Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/537 E. 2022/179 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/537
KARAR NO : 2022/179

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ şirket ile … Ahşap Entegre ve İnş. A.Ş arasındaki ticari alışveriş neticesinde borçlu adına fatura kesilmiş olup ödemesi müvekkilİ tarafından alınamadığını, borcunu alamayan müvekkili İzmir 12. İcra müdürlüğü …/… esas ile takip başlattığını, takip neticesinde borçlu tarafa ödeme emri tebliğ edilmiş olup süresinde itiraz etmişler ve takip durduğunu, borçlu bakımından duran takip neticesinde müvekkilin alacağına kavuşmasını sağlamak için iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde verilen faturaya dayalı iş bu davayı açabilmek adına dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmuş anlaşma sağlanamadığını, müvekkili ile borçlu arasındaki ticari alışverişin varlığı sabit olduğunu, iş bu takibe konu alacaklarda, müvekkili şirket tarafından borçlu şirkete düzenlenmiş faturalardan anlaşıldığını, takibe konu fatura; 29.04.2016 tarihli … numaralı, bir adet fatura mevcut olduğunu, iş bu fatura incelendiğinde, davalı borçlu şirketin 5. davalı/borçlular, takibe konu faturaya “borcum yoktur” diyerek itiraz ettiklerini, ancak; borcu ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir belge ibraz etmediklerini, taraflar arasındaki ticari alışverişler, müvekkil işletmenin ve davalı/borçlunun ticari defter ve kayıtları incelendiğinde ortaya çıkacak olup, bu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın kaldırılması ve takibin devamı zarureti ile iş bu dava açıldığını, yukarıda arz ve izah olunan ve re’sen nazara alınabilecek sebeplerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüne ve İzmir 12 İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız hukuka aykırı itirazın iptaline ve takibin devamına, İşbu haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takip konusu alacağın % 20’sindenm az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf aleyhine hükmedilmesini, karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; İzmir 12. İcra Dairesinin …/… esas numaralı dosyasıyla müvekkili aleyhine açılmış olan icra takibi haksız ve mesnetsiz olduğunu, işbu iddiaların dikkate alınmaması gerektiğini, davacı tarafın hukuken herhangi bir delile dayanmayan hakiki hilaf işbu iddialarının yapılacak tahkikat sonucunda herhangi bir temele dayanmadığı görüleceğini, işbu gerekçeler ışığında müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddedilmesi talebiyle mahkemeye başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkili ile davacı şirket arasında geçmişte yer alan bir ticari ilişki mevcut olmakla birlikte bu ilişki karşılıklı ifa ile sona erdiğini, açılan davada ileri sürülen ek talepler ise mesnetsiz olduğunu, çünkü ileri sürülen cari hesap kaydı ve faturada belirtilmiş olan hukuki işlem mevcut olmadığını, İleri sürülen işleme yönelik bir teslim tesellüm belgesi düzenlenmediğini ve müvekkilinin ticari defterlerinde de buna ilişkin bir kayıt söz konusu olmadığını, davacı tarafça düzenlenen fatura herhangi bir şekilde müvekkili şirkete ulaşmamış olup bu konuda karşı taraf ile yapılan istişarelerde kendilerinde böyle bir belgenin mevcut olmadığını belirtmişlerdir. Müvekkili şirket, 4 yıl sonra ortaya çıkan faturanın iyi niyetli olmadığı düşüncesinde olup karşı tarafça tek başına rahatlıkla düzenlenebilecek böyle bir belgeye dayanarak başlatılan takibe de haklı olarak itiraz ettiğini, bu nedenle karşı tarafça düzenlenmiş olan ilgili faturanın doğruluğu şüpheli ve bu fatura ile cari hesap kayıtları tek başlarına bu olayın kanıtı olamayacağını, İzah olunan tüm bu nedenlerle, müvekkil şirket aleyhine açılan işbu davanın reddine, davacı şirket aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminat hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir 12. İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı takip dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmış, söz konusu dosyanın incelenmesinde; Alacaklı … Pvc Ve Yapı Elemanları Mobilya İnşaat Nakliyat San. Ve Tic.A.Ş. tarafından Borçlu … Ahşap Entegre Ve İnşaat A.Ş. adına, 854.00 TL asıl alacak için takip tarihinden itibaren asıl alacak için hesaplanacak 3095 sayılı yasa uyarınca T.C.Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı yıllık 69 yasal faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte Borçlar Kanununun 100.maddesi uyarınca 08.10.2019 tarihinde, 7 örnek nolu ilamsız takipte ödeme emri ile icra takibi başlatılmıştır. İcra takip dayanağı 29.04.2016 tarihli … numaralı 854,04 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, borçlu tarafından ilamsız takibe ve örnek 7’ye yasal süresi içerisinde itiraz ettiği, İcra Müdürlüğünce 16.10.2019 tarihinde süresinde yasal süresinde itiraz edilmiş ise itiraz eden borçlu yönünden itiraz edilen kısım için takibin durdurulmasına, itirazlar yasal süresinde değilse takibin devamına karar verilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık hususlarında SMMM bilirkişisinden rapor düzenlenmesi istenmiştir.
SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen 05/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın 6102 sayılı TTK.’na göre tutulması zorunlu olan ticari defterlerinden elektronik ortamda tutulan 2016-2017-2018-2019 yıllarına ait yevmiye ve defteri kebirlerin açılış ve kapanış beratlarının süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmiş olduğu, fiziki ortamda tutulan 2018-2019 yıllarına ait envanter defterlerinin Noterden açılış onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, TTK’na göre usulüne uygun olarak tutulduğu ve defter kayıtları birbirini doğruladığından, davacı tarafın 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, ancak, 2016-2017 yıllarına ait envanter defterleri incelenmek üzere tarafıma ibraz edilmediğini, Bu nedenle, envanter defterleri görülmediğinden, TTK’na göre usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı ve defter kayıtları ile diğer yevmiye ve defter-i kebir kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı tespiti yapılamadığından, davacı tarafin 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere sahibi aleyhine delil olma özelliği taşıdığı, Davacı tarafin 2016 yılına ait ticari defterlerinde; davalı tarafa ait ticari ilişkinin takip edildiği … nolu cari hesabın incelenmesinde; 15.07.2016 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan herhangi bir alacağı bulunmadığına dair kayıt bulunduğu, davacı tarafın 2016-2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinde davalı tarafa ait … nolu cari hesabın incelenmesinde; davacı tarafın davalı taraftan 854,04 TL tutarındaki fatura alacağının 25.09.2019 tarihinde Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabına aktarılmış olduğu ve icra takip tarihi olan 08.10.2019 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 854,04TL tutarında alacaklı olduğuna dair kayıt bulunduğu, Davacı tarafın ticari defterlerindeki kayıtlara göre davacı ve davalı taraf arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu, dava konusu fatura bedelinin davalı tarafından davacı tarafa tamamen veya kısmen ödenmesine ilişkin olarak davacı tarafın ticari defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi herhangi bir ödeme belgesinin de bulunmadığı, Davacı tarafından davalı tarafa düzenlenmiş olan icra takip ve dava konusu 29.04.2016 tarihli … numaralı 854,04 TL tutarındaki irsaliyeli faturanın açık fatura olduğu, eksiksiz teslim eden kısmının ve teslim alan kısmının boş olduğu hususlarında görüşünü bildirmiştir.
Davalı şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adresin İstanbul ili olması nedeniyle davalı defterlerinin incelenmesi amacıyla İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır.
SMMM bilirkişi …’in 07/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düştüğünü, Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Domaniç’e göre de “bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura, mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile değildir. Kaldı ki icabı reddetmemek kabul niteliğinde de değildir. (BK.m3-5). Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003. Normal şartlarda alacaklı faturaya konu mal ve hizmeti davalı borçluya teslim ettiğine dair borçlunun imzasını kabul ettiği irsaliye veya teslime dair yazılı belge ile ispat edebilir. Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir. Akdi ilişki ispat edilemediği sürece davacının davalı adına fatura düzenlemesi ve ticari defterlerine göre bu faturalar nedeniyle alacaklı gözükmesinin davalıyı bağlayıcı bir yanı yoktur. Satışın yapılıp malın/hizmetin teslim edildiğini ve satışın veresiye yapıldığını davacının ispatlaması gerekir. Bir başka anlatımla bir alacak davasında mal sattığını iddia eden taraf karşı tarafın kabulünde değilse ispat külfeti öncelikle bu iddiayı öne sürendedir. İspatın konusu ise malın teslim edilmesidir. Malın teslim edildiği ispat edilememiş ise davalı borçlunun herhangi bir ispat külfeti altında olduğu söylenemez. Eğer alacaklı davacı malın teslimini sevk irsaliyesi ya da başkaca borçlunun imzasının içerir bir belge ile ispat ettiğinde bu kez teslim edilen malların bedelinin ödendiğini ispat külfeti davalı borçluya geçecektir. Davacı tarafın dava dilekçesinde ticari defterlere ve sair delillere de dayandığından, davalı şirketin de ticari defter belgeleri ibraz etmekten kaçınması nedeniyle takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, teslim ve tesellüm karinesinin ispat edilmesi yönünde dayanak belge niteliğinde olan, davalı şirketin bağlı bulunduğu İkitelli Vergi dairesi (VKN NO: …) Müdürlüğü’ne yazı yazılarak, 2016/Nisan dönemine ait KDV” lerinin davalı tarafından indirim konusu yapılıp yapılmadığına ilişkin “İndirilecek KDV Listelerinin “ istenebileceği değerlendirilmiştir. Yukarıda yapmış bulunduğum açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece Mahkemeye ait olmak üzere, görüş ve kanaatini bildirmiş, davalı tarafa inceleme günü ve saatinin bildirilmiş olmasına rağmen ve telefon ile teyit alınmış olmasına rağmen davalı vekilinin ticari defter ve belgelerin ibraz edilmeyeceğini bildirmesi üzerine davalı tarafın ticari defter ve belgelerini incelenemediği belirtilmiştir.
Dosyanın bilirkişi SMMM bilirkişisi …’a tevdi ile; Bilirkişi raporunda davacı tarafın ticari defterlerine göre davalı taraftan 854,04-TL tutarında alacaklı olduğuna dair kayıt bulunduğunun belirtildiği ancak aynı raporda 29/04/2016 tarihli 854,04-TL bedelli faturanın davacının ticari defterlerine işlendiğinin belirtildiği ve yine 15/07/2016 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan herhangi bir alacağı bulunmadığına dair kayıt bulunduğu belirtilmekle, davacı tarafın ticari defter ve belgelerine göre 29/04/2016 tarihli faturadan dolayı davacı tarafın davalıdan bir alacağının olup olmadığı bu fatura bedelinin ödenmiş olup olmadığı hususlarında ek rapor düzenlenmesinin istenmiştir.
SMMM bilirkişi 13/12/2021 tarihli ek raporunda özetle; davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunan, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenmiş olan icra takip ve dava konusu 29.04.2016 tarihli … numaralı 854,04 TL. tutarındaki irsaliyeli faturanın açık fatura olduğu, eksiksiz teslim eden kısmının ve teslim alan kısmının boş olduğu görülmüş olmakla, fatura içeriğinde yazılı bulunan malın davacı tarafından davalı tarafa teslim edildiğinin davacı tarafından ispat edilmesi halinde; 29/04/2016 tarihli faturadan dolayı davacı tarafın davalı taraftan icra takip tarihi olan 08.10.2019 tarihi itibarıyla 854,04 TL tutarında alacaklı olacağı, Aksi taktirde; 29.04.2016 tarihli … numaralı 854,04 TL. tutarındaki irsaliyeli fatura içeriğinde yazılı bulunan malın davacı tarafından davalı tarafa teslim edildiğinin davacı tarafından ispat edilememesi halinde ise 29/04/2016 tarihli faturadan dolayı davacı tarafin davalı taraftan herhangi bir alacağı bulunmayacağı hususlarında görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. Davanın; davacı şirketin davalı şirket adına tanzim ettiği 29.04.2016 tarihli … fatura numaralı 854,04 TL’lik faturaya ilişkin ödemesinin yapılmaması nedeniyle davalı aleyhine İzmir 12. İcra Müdürlüğünce …/… E. sayılı dosya ile takip başlattığı, davalının da iş bu takip ile ilgili; böyle bir borcunun bulunmadığını, söz konusu borçtan sorumlu olmamasına rağmen işbu uyuşmazlık konusu borcun zaman aşımına uğradığını beyan ederek, borcun tamamıma, işlemiş veya işleyecek faize, faiz oranına, KDV’ye ve borcun diğer ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflara uyuşmazlık konusu döneme ilişkin defterlerini sunmaları için süre verilmiş, davacı defterleri üzerinde SMMM bilirkişisi … marifetiyle inceleme yaptırılmış, bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olduğundan mahkememizce itibar edilmiş, bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından davalı tarafa düzenlenmiş olan icra takip ve dava konusu 29.04.2016 tarihli … numaralı 854,04 TL tutarındaki irsaliyeli faturanın açık fatura olduğu, eksiksiz teslim eden kısmının ve teslim alan kısmının boş olduğu olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda davacı tarafın ticari defterlerine göre davalı taraftan 854,04-TL tutarında alacaklı olduğuna dair kayıt bulunduğunun belirtildiği ancak aynı raporda 29/04/2016 tarihli 854,04-TL bedelli faturanın davacının ticari defterlerine işlendiğinin belirtildiği ve yine 15/07/2016 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan herhangi bir alacağı bulunmadığına dair kayıt bulunduğu belirtilmekle, davacı tarafın ticari defter ve belgelerine göre 29/04/2016 tarihli faturadan dolayı davacı tarafın davalıdan bir alacağının olup olmadığı bu fatura bedelinin ödenmiş olup olmadığı hususlarında düzenlenen ek raporda; davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunan, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenmiş olan icra takip ve dava konusu 29.04.2016 tarihli … numaralı 854,04 TL. tutarındaki irsaliyeli faturanın açık fatura olduğu, eksiksiz teslim eden kısmının ve teslim alan kısmının boş olduğu görülmüş olmakla, fatura içeriğinde yazılı bulunan malın davacı tarafından davalı tarafa teslim edildiğinin davacı tarafından ispat edilmesi halinde; 29/04/2016 tarihli faturadan dolayı davacı tarafın davalı taraftan icra takip tarihi olan 08.10.2019 tarihi itibarıyla 854,04 TL tutarında alacaklı olacağı, Aksi taktirde; 29.04.2016 tarihli … numaralı 854,04 TL. tutarındaki irsaliyeli fatura içeriğinde yazılı bulunan malın davacı tarafından davalı tarafa teslim edildiğinin davacı tarafından ispat edilememesi halinde ise 29/04/2016 tarihli faturadan dolayı davacı tarafin davalı taraftan herhangi bir alacağı bulunmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adresin İstanbul ili olması nedeniyle davalı defterlerinin incelenmesi amacıyla İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak; davalı defterleri üzerinde SMMM bilirkişisi … marifetiyle inceleme yapılması istenmiş; bilirkişi raporuna göre; Davacı tarafın dava dilekçesinde ticari defterlere ve sair delillere de dayandığından, davalı şirketin de ticari defter belgeleri ibraz etmekten kaçınması nedeniyle, teslim ve tesellüm karinesinin ispat edilmesi yönünde dayanak belge niteliğinde olan, davalı şirketin bağlı bulunduğu İkitelli Vergi dairesi (VKN NO: …) Müdürlüğü’ne yazı yazılarak, 2016/Nisan dönemine ait KDV” lerinin davalı tarafından indirim konusu yapılıp yapılmadığına ilişkin “İndirilecek KDV Listelerinin “ istenebileceği değerlendirilmiştir. Ayrıca bilirkişiye davalı taraf defterleri üzerinde inceleme yapılması üzerine görev verilmiş olmasına rağmen davalı tarafça bilirkişi raporlarını incelemek için hazır edilmediğinden davalı ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılamamış, dosya kapsamına göre bilirkişi tarafından değerlendirme yapılarak bir kanaate ulaşılmıştır. Ayrıca davalı tarafa ticari defterlerini mahkemeye sunması için ihtarlı davetiye çıkarılmış olmasına rağmen davalı tarafça ticari defterler mahkemeye sunulmamıştır.
Davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede; davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu, buna göre davacı defterlerinin davacı lehine delil vasfına haiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafın HMK nın 222. Maddesine göre verilen kesin süre içerisinde defterlerini sunmadığı, 7251 sayılı kanunla HMK nın 222/3 maddesindeki değişiklik gereği davalı tarafın defterlerini sunmaması nedeniyle davacı defterlerinin usulüne uygun tutulması nedeniyle sahibi lehine delil olarak kabul edildiği, bu itibarla; mahkememizce, davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunan açık hesaba konu faturalardan kaynaklı davalıdan 854,04-TL alacaklı olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulü ile davalı borçlunun İzmir 12. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin; 854,04-TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak belirlenebilir olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile, takibin aynen devamına,
3-Hüküm altına alınan 854,04 TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 44,40-TL nispi harç ile icra dosyasından alınan 4,27-TL harç indirildikten sonra kalan 32,03-TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yatırmış olduğu 44,40-TL başvurma harcı ile 44,40-TL nispi harç toplamı 88,80-TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 600,00-TL bilirkişi ücreti, 1.153,00-TL bilirkişi ücreti ile tebligat-posta gideri ve talimat giderinden ibaret toplam 1.753,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 854,04-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)