Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/414 E. 2021/304 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/414
KARAR NO : 2021/304

MAHKEMEMİZİN 2019/414 ESAS SAYILI ASIL DAVASI;

DAVA : Konkordato
DAVA TARİHİ : 25/08/2019

BİRLEŞEN İZMİR … ATM.’NİN … ESAS SAYILI DAVASI;

DAVA : Konkordato
DAVA TARİHİ : 25/08/2019
KARAR TARİHİ : 29/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen Konkordato davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememizin 2019/414 esas sırasına kayıt olunan asıl dava dilekçesinde; müvekkili … San. ve Tic. A.Ş.’nin çalışma maliyetlerinin artması döviz kurundaki dengesizlikler enflasyondaki artıştan olumsuz etkilenmesi ve uzun yıllardır çalıştığı firmaların konkordato ilan ederek yükümlülüklerini yerine getirememesi karşısında ödeme güçlüğüne girdiğini, borçlarını konkordato ön projesinde belirtildiği şekilde 4 yılda ödemeyi teklif ettiklerini ileri sürerek, önce geçici mühlet kararı ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ardından bir yıllık kesin mühlet kararı verilmesini ve akabinde İİK 305 vd. Maddeleri uyarınca konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada; dava dilekçesi ve ekindeki belgeler incelenmiş, mahkememizin 26.08.2019 tarihli ara kararı ile 7101 sayılı yasa ile değişik, İİK’nun 286.maddesindeki belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğu tespit edilmekle, İİK 287/1 maddesi uyarınca 26.08.2019 tarihinden itibaren 3 ay geçici mühlet verilmesine, Bağımsız Denetçi Mali Müşavir …, Hukukçu Öğr. Görevlisi …, Makine Mühendisi …un geçici konkordato komiseri heyeti olarak görevlendirilmesine, ihtiyati tedbire, İİK 288 maddesi uyarınca geçici mühlet verildiğinin ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine karar verilmiştir.
Davacı şirket hakkındaki geçici mühlet kararı ilan edilmiş ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilmiştir.
Davacı vekili İzmir … ATM’nin … Esas sırasına kaydolunan birleşen davanın dilekçesinde; davacı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ülkemizde son zamanlarda yaşanan aşırı kur dalgalanması ihtaratı azaltıcı devlet politikaları sebebiyle termin süresi içerisinde mamulün işlenmesine engel oluşu bu suretle nakit akışının olumsuz etkilenmesi bankaların eski zamanlardaki gibi kredi vermemesi nedeniyle ödeme güçlüğüne girdiğini, borçlarını konkordato projelerinde belirtildiği üzere 4 yıllık vadede ödemek istediklerini ileri sürerek, önce geçici mühlet kararı ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ardından bir yıllık kesin mühlet kararı verilmesini ve akabinde İİK 305 vd. Maddeleri uyarınca konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davasında 26/08/2019 tarihli tensip tutanağı ile davacı şirket hakkında 26/08/2019 tarihinden başlamak üzere 3 ay geçici mühlet verilmesine, geçici konkordato komiseri olarak bağımsız denetçi…, Hukukçu Öğretim Görevlisi …, Makine Mühendisi …’un görevlendirilmesine, ihtiyati tedbire, geçici mühlet verildiğinin ilanına ve ilgili kurumlara bildirilmesine karar verilmiştir.
Davacı şirket hakkındaki geçici mühlet kararı ilan edilmiş ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilmiştir.
İzmir .. ATM’nin 06/09/2019 tarihli … esas … karar sayılı kararı ile davacı şirket ile İzmir … ATM’nin … esas sayılı konkordato davacısı şirketin grup şirketi olması itibariyle aralarındaki irtibat nedeniyle davanın İzmir … ATM’nin … esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleştirme kararından sonra asıl davacı ve birleşen davacı şirket ile ilgili tüm işlemler İzmir … .ATM’nin … esas sayılı davası üzerinden sürdürülmüştür.
Asıl ve birleşen davalarda yukarıda belirtilen müdahiller katılma taleplerini ve itirazlarını bildirmiş, katılma taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davada geçici konkordato komiser heyeti geçici mühlet dönemi içerisinde ön raporlarını, kesin mühlete geçilmesi görüşlerini içerir raporlarını mahkememize sunmuşlardır.
Mahkememizce 21.11.2019 tarihinde yapılan duruşmada; asıl davacı ve birleşen davacı şirketin durumları, komiser heyetinin görüşleri değerlendirilmiş, asıl davacı … San ve Tic AŞ ile birleşen davacı … San ve Tic Ltd Şti hakkında 21/11/2019 tarihinden itibaren 1 yıl kesin mühlet verilmesine, ihtiyati tedbirin devamına, her iki şirkete ayrı ayrı Bağımsız Denetçi Mali Müşavir …, Hukukçu Öğr. Görevlisi …, Makine Mühendisi …’un konkordato komiser heyeti olarak atanmasına, kesin mühlet verildiğinin ilanına ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilmesine, ayrıca … San ve Tic Ltd Şti ile ilgili alacaklılar kurulu oluşturulmasına karar verilmiştir.
Davacı birleşen davacı şirketle ilgili kesin mühlet verildiği ilan edilmiş, ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilmiştir.
Mahkememizin 18/12/2019 tarihli ara kararı ile; … San ve Tic Ltd Şti yönünden alacaklılar kurulunun … Bankası AŞ, .. Bankası AŞ, T…. Bankası AŞ, … Ltd Şti ile …. San ve Tic AŞ’den oluşmasına karar verilmiştir.
Asıl davacı ve birleşen davacı şirket yönünden konkordato komiserleri …, …, … kesin mühlet döneminde İİK 290. Maddesindeki yazılı görevleri yerine getirerek, 3’er aylık periyotlar halinde konkordatonun gidişatı ve konkordato süresi içerisindeki çalışmalarına ilişkin raporları dosyaya sunmuşlardır.
Davacı vekilinin talebi üzerine konkordato komiser heyetinin de görüşü alınarak mahkememizin 08/10/2020 tarihli ara kararı ile davacı şirketler hakkında verilen kesin mühlet süresine salgın hastalık döneminde yasa gereği duran 86 günlük sürenin eklenmesiyle kesin mühlet süresinin 15/02/2021 tarihinde sona ereceğine ve kesin mühlet süresinin bitiminden itibaren başlamak üzere İİK 289/5 maddesi uyarınca kesin mühletin 3 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiştir. Kesin mühletin uzatıldığı ilan edilmiş ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilmiştir.
Davacı birleşen davacı şirket konkordato komiser heyeti 12/02/2021 tarihli raporlarında 11/01/2021 tarihinde yapılan incelemede fabrika mülk sahibinin beyanı ile 02/02/2021 tarihinde davacı şirketin işletmelerini ve fabrikasının boşaltıldığının, fabrikanın bilinmeyen bir yere taşınması hususunda borçlu şirket yetkililerinin kötü niyetli olduklarını ve açıkça mal kaçırma kastiyle hareket ettikleri, …San ve Tic AŞ ve … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 31/12/2020 tarihi itibariyle mizan kayıtlarında yer alan stokları yarı mamul, mamul, ticari malları, tesis makine ve cihazları taşıtları ve demirbaşları dahil tüm ayni değer taşıyan varlıklarının fabrikadan götürülmüş olması nedeniyle değerleme dışı tutularak ancak taşıtların halen bir değerinin bulunduğu, nerede olduklarının bilinememesi nedeniyle tedbir nedeniyle elden çıkarılmadığı düşüncesiyle değerlemesi yapılarak 31/12/2020 tarihi itibariyle rayiç bilançolarına göre borca batık olduğunu, İİK 292 maddesi uyarınca konkordato sürecinin devam ettirilmesinin artık hukuken temelinin kalmadığını, konkordato amacının ortadan kalktığını, iflasın açılmasıyla birlikte borçlunun kalan mal varlığının tasfiyesinin sağlanabileceği düşünülmekte olup işletmenin devamının mümkün gözükmediği, borçlunun bu hareketinin alacaklıları zarara uğratma amacını taşıdığı sonuç ve kanaatine ulaşılması mümkün olup “borçlunun alacaklıları zarara uğratmak amacıyla hareket ettiğini” sonuç olarak kesin mühletin kaldırılması, konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına karar verilmesi gereğini bildirmişlerdir.
Davacılar vekili 11.02.2021 tarihli dilekçeleri ile davacı şirketlerin konkordato talep ve davalarından feragat ettiklerini bildirmiştir. Konkordato komiser heyetinin rapor içeriği ve komiser heyetinin araştırılmasıyla davacı şirketlerin mal varlığının işletmeden 02/02/2021 tarihinde boşaltılarak götürüldüğünün anlaşılmasına göre feragat beyanının bu durumun komiser heyetince anlaşılması üzerine mahkememize iletildiği kanaatine varılmıştır. Bu durum karşısında İİK 292/1-d maddesinden önce İİK 292/1-c ile 1-a-b maddeleri karşısında borçlu davacı şirketlerin durumunun değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 15/02/2021 tarihli tensip tutanağı düzenlenerek, davacı şirketler vekiline davacı şirketin aktif mal varlığını nereye götürdüğü nerede tutulduğu ticari defter ve kayıtların bulunduğu yerin bildirilmesi ile davacı şirketlerin temsilcisinin İİK 292/son maddesi uyarınca dinlenmek üzere celbine karar verilmiş, davacı taraf komiser heyeti ile … şirketi alacaklılar kurulunun duruşmaya davet edilerek davacı şirketlerin durumunun takdiri için 26/03/2021 tarihli duruşma günü belirlenmiştir. Tensip ara kararı ile ayrıca davacı şirketlerin mal varlığının bulunabilme ümidiyle ve davacılar vekilinin feragat beyanının değerlendirilmesi ihtimalinde şirketlerin borca batıklığının tespiti için bilirkişi heyeti görevlendirilmiştir.
Davacılar vekili 25/02/2021 tarihli dilekçesi ekinde; davacı şirketlerin tek ortağı ve temsilcisi …’ın beyanını mahkememize sunmuştur. … yazılı beyanında makine demirbaş ve stoklarının alacaklı olan tedarikçilere başta çalışanlarına konkordato öncesi ve sonrası borçları için almalarına izin verdiğini, arta kalan alacaklarını da ödemeye çalışacağını, kendi tasfiyesini gerçekleştirdiğini, alacaklıları zarara uğratmak gibi bir niyetinin olmadığını, zorunlu nedenlerden duruşmaya katılamayacağını bildirmiştir.
Bilirkişiler Bağımsız Denetçi …, İnşaat Mühendisi …, bankacı bilirkişi …, Makine Mühendisi … 12/03/2021 tarihli raporlarında; komiser heyetinin 11/02/2021 tarihli raporunda ortaya konulduğu üzere fabrikada yer alan makine, teçhizat ve stokların fiilen tespit edildiği, boşaltıldığı tespitine dayanılarak stoklar, yarı mamuller ve ticari mallar ile tesis makine ve cihazlar demirbaşlar dahil tüm ayni değer taşıyan varlıkların fabrikadan götürülmüş olması nedeniyle değerlendirme dışında tutulduğu, şirketlerin bilançosunda yer alan taşıtların nerede olduğu bilinmemekle birlikte bir değerinin bulunduğu elden çıkartılmadığı düşüncesiyle rayiç değerlerinin tespitinin yapıldığı, … AŞ’nin 31/12/2020 tarihi itibariyle özvarlığının menfi -17.821.561,65-TL olup borca batık olduğunu, … Ltd Şti’nin 31/12/2020 tarihi itibariyle rayiç öz varlığının müspet 5.179.557,01-TL olup borca batık olmadığını, bu şirketin … AŞ ile aynı ortaklık yapısı içinde olmaları göz önüne alınarak birbirlerine alacak borçlarının olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle …’nin aktifinde sipariş avansları ve alıcılar hesabına kayıtlı toplam 15.146.083,14-TL alacak olduğunu, şirketin içinde bulunduğu durum neticesinde bu alacağın tahsil edilmesinin mümkün olmayacağı düşünüldüğünden rayiç bilanço aktifinden bu tutar düşülerek yapılan hesaplamada … Ltd Şti’nin -9.966.526,03-TL öz varlığa sahip olup borca batık olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı vekili bu bilirkişi raporuna karşı itiraz etmiş ise de, öncelikle İİK 292/1-c ve a maddeleri karşısında davacı şirketlerin hukuki durumu değerlendirilmiş itirazlar uyarınca bilirkişi kurulundan ek rapor alınmamıştır.
Toplanan tüm deliller karşısında davacı şirketlerin ödeme güçlüğü içerisine girdiklerini bildirerek vade konkordatosu talebinde bulunmaları üzerine haklarında önce geçici mühlet sonra kesin mühlet verildiği, kesin mühlet içerisinde davacı şirketlerin konkordato komiser heyetlerinin 12/02/2021 tarihli raporlarında ortaya konulduğu üzere davacı şirketlerin fabrika ve ticari işletmeyi 02/02/2021 tarihinde boşaltarak makine, demirbaş, taşıtlar ve stokları bulundukları yerden götürdükleri (kaçırdıkları) anlaşılmıştır.
İİK 292 maddesinde; “İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa.(3)
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse
İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı şirketlerin makinelerin, teçhizatlarının, stoklarının, taşıtlarının bulunduğu yerden götürülmesi ve kaçırılması İİK 292/1-c maddesinde ortaya konulan alacaklıları zarara uğratmak amacıyla hareket olarak değerlendirilmiştir.
Davacı şirketlerin makinelerin, teçhizatların, stokların, taşıtların bulunduğu yerden götürülmesi, işletmenin ve fabrikanın boşaltılarak kapatılması karşısında konkordatonun başarıya ulaşması imkanı ortadan kalkmış davacı şirket temsilcisinin bu davranışları ile alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği kanaatine varılmış, bu aşamada bulunabilen mal varlığının korunması bakımından iflasın açılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Böyle bir durumda davacı şirketlerin iflasın açılması için borca batıklık ön şart değildir. Şirket borca batık olmasa bile İİK 292/1-c-b ve a maddesinde belirtilen hallerin gerçekleşmesi durumunda borçlu hakkındaki kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve iflasına karar verilmesi söz konusu yasal düzenleme gereğidir.
Davacı şirketler temsilcisi şirketin kaçırıldığı anlaşılan mal varlığının aslında kaçırılmadığını, tedarikçileri ve işçilere olan borcu karşılığında bunlara verildiğini beyan etmiş ise de, bu duruma ilişkin bir delil sunulmadığı gibi davacı şirketler hakkında geçici mühlet kararı ile verilen ve kesin mühlet döneminde de devam eden taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatının kısmen dahi olsa devretmesinin takyit etmesinin önlenmesi konusundaki ihtiyati tedbir kararı karşısında davacı şirketin devrinin hükümsüz olduğu kanaatine varılmış bu yöndeki savunmanın İİK 292 maddesi karşısında geçerliliğinin olmadığı değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle davacı şirketlerin mal varlığından olan makinelerinin, teçhizatlarının, stoklarının, taşıtlarının davacı şirketlerin işletmesinden ve fabrikasından bilinmeyen bir yere götürüldüğü, bu durumun alacaklıları zarara uğratıcı davranış olarak değerlendirildiği, bu nedenle ve konkordato komiser raporunda ortaya konulduğu üzere böylelikle şirketlerin mali dengeleri de bozulmuş olmakla bu aşamadan sonra konkordatoda başarıya ulaşma imkanının bulunmadığı, borçlu şirketin kaydına tedbir konulan gayrimenkullerinin elde edilebildiği ölçüde kaydına tedbir konulan taşıtlarının elde edilebildiği ölçüde şirket işletmesinden kaçırılan diğer menkullerin temini ve korunması için iflasının açılması gerektiği kanaatine varılmakla, davacı şirketlerin konkordato taleplerinin reddine, kesin mühletin kaldırılmasına, iflaslarına ve iflaslarının açılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı şirketler vekilince 11/02/2021 tarihinde konkordato talebinden feragat edilmiş ise de, feragat beyanının şirketin menkul mal varlığının kaçırıldığının komiser heyeti tarafından öğrenilmesinden sonra mahkememize iletildiği, dolayısıyla feragatin davacı şirketlerin İİK 292/1-c ve a maddelerindeki yaptırımlara maruz kalmaması bakımından başvurulan bir yol olduğu, diğer davalardan farklı olarak konkordato davalarında feragatin derhal hüküm ve sonuç doğurmayacağı değerlendirilerek, öncelikle feragate değer verilip borca batıklık halinde iflasa karar verilmesi yoluna gidilmemiştir.
Davacı şirketlerin temsilcisi tarafından şirketin menkul mal varlığının kaçırılmış olması, böylelikle İİK 292/1-c-a ve b maddelerinin uygulanması ile iflaslarına karar verilmesi nedeniyle bu duruma sebebiyet veren şirket yöneticisi hakkında TCK 161 maddesine temas eden hileli iflas suçunun oluşup oluşmadığının değerlendirilerek gerekli soruşturmanın yapılması bakımından İzmir CBS’ne suç duyurusunda bulunulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacılar …SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ile … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.’nin konkordato taleplerinin reddine,
Davacı her iki şirket hakkındaki kesin mühletin kaldırılmasına,
Davacı her iki şirketin iflasına, iflasın 26/03/2021 günü saat 13:30 itibariyle açılmasına,
Davacı şirketler hakkındaki iflas kararının derhal iflas müdürlüğüne bildirilmesine,
Davacı şirketlere görevlendirilen konkordato komiserlerinin görevine derhal son verilmesine,
Davacı şirketler hakkında verilen ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına,
Kesin mühletin kaldırıldığının ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
Davacı şirketlerinin yöneticisi hakkında TCK 161 maddesiyle temas eden hileli iflas suçundan İzmir CBS’ye suç duyurusunda bulunulmasına,
2-Asıl davada, karar tarihi itibarı ile alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harç indirilerek bakiye 14,90-TL harcın asıl davacı … SANAYİ ve TİCARET A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Birleşen davada; karar tarihi itibarı ile alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harç indirilerek bakiye 14,90-TL harcın asıl davacı … SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davanın niteliği gereği müdahiller yararına avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacılar vekili ile bir kısım müdahil vekilleri, konkordato komiserleri …, …. ve alacaklılar kurulunun yüzüne karşı verilen karar 10 günlük süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
26/03/2021

Başkan 32478
e -imzalıdır

Üye 104962
e -imzalıdır

Üye 119083
e -imzalıdır

Katip 136793
e -imzalıdır