Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/517 E. 2022/34 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/517 Esas
KARAR NO : 2022/34

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2019
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkil firma Uluslar arası Nakliyat işi ile iştigal ettiğini, Davacı müvekkili firma ; davalı şahıs firması … Lojistik sahibi … lehine yurtdışında sürekli olarak İzmir -Denizli- İtalya arasında uluslararası karayolu taşıma işini gerçekleştirdiğini, Davacı tarafından yapılmış olan bu taşımalara ilişkin olarak yurtdışı navlun bedelleri olmak üzere 13 adet toplam 34.682,98 EURO fatura kesilmiş ve iş bu fatura bedelleri davalı tarafından davacı firmaya ödenmediğini, Bu nedenle davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibi başlatıldiğını ancak borçlu tarafından borca, takibe ve yetkiye itiraz edildiğinden takibin durduğunu, Öncelikle davalının yetki İtirazı yerinde oldığını ve Türk Borçlar Kanunun 89/1 md.si, HMK’nun 10.md.si , İİK nun 50. maddelerine göre açılan icra takibinde ve bu İtirazın İptali davasına nazaran alacaklının bulunduğu yer mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olmasına göre davacı alacaklı şirketin ikametgâhının İzmir olmasına göre borçlu davalı tarafın yetki yönünden itirazlarının kaldırılmasını, Müvekkili davacı şirket davalı lehine yurt dışı taşıma SS yapmıştır. Davalı bu taşıma karşılığında müvekkile nakliye hizmetinin bedellerini ödemediğini, Her ne kadar davalı, davacıya bir alacağı olmadığını beyan etse de haksız bir şekilde takibi durdurduğuna ve faturalar davalıya gönderilmiş , faturalara yasal süre içerisinde itiraz edilmediğini, Taraflar ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvurmak dava şartı olduğundan bu başvuruyu da yapmışlar ancak maalesef arabuluculuk yolu ile de taraflar davacı müvekkilin alacakları ile ilgili olarak bir anlaşmaya varamadıklarını, Davalının vaki haksız , mesnetsiz, sırf zaman kazanmak amaçlı olarak yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına ve kötü niyetli itiraz nedeni ile % … icra inkar tazminatına hükmedilmesi karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; yetkiye dair hususta cevap ve itirazları olduğunu, kabul manasına gelmemek üzere , taraflar arasındaki ilişkinin bir taşıma sözleşmesi olduğunu, dosyaya sunulan faturalardan belli olduğunu, aktin ifasının gerçekleşeceği, yani taşımanın başlayacağı yer (yükleme yeri) Denizli ili olduğunu, Bu husus fatura kapsamından görüleceğini, Bu durumda birden fazla taşımayı içeren , taşıma sözleşmesine dayananan bir alacak olduğu kabul olunur ise TBK 89/3 m. si gereğince ifa yeri borçlunun bulunduğu yer olduğunu, Dolayısı ile yetkili yer Denizli Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin olduğunu, Ayrıca ” Genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde, yetkili icra dairesinin hangisi (neresi) olduğu İİK m. 50’de düzenlenmiş olduğunu, Bu maddede, “HUMK’un ‘yetkiye ilişkin’ hükümlerinin (m. 9-27), ‘para ve teminat alacakları için olan ilamsız takiplerde’ de uygulanacağı” belirtildiğini, Bu nedenle, adı geçen kanundaki “genel ve özel” yetki kuralları HUMK m. 10’daki ayrık durum hariç olmak üzere icra hukukunda da aynen ve örnekseme yoluyla (kıyasen) Uygulanacağını, Borçlunun, MK gereğince (m. 19-22) ikametgahı (yerleşim yeri) sayılan yerdeki icra dairesi genel yetkili icra dairesi olduğunu, Yani, her “ilamsız takip” hakkında, başka “kesin yetki hükmü” bulunmadıkça- borçlunun takip tarihindeki ikametgahının bulunduğu yer icra dairesisinde yapılabileceğini, müvekkili ile davacı arasında , herhangi bir hesap mutabakatı yapılmamış olup, bu hususta davacı tarafça da herhangi bir ihtarname de keşide edilmediğini, Müvekkili ile davacı arasında yazılı bir nakliye sözleşmesi ya da komisyon sözleşmesi de olmadığını, Yapılan taşımalar … Ltd.Şti. adına yapılmış taşımalar olduğunu, Taraflar arasında cari hesaba dair bir sözleşme ve taahhütname de mevcut olmadığını, Yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle (HMK 141 deki haklarımız mahfuz olmak üzere) davanın reddine, yetkiye dair itirazları da nazara alınarak yetki hususunda karar verilmesine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
İzmir … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı takip dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmış, söz konusu dosyanın incelenmesinde; davacı alacaklı … şirketi tarafından, davalı borçlu hakkında 34.664,00-EURO fatura,18,98-EURO işlemiş faiz (%10) değişen oranlarda TCMB’na uygulanacağı bildirilen en yüksek mevduat faizi olmak üzere toplam 34.682,98-EURO alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Borçlu vekilince uyap sistemi üzerinden 08/07/2019 tarihinde gönderilen dilekçe ile borca , takibe yetkiye itiraz ettiği, borçluya gönderilen ödeme tebligat parçasının dosyaya dönmediği görülmüştür.
Davalı …’in tacir olup olmadığı hususunda araştırma yapıldığı ve Denizli Vergi Dairesi yazı cevabında; 30/07/2013 tarihinde faaliyete başladığını, mükellefin bilanço esasına göre defter tutmakta olup, 1.sınıf tüccar sıfatına girdiğini, mükellefin 2019 dönemine ait gayrisafi hasılatının gösteren 2019 dönemi gelir vergisi beyannamesinin olduğunu ve beyannamenin yazıları ekinde dosyamıza gönderildiği görüldü.
Mahkememiz dosyası SMMM bilirkişine tevdi edildiği ve SMMM bilirkişi tarafından 11/01/2021 tarihli rapor düzenlenerek mahkememiz dosyasına sunulduğu, raporun taraf vekillerine tebliğ edildiği görüldü.
SMMM bilirkişisi 11/01/2021 tarihli raporunda özetle; Davacı tarafın 6102 sayılı TTK.’na göre tutulması zorunlu olan ticari defterlerinden elektronik ortamda tutulan 2018 yılına ait yevmiye ve defteri kebirlerin açılış ve kapanış beratlarının süresinden sonra, 2019 yılına ait yevmiye ve defteri kebirin açılış beratlarının süresinden sonra, 2019 yılına ait yevmiye ve defteri kebirin kapanış beratının süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmiş olduğu, fiziki ortamda tutulan 2018-2019 yıllarına ait envanter defterlerinin Noterden açılış onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, Davacı tarafın 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK’na göre usulüne uygun tutulduğu, ticari defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, Ancak, davacı tarafın elektronik ortamda tutulmuş olan 2018 yılına ait ticari defterlerinden yevmiye ve defteri kebirlerin açılış beratlarının süresinden sonra, 2019 yılına ait yevmiye ve defteri kebirin açılış beratlarının süresinden sonra, kapanış beratlarının ise süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmiş olduğu görülmüş olmakla, davacı tarafın 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinden yevmiye ve defteri kebirin açılış beratlarının, 2018 yılına ait yevmiye defterinin kapanış beratının süresinden sonra Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmiş olması nedeniyle sahibi aleyhine delil olma özelliği taşıdığı, Davacı tarafın ticari defterlerinde: icra takip tarihi olan 13.06.2019 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan Euro cinsinden 34.664,00 EURO, Türk Lirası cinsinden ( 205.934,87 TL) tutarında faturalardan kaynaklanan alacaklı olduğu şeklinde kayıtların bulunduğu, Dava dosyasında, ödenmeyen fatura bedellerinin ödenmesi ile ilgili olarak davacı tarafından, davalı tarafa temerrüde düşürmek için herhangi bir ihtarnamenin keşide edilmediği tespit edilmiş olmakla, mahkemece itirazın iptaline, icra takibinin devamına karar verildiği takdirde, davalı taraf icra takip tarihi olan 13.06.2019 tarihinde temerrüde düşürüldüğünden, davacı tarafından davalı taraftan işlemiş faizin talep edilemeyeceği, faizin icra takip tarihi esas alınarak İcra Müdürlüğü’nce hesaplanması gerekeceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekilinin başlatmış olduğu icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunmasına rağmen bilirkişi raporunda bu hususta herhangi bir hesaplama yapılmadığı anlaşıldığından SMMM bilirkişisinden ek rapor aldırılmıştır.
SMMM bilirkişisi 28/10/2021 tarihli ek raporunda özetle; İşlemiş faiz toplam 94,16-EURO tutarında hesaplanmış olmakla birlikte, ancak davacı/alacaklı taraf davalı/borçlu taraftan alacağının tahsili için başlatmış olduğu icra takibinde 18,98-EURO tutarında işlemiş faiz talep edildiği, bu nedenle de, talebe bağlı kalınması gerektiği hususları tespit edilmiştir.
Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak uyuşmazlık hususlarında ve navlun farkı bedelinin neye ilişkin olduğu ve davacının navlun fark bedeli olup oluşmadığı hususlarında SMMM bilirkişisinden rapor aldırılmıştır.
SMMM bilirkişisi 17/04/2021 tarihli raporunda özetle; Davalı … Firmasının, muhasebe kayıtları muhasebe bürolarında tutulduğu için, fatura bedelleri yalnız TL olarak takip edilmiş olup, ilaveten Döviz bazlı kayıtlar tutulmadığı için döviz borç miktarını tespiti yapılamadığını, Ancak davalının kayıtlarına göre TL olarak: 207.1 68.62 TL davacıya borçlu olduğu, Dava dosyasında bulunan bilirkişi raporuna göre,davacının kayıtlarına göre ise: 205.934.87 TL, Davacı firmanın, Davalı firmadan alacaklı olduğu, Sonuç olarak; Tarafların muhasebe kayıtlarına göre: 207.168,62 TL-205.934,87 TL, 1.233,75 TL lik fark dışında tarafların hesaplarının TL olarak mutabık olduğu, Dava tarihi itibariyle, davacının davalıdan 205.934,87 TL (34.682,98 Euro ) alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Yeniden ek rapor düzenlenmesi için Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak; icra takibinde talep edilen toplam fatura bedelinin 34.664,00 euro ve takip tarihindeki döviz kuru karşılığı 226.798,94 olarak gösterildiği, bilirkişi raporunda davalı ticari defterlerinde yapılan incelemede 2019 yılına ilişkin davalının davacıya 207.168,62 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davalı ve davacı tarafın defter ve kayıtlarına göre nihai olarak tespit edilen alacağın 34.682,98 euro olarak belirlendiği görülmekle davalının ticari defterlerinde davacıya olan borcu nedeni ile TL olarak yapılan kayıtların ne şekilde ve hangi tarihli kur ve oran üzerinden euroya çevrildiği, icra takibinde belirtilen döviz miktarlı faturaların tespit edilen borca ilişkin kayıtların tarih itibari ile uyumlu olup olmadıkları hususlarında ve buna ilişkin bir tespit yapılamaması halinde icra takibinin yabancı para üzerinden yapıldığı da gözetilerek davalının ve davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya olan borcunun TL ve döviz üzerinden hangi tarihteki kur ve oran üzerinden tespit edildiği açıkça belirtilmek sureti ile tespiti ile bu hususlarda ek rapor düzenlenmesi için dosyanın bilirkişi …’e tevdi edilmiştir.
SMMM bilirkişisi 28/10/2021 … ek raporunda özetle; Davacı ve davalının bütün faturalada TL olarak, 577.545,82 TL de mutabık olduğu, Davacı ve davalının bütün faturalarda Döviz olarak, 94.264,00 €’ de mutabık olduğu, Davalının havale yaptığı Euro miktarı ile davacının kayıtlarından düştüğü Euro miktarı 58.620 Euro olup, ödenen miktarda tarafların kayıtlarının mutabık olduğu, Davalı tarafından ödenmeyen 34.664 Euro miktarının davacı ve davalı tarafından yapılan TL kayıtlarında mutabık olduğu, Tarafların muhasebe kayıtlarına göre: 207 168,62 TL – 205.934 87 TL— 1.233,75 TL lik fark olup, bu farkın yukarıda görüldüğü günlük kur tespitlerinden kaynaklanmış olduğu, Davacı, davalıdan gelen havaleleri kur farkından dolayı: 1.233,75 TL fazla düşmüş olup, kendi kayıtlarında düzeltme yaparak, davacı-davalılının; 207.168,62 TL sinde mutabakat sağlanabilir. Böylece davacının, davalıdan, TL olarak; 207.168,62 TL Alacaklı olduğu, Davacınn Takip tarihindeki döviz kuru üzerinden ise 226.798,94 TL Alacaklı olduğu, Dava tarihi itibariyle, davacının, davalıdan Döviz olarak ( 34 664 € + 18 98 € faiz = 34.682,98€ ) Alacaklı olduğu, tespit ve kanaatine varılmıştır.
İcra takibinin 13/06/2019 tarihinde yapıldığı, dava açılış sırasında yatırılan nispi karar ve ilam harcının 11/06/2019 tarihli Merkez Bankasının döviz alış EURO kuru üzerinden hesaplandığı, icra takip tarihi olan 13/06/2019 günü Merkez Bankası euro efektif satış kuru üzerinden hesaplanan dava değerine göre eksik yatırılan 36.66 TL noksan harç davacı vekilince yatırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
İzmir … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı takip dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmış, söz konusu dosyanın incelenmesinde; davacı alacaklı … şirketi tarafından, davalı borçlu hakkında 34.664,00-EURO fatura,18,98-EURO işlemiş faiz (%10) değişen oranlarda TCMB’na uygulanacağı bildirilen en yüksek mevduat faizi olmak üzere toplam 34.682,98-EURO alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Borçlu vekilince uyap sistemi üzerinden 08/07/2019 tarihinde gönderilen dilekçe ile borca , takibe yetkiye süresinde itiraz ettiği anlaşılmış ve takibin durmasına karar verilmiştir.
Davalının icra takibine itirazı karşı tarafa tebliğ edilmiş ve davacı tarafından itirazın iptali davası süresinde açılmıştır.
Davalı …’in tacir olup olmadığı hususunda ilgili ticaret odasına, esnaf odasına ve vergi dairesine müzekkere yazılmış Pamukkale Vergi Dairesi Müdürlüğü yazı cevabında davalının mükellefiyetinin 30/07/2013 tarihinde başladığı ve davalının bilanço esasına göre defter tutmakta olduğu, buna göre birinci sınıf tüccar olduğu belirtilmiştir.
Dava icra takibinde takip talebinde belirtilen faturalardan dolayı davacının başlatmış olduğu icra takibine davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Her iki tarafın tacir olması nedeniyle icra takibinde yer alan faturaların tarafların ticari defterlerin işlenip işlenmediği ve bu faturalar nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının tespiti amacıyla öncelikle tarafların ticari defter ve belgelerinin bulunduğu yeri bildirmeleri istenilmiş taraflarca ticari defterlerin bulunduğu yerin bildirilmesi üzerine her iki tarafın ticari defterleri üzerinde ayrı ayrı bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacı tarafın 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK ‘ya göre usulüne uygun tutulduğu ve ticari defter kayıtlarının birbirlerini doğruladığı ancak davacı tarafın 2018 yılına ait elektronik ortamda tutulmuş yevmiye ve defter-i kebir açılış beratlarının süresinden sonra yapıldığı, 2019 yılına ait yevmiye ve defter-i kebirin açılış beratlarının süresinden sonra, kapanış beratlarının süresinde yapıldığı bu nedenlerle 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin sahibi aleyhine delil olmak özelliği taşıdığı anlaşılmıştır. Davacı tarafın ticari defterlerine göre; icra takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan EURO cinsinden 34.664-EURO (205.934,87-TL) faturadan kaynaklı alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna göre; davalının 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerini sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı tespit edilmiştir. Ayrıca yine yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya 207.168,62-TL borçlu olduğu ve EURO karşılığının 34.682,98-EURO olduğu tespit edilmiştir.
İcra takibinin döviz cinsinden olması nedeniyle davalının ticari defterlerinde davacıya olan borcu nedeniyle TL olarak kayıtların ne şekilde ve hangi tarihli kur üzerinden yapıldığı hususunda bilirkişiden ek rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapora göre; davalının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davalı tarafından ödenmeyen 34.664 EURO miktarı yönünden davacı ve davalı tarafından TL kayıtlarında mutabık olunduğu, faiz dışında davacının davalıdan 34.664 EURO alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Toplanan delilere ve tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre ve davalının ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 34.664 EURO alacaklı olduğu, işlemiş faiz yönünden karşı tarafın usulüne uygun ihtarla temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir delil bulunmadığından işlemiş faiz yönünden davacının icra takip tarihinden önce faiz talep edemeyeceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 34.664 EURO asıl alacak üzerinden takibin devamına fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre yıllık değişen oranlarda faiz yürütülmesine ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru TL karşılığı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacak likit olduğundan ve davalı itirazında haksız olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile, 34.664,00-EURO asıl alacak üzerinden takibin devamına,
-Fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre yıllık değişen oranlarda faiz yürütülmesine ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-İİK’nın 67.maddesi uyarınca takip tarihindeki Merkez Bankası döviz efektif satış kuru karşılığı olan asıl alacağın %20’si olarak belirlenen 45.764,10-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 15.630,73-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 2.729,59- TL nispi harç ile 36,66 tamamlama harcı ve icra dosyasına yatırılan 1.143,57-TL indirildikten sonra kalan 11.720,91-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yatırmış olduğu 44.40-TL başvurma harcı ile 2.729,59-TL nispi harç ve 36,66-TL tamamlama harcı toplamı olan 2.810,65-TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 1.700,00-TL bilirkişi masrafı ile 1.063,40-TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 2.763,40-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 2.761,88-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucuya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 24.467,44-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen reddedilen tutar üzerinden hesaplanan 125,29-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
9-Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekillerinin yüzlerine kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/01/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.