Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/80 E. 2021/752 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/80
KARAR NO : 2021/752

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/04/2019
KARAR TARİHİ : 08/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasında İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … Ada, … parselde bulunan taşınmazda yapılacak inşaat işleri konusunda 18.04.2017 tarihinde sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmeye göre müvekkilinin toplam 5000 m2 alanda iş yapacağı ve kendisine 300.000,00-TL + KDV ücret ödeneceği yada 2+1 dairelerden birinin davacıya verileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşmede kararlaştırılana ek olarak 2000m2 alan daha iş yaptığını, sözleşme gereği müvekkiline m2 başına 60,00-TL+KDV ödeme yapılması gerektiğini, ancak davalı tarafından muhtelif tarihlerde düşük ve kısmi ödemeler yapılmışsa da davacı alacağının ödenmediğini ileri sürerek, söz konusu taşınmazdaki taşınmazın kaydına ihtiyati tedbir konulmasının ve davanın kabulü ile davacı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi yaklaşık ispat şartları gerçekleşmediğinden bahisle 24/04/2019 tarihli ara kararla reddedilmiş, davacı vekilinin dava değerinin 301.000,00-TL olduğunu bildirir dilekçe sunması üzerine harç ikmali yapılarak dava dosyası bireysel hakim dosyası olmaktan çıkmış mahkeme heyetine tevdi edilmiştir.
Davacı vekilinin 16/05/2019 tarihli … ada,…-…-…-…-…-…-… parsellerde bulunan 29 adet bağımsız bölüme tedbir konulması talebi mahkememizin 23/05/2019 tarihli ara kararıyla dava konusunun bir miktar alacağa ilişkin olduğu, tedbire konu taşınmazların dava konusu olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Bu kez davacı vekili 25/09/2019 tarihli dilekçesi ile 18/04/2017 tarihli sözleşme gereği belirtilen taşınmazda bulunan dairelerden birinin müvekkiline devredileceği yada daire bedelinin müvekkile ödeneceği şeklinde anlaşma nedeniyle taleplerini dairenin taraflarına devredilmesi yada bedelinin ödenmesi şeklinde ıslah ettiklerini bildirmiş, … ada, …-…-…-…-…-…-… parsellerde bulunan 29 adet taşınmazın kaydına tedbir konulmasını talep etmiş, ıslah harcını yatırmamıştır.
Davacı vekilinin 25/09/2019 tarihli dilekçesi üzerine verilen mahkememizin 02/10/2019 tarihli ara kararıyla 44,40-TL ıslah harcının yatırılması, davacı tarafın alternatifli olarak ortaya koyduğu alacak ya da tescil şeklindeki taleplerden tescil talebinin mi yoksa alacak talebinin mi öncelikli olduğunun ve tescil talebinin hangi bağımsız bölümlere ilişkin olduğunun açıklanması konusunda davacı vekiline iki haftalık süre verilerek bundan sonra ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine davacı vekili 16/10/2019 tarihli dilekçesini sunmuş, ıslah harcını yatırdıklarını, davacı ile davalı şirket arasında akdedilmiş bulunan sözleşmenin işin bedeli ve ödeme şekli başlıklı 4.maddesinde davacıya 225.000,00-TL bedelli 2+1 daire verileceğinin kararlaştırıldığı, ancak bu dairenin hangi bağımsız bölüm olacağının açık olarak belirtilmediğini, davalı ile dava dışı arsa sahipleri arasında imzalanmış bulunan Menderes … Noterliği’nin 20/05/2016 tarihli … yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre İzmir ili, … ilçesi, … Mah. … ada, …-…-…-…-…-…-… nolu parsellerde bulunan … ve … bloklardaki 29 dairenin tamamının davalıya bırakıldığı, davalıya bırakılan bu bağımsız bölümlerin bir kısmının satıldığı, sözleşmeye göre davalıya bırakılan 5 adet bağımsız bölümün ise arsa sahiplerinin adına kayıtlı kaldığı, ancak bu 5 adet bağımsız bölümün hangileri olduğunun kendilerince bilinmediği, bu nedenle … Tapu Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak söz konusu parseller üzerinde bulunan 29 adet taşınmazın hangilerinin arsa sahibi adına kayıtlı olduğunun öğrenilmesine, bu taşınmazların kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 25/09/2019 tarihli dilekçesinde; alacak taleplerine dairenin taraflarına devredilmesi yada bedelinin taraflarına ödenmesi şeklinde ıslah etmiş ise de, davaya konu dairenin hangi bağımsız bölümün olduğunu net olarak ortaya konulmadığı, dava konusunun somut olarak davacı tarafından ortaya konulması gerekirken mahkemece yapılacak bir araştırma ile somutlaştırılmasının hukuk usulü muhakemeleri kanununa uygun bir yöntem olmadığı gibi bahsi geçen parseller üzerinde bulunan müteahhide düşen dairelerden hangisinin 2+1 olduğunun da mahkememizce bilinmesinin mümkün olmadığı dikkate alınarak tescil talebine ilişkin dava konusu somutlaştırılmamış olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Yine davacı vekilinin 04/11/2019 tarihli dilekçesinde ortaya koyduğu ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir.
Davalı şirkete dava dilekçesinde bildirilen adrese dava dilekçesi ve duruşma günü tebliği için çıkartılan davetiyenin adresten taşındığından bahisle tebliğ edilememesi üzerine davalının ticaret sicilinde kayıtlı en son adresi sorulmuş, dava dilekçesinde bildirilen ve daha evvel tebligat çıkartılan adres olmasının anlaşılması üzerine bu kez davalı şirkete tebligat kanunu 35 maddesine göre dava dilekçesi tebliğ olunmuş, davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra davacı vekiline ayrıca davalı şirketin sicil adresine TK 35 maddesi uyarınca ön inceleme duruşma günü tebliğ olunmuştur.
Ön inceleme duruşması için tayin olunan 13/12/2019 tarihli duruşmaya davacı vekilinin mazeret bildirerek katılmadığı, davacı temsilcisinin katılmadığı, sonraki 20/03/2020 tarihli duruşmanın salgın hastalık sebebiyle yapılamadığı, yeni duruşma gününün taraflara tebliğ olunduğu, sonraki 10/07/2020 tarihli duruşmada davacı vekilinin mazeret bildiriminde bulunduğu mazeretinin son kez kabul edildiği, sonraki 13/11/2020 tarihli duruşmaya tarafların gelmediği, davacı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğu, ancak ilimizde yaşanan deprem felaketi nedeniyle duruşmanın ertelendiği, yeni duruşma gününün taraflara tebliğ olunduğu, bu aşamaya kadar yazılı yargılamaya tabi davanın 7251 sayılı yasanın 58. maddesi uyarınca dava değeri itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğuna karar verildiği bu konudaki ihtaratın taraflara tebliğ olunduğu, sonraki 12/02/2021 tarihli duruşmaya davalı vekilinin katıldığı, davacı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğu, ancak 4 celsedir davacı vekilinin duruşmaya katılmadığı, bu nedenle ön incelemenin yapılamadığı bu celsedeki mazeretin davacı vekilince belgelendirilmediği dikkate alınarak mazeret talebinin reddine karar verildiği, davalı vekilince mazeretin kabul edilmemesi halinde davanın takip edilmeyeceği bildirildiğinden dosyanın HMK 150 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilince dava dosyasının yenilendiği, bu kez belirlenen 28/05/2021 tarihli duruşmaya katıldığı, bu tarihte belirlenen ve davacı vekiline tebliğ olunan 08/10/2021 tarihli duruşmaya katılmadığı, duruşmaya katılan davalı vekilinin davayı takip etmeyeceğini bildirdiği, böylelikle davanın ikinci kez takipsiz bırakılması söz konusu olduğundan davanın HMK 320/son maddesi açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dosyasının 12/02/2021 tarihinde işlemden kaldırıldığı, bu celse içinde davacı vekiline hazır olduğu geçen celse duruşma gününün tebliğ edildiği, mazeretsiz olarak davacı tarafın hazır olmadığı anlaşılmakla HMK 320/son maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30-TL harcın tamamlama ve ıslah nedeniyle alınan toplam 5.212,05-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.152,75-TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve tarifenin 7/1 maddesine göre takdir olunan 4.080,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyip artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.08/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır