Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/104 E. 2021/229 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/104 Esas
KARAR NO : 2021/229

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/11/2016
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketine ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün ağır kusurlu olarak … diğer plakalı araçlara çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, bu trafik kazası sonucunda müvekkili şirket tarafından zarar görenlere toplam 17.115,00TL ödeme yapıldığını, müvekkil şirketin yapılan bu ödemeyi sigortalısına ve ağır kusurlu sürücüye rücu hakkı doğduğunu, müvekkili şirketin alacaklarını tahsil amacıyla İzmir …. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası ile takip başlattığını, borçlunun kötü niyetle itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E dosyasına yapılan itirazın iptali ile takiplerin devamına, alacağın asgari % 20’si kadar icra inkar tazminatına, mahkeme masrafları, vekalet ücreti, işleyen faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep ve dava edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu trafik kazası sebebiyle, kazaya karışan …. plaka sayılı aracın kasko sigortacısı konumunda olan … A.Ş. tarafından halefiyet kuralı uyarınca müvekkili aleyhine İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyasıyla dava açıldığını, dosyanın karara çıktığını ve kararın kesinleştiğini, sözkonusu yargılama sebebiyle kusur ve sorumluluğa ilişkin toplam 4 adet bilirkişi raporu alındığını, alınan dört raporda da müvekkilinin kusur oranının farklı oranlarda belirlendiğini, İTÜ den alınan raporda ise kusursuz olarak tespit edildiğini, davacı şirketin … A.Ş.’nin kazaya kareışan araç sahiplerine toplam 17.115,00 TL ödeme yaptığını bildirdiğini, davacı … şirketinin halefiyet kuralına dayanarak Kadıköy ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığı icra takibine müvekkilinin itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu kez aynı borç sebebine dayanarak İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, haksız başlatılan takibe müvekkili tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu ve işbu davayı ikame ettiklerini, müvekkilinin sözkonusu kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın taleplerinin haksız ve yersiz olduğunu beyan ile haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, karşı yanın dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama gideririnin karşı yana tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması tamamlanmakla usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir … İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı icra dosyası aslı, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas – …. Karar sayılı dosyasının Uyap örneği, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi …. Esas – …. Karar sayılı dosyasının Uyap örneği, İzmir …. ATM’nin …. Esas – … Karar sayılı dosyasının Uyap örneği, İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas – … karar sayılı dosyasının Uyap örneği, İzmir …. Tüketici Mahkemesi’nin … – … Karar sayılı dosyasının Uyap örneği, İzmir … ATM’nin … Esas – …. Karar sayılı dosyasının Uyap örneği ve bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
İzmir … İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 17.115,00 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve iş bu davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas – …. Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; dava dışı …. A.Ş. tarafından davalı … aleyhine kazaya karışan … plaka sayılı araçta meydana gelen zarardan kaynaklı olarak … aleyhine başlatılan İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olduğu ve Mahkemece verilen davanın kabulü yönündeki kararın temyiz incelemesinden geçerek 18/10/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememiz davacısı tarafından yukarıda belirtilen iddialar doğrultusunda davalı aleyhine Mahkememizin … esas sayılı dosyası aracılığı ile dava açıldığı, yapılan değerlendirme neticesinde Mahkememizce görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın İzmir …. Tüketici Mahkemesine gönderildiği ve bu Mahkemede …. esas sırasına kaydedildiği, bu dosya üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda … karar sayılı ilam ile görevsizlik kararı verildiği ve kararın 25/09/2019 tarihinde kesinleştiği, talep üzerine dosyanın İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği ve bu Mahkemede …. esas sırasına kaydedildiği, bu dosya üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda …. karar sayılı ilam ile yine görevsizlik kararı verildiği ve kararın 20/11/2019 tarihinde kesinleştiği, talep üzerine dosyanın İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği ve bu Mahkemede …. esas sırasına kaydedildiği, bu dosya üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda …. karar sayılı ilam ile 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri uyarınca merci tayini işlemlerinin yapılması için dosyanın yeniden önceki karar veren İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği ve bu Mahkemede … esas sırasına kaydedildiği, bu dosya üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda karar sayılı ilam ile 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri uyarınca merci tayini yönünde değerlendirme yapılabilmesi için Mahkemelerin birbirlerinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken dava dosyasında birbirlerin görevli olduğunu belirterek verilmiş bir görevsizlik kararı olmaması nedeniyle dosyanın ilk karar veren İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi üzerine Mahkememiz nezdinde yukarıda belirtilen …. esas sırasına kaydedildiği görülmekle her ne karar dosya yukarıda belirtilen şekilde Mahkemeler arası bu şekilde görevsizlik kararları verilmiş ise de taraflar arası uyuşmazlık konusu husus dosya kapsamından …. plakalı araç sürücüsünün ağır kusuru nedeni ile davacı tarafça ödenen tutarın rücuen tahsiline esas olmak üzere yapılan ödemenin söz konusu aracın maliki konumunda olan davalıdan tahsiline yönelik açıldığından ve bahse konu araç ticari vasıfta bulunduğundan ve dosyanın geldiği aşamada göz önüne alındığında taraf hakkaniyet duygularının zedelenmemesi de gözetilerek Mahkememiz dava konusu uyuşmazlıkta görevli olduğuna karar verilmiştir.
Mahkememizce 21/01/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın kusur ve otomotiv bilirkişisi …’e tevdi ile uyuşmazlık tespiti, iddia ve savunmalar göz önüne alınarak davacının davalıdan icra takibine konu edilen tutar kadar alacaklı olup olmadığı, bu kapsamda davalı tarafın icra dairesine yapmış olduğu itirazın haklılık teşkil edip etmediğinin ve araç sürücülerinin kusur durumlarının belirlenmesine yönelik rapor hazırlanmasının istenilmesi üzerine adı geçen Bilirkişi tarafından hazırlanan 23/02/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “09/08/2010 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait …. plaka sayılı araç sürücüsü ….’in etken olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda etken olduğu, …. plaka sayılı araç sürücüsü … ve … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda etken olmadığı, dava konusu … plaka sayılı araçta kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 28.508,00 TL hasar meydana geldiği, aracın hurda (sovtaj) değerinin 11.200,00 TL olduğu ve buna göre araçtaki gerçek zararın 17.308,00 TL olduğu, davalı tarafa ait …. plaka sayılı araç sürücüsü …’in kusuru oranının mahkemenin takdirinde olduğu, tespit edilecek kusur oranına göre davalı tarafın sorumlu olabileceği hasar tazminat bedelinin takdirinin mahkemenin takdirinde olduğu” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davalı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davacı vekilince ise duruşma sırasında sözlü olarak beyan ile rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; İzmir … İcra müd. …. E. Sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediğine tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça kendi ZMMS sigortalısı olan …. plakalı araç sürücüsünün 09/08/2010 tarihinde gerçekleşen zincirleme trafik kazasından kaynaklı olarak olay mahalli terk etme iddiası kapsamında bu kazadan kaynaklı kazaya karışan araçlara ödediği toplam 17.115,00 TL’nin tazmini talebi ile İzmir … İcra Müd. …. E. Sayılı dosyası üzerinden adı geçen araca maliki olan Mahkememiz davacısı aleyhine ilamsız icra takibi başlatması üzerine davalı tarafça yapılan itiraz neticesi takibin durmasından kaynaklı iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmakla eldeki davanın dava dilekçesinde belirtildiği gibi olay yeri terkten kaynaklı olarak ağır kusur sebebi ile davalıdan tahsilinin talep edilmesi karşısında terk olayının değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosyaya kazandırılan raporda davalı taraf adına kayıtlı araç sürücüsünün kusurlu olduğu yönünde bir kanaat belirtilmiş ve söz konusu raporda varılan kanaatin dosya kapsamı ile uyumlu olması sonucu olarak zincirleme trafik kazası nedeniyle kazaya karışan davalı adına kayıtlı …. plaka sayılı aracın sürücüsünün %25 oranda, …. plakalı araç sürücüsünün ise % 75 oranda kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Her ne kadar bu aşamada dosyaya yukarıda belirtilen rapor kazandırılmış ve sonuçta kazaya ilişkin olarak kusura ilişkin bu şekilde kanaate varılmış ise de aynı zamanda kusurun yanında olay yeri terkin de değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla yapılan değerlendirme neticesinde iddia dayanağı olarak belirtilen “olay yeri terk” sebebiyle söz konusu tutarın davalıdan tahsili yönünde davacının talebi hakkında yasal düzenlemenin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. Zarar Görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkı başlıklı maddesinde düzenlendiği, söz konusu maddenin f fıkrasında aynen “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” şeklinde hüküm bulunduğu ve maddenin “sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” şeklinde sonuçlandığı görülmüştür.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 09/08/2010 tarihinde gerçekleşen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin yapılan değerlendirme sonucunda …. plakalı araç sürücüsünün %25 oranda, …. plakalı araç sürücüsünün ise %75 oranda kusurlu oldukları, bu kazadan kaynaklı olarak bahse konu …. plakalı aracın ZMMS sigortacısı olan davacı tarafça kaza sebebiyle ödenen tutarın araç sürücüsünün olay yeri terki sebebiyle araç maliki olan davacıdan talep edildiği, her ne kadar davalı tarafa sigortalı aracın sürücüsünün iş bu kazada kusurlu olduğu anlaşılmakta ise de kusurun tek başına bu talebin ileri sürülmesinde etkili olamayacağına, kusur yanında talebin ileri sürülebilmesi için olay yeri terkin somut olayda bulunması gerektiği ,… plakalı aracın sürücüsünün bu kazadan kaynaklı olarak İzmir … Sulh Ceza Mahkemesi’nin …. E. Ve … K. Sayılı dosyası üzerinden yargılamasının yapıldığı ve neticede araç sürücüsünün adli para cezası ile cezalandırıldığı ve hükmün Yargıtay … Ceza Dairesi’nin …. E. Ve …. K. Sayılı ilamı ile onandığı, bahse konu ceza yargılamasında araç sürücüsü….’in alınan beyanın Mahkememiz yargılamasında 21/01/2021 tarihli duruşmada davacı vekilinden sorulması üzerine” delillerimizi sunduk” şeklindeki beyanının göz önüne alındığında istem konusu edilen alacağa ilişkin iddianın olay yeri terk sebebi ile talep edildiği görüldüğünden olay yeri terke ilişkin yukarıda belirtilen sigorta genel şartları kapsamında ispatlanması hususundaki yükümlülüğün Mahkememiz davacısında olduğu görevsizlikle gelen yukarıda bahsedilen diğer Mahkemelerde bu hususun aksinin belirtilmediği gerek mevcut dava dosyasına gerekse de bahse konu İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas – …. Karar sayılı dosyasına sunulan raporlarda bu yönde bir değerlendirme olmadığı dolayısı ile davacının iş bu dava bakımından sigortalısı araç sürücüsü ….’in olay yerini yukarıdaki sigorta genel şartları uyarınca terk ettiği yönünde ispatı yerine getiremediği kanaati ile belirtilen ve toplanan delillerin değerlendirilmesi sonucunda davacı adına kayıtlı …. plaka sayılı aracın sürücüsünün olay yerini yukarıda belirtilen yasal mevzuat kapsamında terk etmediği dolayısı ile davacının dava dışı üçüncü kişilere ödemiş olduğu ve icra takibine dayanak teşkil ettiği alacağının davalıdan tahsilinin mümkün olmayacağı ve bu kapsamda açılan icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın haklılık teşkil ettiği kanaati ile açılı davanın reddine karar vermek gerekmiş her ne kadar davalı tarafça davacıdan kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de açılı takipte davacının kötü niyeti olmadığı kanaatiyle açılı davanın reddine ve davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE, Yasal şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının evvelce peşin olarak alınan 292,29 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irad kaydına, fazlaca alınan 232,99 TL’nin DAVACI TARAFA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan peşin harçtan mahsubuna karar verilen harç ile başvuru harcının ve gider avansından kullanılan 852,85 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 77,15 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 55,00 TL’nin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7- Dosya arasında bulunan İzmir …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen mahkemeye İADESİNE,
8- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.11/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır