Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/427 E. 2021/274 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/427 Esas
KARAR NO : 2021/274

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2019
KARAR TARİHİ 23/03/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalıların yapılacak bir iş sebebiyle … Yapım İşi Ortaklığı kurduklarını, müvekkili şirketin de davalılarca kurulan ve hukuki niteliği adi ortaklık olan iş ortaklığı ile ticari iş yaptığını, müvekkilinin davalılarca kurulan adi ortaklıktan alacaklı olduğunu, müvekkili şirketin 14.9.2018 tarihli İzmir … Noterliğinin … sayılı ihtarnamesi ile …. Yapımı İş Ortaklığına 08.05.2018 tarih … nolu, 09.05.2018 tarih … nolu ve 10.05.2018 tarih … nolu faturalarla ilgili olarak satılan mallardan dolayı 36.291,90 TL tutarında bakiye alacağı bulunduğunu ihtar ettiğini, ihtarnameye rağmen bakiye alacağın davalılarca ödenmeyince müvekkili şirketçe davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların haksız itirazları nedeniyle takibin durdurulduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına borçlularca yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20 den aşağı olmamak kaydı ile inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketlerin ticari merkezinin Ankara ilinde olduğunu, bu nedenle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, icra takibinin de yetkisiz icra dairesinden başlatıldığını, bu nedenle yetki yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa borcu bulunmadığını, davacının ibraz ettiği faturada müvekkilinin imzasının bulunmadığını, tek taraflı olarak düzenlenen ve müvekkili şirketler yetkililerinin imzasını taşımayan bu belgeleri de kabul etmediklerini, asıl alacak likit ve muaccel olmadığından takipten önce işlemiş faiz talebinin de haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli işbu davanın usul ve esastan reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davalı vekili icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de taraflar arasındaki takibin fatura alacağına dayandığı, TBK nın 89/1 mad. uyarınca para borçları alacaklının ödeme yerindeki yerleşim yerinde ifa edileceğinden davacının ikametgahının İzmir olması sebebiyle davalıların yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
DELİLLER;
Mahkememizce celp edilen İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı/alacaklı şirket tarafından borçlular … Yapım İş Ortaklığı, … İnşaat Gıda San ve Tic Ltd Şti ve … aleyhine 16/10/2018 tarihli 7 Örnek ödeme emri ile 36.291,90 Asıl alacak, 542,89 TL diğer faiz olmak üzere toplam 36.834,79 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara 20/10/2018 tarihinde tebliğ olunduğu, borçlular vekilinin 30/10/2018 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra dairesince takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu davanın 1 yıllık yasal süresi içinde açıldığı anlaşıldı.
Davacı vekilince ibraz edilen İzmir … Noterliğinin … sayılı 14/09/2018 tarihli ihtarnamenin incelenmesinde; 36.291,90 TL bakiye alacağın ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 24 saat içerisinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalılara 18/09/2018 tarihinde tebliğ olunduğu anlaşılmış, davalı tarafın ihtarnameye Ankara 18/09/2018 tarihli cevabi ihtarname ile “ihtarnameye, ihtar edene belirtilen miktarda kesinleşmiş ve tarafımızca kabul edilmiş herhangi bir borcumuz bulunmamaktadır” şeklinde itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce ilgili vergi dairelerine müzekkere yazılarak, davalı şirketlerin 2018 yılına ait BA formları ile davalıların hem ayrı ayrı hem de ortaklık adına mükellefiyetlerinin olup olmadığına ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenilmiş, her bir şirketin ayrı ayrı mükellefiyetlerine göre BA formları mahkememize gönderilmiş, ancak iş ortaklıklarına ilişkin BA formlarının gönderilmediği anlaşıldığından Çankaya Vergi Dairesine yeniden müzekkere yazılarak … Yapım İşi Otaklığına ait 2018 yılına ait BA formları celp edilmiş, taraf vekillerine, müvekkillerine ait uyuşmazlık konusu dönemi kapsar şekildeki ticari defter ve belgelerin bulundukları adresi TTK 83 ve HMK 222 mad. uyarınca mahkememize bildirmeleri için süre verilmiş, dosya ve ekleri SMMM bilirkişisine tevdi edilerek davacı tarafça bildirilen ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak davacının takip tarihi itibariyle davalılardan alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarının ne olduğu, işlemiş faiz isteminin yerinde olup olmadığı hususlarında rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişi … 03/02/2020 tarihli raporunda özetle; “Davacı tarafından davalıya kesilen tüm faturaların 2018 Mayıs ayına ait olduğu ve toplamda 3 fatura karşılığında 406.291,90 TL olarak davacının davalıya fatura düzenlediği, davalının ise davalı tarafa 370.000,00 TL banka yolu ödeme yaptığı ve takip tarihi olan 16.10.2018 tarihi itibari ile davacının davalıdan 36.291,90 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, diğer taraftan dosya içeriğinde sunulu davacı faturaları incelendiğinde faturaların teslim alan kısmının boş olduğu gibi davacı tarafından takip konusu yapılan faturaların V.U.K. ve T.T.K. uygun olarak tebliğ edildiğine dair dosya içeriğinde belge bulunmadığı, ancak takip dosyasına faturaların sunulu olduğu ve davalının takibe itiraz dilekçesinde davacı tarafından davalıya kesilen 3 adet satış faturası içeriği ürünlerin ve fatura asıllarının kendilerine tebliğ edilmediğine dair itirazları bulunmadığı, yalnızca davacı tarafa borç bulunmadığını ifade ettiği, aynı zamanda inceleme yapılan davacı ticari defterlerinde davalı tarafından davacıya 370.000,00 TL banka yolu ile ödeme yapıldığının tespit edildiği” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından, davaya konu sevk irsaliyeleri ibraz edilmiş, mahkememizce Ankara Nöbetçi ATMne talimat yazılarak, davalı şirketlere isticvap davetiyesi gönderilerek davalılara “Davacı vekili tarafından ibraz edilen sevk irsaliyesinin bir örneği de isticvap davetiyesine eklenerek, sevk irsaliyesinde bulunan imzanın şirket temsilcisine ait olup olmadığı hususunda şirket temsilcisinin mahkemeye gelerek beyanda bulunması gerektiği, duruşmaya gelip beyanda bulunmadıkları takdirde sözkonusu imzanın davalı şirket temsilcilerinden sadır olmuş sayılacağının mahkememizce kabul edileceği ihtar olunur” şerhini içeren davetiye gönderilmesi istenilmiş, talimat mahkemesince davalılar adına çıkartılan isticvap davetyeleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, talimat mahkemesince tayin edilen 15/09/2020 tarihli duruşma gününde hazır edilen davalı … İnş. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. Yetkili temsilcisi … alınan beyanında “Ben … İnş. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkili temsilcisiyim, diğer davalı … Taahhüt Ltd. Şti. ile birlikte ortak iş yaptık, mahkemece bana gösterilen 4 adet sevk irsaliyesindeki imzalar bana ait değildir.” şeklinde beyanda bulunmuş, talimat mahkemesince çıkartılan isticvap davetiyesinin davalı …. Mad.İnş.Tic.Ltd Şti temsilcisine usulüne uygun tebliğine rağmen belirtilen duruşma gününde şirtket temsilcisinin davalı tarafça hazır edilmediği anlaşılmıştır.
Davalı vekili mahkememizin 17/11/2020 tarihli duruşmasında ” Talimat mahkemesinde belirlenen duruşma gününde müvekkilim … şirket yetkilisi Ankara’da bulunmamaktaydı. Bu husus duruşmada … Ltd Şirketi temsilcisi tarafından sözlü olarak dile getirildi. Ayrıca talimat mahkemesinden de bize tebligat çıkarılmadığı için müvekkilimizi hazır edemedik. Bu husus dikkate alınarak müvekkilimin dinlenmesini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuş ise de talimat mahkemesince çıkartılan isticvap davetiyesinin davalı … Şirket temsilcisine usulüne uygun tebliğine rağmen belirtilen duruşma gününde şirtket temsilcisinin hazır edilmediği anlaşıldığından davalılar vekilinin … Müşavirlik Mad.İnş.Tic.Ltd Şti şirket temsilcisinin dinlenmesi talebi yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılarak, dosyanın SMMM bilirkişisine tevdii ile bilirkişiye davalı şirketlerin defterleri üzerinde gerektiğinde yerinde inceleme yetkisi de verilmek suretiyle uyuşmazlık hususlarında ve davacının talep edebileceği işlemiş faiz miktarının hesaplanması hususunda rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişi … 14/01/2021 tarihli raporunda özetle; “Davacı tarafın düzenlediği satış faturalarının resmi kayıtlara alındığı, 05/2018 dönemi BA Form Beyannamesinde bu alışlar ile ilgili beyanda bulunduğunun tespit edildiği, ilgili ödemeler davalı defter kayıtlarına alındığında cari hesap bakiyesinin davacı ile uyumlu olacağı, ödeme kayıtları yapıldıktan sonra davacının davalıdan 36.291,90 TL alacağı olduğu, davacının davalıdan asıl alacak üzerinden 21.09.2018-22.09.2019 tarihleri arası yasal faiz alacağının 3.024,66 TL olduğu, davacının davalıdan asıl alacak üzerinden 21.09.2018-22.09.2019 tarihleri arası ticari temerrüt faiz alacağının 6.495,26 TL olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacı ile başlatılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş; davalıların icra takibinde alacağa dayanak olarak gösterilen faturalarda belirlenen alacak yönünden takibe itiraz etmiştir. Mahkememizce taraf defterleri üzerinde bilirkişi marifetiyle aldırılan raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, buna göre; davacıya ve davalılara ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğundan mahkememizce sahibi lehine delil vasfını taşıdığı kanaatine varılmış, her ne kadar fatura düzenlenmesi alacağın tek başına varlığını ispat etmeye yeterli değilse de, TTK 21/2 maddesinde yer alan fatura alan kişinin sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamış ise içeri kabul etmiş sayılacağı hususundaki karineye göre davacının faturalara konu malı davalıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispat ettiği ve akdi ilişkinin varlığının kabul edilmesi gerektiği anlaşılmış, davacının davalı şiketleri ihtarname çekerek temerrüde düşürdüğü, buna göre ihtarnamede belirtilen ödeme süresinin bitiminden itibaren faiz talebinde bulunabileceği kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, davalının itirazında haksız olması ve alacak miktarı likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulü ile davalının İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Asıl alacağın %20 si oranında hesaplanan 7.366,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.516,18-TL nispi ilam harcından, başlangıçta alınan 444,88-TL peşin harç ile icra dosyasında alınan 184,17-TL peşin harç indirildikten sonra bakiye 1.887,13-TL harcın davalılardan alınarak, Hazineye gelir olarak kaydına,
4-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 44,40-TL başvurma harcı, 444,88-TL peşin harç olmak üzere toplam 489,28-TL yargılama harç giderinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından iş bu davada tebligat-posta gideri olarak sarf edilen 268,90-TL ve bilirkişi gideri olarak yapılan 1.050,00-TL olmak üzere toplam 1.318,90-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.525,22-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
8-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalılardan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalılar vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.23/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır