Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/133 E. 2021/640 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/133
KARAR NO : 2021/640

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 17/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde;müvekkili bankanın … Bulvarı Şubesi ile dava dışı borçlu … Ltd Şti arasında genel kredi sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşmeyi davalılar … ve …’un müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşme gereği kullanılan kredilerin ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından hesabın kat edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından asıl borçlu ve davalılar aleyhine İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibine girişildiğini, davalıların borca itirazı nedeniyle takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunulmuşsa da olumlu sonuç elde edilemediğini ileri sürerek, davalıların İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibinde borca itirazın iptaline, takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla devamına, İİK 67 maddesi uyarınca inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesi ile; müvekkillerine usulüne uygun hesap kat ihtarının tebliğ edilmediğini, usulüne uygun temerrüte düşürülmediklerini, kredi sözleşmesinin TBK 20 maddesine uyan genel işlem şartı içerdiğini, dava dışı borçlu şirketin kredi borcu için yapmış olduğu ödemelerin öncelikle asıl borçtan düşülmesi gerektiğini, fakat banka tarafından fahiş miktarda işletilen faiz ve temerrüt faizinden düşüldüğünü bu nedenle müvekkillerinin belirtilen miktarda ana para borcu bulunmadığını, ödeme emrinde belirtilen faiz oranı ve miktarının fahiş olduğunu, kefalet anında henüz mevcut oluşmuş bir borç bulunmadığını bu nedenle kefaletin geçersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine takibin iptaline %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi savunulmuştur.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, kredi sözleşmesi ve icra dosyası incelenmiş, bilirkişi görüşüne başvurulmuştur.
İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasının uyap üzerinden gönderilen örneğinin incelenmesinden; 28/05/2019 tarihinde … AŞ tarafından … Ltd Şti … ve … aleyhine genel kredi sözleşmesine dayanılarak 3.307.471,79-TL asıl alacak 66.149,44-TL işlemiş faiz, 3.307,47-TL BSMV olmak üzere toplam 3.376.928,70-TL’nin tahsili için girişilen icra takibine ilişkin olduğu, borçlular vekili tarafından borcun aslına ve ferilere itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi … sunduğu gerekçeli raporunda; davacı banka ile dava dışı … Ltd Şti arasında 15/09/2015 düzenleme tarihli genel kredi sözleşmesi ve eki 4.500.000-TL limitli cari hesap kredi sözleşmesinin imzalandığını, genel kredi sözleşmesinin eki kefaletnamelerin davalılar … ve … tarafından toplam 4.500.000-TL limitli kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşmeye istinaden asıl borçlu şirkete KMH’den kredi kullandırıldığını, gayrinakdi kredi açılarak teminat mektubu verildiğini, teminat mektubunun tazmin edilmesi ve ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edilerek davalılara ihtarname keşide edildiğini, davalıların temerrüte düştüğünü, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine davalılar aleyhine İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibine girişildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, 28/05/2019 takip tarihi itibariyle … yönünden temerrüt tarihi 21/05/2019 olarak kabul edilmesiyle …’un borcun 3.239.927,18-TL asıl alacak, 56.483,83-TL işlemiş faizi, 2.824,19-TL BSMV olmak üzere 3.299.235,20-TL’sinden sorumlu olduğunu, …’un temerrüt tarihinin 25/05/2019 olarak kabulü ile 3.262.335,11-TL asıl alacaktan 24.375,14-TL işlemiş temerrüt faizinden, 1.218,75TL BSMV olmak üzere toplam 3.287.929,00-TL borçtan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla sorumlu olduğunu, takip tarihinden itibaren bankanın … yönünden 3.220.937,84-tl, … yönünden 3.243.288,83-TL teminat mektubu asıl alacağına sözleşme hükümleri gereği yıllık %90 oranında ve … yönünden 18.989,34-TL, … yönünden 19.046,28/-TL KMH asıl alacağına 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükme gereği yıllık %31,80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini talep yetkisinin bulunduğunu ortaya koymuştur.
Bilirkişi raporuna taraflarca itiraz edilmişse de itiraz yerinde görülmemiş, reddedilerek bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Davacı banka vekili hesabın 02/05/2019 tarihinde kat edildiğini, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada hesabın kat tarihinin 15/05/2019 tarihi olarak esas alındığını, bu sebeple kat tarihinden temerrüt tarihine kadar işlemiş akdi faizin hesaplamasında 13 günlük eksiklik meydana geldiğini ileri sürmüşse de, bu konuya bilirkişi raporunda cevap verildiği, hesap kat ihtarının incelenmesinden banka tarafından hesabın 02/05/2019 tarihi itibariyle kat edildiğinin bildirilmesine rağmen 15/05/2019 tarihine göre borç hesabı yapılarak ödenmesinin istenildiği, bilirkişi tarafından da bu konuya değinildiği, dolayısıyla bankanın takip talebindeki fazla talebinin 02/05/2019 ile 15/05/2019 tarihine kadar mükerrer faiz hesabı yapmasından kaynaklandığı, dolayısıyla bilirkişi raporunda yanlışlık bulunmadığı anlaşılmış, davacı vekilinin bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Toplanan tüm deliller karşısında; davacı banka ile … Ltd Şti arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine ilişkin olarak davalılar ile banka arasında kefalet sözleşmesi akdedildiği, kefalet limitinin 4.500.000,00-Tl olduğu, … Ltd Şti.’nin kullandığı kredi ve teminat mektubu tazmin bedelini ödememesi üzerine hesabın kat edildiği, davalıların müteselsil kefil sıfatı ile bu borçtan sorumlu oldukları, hesap kat ihtarına rağmen borcun ödenmediği, bu nedenle davacı banka tarafından İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı takibine girişildiği, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden sonuç elde edilemediği, davalıların temerrüt tarihine göre …’un takip konusu borcun 3.239.927,18-TL asıl alacak, 56.483,83-TL işlemiş faizi, 2.824,19-TL BSMV olmak üzere 3.299.235,20-TL’sinden sorumlu olduğu, …’un temerrüt tarihine göre 3.262.335,11-TL asıl alacak 24.375,14-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.218,75TL BSMV olmak üzere toplam 3.287.929,00-TL borçtan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla sorumlu olduğu, takip tarihinden itibaren bankanın … yönünden 3.220.937,84-TL, … yönünden 3.243.288,83-TL teminat mektubu asıl alacağına sözleşme hükümleri gereği yıllık %90 oranında ve … yönünden 18.989,34-TL, … yönünden 19.046,28/-TL KMH asıl alacağına 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği yıllık %31,80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini talebinin haklı olduğu kanaatine varılmakla, aşağıda belirtildiği üzere davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin isteğin reddine karar vermek gerekmiştir.
Hüküm altına alınan alacağın likit olduğu İİK 67. Maddesindeki şartların oluştuğu kanaatine varılmakla, aşağıda belirtildiği üzere hüküm altına alınan % 20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;.
1-Davanın kısmen kabulüne, İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibinde davalıların itirazının kısmen iptaline,
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
Davalı … yönünden; 3.239.927,18-TL asıl alacak, 56.483,83-TL temerrüt faizi, 2.824,19-TL BSMV olmak üzere toplam 3.299.235,20-TL alacağın,
Davalı … yönünden; 3.262.335,11-TL asıl alacak, 24.375,14-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.218,75-TL BSMV olmak üzere toplam 3.287.929,00-TL’nin tahsili bakımından takibin devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine
Takip tarihinden itibaren … yönünden 3.220.937,84-TL, … yönünden 3.243.288,83-TL tazmin teminat mektubu alacağının yıllık %90 oranında, … yönünden 18.989,34-TL, … yönünden 19.046,28-TL KMH alacağına 5464 sayılı yasanın 26.3 maddesi gereği yıllık %31,80 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
Takip tarihniden itibaren işleyecek faiz üzerinden %5 BSMV’nin icra müdürlüğünce hesaplanıp tahsiline,
Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında 659.847,04-TL inkar tazminatının (…’un bu tutarın tamamından, davalı …’un bu tutarın 657.585,80-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 225.370,75-TL harçtan peşin alınan 40.757,41-TL ile takip nedeniyle alınan 16.884,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 167.728,70-TL harcın (davalı …’un bu tutarın tamamından, …’un ise 167.153,90-TL sinden diğer davalı … ile birlikte sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin DAVALILARDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 121.617,35-TL vekalet ücretinin (davalı … bu tutarın tamamından sorumlu olması …’nin ise 121.200,57-TL sinden diğer davalı … ile birlikte sorumlu olması kaydı ile) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın reddolunan kısmına göre takdir olunan 10.691,12-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan 980,50-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre takdir olunan 958,40-TL yargılama gideri ile 54,40-TL başvurma harcı, 40.757,41-TL peşin harç olmak üzere toplam 41.770,21-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak (davalı …’in bu tutarın tamamından …’nin ise 41.627,00-TL sinden diğer davalı … ile birlikte sorumlu olması kaydı ile) davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafça yatırılan ancak kullanılmayıp artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır