yazı cevabı, … Bankası A.Ş. … Şube Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … Bankası A.Ş.’nin yazı cevabı, İzmir … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı yazı cevabı, İzmir … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı yazı cevabı, bilirkişi ön raporu, bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporu dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 08/12/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın bankacı bilirkişi …’e tevdi ile Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti, davalı banka tarafından verilen cevabi yazı göz önüne alınarak davalı Bankanın merkez İzmir Şubesi’nde yerinde inceleme ile iddia ve savunmalar göz önüne alınarak ana hesabın ve bu hesaplara bağlı alt hesapların tamamı üzerinde kontrol yapılarak üzerlerinde bloke olup olmadığı, blokenin bulunması halinde bloke sebebinin kayıtlara ne şekilde yansıdığı, blokenin kaldırılmış olması halinde ise blokenin kaldırılma tarihinin tespiti ve bu hesapların başka hesaplara aktarılması ve hesapların türlerinin belirlenmesi ve aktarma işleminin ve sebebinin tespiti, ve değerlendirilmesine esas hazırlanacak raporun dosyaya sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından 07/04/2021 havale tarihli ön raporun dosyaya sunulduğu, ön raporda belirtilen eksiklerin ikmali yönünde davalı vekiline verilen kesin süre içerisinde sunulan yazı cevapları göz önüne alınarak yeniden bilirkişiye tevdi yapıldığı, bilirkişi tarafından hazırlanan 28/04/2021 havale tarihli raporun sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde davalı banka ile davacı arasında bankacılık sözleşmesi ve 03/03/2016 tarihli ve 70.000,00 TL bedelli cari katılma hesabı rehin sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme konusunun davacı ile birlikte dava dışı … Üniversitesi, ….A.Ş., … A.Ş. ve …Ltd. Şti7 ne kullanılan/kullandırılacak nakdi ve gayri nakdi kredilerden dolayı davacı şirketin hesabından 70.000,00 TL’nin rehin edileceğinin belirtildiği, rehin sözleşmesi kapsamında … A.Ş. Hitaben 9.604,00 TL, İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaya hitaben 30.624,12 TL, İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaya hitaben 26.122,75 TL bedelli, süresiz ve kesin teminat mektuplarının verildiği, 9.604,00 TL bedelli teminat mektubu ile ilgili olarak davacı firmanın davalı banka …/İzmir şubesi nezdindeki … nolu cari mevduat hesabından 03/03/2016 tarihinde … nolu hesabına 10.344,00 TL olarak aktarıldığı ve bu tutara bloke konulduğu, 30.624,12 TL ve 26.122,75 TL bedelli teminat mektupları ile ilgili olarak ise davacı firmanın davalı banka …/İzmir şubesi nezdindeki … nolu cari mevduat hesabından 03/03/2016 tarihinde … nolu hesabına 56.746,87 TL olarak aktarıldığı ve bu tutara bloke konulduğu ve toplam bloke miktarının 67.090,87 TL olduğu, davacının … nolu 2.280,99 TL bedelli cari mevduat hesabı üzerinde herhangi bir blokenin bulunmadığı, blokenin kaldırılması için davacı tarafından davalı aleyhine İzmir … Noterliğinin 11/07/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiği, rehnedilen tutarların katılma hesabında değerlendirilmesi yönünde davacı firmanın herhangi bir talimatının olmadığının davalı banka şubesi yetkililerince beyan edildiğinin belirtildiği, taraflar arası akdedilen bankacılık sözleşmesinin 3/1 maddesi ve rehin sözleşmesinin 1. ve 3. maddelerine göre davalının blokeyi ancak davaya konu teminat mektuplarının iade edilmesi ve banka açısından risk teşkil etmemesinin kanıtlanır belgelerinin sunulması halinde kaldırılabileceği hususlarında kanaatin bildirildiği, adı geçen rapora karşı taraf vekillerine beyan dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 01/06/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği mevcut dosya kapsamına kazandırılan bilgi belgeler ve taraflarca yapılan açıklamalar baz alınmak suretiyle davacı taraf itirazlarının yerinde incelemeyle (… ve … Şubeleri) karşılar şekilde ek rapor tanzim edilmesinin istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 27/09/2021 havale tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde davalı bankanın davacının ticari müşteri olması nedeniyle davacının … şubesindeki gerek mevduat gerekse de kredi risklerinin … şubesine aktarıldığı, davacının … nolu ana hesabının 04/03/2013 tarihinde bakiyesinin 0-TL olduğu, 05/03/2013 tarihinde hesaba dava dışı … Üniversitesinden havale olarak 400.000,00 TL’nin geldiği, ve bu tutarın aynı tarihte … nolu vadeli kar hesabına aktarıldığı, söz konusu hesapta 05/03/2013-11/12/2015 tarih aralığında değerlendirildiği ve net 66.862,53 TL kar payı sağlandığı, 11/12/2015 tarihinde 466.862,53 TL olarak … nolu ana hesaba aktarıldığı ve bu tutarın 466.497,53 TL’sinin davacının … nolu hesabına EFT ile gönderildiği ve 11/12/2015 tarihinde ana hesabın bakiyesinin 0-TL olduğu, davacının kar payı hesabında bulunan tutardan blokeye alınan herhangi bir tutarın bulunmadığı, davacının rehin sözleşmesine istinaden EFT havalesi ile 70.000,00 TL gönderdiği ve bu tutarın davalı tarafından verilen teminat mektuplarına istinaden blokeye alındığı, teminat mektupları dışında dava dışı … A.Ş.’nin kanuni takip hesaplarında 44.637,85 TL nakdi kredisinin de bulunduğu, teminat mektuplarının iade edilmemesi nedeniyle banka kayıtlarında riskin halen devam ettiği belirrtilmiş ve kök rapordaki değerlendirmenin değişikliğini gerektirecek bir husus olmadığı şeklinde kanaat belirtildiği adı geçen rapora karşı davacı vekilince beyan ve itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacının davalı bankanın ticari müşterisi olduğu ve bu nedenle davalının … şubesindeki davacı hesabının … şubesine aktarıldığı, davacının davalı bankanın … Ticari Şubesi nezdinde … nolu ana hesabının olduğu, bu hesaba bağlı …, …, … nolu hesapları ile … nolu cari mevduat hesabının bulunduğu, davalı tarafından sunulan müzekkere cevabına göre riskten dolayı … nolu hesap üzerine konulan 03/03/2016 tarihinde konulan blokenin 16/04/2020 tarihinde kaldırıldığı, alt hesaplardan … ve … nolu hesaplara ise konulan blokenin halen devam ettiği hususları dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklama, iddia ve savunma göz önüne alındığında davalı tarafından davacının hangi hesapları üzerine bloke konulduğunun tespiti ile konulan blokenin haklı sebep teşkil edip etmediği, bu kapsamda bloke altında tutulduğu belirtilen 65.000,00 TL’nin davacıya ait olup olmadığı ve davacıya iadesinin gerekip gerekmediği hususlarında inceleme yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Dava blokenin kaldırılması ve alacak davasıdır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; her ne kadar davacı tarafından rehin sözleşmesinde aleyhine düzenlenen genel işlem koşullarının TBK 21. madde kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş ise de her iki tarafın da tacir oluşu ve söz konusu rehin sözleşmesindeki hususların tarafların serbest iradeleri ile düzenlenmiş bulunması ve bu hususların davacı tarafça varlığı sözleşmenin yapılması sırasında öğrenilmesi mümkün olduğundan bu husustaki davacı iddiasının yerinde olmadığı ve ayrıca yine her ne kadar davacı tarafça lehine teminat mektubu düzenlenen kapatılan kurum yerine davacı/kefilin teminat mektubunun bedelinin depo etmesinin kendisinden beklenemeyeceği belirtilmiş ise de davacı yanca sorumluluk müteselsil olarak üstlenildiğinden bu yöndeki davacı iddiasının da yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dosya tarafları arasında hem bankacılık hizmet sözleşmesi ve hem de 03/03/2016 tarihli ve 70.000,00 TL bedelli cari katılma hesabı rehin sözleşmesi akdedilmiştir. Söz konusu sözleşmeye göre davacı ile birlikte dava dışı … Üniversitesi, ….A.Ş., …A.Ş. ve …Ltd. Şti’ ne kullanılan/kullandırılacak nakdi ve gayri nakdi kredilerden dolayı davacı şirketin hesabından 70.000,00 TL’nin rehin edileceğinin kararlaştırıldığı, bu rehin sözleşmesi kapsamında verilen kesin ve süresiz teminat mektuplarına ilişkin toplam 67.090,87 TL’nin davacının … nolu cari mevduat hesabından 03/03/2016 tarihinde … ve … nolu hesaplarına aktarıldığı ve söz konusu toplam tutara bloke konulduğu, her ne kadar aksi belirtilmekte ise de davacının … nolu cari mevduat hesabı üzerinde herhangi bir blokenin olmadığı, bahse konu teminat mektuplarının iade edilmediği, taraflar arası imzalanan bankacılık hizmet sözleşmesinin 3.1 maddesi ile rehin sözleşmesinin 1.ve3. Maddelerine göre rehin kapsamına giren borçlar sona erene kadar bloke altında tutulabileceği hükmü göz önünde bulundurulduğunda teminat mektupları iade edilmediğinden ya da banka açısından risk teşkil etme durumu halen devam ettiğinden davalı bankanın az yukarıda belirtilen … ve … nolu hesaplar üzerine koymuş olduğu blokenin kendisi açısından haklı sebep teşkil ettiği, iş bu talep açısından davalı savunmalarının yerinde olduğu dolayısı ile davalı tarafından davacıya iade edilecek herhangi bir bedel olmadığı kanaatiyle davacının iddialarının yerinde olmadığının kabulü ile açılı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL harcın evvelce alınan 1.110,04 TL peşin haçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 1.050,74 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde DAVACI TARAFA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile yukarıda mahsubuna karar verilen harcın ve ayrıca davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan kısmın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan 37,59 TL’sinin 6100 sayılı HMK’nın Gider Avans Tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 9.250,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 25/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır