Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/559 E. 2021/226 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/559 Esas
KARAR NO : 2021/226

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin 20.10.2013 tarihinde davalının oğlu dava dışı … ile evlendiğini, evlendikten kısa bir süre sonra davalının oğlu …’nın, bankalara olan borcundan dolayı düğünde takılan takıları müvekkilinden istediğini, müvekkilinin evlilik birliğinin bozulmasını istemediği için altınlarını davalının oğluna ödünç olarak vererek bir kısım borçlarını ödediğini, fakat satılan altınların …’ın borçlarını ödemeye yetmediğini, bu olaydan sonra araları bozulduğu için müvekkilinin, eşi …’a karşı boşanma davası açtığını ancak bir süre sonra barıştıkları için davadan feragat ettiklerini, müvekkilinin altınları talep etmesine rağmen eşinin altınları geri ödeyemediğini, eşi …’ın annesi olan davalı …’un altınların bedeli olan 25.000 TLyi kendisinin ödeyeceğini söylediğini, ardından davalının oğlu …’un kendi el yazısıyla doldurduğu ve davalının imzaladığı 13.03.2015 düzenleme tarihli, 13.09.2015 vade tarihli 25.000.TL bedelli senet düzenlendiğini, davalının senedi vadesinde ödemediğini, tarafların 2019 yılı Mayıs ayında boşanması üzerine senedi takibe koyduklarını, senet vade tarihinden itibaren 3 yıl geçtiği için iş bu senedi müvekkilinin adi takibe konu yaparak İzmir … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasıyla takip başlattığını ve borçluya 7 örnek ödeme emri tebliğ edildiğini, borçlunun ise takip konusu senetteki imzaya ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının imzaya itirazının yersiz olduğunu beyan ederek icra takip dosyasına yatırılmış olan 185,39.TL peşin harcın, iş bu davadaki peşin harçtan mahsubuyla; İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı icra takibine davalı/borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile 25.000.TL asıl alacak, 12.078.TL işlemiş avans faizinin davalıdan tahsiline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak takibin devamına, davalı/borçlu, icra takibine haksız olarak itiraz ettiği için hükmedilecek meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafın, icra takibine ve mevcut davaya dayanak olarak sunmuş olduğu senetin, zamanaşımına uğramış olduğunu ve bono vasfını kaybettiğini, takip tarihine kadar müvekkiline iddia edilen borcun ödenmesi maksadıyla herhangi bir ihtar çekilmediğini ve temerrüt oluşmadığı için vade tarihinden itibaren değil, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ancak takip tarihinden itibaren faiz istenebileceğini, davacının kötü niyetli olduğunu, her ne kadar davacı taraf ilgili icra takibinde itirazda imzaya da itiraz edildiğini belirtmişse de, takibe itiraz nedenleri ile mahkeme nezdinde görülen davada itiraz nedenlerine bağlı olunmadığından, takibe konu belgede bulunan imzaya bir itirazları bulunmadığını, bu hususta bir inceleme yapılmasının gereği de bulunmadığını, davacı tarafın iddia etmiş olduğu düğünde takılan altınların ödünç olarak alınması olgusunun, müvekkilinin bilgisi dahilinde olmadığını, davacının, müvekkilinin oğlundan sürekli para istemesinin, müvekkilini üzdüğünü ve aralarındaki problemleri çözmek istediğini, bu amaçla davacıya ilgili belgeyi imzalayarak verdiğini, amacının oğlunun ve gelininin sağlıklı bir evlilik hayatı sürdürmesini sağlamak olduğunu, davalının borcunu üstlenmesi iddiası karşısında, davalının oğlunun iddia edilen borcu davalıdan üstlendiğini, davacının kötüniyetli ve haksız bir şekilde müvekkilinin oğlundan boşandıktan kısa bir süre sonra ilgili belgeye dayanarak icra takibi başlattığını, dava dışı davacının annesi olan …’ın araba alacağı dönemde paraya ihtiyacı olduğunu ve müvekkilinin oğlunun hiç düşünmeden araç bedeli olan 34.550,00 TL ‘yi borç olarak verdiğini, tarafların anlaşmalı boşanmaya karar verdiğinde, davacının, müvekkilinin oğlundan altınların parasını tekrar istediğini, bu durum karşısında müvekkilinin oğlunun müvekkilinden üstlendiği borç karşısında, kayınvalidesi için ödemiş olduğu araç bedelini davacıdan talep ettiğini, davacının bu durum karşısında altınların parasını istemekten vazgeçtiğini beyan ederek davanın reddine, davacının, haksız ve kötüniyetli olarak ikame etmiş olduğu icra takibi nedeniyle, talep etmiş olduğu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Mahkememizce İzmir ….İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 11/07/2019 tarihli örnek 7 ödeme emri ile 25.000,00 TL asıl alacak, 12.078,08 TL faiz olmak üzere toplam 37.078,08 TLalacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 18/07/2019 tarihinde tebliğ olunduğu, 19/07/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, imzaya, faize, ferilerine itiraz ettiği, takibin durdurulduğu, eldeki davanın bir yıllık yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf vekillerince bildirilen tanıklar mahkememizde hazır edilmiş, bilgi ve görgüleri dahlinde beyanları alınmış, davalı tanığı … 01/10/2020 tarihli duruşmada alınan beyanında “… benim arkadaşım …’un annesi olur. Olaya ilişkin bizzat görgüm bulunmamaktadır ancak arkadaşım …’un bana anlattığına göre arkadaşım ile davacının boşanma aşamasında davacı … …’ın boşnamamak için birtakım maddi talepleri olmuş, arkadaşım …’un annesi … da davacının taleplerinin karşılanması için 25000 TL lik senet düzenlemiştir. Ancak esasen bu senedin başka bir sebepten dolayı düzenlenip düzenlemediğini bilmiyorum. Arkadaşım bana sadece … …’ın maddi talepleri olduğundan dolayı annesinin bu nitelikte bir belge düzenlediğinden bahsetti. Senedin ödenip ödenmediği bilemiyorum ancak tam olarak hatırlayamadığım bir tarihte sanıyorum tarafların boşanma evresinde arkadaşım … evlilik birliği içindeyken … … a almış olduğu araç bedelini ödediğinden dolayı … Hanım, …’dan senet bedelini istediğinde arkadaşım … Hanıma kendisini araç bedeline ödediğini, bu şekilde borcu mahsup ettiğini iletmiş benim başkaca bir bilgim bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunmuş, yine davalı tanığı … “…’un oğlu … benim 10 yıllık arkadaşımdır. Senedin düzenlenmesi sırasında tarafların yanında bizzat ben bulunmaktaydım hatta senedi düzenleyen kişi benim. Arkadaşım … ve … hanım boşanma aşamasındayken … Hanım ın birtakım maddi talepleri oldu, … hanım da evlilik birliğinin bozulmaması için davacı … Hanımın maddi isteklerinin karşılanması için senet düzenledi, senede bizzat kendisi attı, bu senedin başka bir borç ilişkisine istinaden yapılıp yapılmadığı bilemiyorum. Açıkçası bu senet taraflaraca unutulmuştu dava dilekçesi geldiğinde senedi düzenlenediğini … hanım hatırladı.bu senede ilişkin herhangi bir ödeme veya mahsuplaşma yapılmadı, ancak senetten sonra birleşme olmadı anlaşmalı olarak boşandılar taraflar birbirinden herhangi birşey talep etmediler. Hatta evlilik birliğinde iken … Hanımın üzerine kayıtlı araç tahminen 60000-62000 TL civarında satıldı üzerine … 60000 Tl kredi çekerek bi araç aldı, bu araç da evlilik birliği içerisindeyken … Hanım ın annesinin üzerine yapılmıştır. … Hanımın altın alıp almayacağı hususunda herhangi bir bilgim yoktur diyeceklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuş, davacı tanığı … ise 22/10/2020 tarihli duruşmada alınan beyanında “Olaya ilişin bizzat görgüm bulunmamaktadır ancak kızımın bana anlattıklarına göre evlendikten yaklaşık 4-5 ay sonra kayınvalidesi … kızıma düğün sebebiyle borçları olduğunu, düğünde takılan altınların kendisine verilmesini istemiş ve bunun üzerine kızıma 25000 TL lik senet düzenleyeceğini söylemiş, kızımın bana anlattığına göre 25000 TL lik senedi imzalayarak kızıma vermiş, daha sonra biz kızımla birlikte kuyumcuya giderek kızımın 25000 TL değerinde altınını bozdurduk, kızımın elinde sadece düğünde takılan set kaldı, bildiğim kadarıyla 25000 TL yi daha sonra kayınvalidesine vermiş, biz boşanma olayı gerçekleştikten sonra kasadaki senedi farketmemiz üzerine gerekli işlemleri yaptık, … tam olarak hatırlayamadığım bir tarihte iş bulacağı için bir miktar para istedi ben de kendisine 10 tane yaklaşık olarak 30000-35000 TL değerindeki bileziğimi kendisine verdim, … işlerinin düzelmesinden sonra arabayı yenileyeceğimden dolayı kendisi bana biriktridiği bir miktar para ile çektiği kredi ile bana olan borcunu ödeyeceğini söyledi, kendisi …’e 35000 TL lik ödeme yaparak bana olan borcunu kapattı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; zamanaşımına uğramış bonodan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; takip konusu bononun incelenmesinde davalının keşideci, davacının ise lehtar konumunda olduğu, davacının zamanaşımına uğramış bono nedeni ile alacak talebinde bulunduğu, buna göre taraflar arasında temel ilişkinin değerlendirilmesi gerektiği ve davacının alacağını tanık dahil her türlü delil ile ispatlayacağı kanaatine varılmış, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, davacının, oğlundan sürekli para istemesine üzülmesi sebebi ile problemleri çözmek amacı ile belgeyi imzaladığını kabulü karşısında davacının temel ilişkiyi ispatladığı kanaatine varılmış, her ne kadar davalı vekili oğlunun borcunu üstlendiğini ileri sürmüş ise de borcun iç yüklenilmesi niteliğinde olan hususunun alacaklıya karşı ileri sürülemeyeceği ve ayrıca her ne kadar davalı vekili oğlunun, davacının annesine araç bedeli olarak 34.550,00 TL ödeme yaptığını ileri sürmüş ise de ödeme iddiasını tanıkla ispat edemeyeceği gibi bu konuda tanık da dinlenemeyeceğinden (YHGK 2008-3-159 Esas 2008/158 Karar) ayrıca davacı dışındaki kişilere yapılan ödemenin borcu sonlandırmayacağı, davalı vekili cevap dilekçesinde ileri sürmüş olduğu davacının annesine yapılan ödemenin ispat edilmiş olması halinde dahi bu hususun borcun itfası anlamına gelemeyeceği anlaşıldığından davacının, davalıdan senet miktarı olan 25.000,00 TL alacağı olduğu kanaatine varılmış, her ne kadar davacı vekili işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de yazılı delil başlangıcına dönüşen bonodaki vade tarihinin temerrüde esas olmayacağı anlaşıldığından davacı vekilinin işlemiş faize yönelik talebi yerinde görülmeyerek bu istem yönünden davanın reddine karar verilmiş, alacağın likit, davalının itirazında haksız olması nazara alınarak davalı aleyhine kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İzmir ….İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak 25.000,00 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağın %20 si oranında hesaplanan 5.000,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.707,75-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 447,81-TL peşin harç ile icra dosyasında alınan 185,39-TL şin harcın mahsubu ile bakiye 1.074,55-TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 447,81-TL peşin harç ile 44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 492,21-TL yargılama harç giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan posta-tebligat gideri olmak üzere sarfedilen toplam 122,50-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 82,58-TL sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın kabul oranına göre takdir ve tayin edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red oranına göre takdir ve tayin edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
8-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
9-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır