Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/483 E. 2022/330 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/483
KARAR NO : 2022/330

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/11/2019
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında davalı tarafından İzmir 20. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, 01/04/2016 tarihinde süresi içerisinde İcra Dairesinin yetkisine, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve icra takibindeki alacağın dayanağı olan kredi sözleşmesindeki imzaya itiraz ettiklerini, itiraz ile birlikte takibin durduğunu, icra takibinin dayanağı olan kredi sözleşmesi konusunda yapılan araştırmada davacının davalı bankadan böyle bir kredi kullanımında bulunmadığı gibi kredi sözleşmesine de imza atmadığını tespit ettiklerini, icra dosyasında borçlu olarak gözüken diğer kişiyi de müvekkilinin hiç bir şekilde tanımadığını, müvekkilinin kimlik bilgilerinin kullanılarak sahte imza ile kredi çekildiğini, icra takibinin dayanağı olan banka kredi sözleşmesinde davacıya ait olan kimlik bilgilerinin kullanılmış olduğunu ve müvekkili adına imza atarak bankayı dolandırdıklarını, icra takip alacaklısı olan davalı bankanın kredi sözleşmesi imzalarken gerekli araştırma görevini ve yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebi ile davacı adına sahte kimliği kullanan kişiye kredi verdiğini ileri sürerek icra takibi alacak için borçlu olmadığının tespiti ile davacıya karşı yapılmış olan icra takibinin haksız olmasından ötürü alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İİK’nın 72/son maddesi uyarınca menfi tespit davasının icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde görülebileceğini, davanın açıldığı tarihte müvekkilinin yerleşim yerinin İstanbul olduğunu, dava konusu icra takibinin ise İzmir 20. İcra Müdürlüğünde devam ettiğini, bu nedenle davanın yetkili İzmir Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını; esas yönden ise, davacının dava dışı … ile birlikte müvekkili banka … Şubesi müşterisi … Gıda Temizlik Malzemeleri…Ltd. Şti. adına kullandırılan 23/01/2007 tarihli kredi genel sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesi üzerine noter aracılığıyla ihtarname keşide edildiğini, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile kefiller hakkında başlatılan ilamsız icra takibine davacının kötüniyetli olarak itiraz etmesi sebebiyle takibin durduğunu, müvekkil bankanın işlemlerinin yasal mevzuat çerçevesinde gerçekleştirildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı dosyasında 19.09.2018 tarihli karar ile yetkisizlik kararı verilerek mahkememizin 2019/483 esasına kaydı yapılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların: hak düşürücü süre, davacı ile davalı arasında kredi sözleşmesi imzalanıp imzalanmadığı ve davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
DELİLLER:
Davalı bankaya, Ankara … Noterliği ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma nolu dosyada müşteki …’a ait 17.05.2007 tarihli müşteki ifade tutanağı aslının gönderilmesi için yazılan müzekkereler cevap verilmiş ve evrak asılları dosyamız arasına alınmıştır.
İzmir 20.İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası sistem üzerinden cevap verilmiş incelenmesinde; alacaklının dosyamız davalısı, borçlunun dosyamız davacısı olduğu, 141.000,00-TL asıl alacak, 19.019,80-TL işlemiş faiz, 36,70-TL ihtiyati haciz yargılama gideri, 125,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 160.181,50-TL bakiye alacak üzerinden takip yapıldığı, takibin borçlunun itirazı üzerine durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik ve Grafoloji Daire Başkanlığına gönderilerek; dava konusu kredi sözleşmesi altındaki davacı adına atılan imzaların davacıya ait olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesi istenilmiş ve … tarihli düzenlenen Adli Tıp Raporunda özetle; “-İnceleme konusu belgenin fotokopisi çıkmış olup aslının çıkmadığı, fotokopi belgeler, bilgisayar ortamında hazırlanmış belgeler, faks çıktısı ve karbon suret belgelerde bazı tanı unsurları kayba uğrayabileceği gibi bu tür belgelerin sair usullerle elde edilebilme olasılığının da bulunduğu; ayrıca belgeye imza, yazı ya da artefakt gibi harici unsurlar eklenebileceğinden fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılması sakıncalı olup genel olarak belge asılları üzerinde inceleme yapılmasının gerekli olduğundan; inceleme konusu sözleşmenin aslının temini,
-. …’ın inceleme konusu belgenin düzenlenme tarihine yakın (2007) ve tercihen bu tarihten önce başka amaçlarla atmış olduğu bol ve samimi imzalarını içerir belgelerin; muhtarlıklar, noterler, bankalar, seçim kurulları, tapu ve vergi daireleri, nüfus müdürlükleri, evlendirme dairesi, dernekler ve vakıflar, vb. gibi çeşitli kurum ve kuruluşlardan temin edilerek, mevcutlar ile birlikte gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizin 10.03.2022 tarihli ara karar ile davacı vekiline; “takibin tamamı üzerinden mi menfi tespit talep edildiği hususunu açıklaması, takip çıkışı 160.181,50-YTL olmasına rağmen davacı tarafça 141.000,00-TL üzerinden harç yatırıldığı anlaşıldığından takibin tamamının iptali talep edildiğinden eksik kalan 327,58-TL eksik harcı yatırması için gelecek celseye kadar kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde harç tamamlanmadığı taktirde dosyanın işlemden kaldırılacağı” ihtaratlı tebligat çıkartıldığı, davacı vekilince 14.03.2022 tarihli dilekçesi ile eksik kalan 327,58-TL harç dosyamıza yatırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, İİK 72. Maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacı, davalı tarafından başlatılan İzmir 20.İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında yapılan takibe itiraz ederek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı tarafça; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, zamanaşımına uğradığı, davacının icra takibine konu edilen kredi sözleşmesini müşterek borçlu/müteselsil kefil olarak imzaladığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı tarafça, mevcut icra takibi derdest olduğu sürece icra tehdidi altında olup, menfi tespit davası açabileceğinden davalının hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazının yerinde olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça imza itirazında bulunulduğundan, davalı bankaya takibe konu kredi sözleşmesi aslını sunması için kesin süre verilmesine rağmen davalı banka vekili sözleşme aslını bulamadıklarını beyan etmiş, ancak buna rağmen yine de mahkememizce davacının imza örnekleri talimat yolu ile alınarak , davacının bazı kurumlardan temin edilen imza örnekleri üzerinde ve takibe konu genel kredi sözleşmesi fotokopileri üzerinde karşılaştırma yapılarak imza incelemesi için dosya İstanbul ATK Fizik ve Grafoloji Dairesi Başkanlığına gönderilmiş, ancak düzenlenen raporda kredi sözleşmesi aslının olmaması nedeni ile sağlıklı bir değerlendirme yapılamayacağı belirtilmiş olup mahkememizce denetime elverişli ve açık olan ATK raporuna itibar edilmiştir.
Her ne kadar davalı banka tarafından davacı aleyhine takip yapılmış ise de; davalı bankanın kredi sözleşmesi aslını dosyaya sunmaması nedeni ile davacı adına kredi sözleşmesine atılan imza üzerinde inceleme yapılamadığından, menfi tespit davasında ispat yükü davalı alacaklı da olduğundan, davacının kendilerine borçlu olduğunu ispatlaması gerektiğinden davalı tarafça da kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olduğu sunulan delillerle ispatlanamadığından davanın reddine , davacı tarafça, davalının kötüniyetli takip yaptığı ispatlanamadığından davacının tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının zamanaşımı itirazının REDDİNE,
2-DAVANIN KABULÜ İLE;
Davacının İzmir 20. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasına konu borç nedeniyle davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Davacının tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 10.941,99-TL harçtan peşin alınan 2.407,93-TL harç ile tamamlanan 327,58-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.206,48-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 2.407,93-TL peşin harç ile 327,58-TL tamamlama harçı olmak üzere toplam 2.766,91-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.767,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince hesap edilen 19.167,24 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde yeniden karar yazılmasına gerek görülmeden kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır