Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/419 E. 2023/480 K. 03.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/419 Esas
KARAR NO : 2023/480
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2019
KARAR TARİHİ : 03/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, davanın 14.03.2023 tarihli duruşmasında işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı), bu tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmış taraflarca takip edilmeyen davanın HMK 150/5. maddesi uyarınca üç aylık yasal sürenin dolduğu anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket yetkilisi … ile alt yüklenici olan … Yapı Malzemeleri ve Gıda İnşaat Taahhüt San. Ve Tic. Ltd. Şti. 12.05.2015 tarihinde malzeme satışı ve işçilik konusunda anlaşmaya varılarak bir sözleşme imzalandığını, bu sözleşme ile birlikte davalı şirket, müvekkil şirketin İzmir İli, Dikili İlçesi, Çandarlı Mahallesi, Çambaşı mevkii, 1368 ada, 1 parsel üzerine 16 blok olarak inşa edilmiş 32 adet dubleks konutu ile 1366 ada 2 parsel üzerine 2 blok olarak inşa edilmiş 3 adet dubleks konutu için plastik boya yapılması, kaba/ince sıva yapılması, asma tavan ve alçıpan yapılması gibi işlerin yapımı hususlarında anlaşıldığını, bahsi geçen sözleşme uyarınca müvekkili şirketin, davalı şirketin ediminin ifasının karşılığı olarak daire karşılığı anlaştığını, edimini ayıplı bir şekilde ifa eden davalı şirket hakkında Dikili Noterliği’nin 01/03/2016 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile villalarda oluşan ayıpların giderilmesi hususunun ihtar edildiğini, ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine Dikili Asliye Hukuk Mahkemesine(… D. İş) başvurularak tespit talebinde bulunulduğunu, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, 1368 ada 1 parsel 16 blok olarak inşa edilmiş 32 adet villanın iç cephe boyalarında hatalar olduğu, dış cephenin mantolama ve boyası yapılmasına rağmen yer yer kabarmalar ve çatlamalar olduğu ve 1366 ada 2 parsel üzerine 2 blok 3 adet bağımsız bölümün iç ve dış cephesinin bitirilmediğinin saptandığını, mantolama yapılacak yüzeyin yeterince temizlenmemesi, duvar yüzeyinde gerekli aderansın (sıkılaştırmanın) ve mekanik sağlamlığın oluşturulmaması, Isı Yalıtım Levhalarının duvara yapıştırılırken arasında boşluk bırakılmış olması, ısı yalıtım levhalarının birleşim noktalarına yetecek düzeyde dübellerin kullanılmaması yani sonuç olarak işin özensiz ve yeterli detaylandırma yapılmadan işin yapım tekniği ile sanat kaidelerine uyulmadan yapıldığını, tüm dış cephelerdeki kusurlu ve kabarmış mantolama tabakasının yenilenme bedelinin keşif tarihi (02.06.2017 ) itibariyle 91.800,00 TL olduğu, her bağımsız bölüm için iç cephe boyası ve şap işlerinin tamirat ve tamamlama bedelinin ortalama (02.06.2017 tarihi için ) 500,00 TL olduğunu, 1366 ada 2 parsel üzerindeki 2 blok halindeki 3 adet bağımsız bölümün iç ve dış cephesinin bitirilmediği ve bunlara ait hakedişin de sözleşme bedelinden düşülmesi gerektiğinin açıkça belirtildiği, davalı şirketin hiçbir tamirat ve tadilatı yapmaya yanaşmadığını, her ne kadar taraflar arasında imzalanan sözleşmede sıva ve macun çatlamaları ile beton ve tuğla birleşim çatlamaları garanti kapsamından çıkarılmışsa da taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki bahsi geçen hüküm kesin hükümsüz olduğunu ve davalı yanın sorumluluğu tam sorumluluk olarak devam ettiğini, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 29/3maddesi uyarınca icra takibi esnasında ödenen peşin harç olan 840,06 TL’nin dava harcına mahsup edilmesini talep ettiklerini, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca çıkabilecek uyuşmazlıklar için İzmir Mahkemelerinin yetkili kılındığını belirterek, davalı şirketin yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile davalı şirketin icra takibine itirazı haksız olduğundan, alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafından İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin kendisine haksız yere başlatılan bu takibe yasal süresi içerisinde itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, bunu takiben davacı yan tarafından mahkemenizde itirazın iptali davası açıldığını, müvekkilinin 12.05.2015 tarihinde sözleşme konusu işlerin yapımı için davacı yan ile 2 daire karşılığında anlaştığını, fakat daha sonrasında ek işler nedeniyle tarafların sözlü olarak anlaştığını ve müvekkiline 4 daire teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, tapu kayıtları da incelendiğinde müvekkiline 4 dairenin devredildiğinin görüleceğini, davacının daha sonrasında yapılan işlerin ayıplı olduğunu müvekkiline sözlü olarak ilettiğini, sözleşme kapsamında müvekkilinin yaptığı ve ayıplı olduğu iddia edilen işlerin taraflar arası güven ilişkisi ve ticari ilişkinin bitmemesinden dolayı kusursuz olan müvekkilince eksiksiz tamamlandığını ve zararların tazmini için 21.11.2016 tarihinde 54.200 TL davacının avansının iade edildiğini, söz konusu ayıplarla birlikte davacı yanın tüm zararlarının giderilmesi için müvekkiline teslim edilen 4 dairenin 2’side iade edildiğini, taraflarca anlaşılan tüm edimlerin yerine getirildiğini, davacı şirket kötüniyetli olarak ayıplı ifa sebebiyle 2017 yılında tespit davası açtığını, müvekkili şirkete davacı tarafından istenilen ve 02/06/2017 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunun 18/08/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, 2 yıl öncesine dayanan tespit içerikli raporunu kesinlikle kabul etmediklerini, usul ve yasaya aykırı olarak ve hak yaratma anlamında yapılan bu işlemin kabul edilemeyeceğini, bahsi geçen ayıpların Dikili bölgesinin hava koşullarının nemli olmasından kaynaklı sonradan ortaya çıkan durum olduğunu, bu imalatın tespit raporunda belirtildiği üzere çatlak ve patlak oluşması bölgedeki hava koşullarından kaynaklandığını belirterek, haksız davanın reddine, davacı yan aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 150.maddesi “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç aya içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda; Davacı vekili Av. …’ın vekillikten çekilme talebine istinaden UYAP’tan vekil kaydının silindiği, vekillikten çekilme dilekçesinin ve duruşma gün ve saatinin davacı asil … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne tebliğe çıkartıldığı, tebligatın iade döndüğü, ayrıca dosyada vekaletnamesi bulunan davacı vekili Av. …’ ya duruşma gün ve saatinin e-tebliğ yolu ile 27.12.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen 14.03.2023 tarihli duruşmaya katılmadığı ve mazeretini de belgelendirmediğinin anlaşılmasının üzerine 14.03.2023 tarihinde işlemden kaldırılmıştır. İş bu davanın mazeretsiz olarak takip edilmemesi nedeniyle yukarıda işlemden kaldırma tarihi yazılı olan duruşmada, HMK’nun 150/1.maddesi gereğince dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve üç aylık yasal süre içinde taraflarca yenileme talebinde de bulunulmadığı anlaşılmakla, iş bu davanın HMK’nun 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Taraflarca takip edilmeyen ve yasal süresinde yenilenmeyen DAVANIN 6100 sayılı HMK’nun 150/5.MADDESİ GEREĞİNCE AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90-TL harcın peşin alınan 1.721,57 TL harçtan mahsubu ile kalan 1.541,67‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
6-Kararın kesinleşmesi halinde ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal davacıya iadesine,
Dair; davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/07/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı