Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/507 E. 2021/320 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/507 Esas
KARAR NO : 2021/320

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili … aleyhine kayınbabası … tarafından İzmir … İcra Dairesi’nin … E. numaralı dosyası kapsamında 02.01.2017 tanzim tarihli, 11.06.2018 vade tarihli ve 950.000,00 TL bedelli bonoya dayanarak icra takibi başlatıldığını, taraflar arasında hiçbir alacak-borç ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin esnaf, kayınbabasının da servis şoförü olduğunu, bu anlamda davalının müvekkili ile 950.000,00 TL lik alışveriş yapabilmesinin yahut borç verebilmesinin mümkün olmadığını, davalı …’ın İzmir ili Bayraklı ilçesi … ada … parselde kain arsa vasıflı taşınmazını 17.12.2010 tarihinde müvekkil … adına tapu sicilinde devir ve tescil ettirdiğini, müvekkilinin taşınmazın bedelini 30.000,00 TL nakit, 100.000,00 TLyi ise …bank’tan 16.12.2010 tarihinde çekmiş olduğu krediden karşıladığını, bu esnada müvekkilinin eşi ve kayınbiraderinin huzurunda davalıya imzalı bir bono imzalayarak teslim ettiğini, ancak davalı borcun ödenmesine rağmen kötüniyetle bonoyu takibe koyduğunu, davalının eşinin vefat etmesinden sonra ikinci evliliğini yaptığını ve çocukları ile anlaşmazlık yaşamaya başladığını, davalının takibe koymuş olduğu miktarın devre konu evin kalan bedeli olduğu kabul edilse dahi evin değerinin 950.000,00 TL değere tekabül etmeyeceğini, davalının talebinin fahiş olduğunu beyan ederek müvekkili aleyhine başlatılan İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … numaralı icra dosyasına yaptığı asıl alacak ve tüm ferilerine ilişkin müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının hüküm altına alınmasına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise davalının kullanımında olan konut ve kira bedelini aldığı dükkanın 5 yıl geriye dönük olarak ecrimisil bedeli olarak kabulü ile kira bedellerinin mahsubuna, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmaya görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın usulden reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaate ise öncelikle davacı taraf dava konusu bononun tamamına itiraz ettiğinden eksik kalan harç miktarının bono bedeli üzerinden hesaplanarak tamamlattırılması gerektiğini, dava konusu senedin dayanağının davacı ile aralarındaki para alacağı ilişkisine dayandığını, davacı tarafın belirttiği gibi söz konusu senedin gayrimenkul devri karşılığında düzenlenip tarafına verilmediğini, gayrimenkul devrinin 17.12.2010 tarihinde gerçekleştiğini, senedin ise 02.01.2017 tarihinde düzenlendiğini, bu sürenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafın icra takibine konu bonoya ilişkin icra dosyasına herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi icra dosyası borcuna itiraz etmek gibi bir hukuki imkana sahip olmasına rağmen, İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile meskeniyet iddiasında bulunmuş olmasının bile tek başına borcu kabul ettiğini gösterdiğini beyan ederek haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Mahkememizce İzmir … İcra Müdürlüğü’ün … Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış, …bank AŞ ne müzekkere yazılarak davacının 16/12/2010 tarihinde kullanmış olduğu 100.000,00-TL bedelli krediye ilişkin tüm bilgi ve belgeler celp edilmiş, Bayraklı Tapu Sicil Müdürlüğü’nden İzmir İli Bayraklı İlçesi … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı taşınmaza ait tapu kaydı celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce 03/03/2021 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararı ile; “Davacı vekilinin 10.000 TL dava değeri üzerinden nispi karar ve ilam harcının 1/4 üne tekabül eden miktarı yatırdığı, ancak davanın menfi tespit davası olduğu ve kısmi dava olarak açılamayacağı anlaşıldığından, davacı vekiline İzmir … İcra Müdürlüğünün takibe konu toplam alacak miktarının 991.487,67-TL olması nazara alınarak, bakiye 981.487,67-TL üzerinden eksik kalan nispi karar ve ilam harcının 1/4 üne tekabül eden 16.761,35-TL harcı ikmal etmek üzere 1 aylık kesin süre verilmesine, 1 aylık kesin sürenin duruşma zaptının davacı vekiline tebliğinden itibaren başlamış sayılacağının, bu süre içerisinde ikmal edilmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun davacı vekiline ihtarına” dair karar verilmiş ise de davacı vekili tarafından ara karar uyarınca eksik harç ikmal edilmemiş, 24/09/2020 tarihli celsede her ne kadar davacı vekili mazeret dilekçesi ibraz etmiş ise de mazeretini belgelendirmediği anlaşıldığından, mazeretinin reddine karar verilmiş, davalı alınan beyanında “Mazereti kabul etmiyorum. Davacı tarafından takip edilmeyen davayı ben de takip etmiyorum” şeklinde beyanda bulunmuş, taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının HMK’nun 150.maddesi uyarınca ve Harçlar Kanunun 30.maddesi uyarınca noksan harç ikmal edilip yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili 23/10/2020 tarihli dilekçesi ile dava dosyasının yenilenmesini, duruşma günü verilmesini ve duruşma gününün taraflara tebliğini talep etmiş, duruşma günü taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, mahkememizce 14/01/2021 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı uyarınca davacı vekiline yeniden “bakiye 981.487,67-TL üzerinden eksik kalan nispi karar ve ilam harcının 1/4 üne tekabül eden 16.761,35-TL harcı ikmal etmek üzere 1 aylık aylık kesin sürenin duruşma zaptının davacı vekiline tebliğinden itibaren başlamış sayılacağının, bu süre içerisinde ikmal edilmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun davacı vekiline ihtarına” dair ara karar kurulmuş, davacı vekili tarafından kesin süre içerisinde eksik harç ikmal edilmemiş, her ne kadar davacı vekili mazeret dilekçesi ibraz etmiş ise de mazeretini belgelendirmediği ve davanın 29/11/2019 tarihinde açıldığı, 4 celsedir duruşmaya gelmemiş olması ve usul ekonomisi ilkesi nazara alınarak davacı vekilinin mazeretinin reddine karar verilmiş, duruşmada hazır olan davalı “Davacı tarafından takip edilmeyen davayı ben de takip etmiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; menfi tespit davasıdır.
Mahkememizin 24/09/2020 tarihli celsesinde, davacı vekilinin mazeret dilekçesi gönderdiği ancak mazeretini belgelendirmediği, duruşmada hazır olan davalının da davacı tarafından takip edilmeyen davayı kendilerinin de takip etmediklerini beyan ettiği anlaşıldığından HMK’ nın 150. Maddesi uyarınca yenileninceye kadar ilk kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 23/10/2020 tarihli dosyanın yeniden işleme konulmasına dair dilekçesi üzerine mahkememizce dosyanın yeniden işleme alındığı, yeni duruşma günü ve saatinin taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, mahkememizin 01/04/2021 tarihli celsesinde davacı asilin ve vekilinin duruşmada hazır bulunmadığı, davacı vekilinin mazeret dilekçesi gönderdiği, her ne kadar davacı vekili mazeret dilekçesi ibraz etmiş ise de mazeretini belgelendirmediği ve davanın 29/11/2019 tarihinde açıldığı, 4 celsedir duruşmaya gelmemiş olması ve usul ekonomisi ilkesi nazara alınarak davacı vekilinin mazeretinin reddine karar verilmiş, basit yargılama usulüne tabi olan davalarda HMK’nın 320/4 maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılması halinde dosyada davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davacı tarafça davanın yenilemeden sonra takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-HMKnun 320/4 maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi olan davada, işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına,
2- Harçlar kanunu gereğince karar tarihi itibarı ile alınması gereken 59,30-TL harcın, başlangıçta alınan 512,33 TL harçtan mahsubu ile artan 453,03 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden, kalan gider avansının derhal davacıya iadesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, davalının yüzüne karşı davacı vekilinin ve davacının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.01/04/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır