Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/79 E. 2021/470 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/79 Esas
KARAR NO : 2021/470

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/04/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davalı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinini incelenmesinde; 07/10/2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin … sokaktan … sokağa seyir halinde ilerlerken … caddesi kavşağına geldiğinde hızını azaltmaması sebebiyle sürücünün, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … istikametinde seyreden motosikleti göremediği, bu suretle gerçekleşen trafik kazasında müvekkilinin ciddi şekilde yaralandığı ve malul kaldığı, kaza sonrasında alınan ifadelerinden ve kaza tespit tutanağından, davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın, “kavşaklara dönerken yavaşlamak” gibi çok temel bir trafik kuralını ihlal ettiğinin anlaşıldığı, kaza neticesinde bir kusuru olmamasına rağmen müvekkili …’in, hayati fonksiyonları da etkilenecek şekilde ağır yaralandığı, kaza sonrası tutulan tespit tutanağında davalı … şirketine … poliçe numarası ile bağlı bulunan araç sürücüsünün 2918 sayılı KYTK’nun 57/1-a maddesinde yer alan “Kavşaklarda geçiş hakkı” başlıklı kuralı ihlal etmesi sebebiyle kusurlu olduğunun tespit edildiği, sürücünün asli kusuru sonucu oluşan bu olay neticesinde müvekkilinin ambulans yardımıyla Ege Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldığı, kaza neticesinde vücudunun çeşitli yerlerinde şiddetli ağrı şikayeti ile kaldırıldığı hastanede müvekkilinin sol el bileğinde formite ve çeşitli kırıklar, sağ parmağında yüksek oranda hassasiyet, dudağında kesi, her iki bacak medialinde ve dizlerinde abrazyon tespit edildiği, vücudunun pek çok başka yerinde ise hassasiyet ve çeşitli travmatik bulgular olduğunun saptandığı, müvekkilinin her iki el ve bacağında çeşitli kırıkların ve hassasiyetinin olmasının müvekkilinin hareket kabiliyetini kısıtladığı izahtan vareste olup gerek yaşının çok genç olması sebebiyle yaşıtlarına uyum sağlamasında gerekse beden işçisi vasfı ile çalışarak ailesinin iaşesine katkıda bulunduğu göz önüne alındığında çalışma hayatını olumsuz yönde etkilediği, dudağındaki kesinin bulunduğu konum ve şekil itibariyle fazlasıyla dikkat çekici olması ise manevi hayatına ket vurduğu, kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere … plakalı aracın … (…) SİGORTA A.Ş’ye … numaralı sigorta poliçesi ile bağlı olduğu anlaşıldığı, … Sigorta Genel Müdürlüğü Hasar Servisine söz konusu aracın sebep olduğu kaza ve müvekkilinin sakatlık durumu bildirilip zararının karşılanması gerektiğinin aksi halde dava yoluna başvurulacağının ihtar edildiği fakat söz konusu sigorta şirketinin zararı karşılamadığı belirtilerek açıklanan nedenlerden ötürü fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı müvekkiline ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 1.000,00 TL daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınmasına, ön inceleme ile birlikte Ege Üniversitesi Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacıya ait tüm tedavi evraklarının, film ve grafilerinin, raporların gönderilmesinin istenilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davayı ve müvekkili şirketin sorumluluğunu kabul etmemekle birlikte … plaka sayılı aracın müvekkili nezdinde … poliçe numaralı, 15/05/2019-2019 vade tarihleri olmak üzere Karayolları Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, müvekkili şirketin ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zarardan sorumluluğunun poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak söz konusu olabileceği, öncelikle kusur tespitinin yapılması gerektiği, zira müvekkili şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında sınırlı sorumlu olduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle haksız, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, Mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk Son Tutanak aslı, … Sigorta A.Ş.’nin yazı cevabı, İzmir SGK İl Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Malatya Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Ege Üniversitesi Hastanesi’nin yazı cevabı, İzmir … ASCM’nin … Esas sayılı yazı cevabı, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın raporu ve kusur ve aktüer bilirkişi raporları dosyamız arasındadır.
İzmir … ASCM’nin … Esas sayılı yazı cevabının incelenmesinde; 07/10/2018 tarihinde dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile davacı tarafından sevk ve idare edilen motosikletin karışmış oldukları trafik kazası neticesinde adı geçen … yönünden taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan açılan kamu davası neticesinde … karar sayılı ilam ile adı geçenin 5237 sayılı TCK’nın 89/1, 89/2-b maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verildiği ve hakkındaki hükmün 5271 sayılı CMK’nın 231 gereği açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve verilen hükmün itiraz edilmeksizin 19/07/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce 26/09/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın kusur raporu tanzim edilmek üzere Adli Trafik Bilirkişisi …’a tevdine karar verilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 17/10/2019 havale tarihli kusur raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “… plakalı kamyonet sürücüsü … alkollü olarak araç kullanıp geçiş önceliğini vermediğinden dolayı %75 kusurlu, tescilsiz motosiklet sürücüsü … kavşağa gelirken yavaşlamayıp kaza öncesi etkin kazadan kaçınma hali sergilemediğinden dolayı %25 kusurlu” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davalı vekilince beyan ve itiraz dilekçesinin sunulduğu, davacı vekilince beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce 05/03/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından davacı asilden sürekli iş göremezlik durumunun bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise oranının tespitine esas 30/03/2013 tarihli özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülüre verilecek sağlık kurulu yönetmeliği çerçevesinde rapor düzenlenerek mahkememize gönderilmesinin istenilmesi üzerine Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nce düzenlenen 15/06/2020 tarihli Adli Sağlık Kurulu Raporu’nun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “12/12/2000 doğumlu ….’de 07/10/2018 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle oluşan sakatlık oranı, olay tarihinde yürürlküte olan ve tarafınızca istenen “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik”den (Resmi Gazete, Mart 2013, 28603 Sayı) faydalanılarak hesaplandığında; Şahısta birden fazla arıza olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında kişinin sakatlık oranı %3 (üç) olarak bulunmuştur. Mevcut istirahat raporları göz önüne alındığında tıbbi iyileşme süresinin 51 (elli bir) gün olarak kabulünün uygun olacağı” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı taraf vekillerince beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce 08/12/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın aktüer bilirkişisi …’a tevdi ile davacı asilin mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak ve dosya kapsamındaki deliller uyarınca sürekli iş göremezlik tazminat tutarının Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı ilamı göz önünde bulundurularak PMF Hesap tablosu kullanılmak suretiyle belirlenmesinin ve rapor halinde mahkememize sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından 08/02/2021 havale tarihli aktüer raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 E.-2020/40 K. sayılı 17.07.2020 tarihli iptal kararının 09.10.2020 tarihli RG de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeni ile Sayın Mahkemenizce yapılan görevlendirmeye uygun olarak; TBK m.55 vd ilgili hükümleri ile Yerleşik Yargıtay kararlarında belirlendiği şekilde PMF Yaşam Tablosu ve 1/Kn formülünün uygulandığı Progressif Rant Yöntemi ile yapılan hesaplamalar sonucunda, davacının % 3 maluliyet derecesi ve … plakalı araç sürücüsünün %75 kusur oranına göre davacı için 35.085,54 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı; hesaplanan tazminatın Poliçe Teminat limiti içinde kaldığı ve sigortacının talep gibi dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu bulunduğu” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı, davalı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesinde özetle; davacı müvekkili adına fazlaya ilişkin dava ve talep hakkını saklı tutarak davalı şirket aleyhine açtıkları maddi tazminat davasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, müvekkili …’in toplamda 35.085,54 TL sürekli iş göremezlik tazminat alacağı bulunduğunun tespit edildiği, dava, belirsiz alacak davası olarak açıldığından, bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerinin ıslah edilmesi zaruretinin hasıl olduğu belirtilerek arz ve izah edilen nedenler ve Mahkemece re’sen dikkate alınacak hususlar karşısında; ıslah taleplerinin kabulüne ve ıslah yolu ile arttırdıkları 34.085,54 TL’lik kısım ile dava dilekçesinde talep ettikleri miktarların birleştirilmesi sonucu bulunan toplam 35.085,54 TL’nin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınıp müvekkili davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Söz konusu ıslah dilekçesine karşı davalı vekilince yazılı ya da sözlü beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; 07/10/2018 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacı asilde sürekli iş göremezlik durumunun oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise belirtilecek oran doğrultusunda davalı … şirketinin sorumlu olacağı tazminat tutarının belirlenerek davalıdan tahsiline ilişkin olduğu hususlarında toplandığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar dosyaya sunulu kusur raporuna yukarıda belirtildiği şekilde itiraz edilmiş ise de dosya kapsamına göre 07/10/2018 tarihinde dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı kamyonetin İzmir İli … İlçesi … Mahallesi … nolu sokaktan … nolu sokak istikametine seyri sırasında iken … Caddesi kavşağına geldiğinde aracın sağ ön yan kısımları ile … Caddesinden … istikametine doğru seyir halinde olan davacı tarafından sevk ve idare edilen tescilsiz motosikletin ön tarafının çarpışması şeklinde meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında davalı tarafa ZMMS ile sigortalı araç sürücüsü …’ ın kendisine göre geçiş üstünlüğü olan davacı aracına bu üstünlüğü vermemesi e yasal limit üzerinde alkollü olduğu göz önüne alındığında 2918 sayılı yasanın 57 ve 48. maddelerini ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluşumunda asli oranda kusurlu olduğu, söz konusu bu kusur durumunun dosya arasına alınan ve yukarıda bahsedilen kesinleşmiş ceza mahkumiyet dosyası ile de uyumlu olduğu, davacı tarafın ise kavşaklara yaklaşırken hızlarına azaltmak zorunda olunmasına yönelik kural ihlali sebebiyle iş bu kazanın oluşumunda tali oranda kusurlu olduğu hususlarına kanaat getirildiği bu kapsamda dosyaya sunulan kusur raporunun içeriği ve raporda belirlenen kusur durumu ve oranının yerinde olduğunun anlaşıldığı, raporun aynı zamanda konunun uzmanı bir bilirkişi tarafından düzenlendiği anlaşılmakla itirazların yerinde olmadığı ve raporun hükme esas alınması gerektiği ve ayrıca dosyaya sunulu maluliyet raporuna itirazlarda bulunulmamış ise de dosya kapsamına göre kaza tarihi dikkate alındığında doğru yönetmelik hükümleri göz önüne alınmak suretiyle raporun tanzim edildiği görülmekle ve raporda dosyaya sunulu tedavi evrakları gereği yönetmeliğin ilgili hükümlerinin de doğru olarak değerlendirildiği anlaşılarak maluliyet yönünden dosyaya sunulu raporun da hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yine her ne kadar dosyaya sunulu aktüer bilirkişisi raporuna itiraz edilmiş ise de söz konusu itirazlarda belirtildiği üzere genel şartlar gereği hesaplama yapılmasına yönelik talebin Anayasa Mahkemesinin 2019/40 esas ve 2020/40 karar sayılı somut norm denetimi yolu ile iptal hükmü göz önüne alındığında yerinde olmadığı, her ne kadar kaza tarihi dikkate alındığında hesaplamanın TRH 2010 hesap tablosuna göre ve % 10 artış ve % 10 iskonto uygulanmak suretiyle oluşturulması gerektiği en son güncel Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri kararları ile içtihat niteliğinde uygulama birliği gelişmiş ise de Mahkememizce kurulan ara karar tarihi itibariyle henüz hesaplamada baz alınması gereken yönetmeliğin henüz netlik kazanmaması hususu göz önüne alınarak örnek Yargıtay kararları uyarınca PMF hesap tablosuna göre yapıldığı görülmekte ise de hesaplamada baz alınan yönetmelik yönünden bu yönde bir itirazın ileri sürülmediği, en son güncel Yargıtay kararları ile vurgulandığı üzere daha fazla tazminat hesabı ortaya çıkaran ve bu nedenle Ülkemiz ekonomik koşullarına daha uygun olduğu yönündeki değerlendirme ile uygulanan TRH 2010 hesaplama tablosu yönünden dosyaya yeniden bir rapor kazandırmanın davacı tarafından sunulu rapora itiraz edilmediği de göz önüne alındığında davanın uzamasına sebebiyet verilmemesi adına söz konusu aktüer raporundaki tazminat tutarı ile bağlı kalınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davalı tarafa ZMMS ile sigortalı olan ve dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile davacı tarafından sevk ve idare edilen tescilsiz motosikletin 07/10/2018 tarihinde yukarıda oluş şekli belirtilen maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına karışmaları neticesinde adı geçen …’ ın % 75 oranda kusurlu olduğu, …’ in ise % 25 oranda kusurlu olduğu, davacının bu kaza nedeniyle % 3 oranda sürekli maluliyet durumunun ortaya çıktığı ve bu kapsamda davalı tarafça herhangi bir ödemede bulunulmadığı göz önüne alındığında davacı tarafından iş bu davanın açılmasına hukuki yararının bulunduğu, davacının maluliyet derecesi ile sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 46.780,71 TL olduğu, bu tutarın %75’inden davalının sorumluluğunun olduğu anlaşılmakla neticede davalının iş bu kazadan kaynaklı sorumluluk tutarının 35.085,54 TL’ye tekabül edeceği anlaşılmakla açılı davanın kabulü ile 07/10/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı davacı asilin uğramış olduğu 35.085,54 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile 07/10/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı davacı asilin uğramış olduğu 35.085,54 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 2.396,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 119,84 TL (44,40 TL peşin harç ile 75,44 TL ıslah harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 2.276,86 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 164,24 TL (44,40 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru ve 75,44 TL ıslah harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 1.388,05 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.552,29 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan tutar olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 5.262,83 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır