Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/499 E. 2022/280 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2019/499
KARAR NO : 2022/280

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan cezai şart alacağı)
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan cezai şart alacağı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirketin, davalıya ait İzmir İli, … İlçesi, … Mah., … Pafta, …Ada, … parselde bulunan arazisine 707 KW DC-700 KW AC gücünde Güneşli Enerji Santrali (GES) yapımı için gerekli tüm iş ve işlemlerin yapılması konusunda anlaştıklarını, bu anlaşmaya göre gerekli proje ve altyapı çalışmalarına başlandığını, daha sonra GES Projesi ile ilgili işlemlerin yürütülmesi için davalı şirket tarafından müvekkil şirkete vekaletname verildiğini, bu vekaletnameye istinaden müvekkil şirket yetkililerince gerekli yasal başvuru ve projelendirme işlemlerinin yapıldığını, bilahare taraflar arasında 707 KW DC Şebeke Bağlantılı (On-Grid) Güneş Enerji Sistemi Satış Sözleşmesi”’ konulu yazılı anlaşma imzalandığını, Davalı tarafça verilen vekaletname ile müvekkili tarafından; 1) Güneş Enerjisi için proje geliştirme (Çağrı mektubu başvurusu), 2) GES Projelerinin hazırlanması ve Tedaş Genel Müdürlüğüne onaylatılması, 3) Statik Projenin hazırlatılması ve onaylatılması, 4) TEDAŞ’a onay ek ödemelerinin yapılması, 5) 1/5000 ölçekli plan onayına kadar gelinmiş Nazım İmar Planı çalışmasının, Yapıldığını, bu şekilde idari proje onayları ve tüm yasal izinler alınarak projenin hazır hale getirildiğini, Bu bağlamda GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş.’den Çağrı Mektubu (Bağlantı Girişi — Lisans Kagıdı) alındığını, daha sonra Tedaş’a başvurularak müvekkilince hazırlanan GES Projesinin onaya sunulduğunu, ilk etapta TEDAŞ tarafından projede bir takım eksikliklerin bulunduğunu ve projenin iade edildiğini, daha sonra revize edilen GES Projesinin tekrar onaya sunulduğunu ve projenin TEDAŞ tarafından onaylandığını, sonunda GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş. ile davalı şirketi temsile yetkili Seyhan Tuş arasında 07.06.2017 tarihinde 10 yıllık Elektrik Alım Sözleşmesinin (Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşması) imzalandığını, Müvekkilinin taraflar arasındaki anlaşmaya göre yükümlülüklerini yerine getirmeye devam ederken, projenin gerçekleştirileceği parsele ilişkin Orman Genel Müdürlüğü tarafından davalı şirket aleyhine “Tapu İptali ve Tescil” konulu İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… E- …/… K sayılı davanın açıldığını ve davada tedbir kararı verildiğini, İstinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin Mahkemeye gönderdiği yazı ile tedbir kararının kaldırıldığını ve projenin planlandığı parsel üzerinde uygulanmasının önündeki hukuki engelin ortadan kalktığını, Projenin uygulanabilir hale gelmesine ve bu hususun davalı tarafından da bilinmesine rağmen, davalının bu durumu müvekkiline haber vermediğini, bu konuda herhangi bir bildirimde bulunmadığını ve her aşamasını müvekkilinin hazırlayıp takip ettiği projeyi bir başka şirkete yaptırdığını, bu itibarla davalının sözleşme hükümlerine davrandığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 14.2 maddesinde; ‘Bu sözleşme imza altına alındıktan sonra, taraflardan birisi tarafından haklı bir nedene dayanmaksızın vazgeçme yada cayma olması durunda, vazgeçen taraf sözleşme bedelinin (808.000 USD) 965’i kadar cezayı (40.400 USD) diğer tarafa ödemeyi kabul eder. Bunun dışında müteahhidin o zamana kadar yapmış olduğu işlerin bedelini isteme hakkı saklıdır” denildiğini, Bu itibarla davalının haklı bir neden olmaksızın sözleşmeye aykırı davranması sebebiyle, sözleşme bedelinin 45’i olan 40.400 USD cezai şartın ve müvekkilinin bu ana kadar yapmış olduğu işlerin bedelini talep etme zorunluluğunun doğduğunu, Açıklanan nedenlerle; Dava konusu sözleşmenin aynen ifasına, İfanın mümkün olmaması yada kabul edilmemesi halinde şimdilik 100.000 TL cezai şartın temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, Teminatsız yada uygun görülecek bir teminat karşılığında öncelikle İzmir İli, … İlçesi, … Mah., … Pafta,… Ada, … Parsel nolu dava konusu taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına, İkincil olarak Tedaş ile GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş. nezdindeki davalı şirket adına kayıtlı GES Lisansına ihtiyati tedbir konulmasına, Tedbir Kararının uygun görülmemesi halinde İhtiyati Haciz Kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Enerji San. ve Tic. Ltd. Şti vekili 26.02.2020 tarihli cevap dilekçesinde; Müvekkili şirketin davaya konu İzmir İli, … İlçesi, … Mah, … Pafta, … Ada, … Parselde bulunan araziye yapılacak olan 500 KW gücündeki Güneş Enerji Santrali Arazi Uygulama konulu proje için 05.09.2014 tarihinde … isimli kişiden teklif aldığını, teklifi yapan şirketin … Güneş Panel Enerji Ltd. Şti olduğunu, bu şirketin kapanarak … Enerji Ltd. Şti’ne devredildiğini, bu iki şirket arasındaki organik bağın ispatı için her iki şirketin açılış ve kapanış tarihlerinin ve şirket yetkililerinin isimlerinin, bu şirketlerin birleşip birleşmediğini, aralarında herhangi bir bağ olup olmadığına dair her tür bilgi ve belgenin Mahkemeye sunulması için Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, … isimli şirketin 05.09.2014 tarihinde sunmuş olduğu teklifin 5. Maddesinde; teslim süresi ve ödemeye ilişkin maddelerin yer aldığını, davacı tarafça 4 aylık teslim süresine ve ödeme koşullarına uyulmadığını, Aynı Teklifin 6. Maddesinde; “firmamız teklimizin olumlu karşılanıp, imzalanmasından sonra kredilendirme konusu da kendi finansman personeli ile çözümleyecektir’ denildiğini, bu maddede belirtilen kredilendirmenin yapılmadığını, bu nedenle projenin hayata geçirilemediğini, Kredi bulma konusunda fayda sağlayacağı düşünülerek müvekkilinden şirket kurmasının istenildiğini, bunun üzerine … isimli şirketin kurulduğunu, hatta davaya konu arazinin tapusunun da yeni kurulan şirket üzerine aktarıldığını, müvekkilinin projenin tamamlanabilmesi için her türlü yardımı yaptığını, Müvekkilinin … isimli şirket ile satış sözleşmesi imzaladığını, ayrıca kredilendirme işlemleri için danışmanlık sözleşmesi imzaladığını, muhtelif zamanlarda davacının müvekkiline kredi işlemleri için farklı sözleşmeler imzalattığını, Davacı şirket tarafından gerekli kurumlara müracaat sağlandıktan sonra oluşan bir hata sebebiyle müvekkilinin Orman Genel Müdürlüğü ile davalaşmak zorunda kaldığını, Orman Genel Müdürlüğünün davaya konu arazi içerisinde 250 m2 yeri olduğunu iddia ettiğini, müvekkilin de araziyi satın aldığından beri bu durumu bildiğini, sonuç olarak açılan davada müvekkili lehine karar verildiğini, davacı şirketin Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan davanın projenin tamamlanmasına engel olduğunu öne sürdüğünü, ancak davacı şirketin davadan haberdar olduğunu, ancak davaya müdahil olmadığını, bu davayı takip etmediğini ve müvekkili ile bu konuda iletişime geçmediğini, kaldı ki dava devam ederken kredi sorununun çözülmeye çalışıldığını, kredinin bulunamaması üzerine davacı şirketin söz konusu arazinin satılmasını istediğini ve internete ilan konulduğunu, ancak arazinin satılamadığını, bu durumun bile davacı şirketin projeyi yerine getirmekten kendiliğinden vazgeçtiğini gösterdiğini, esasen cayan tarafın davacı şirket olduğunu, Orman Genel Müdürlüğü ile karşılıklı davanın devam ettiği dönemde müvekkil şirket tarafından davacının talepleri doğrultusunda GES projesi için masraf yapılmaya devam edildiğini, ücret yatırılması gereken her kurum için müvekkilince para yatırıldığını, bu kapsamda Ticaret Odası masraflarının, muhasebeci giderlerinin müvekkili tarafından ödendiğini, davacı şirketin proje için hiçbir masraf yapmadığını, müvekkilinin yükümlülüğünde olmamasına rağmen tüm masrafların müvekkiline yaptırıldığını, bu nedenle davacı şirketin zararından söz edilemeyeceğini, 12.06.2017 tarihinde projenin kredi işlemlerinin yapılması amacıyla … Finans Danışmanlık isimli firma ile danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin imzalanmasını davacı şirketin istediğini, danışmanlık sözleşmesi gereği
… isimli şirketin krediyi sağlayamadığını ve projenin tamamlanamadığını, bunun sorumlusunun müvekkili olmadığını, finans kaynağı bulacağını taahhüt eden davacı şirketin finansmanı sağlayamadığını, Davacı şirket ile imzalanan 12.06.2017 tarihli sözleşmede işin yapımı için makul bir süreden bahsedilmediğini, sadece 4. Maddede; “İdare proje onaylarının ve tüm yasal izinlerin alınması ve tüm sahanın hazırlığının ve mekanik montaj işlemlerinin panel montajına hazır hale getirilmesinin ardından 100 gün’ denildiğini, bu hazırlık sürecinin kaç gün süreceğinin belli olmadığını, görüleceği üzere 2014 yılından bu yana GES projesinin tamamlanmaya çalışıldığını, ancak bir türlü uygulamanın yerine getirilemediğini, GES projesinin dava dışı şirket işe başlamadan önce sona erdiğini, projenin tabiri caizse çöp olduğunu, ancak 19.07.2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik ile süresi olan projelere 120 gün ek süre verildiğini, bunun üzerine dava dışı şirketin işi aldığını ve 120 günde projenin yapımını tamamladığını, torba yasadaki 120 günlük ek süre bilgisinin de müvekkiline davacı şirket tarafından verilmediğini, davacı şirketin projeyi tamamlamakla ilgilenmediğini, projenin bir başka şirket tarafından tamamlanmasından sonra fayda sağlamanın yolunu aramak için bu davayı açtığını, proje süresi bitene kadar hiçbir işlem yapmayan, ek süre verildiği haberini vermeyen bir tacirin cayma bedeli istemeye hakkı olmadığını, Projeyi satın alan ve tamamlayan dava dışı şirketin, projeyi yaklaşık 4 ayda tamamladığını, 4 ayda bitmesi mümkün olan projenin 2014 yılından bu yana tamamlanamamasının müvekkilinin kusuru olmadığını, müvekkilinin yıllarca boşuna bekletildiğini, bunun yanı sıra davacının müvekkiline ödeme yapmadığı gibi tüm masrafları müvekkiline yıktığını, Çağrı mektubu süresi dolmak üzereyken yeni şirket ile anlaşan müvekkilinin çağrı mektubunu son kez 4 ay daha uzattığını, ancak kısıtlı zamanda yapılan bu işlemler nedeniyle dava dışı şirketle oldukça düşük rakam üzerinden anlaşıldığını, hal böyle olunca müvekkilinin yıllarca elde etmeyi beklediği kazançtan yoksun olduğunu, bu davanın asıl zarar göreninin müvekkili olduğunu, Dava dilekçesinin 2.maddesinde; İdari Proje Onayları ve tüm yasal izinlerin alınarak projenin hazır ve uygulanabilir hale getirildiğinin beyan edildiğini, bunu kabul etmediklerini, gerekli kurumlara başvuruların yapıldığını, ancak işlemlerin bu aşamada sonlandığını, iş takibinin yapılmadığını, sadece başvuru yapılmasının yeterli olmadığını, işlemin sonuna kadar tamamlanmasının gerektiğini, tüm eksiklikleri tamamlayan ve yeni proje yapanın dava dışı şirket olduğunu, Çağrı mektubu başvurusunda tüm ücretlerin müvekkilince yatırıldığını, bunun banka kayıtları ile belli olduğunu, Projelerin hazırlanması ve Tedaş Genel Müdürlüğüne onaylatılması işleminin davacı şirket tarafından yapılmadığını, projenin onayının … dava dışı şirket tarafından yapıldığını, Statik projenin hazırlanması ve onaylatılması işleminin davacı şirket tarafından yapılmadığını, bu işlemlerin … isimli dava dışı şirketin birlikte çalıştığı … Mühendislik tarafından yapıldığını, Tedaş kurumuna onay ödemelerinin davacı şirket tarafından değil de, müvekkil şirket tarafından yapıldığını, Özeyle, davacının iddialarının asılsız olduğunu, projeye başlanmış olsa da tamamlanması için gerekli çabanın gösterilmediğini, bu şartlarda müvekkilinin caydığından bahsedilmesinin mümkün olmadığını, Açıklanan nedenlerle; haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tedaş’a müzekkere yazıldığı, davacı vekilinin 03/09/2020 tarihli dilekçe ekinde belirtmiş olduğu “Tedaş onayı” ve “GES Proje İadesi” evrakları müzekkereye eklenmek suretiyle söz konusu başvuru ve talebin kim tarafından yapıldığının … Mühendislik..Ltd Şti’nin davalı şirket adına her hangi bir işlem yapıp yapmadığı hususlarınında yazımıza cevap verildiği,Gediz Elektrik Dağ.AŞne, İzmir Tic.Sic.Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, Pazar Nöbetçi AHMne (ATM sıfatıyla) yazılan müzekkereye yanıt verildiği, 27/11/2019 tarihli … yevmiye nolu ihtarname aslının gönderildiği anlaşılmıştır.
İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas, …/… karar sayılı dosyası aslı dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 12/06/2017 tarihli sözleşme dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulmuştur.
Mahkememiz ara kararı üzerinde dosya elektrik mühendisi bilirkişi … rapor düzenlemek üzere tevdi edilmiştir.
Elektrik Mühendisi bilirkişi … 19/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 12.06.2017 tarihinde, davacı … Enerji Elektrik İnşaat Müh. San. Ve Tic. Ltd. şti ile davalı … Enerji San. Tic. Ltd. Şti. arasında ”707 KW DC Şebeke Bağlantılı (On- Grid) Güneş Enerjisi Sistemi Satış Sözleşmesi’ imzalanmıştır. Davalı şirketin Lisanssız Elektrik Üretimi için GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş.’ne yapmış olduğu başvuru bu kurum tarafından değerlendirildikten sonra, GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş. Tarafından 13.06.2016 tarih ve 26128 sayılı yazı ile ‘Lisanssız Elektrik Üretimi Çağrı Mektubu’ gönderilmiştir. Bu türden şebeke bağlantılı güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerinin yapılabilmesi için en önemli aşama GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından uygun bağlantı noktası gösterilmesi ve tesisi yapacak firmaya “Lisanssız Elektrik Üretimi Çağrı Mektubu’ gönderilmesidir. Zira, çağrı mektubu gönderilerek kurulumu uygun görülen güneş enerjisi santrallerine Türkiye Cumhuriyeti tarafından 10 yıllık enerji alım garantisi verilmekte ve üretilecek enerji USD bazında 13,3 cent/kWh bedelle satın alınmaktadır, Bu fiyatlandırma ile GES tesisleri en fazla 5-6 yıllık süreçte yapım masrafını karşılamakta, geri kalan sürede kazançlı duruma geçmektedir. Dolayısıyla çağrı mektubu alma aşamasını geçmiş GES projelerinin kaynak/kredi bulmakta bir sorunla karşılanması da karşılaşılan bir durum değildir. Davaya konu projenin Tisanssız Elektrik Üretimi Çağrı Mektubu/ alınmış olmasına, GES Projelerinin TEDAŞ Tarafından onaylanmasına ve GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş. ile davalı şirket arasında ‘Dağıtım Sistemi Kullanım Anlaşması’ imzalanarak proje uygulanabilir aşamaya gelmiş olmasına rağmen, Orman Genel Müdürlüğünün davalı şirketin tesisi kuracağı arazi için dava açması, dava sürecin 14.03.2019 tarihine kadar devam etmesi ve bu arada GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş. ile imzalanan Dağıtım Sistemi Kullanım Anlaşmasının süresinin dolması sebebiyle tesisin kurulumu aksamıştır. 19.07.2019 tarih ve 30386 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik ile davaya konu Güneş Enerji Santralinde olduğu gibi Bağlantı Anlaşması süresi sona eren tesislerin kurulumu için 19.07.2019 tarihinden itibaren 120 gün ek süre verilmiştir. Bu aşamada … Enerji Ltd. Şti tarafından davacı şirkete aralarındaki sözleşme eki gereği uyarı yazısı gönderilerek, Orman Genel Müdürlüğü ile arazi sorununun çözüldüğü ve tesisin kurulumu için yasa ile 120 günlük ek süre verildiğinin belirtilerek en kısa sürede işe başlamasının ihtar edilmesi, aksi taktirde sözleşmenin feshedilerek bir başka şirketle anlaşma yoluna gidileceğinin belirtilmesi gerekmektedir. Dosya içerisinde davalı tarafın davacıya bu yönde bir ihtar gönderdiği yada yazılı bilgilendirme yaptığı yönünde herhangi bir belge bulunmamaktadır. Buna karşılık davalı vekili müvekkilinin dava dışı bir başka şirketle anlaşma yoluna giderek tesisi yaptırdığını kabul etmektedir. Açıklanan nedenlerle; nihai karar ve değerlendirme sayın Mahkemenize ait olmak üzere; davalı şirketin, davacı şirket yerine dava dışı bir şirketle anlaşmasının ve fili olarak sözleşmenin devrinin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilince 05/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; mahkememize sunulan dava dilekçesinde; “Fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla, sözleşmeden kaynaklı şimdilik 100.000,00-TL cezai şart bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsili” talep edilmiş ve bu tutar üzerinden peşin harç yatırıldığını, bu talebini Dava konusu sözleşme bedelinin %5’i olan (40.400,00-USD nin 23.03.2021 tarihindeki karşılığı olan [7,90-TL/USD] kur üzerinden) 319.160-TL cezai şartın temerrüt tarihi olan (10.12.2019) tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsili, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 25/11/2021 tarihli duruşmasında davalı tarafın bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ve davacı vekilinin ıslah dilekçesi dikkate alınarak davalının itirazlarını karşılar şekilde, davacının talebi de dikkate alınarak sözleşmeye aykırılık nedeniyle davacı tarafın ödemesi gereken cezai şart hesap edilmesine yönelik ek rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Elektrik Mühendisi bilirkişi … 21/02/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre 707 KW Güneş Enerjisi Santrali kurulum bedeli 808.000,00 USD’dir. Taraflardan birisinin haklı bir nedene dayanmadan sözleşmeden vazgeçmesi yada cayması halinde vazgeçen tarafın 5 cayma bedeli ödeyeceği sözleşmenin 14.2 maddesinde belirtildiğini, Bu durumda cayma bedeli; 808.000,00 USD x %5= 40.400,00 USD olduğunu, Cayma bedeli için USD kurunun sözleşme tarihindeki dolar kuru mu yoksa ıslah tarihindeki dolar kuru mu olacağı hususunun mahkemenin takdirine bıraktığını, Davalı vekilinin 19.03.2021 tarihli bilirkişi raporuna itirazları değerlendirildiğinde; kök rapordaki görüş ve kanaatimde herhangi değişiklik meydana gelmediğini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, sözleşmeden kaynaklanan cezai şartın tahsili talepli alacak davasıdır.
Taraflar arasında; 707 KW DC şebeke bağlantılı güneş enerjisi sistemi satış sözleşmesinden kaynaklı yükümlülüklerin neler olduğu, davacının ve davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediği, sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedilip feshedilmediği, haksız olarak feshedildi ise cezai şart isteyip isteyemeyeceği ve ceza şartın miktarı konusunda uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı (müteahhit) … Enerji Elektrik İnşaat Müh. San. Ve Tic. Ltd. şti ile davalı (müşteri) … Enerji San. Tic. Ltd. Şti. arasında 12.06.2017 tarihinde ”707 KW DC Şebeke Bağlantılı (On- Grid) Güneş Enerjisi Sistemi Satış Sözleşmesi’ imzalanmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin ek 1.maddesinde sözleşmenin feshi için geçerli olabilecek haklı nedenler düzenlenmiştir. İlgili sözleşme maddesinde;” taraflardan birinin işbu sözleşmede kayıtlı yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getirmemesi halinde diğer taraf, ihlalde bulunan tarafı noter marifetiyle ihtar eder. İhtarın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde ihlalin giderilmemesi halinde ihtar eden taraf iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshe yetkilidir” denilmektedir.
Sözleşme konusu Güneş Enerji Santralinin kurulacağı taşınmaz hakkında Orman Genel Müdürlüğü tarafından TEİAŞ ve … Enerji LTD. ŞTİ aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, İzmir 12 Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas,
…/… karar sayılı kararı ile davalı … Enerji adına kayıtlı … sayılı taşınmazın harita mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen krokideki 608,07-metrekarelik bölümünü Orman vasfı ile hazine adına tapuya tesciline karar verildiği anlaşılmıştır. Verilen bu karar istinaf edilmişi ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16 Hukuk Dairesinin
…/… esas, …/… karar sayılı kararı ile karar düzeltilerek, İzmir ili, … İlçesi, … köyü, … parsele ilişkin bilirkişi tarafından düzenlenen A harfi ile gösterilen 380,98-m2 ve B harfi gösterilen 3.85m2 ve C harfi ile gösterilen 223,24 m2 olmak üzere 608,07-m2 lik kısmını aynı adanın en son parsel numaraları verilmek suretiyle ayrı ayrı orman niteliğiyle hazine adına tapuya kayıt ve tesciline ve A ve B harfi ile gösterilen bölümlerde TEİAŞ lehine kurulan 127,86-m2 lik kısma ilişkin irtifak hakkının sicilde terkinine kesin olarak karar verilmiştir.
Dosya kapsamında davalı tarafından Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan bu davanın sonuçlanmasını müteakip dava dışı 3.kişi ile taraflar arasında yapımı kararlaştırılan sözleşmeye benzer sözleşme düzenlenmiş ve davacı tarafça yapılması kararlaştırılan Güneş Enerji Sistemi başka bir şirket tarafından yapılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin ‘Sözleşmenin Devri’ başlıklı 15. maddesinde,“Müşteri, Müteahhidin yazılı onayı olmaksızın işbu sözleşmeden doğan haklarını kısmen veya tamamen temlik veya devir edemez. Sözleşmeden doğan hakların temliki; ayrıca, Müteahhidin gerekli göreceği garantileri, sözleşmesel yükümlülüklerini, sözleşmeden kaynaklanan tazminat da dahil olmak üzere her türlü borcunu yerine getirmiş olması ön şartına bağlıdır. Müteahhidin, işbu Sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerini kısmen veya tamamen devir veya temlik etme yada üçüncü kişilerle işbirliğine girme hakkı saklıdır.” denilmektedir. Dosya içerisinde davalı tarafın davacıya bu yönde bir ihtar gönderdiği yada yazılı bilgilendirme yaptığı yönünde herhangi bir belge bulunmamaktadır. Davalı taraf davacıya usulüne uygun ihtarname göndermeden sözleşmenin devri niteliğinde davacı ile aralarında düzenlenen sözleşme konusu işi dava dışı 3.kişiye yaptırmıştır.
Sözleşmenin ifa edileceği taşınmaz üzerinde orman genel müdürlüğü tarafından açılmış bulunan dava olması ve TEİAŞ lehine kurulan irtifak hakkı bulunduğu hususları göz önünde bulundurulduğunda davacı müteahhitin sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirebilmesi için yargılamanın sonucunun beklenmesi ve yargılama sonucunda sözleşme gereğince davacıya tesisin kurulumu için sözleşmenin ek 1. maddesi uyarınca mevzuat gereği 120 günlük süre verildiği belirtilerek sözleşme gereği işe başlanmasının ve işe başlanmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile başka şirket ile anlaşma yoluna gidileceğine yönelik davacıya usulüne uygun ihtarname gönderilmediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafa usulüne uygun ihtarname gönderme suretiyle ihtarnamede yer alan ihtar yerine getirilerek sözleşmenin feshi gerekirken sözleşmeye aykırı davranılarak sözleşme fesih edilmeden sözleşme gereği yapılacak iş başka bir şirkete yaptırılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 14.2.maddesine göre bu sözleşme imza altına alındıktan sonra tarafların birisi tarafından haklı bir nedene dayanmaksızın vazgeçme veya cayma olması durumunda vazgeçen taraf sözleşme bedelinin %5 kadar cezai diğer tarafa peşinen ödemeyi kabul eder. Sözleşmenin bu hükmü ile ek1.maddesi birlikte değerlendirildiğinde ve davacının elinde olmayan nedenlerle davalı taşınmazda uyuşmazlık bulunması dikkate alındığında taşınmaz üzerindeki ihtilafın sona ermesini müteakip davalı tarafın davacıya sözleşme gereğince edimini yerine getirmesi için usulüne uygun ihtarda bulunması gerektiği halde davalı tarafça davacıya taşınmazdaki uyuşmazlık çözüldükten sonra usulüne uygun bir ihtarname gönderilmeden sözleşmede yer alan santralin kurulumu için davacı dışında başka bir şirket ile anlaşılmış ve sözleşme konusu santral başka bir şirkete yaptırılmıştır. Davalı şirket yönünden sözleşmenin haklı nedenle fesih veya devri koşulları bulunmamaktadır. Sözleşmenin 14.maddesinde taraflardan birinin haklı bir nedene dayanmaksızın vazgeçme veya sözleşmeden cayması durumunda sözleşme bedelinin %5 i kadar cezayı karşı tarafa ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Somut olayda davalı taraf sözleşmeyi haklı nedenle fesih etmeden ve sözleşme konusu güneş enerji santralini başka bir şirkete yaptırmak suretiyle sözleşmeden caymış olduğu anlaşılmakla, davacı tarafın sözleşme bedelinin %5 i kadar cayma bedeli talep edebileceği kanaatine ulaşılmıştır.
Sözleşmenin 12.maddesinde sözleşme bedeli 808.000-USD olarak kararlaştırılmıştır. Dava kısmi dava olarak 100.000-TL üzerinden 27/11/2019 tarihinde açılmıştır. Davacı vekili 03/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; davalı tarafın 10/12/2019 tarihinde temerrüde düştüğü belirtilerek 319.160-TL cezai şart bedelinin temerrüt tarihi olan 10/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş ve bu şekilde ıslah harcı yatırılarak dava ıslah edilmiştir. Dava dilekçesi ekinde sunulan Ardeşen Noterliğince düzenlenen 27 Kasım 2019 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname ile, sözleşme bedelinin %5’i olan tutarı 25/11/2019 günü itibariyle Türk Lirası karşılı cezai şartın ödenmesi davalıya ihtar edilmiştir.
Dava konusu alacağın Türk Lirası olarak talep edilmiş olması ve karşı tarafa gönderilen ihtarnamede cezai şartın TL’sı karşılığının 25/11/2019 tarihi olarak belirtildiği dikkate alınarak davacının talep edebileceği cezai şart miktarının 25/11/2019 günü itibariyle sözleşme bedeli olan 808.000 USD’nin %5’i TL’sı karşılığı bu tarih itibariyle belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiş ve bu tarih itibariyle Merkez Bankası Efektif Satış kuru dikkate alınarak davacının talep edebileceği tazminat miktarı hesaplanmış ve hesaplanan 231.815,20-TL cezai şartın 10/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava terditli olarak açılmış ve öncelikle dava konusu sözleşmenin aynen ifasına karar verilmesi talep edilmiş; dava konusunun ve talep sonucunun açıkça belirtilmesine yönelik ara karara istinaden 12/12/2019 tarihli dilekçe ile; harcın cezai şartın bir kısmı üzerinden yatırıldığı ve sözleşmenin ifasının artık imkansız olduğu nedeniyle davanın cezai şart alacağının tahsiline ilişkin kısmi dava olarak dikkate alınması talep edilmiş ve sözleşmenin aynen ifası yönünden harç ikmal edilmediğinden bu talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Sözleşmenin aynen ifası talebine yönelik davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Cayma bedeline yönelik davanın KISMEN KABULÜ İLE;
3-231.815,20-TL cayma bedelinin 10/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin cayma bedeli talebinin reddine,
4-Alınması gereken 15.835,29-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 1.707,75- TL nispi harç ile 3.743,00-TL ıslah harcı indirildikten sonra kalan 10.384,54-TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yatırmış olduğu 44,40-TL başvurma harcı ile 1.707,75-TL nispi harç ve 3.743,00-TL ıslah harcı toplamı 5.495,15-TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu bilirkişi ücreti, tebligat-posta giderinden ibaret toplam 1.267,90-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 920,91-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 24.677,06 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 12.155,21-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
10-Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde istekleri halinde kendilerine iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/03/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim…
E-imzalıdır