Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/430 E. 2021/956 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/430 Esas
KARAR NO : 2021/956

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2019
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili Torbalı …. Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline olan 10.722,42 TL işlemiş faizli borcunun bulunması nedeniyle müvekkilinin İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, yetki itirazı üzerine dosyanın Torbalı İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği ve … Esas sırasına kaydının yapıldığını, davalı tarafından borcun tamamına ferileri ile birlikte itiraz edildiğini, arabulucuk görüşmelerinden de netice alınamadığını bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlu aleyhine Torbalı İcra Müdürlüğü nezdinde … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, icra takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalı tarafça her hangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER;
Mahkememizce celp edilen Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklısının …, borçlunun … olduğu, toplam 10.722,42 TL üzerinden 7 örnek takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak; dosyanın SMMM bilirkişisine tevdii ile bilirkişiye gerektiğinde yerinde inceleme yetkisi de verilmek suretiyle takibe konu alacak ve işlemiş faiz konusunda rapor düzenlenmesinin istendiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 01/10/2020 havale tarihli raporunda özetle; davacı tarafça defter ve belgeler hazır edilmediğinden ve yerleri hususunda da bir bilgilendirme yapılmadığından ticari defterler üzerinde her hangi bir inceleme yapılamadığına dair ön raporunu dosyaya sunduğu görülmüştür.
Sonrasında mahkememizce dosyasının resen seçilecek SMMM bilirkişisine tevdii ile, uyuşmazlık hususlarında rapor düzenlenmesinin istendiği, bilirkişinin raporunu düzenleyerek mahkemeye sunduğu, bilirkişi tarafından sunulan 20/04/2021 havale tarihli raporunda özetle; ”davacı tarafa ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K. 182, 220, 221 Maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığıDefterler tarafımca incelenememiş olmasından dolayı birbiri ile uyumlu olup olmadığının tespitinin yapılamadığı, ancak açılış ve kapanış tasdikleri açısından usulüne uygun olduğu, davalı şirkete ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K. 182, 220, 221 Maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacı taraf cari hesap dökümünde davalı şirketin hangi hesapta izlendiğinin tespit edilemediği, davacı taraf cari hesap ekstresinde 2018 yıl sonunda davalı şirketin 9.966,34 TL borçlu olduğu, davalı şirket ticari defterlerinde, 2018 yıl sonunda davacı tarafın 5.966,34 TL alacaklı olduğu, taraf defterlerinde kayıt altına alınan faturaların birebir uyumlu olduğu, 2017 yılı ticari defterlerinde bakiye farklılığının bulunmadığı, taraf defterlerindeki bakiye farklılığının davalı şirket tarafından ticari defterlerinde kayıt altına alınmış olan 20/08/2018 tarihinde 120 yevmiye no ile toplam tutarı 4.000,00 TL (2.000,00+2.000,00) olan “EFT” açıklaması ile ödemenin davacı taraf cari hesap ekstresinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davacı tarafın takip talebinde, takip tarihine kadar işlemiş faiz isteminde bulunduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak için reeskont faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalı tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 19/1. maddesi uyarınca ticari nitelik gösterdiği, bu davanın aynı Kanun’un 4/1. madde hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı Kanun’un 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğu, dolayısıyla ticari işlerde 3095 sayılı yasanın değişik 2/2. maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz istenilebileceği, davalı şirket tarafından bakiye farklılığına neden olan 4.000,00 TL ödemenin yapılmış olduğu kanaatine varıldığı takdirde bakiye 5.966,34 TL asıl alacak yönünden talep edilebilecek işlemiş faizin 673, 09 TL olarak hesaplandığı” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesini dosyaya sunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; cari hesap alacağından kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Dava açılmadan evvel uyuşmazlık hususunda arabulucuya müracaat edilmiş ancak tarafların anlaşamadığı ve anlaşamamaya ilişkin arabuluculuk son tutanağı aslının dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davasına konu icra takibi yapılan ödeme emrinin incelenmesinde; 3 adet fatura ve cari hesaba dayalı icra takibi yapıldığı, borçlunun takibe itiraz ettiği ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflara ticari defter ve belgelerini mahkememize sunması ya da bulundukları adresi bildirmeleri için ihtarlı süre verilmiş, davacı taraf ticari defter ve belgelerin bulunduğu adresi bildirmiş olmasına rağmen bilirkişi raporuna göre, davacı taraf ticari defter ve belgeleri bilirkişi incelemesine hazır etmediğinden bilirkişi incelemesi yapılamamıştır.
Davalının 2017 ve 2018 yılı yevmiye, kebir ve envanter defteri dosyaya sunulmuştur. Davacı tarafça sunulan deliller, faturalar ve belgeler ile davalı tarafın sunmuş olduğu ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi raporunda; davacı taraf cari hesap dökümünde davalı şirketin hangi hesapta izlendiğinin tespit edilemediği, davacı tarafın cari hesap ekstresinde 2018 yıl sonunda davalı şirketin davacıya 9.966,34 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket ticari defterlerine göre ise; 2018 yılı sonunda davacı tarafın davalıdan 5.966,34 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Taraf kayıtlarındaki bakiye farklılığın, davalı şirketin ticari defterlerinde kayıt altına alınan 20/08/2018 tarihinde 120 yevmiye ile kayıtlı 2.000,00’er TL’den 4.000,00 TL ” EFT açıklaması” ile yapılan ödemenin davacı tarafın cari hesap ekstresinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerine göre, icra takip tarihi itibari ile davalının davacıya 5.966,34 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafın incelenen ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve usulüne uygun olarak tutulduğu, bu nedenle ticari defterlerin sahibi lehine yani davalı lehine delil niteliği taşıdığı anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK’nun 222. Maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tutulan ve açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olan ticari defterler sahibi lehine delil olarak kabul edilir. Ayrıca 6100 Sayılı HMK’nun 222/3 maddesinde usulüne uygun düzenlenmiş ticari defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtların birbirinden ayrılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Her ne kadar davalı tarafça 20/08/2018 tarihinde kesilen 4.000,00 TL’lik fatura dikkate alınarak karar verilmesi talep edilmiş ise de; talep edilen miktarda karşı tarafa mal ve hizmet sunulduğunun ispat külfeti davacıya aittir. Davacı ticari defter ve belgelerini ibraz etmemiştir. Davalının ticari defter ve kayıtlarına göre, davalıya olan borcun 5.966,34 TL ‘dir ve davalının ticari defterlerinin davalı lehine delil olarak kabul edilecek koşulları taşıdığı anlaşılmıştır. Ayrıca sahibi lehine delil olan ticari defterlerdeki kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Bu nedenle davalının icra takibi nedeni ile toplam ana para alacağının 5.966,34 TL olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Ayrıca bu miktar alacak davalının ticari defterlerine kayıtlı olması nedeni ile davalının temerrüde düştüğü değerlendirilmiş ve bilirkişi tarafından hesap edilen 673,09 TL faizin de davalıdan tahsilini talep edebileceği kanaatine ulaşılmıştır. Hüküm altına alınan alacağın likit olması nedeni ile ayrıca davacı lehine hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı borçlunun Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile, 5.966,34 TL asıl alacak, 673,09 TL işlemiş faiz olmak üzere Toplam 6.639,43 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Takip tarihinden itibaren 5.966,34 TL asıl alacağa avans faizi uygulanmasına,
2-Hüküm altına alınan 6.639,43 TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 453,53 -TL nispi ilam harcından, başlangıçta alınan 183,12-TL peşin harç indirildikten sonra bakiye 270,41-TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir olarak kaydına,
4-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 44,40-TL başvurma harcı ile 183,12-TL peşin harç olmak üzere toplam 227,52 -TL yargılama harç giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından iş bu davada bilirkişi masrafı olarak 950,00 TL ve tebligat-posta gideri olarak sarf edilen 841,70 -TL olmak üzere Toplam 1.791,70 TL yargılama giderinin kabul ret oranı dikkate alınarak 1.110,85 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, Bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktara göre tayin ve taktir olunan 4.082,99-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından sarf kararı yazılması halinde 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafça yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸