Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/478 E. 2021/397 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/478 Esas
KARAR NO : 2021/397

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı tarafından, İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, icra takibine dayanak olan 13/07/2018 vade tarihli 20.000 TL bedelli senet üzerinde müvekkilinin kefil sıfatıyla borçlu olarak gösterildiğini, buna müteakiben davalı tarafça, müvekkilinin … Bankasında bulanan vadeli hesabına haciz konularak haksız olarak mevduat hesabındaki 28.320,08 TLnin tahsil edildiğini, 1.713,96 TL tutarındaki bakiye dosya borcu için müvekkili aleyhine takibin devam ettiğini, takibe konu olan emre muharrer senet üzerindeki imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun da olmadığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edildiğini ve usulsüz tebligat ile icra takibinin kesinleştiğini, müvekkilinin icra tehdidi altında söz konusu borç olduğu iddia edilen tutarı ödemek durumunda kaldığını, ayrıca usulsüz tebligat dolayısıyla müvekkilinin icra iflas kanununda kendisine tanınan itiraz haklarını da kullanamadığını, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını beyan ederek davanın kabulüne, müvekkilinin İzmir … İcra Müdürlüğünün … takip numaralı icra dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 28.320,08 TL’nin ödeme tarihi olan 06/11/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı müvekkile ödenmesine, dava konusu miktarın % 20sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili katıldığı duruşmalarda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı vekilinin 28.320,08 TL üzerinden nispi harcı ikmal ettiği, ancak dava dilekçesinde bakiye 1.713,96 TL yönünden davacının borçlu olmadığına yönelik tespit talebinde bulunduğu, ancak buna ilişkin harcı ikmal etmediği anlaşıldığından davacı vekiline 1.713,96 TL üzerinden nispi harcı ikmal etmek üzere kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından eksik harç ikmal edilmiştir.
Davacı vekili 12/03/2020 tarihli dilekçesinde özetle; İzmir … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı icra dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan takibin kalan 1.713,96 TL tutarındaki bakiye borcunun, iş bu dava açıldıktan sonra 3. kişiler tarafından ödenmiş olduğu anlaşılmakla, müvekkili aleyhine 3. kişiler tarafından ödenen iş bu bakiye borç yönünden rucüen tahsilinin sonradan talep edilmemesi veyahut gelecekte müvekkili aleyhine başkaca herhangi bir hukuki sorumluluğun doğmaması amacıyla iş bu talepleri yönünden de davaya devam edilmesinin müvekkili için gerekli olduğunu beyan ederek müvekkilinin İzmir … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı icra dosyasının dava açılmadan önceki kalan 1.713,96 TL tutarındaki bakiye borç yönünden de borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Mahkememizce celp edilen İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı … tarafından borçlular … ile … aleyhine 20.000,00 TL asıl alacak, 3.280,27 TL (13/07/2018-16/05/2019) işlemiş faiz, 60,00 TL komisyon olmak üzere 23.340,27 TL alacak üzerinden 13/05/2018 tanzim tarihli 13/07/2018 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli senete dayalı Örnek 10 icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce ilgili kurumlara müzekkere yazılarak, takibe konu senetteki keşide tarihinden önceki dönemlere ilişkin davacıya ait imzaların bulunduğu belge asılları celp edilmiş; yine mahkememizce …’ ne müzekkere yazılarak, davacıya ait 2017 yılı Haziran-Temmuz-Ağustos- Eylül-Ekim- Kasım- Aralık, 2018 yılı Ocak-Şubat-Mart ve Nisan aylarına ilişkin davacının imzasının bulunduğu bordro asılları celp edilmiş; Mahkememizce davacı … duruşmada hazır edilerek, davacının yazı imza örnekleri alınmış, İzmir … İcra Müdürlüğüne ait … Esas sayılı takibe dayanak bono aslı celp edilmiş, dosya ve ekleri Aydın Jandarma Kriminal Labaratuar Amirliğine gönderilerek, mahkememizce celp edilen 13/05/2018 tarihinden önce imza asıllarının bulunduğu belgeler ve mahkememizce davacıya ait duruşmada temin edilen imza örnekleri incelenerek takibe konu 13/05/2018 tanzim tarihli 13/07/2018 vade tarihli 20.000,00-TL bedelli bono üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususlarında rapor düzenlenmesi istenilmiş, ilgili kurumun 31/12/2020 tarihli raporunda özetle;”İnceleme konusu senet üzerinde kefil … adına atfen atılı bulunan imza ile …’ın mevcut mukayese yazı ve imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada; İmzaların genel şekli, imzalar içerisindeki harf karakteri yapma itiyadı ve tersim şekli, imzalar içerisindeki el kaldırma hareketlerinin yapılışı, imzalardaki yatay çekiliş hareketlerinin yapılışı, imzalar içerisindeki noktalama itiyadı, imzaların bitim hareketinin yapılışı, kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden farklılıklar görülmüş olup söz konusu imzanın … eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı” yönünde görüş bildirilmiş ise de davaya konu senedin tanzim tarihinin 13/05/2018 tarihli olduğu, 31/12/2020 tarihli Aydın Jandarma Kriminal Amirliği raporunda imza incelemesine mukayese konu belgeler açısından keşide tarihinden sonra tanzim edilmiş bir takım belgelerin de mukayese konusu yapıldığı, bu anlamda raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığından, dosya mahkememizce yeniden Aydın Jandarma Kriminal Amirliğine gönderilerek, takibe konu 13/05/2018 tanzim tarihli 13/07/2018 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli bono üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunun mahkememizce celp edilen … Bankası tarafından düzenlenen 20/11/2013 tarihli 1 adet mevduat hesabı sözleşmesi ve Mayıs 2017-Mart 2018- Şubat 2018-Haziran 2018-Ocak 2018-Aralık 2017-Kasım 2017- Ekim 2017-Ağustos 2017- Temmuz dönemine ait hesap pusulaları üzerindeki imzaların incelenerek belge üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda yeniden rapor düzenlenmesi istenilmiş, ilgili kurumun 26/03/2021 tarihli raporunda özetle; “31 Aralık 2020 tarihli uzmanlık raporunda, taraflarına gönderilen dosya muhteviyatında bulunan 23 adet mukayese konusu belgenin tamamının incelenmiş ve üzerlerine taraflarından “MUKAYESE” kaşesi basıldığı, mukayese belgeler arasında, inceleme talep yazısında belirtilen ve taraflarınca “Mukayese Konusu” bölümünde tanımlanan belgelerin de yer aldığı görülmüş olup resim ile desteklenen raporda yer alan mukayese resimlerinin de bu belgeler üzerinde yer alan mukayese imzalardan olduğu belirtilen bu hususlara istinaden 31 Aralık 2020 tarihli uzmanlık raporuna ilave bir kanaatte bulunmanın mümkün olmadığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden yürütülen takip dayanağı ekinde yer alan bonodaki imzanın davacı tarafa ait olup olmadığına ilişkin açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Toplanan tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkememizce alınan Kriminal Adli Tıp uzman raporuna göre, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine konu 13/05/2018 tanzim tarihli 13/07/2018 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli bono üzerinde bulunan imzanın davacı … eli ürünü olmadığı, bu anlamda davacının davasında haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davacının ödemek zorunda kaldığı 28.320,08 TL nin davacıdan tahsil edilmiş olması nedeniyle 28.320,08 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulü ile davacının İzmir … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacının ödemek zorunda kaldığı 28.320,08 TL nin 06/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötü niyetli olduğu anlaşıldığından 4.668,05 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.051,62-TL nispi ilam harcından, başlangıçta alınan 483,64 TL peşin harç ve 118,00 TL tamamlama harcı indirildikten sonra bakiye 1.449,98-TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir olarak kaydına,
3-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 44,40-TL başvurma harcı, 483,64-TL peşin harç ve 118,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 646,04-TL yargılama harç giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından iş bu davada tebligat-posta gideri olarak sarf edilen 500,89-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır