Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/339 E. 2022/761 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/339 Esas
KARAR NO : 2022/761

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2016
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin İzmir İli ……. İlçesi ……Mahallesi … parselde tapuya kayıtlı bulunan arsanın maliki olduğunu, davalılardan …’in kendisini … İnşaat adlı firmanın sahibi ve müteahhit olarak tanıttığını, tarafların anlaşarak 10.09.2015 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesini imzaladıklarını, davalı …’nın sözleşmeden farklı olarak inşaata bir daire fazlalığın ilave edileceğini söylemek suretiyle müvekkilinden bunun karşılığı olarak 41.000 TL talep ettiğini, tarafların bu hususta anlaşmaya vardıklarını ve müvekkilinin davalıya biri davaya konu olan 25.11.2015 keşide, 25.12.2015 vade tarihli 20.000 TL bedelli senet olmak üzere ayrıca henüz dava konusu olmayan 21.000 TL bedelli ikinci bir senedi de keşide ederek verdiğini, daha sonra müvekkilinin vermiş olduğu senetleri geri almak için 35.000,00 TL nakit ödeme yapmayı teklif ettiğini, bunu kabul eden davalı …’nın müvekkili iş adresine gelerek şahitlerin de huzurunda 35.000 TL aldığını ve iki adet senedi çıkartarak çöpe attığını, daha sonrasında müvekkiline İzmir 6. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasından ödeme emri tebliğ edildiğini, sözkonusu icra emrine konu senedin, davacının davalı …’ya vermiş olduğu 25.11.2015 keşide, 25.12.2015 vade tarihli 20.000 TL bedelli senet olup, ikinci davalı …’nın da takip alacaklısı göründüğünü, müvekkiline karşı davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini, bu şekilde müvekkilinden haksız ve kötüniyetli olarak para tahsil etme niyetinde olan davalılar hakkında dolandırıcılık şikayetinde bulunduklarını ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … nolu dosya ile soruşturmanın devam ettiğini beyan ile tüm bu nedenlerle İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılmış olan icra takibinin iptaline, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın % 20’den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Mutlak ticari dava olmasından ötürü davada ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik nedeni ile davanın reddine karar verilmesini, esas yönünden ise müvekkili ile diğer davalı arasında oto kiralama sözleşmesi akdedilmiş olup, dava konusu bonunun müvekkiline dayanak sözleşme mucibinde ciro yoluyla teslim ve temlik edildiğini, müvekkilinin kendisinden önceki cironun dayandığı temel ilişkiyi çeki ciro yoluyla temlik ve teslim alırken bilmesine imkan bulunmadığını, açılan davayı kabul etmediklerini beyan ile haksız ve kötü niyetli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, koşulları oluşmayan, ispatlanamayan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davalı …’e dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, adı geçen davalı davaya cevap vermediği gibi duruşmalara gelip beyanda bulunmamıştır.
İzmir 7.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosya mahkememize tevzi olunarak yukarıdaki esas numarasını almış ve yargılamaya mahkememizce devam olunarak, taraflarca bildirilen deliller toplanmıştır.
Davaya konu İzmir 6.İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının; Alacaklı … tarafından, borçlular … ve … aleyhine 25.11.2015 tanzim, 25/12/2015 vade tarihli 20.000,00-TL bedelli bonoya dayanılarak ferileri ile birlikte toplam 20.083.01-TL alacağın tahsili için 29.12.2015 tarihinde başlatılan icra takibine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının ……..soruşturma, ……. karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının müşteki, davalıların şüpheli bulunduğu, dolandırıcılık olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın hukuki olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, karara müştekinin itirazı üzerine, İzmir 3.SCM nin ……. D.iş sayılı itirazın reddi kararı ile anılan kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda …… Esas, …… Karar sayılı karar ile dava konusu senette malen veya nakden kaydı bulunmadığı, somut olayda davacının İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nda dava konusu senedin davalı … il imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, binaya fazladan yapılacak bir dair için verildiğini, ancak nakit ödeme yapılması sebebi ile senedin bedelsiz kaldığı yönünde beyanda bulunduğu, davalı …’nın davaya cevap vermeyerek davayı inkarda bulunduğu, davacının soruşturma aşamasındaki beyanında ise; dava konusu senedi kat karşılığı inşaat sözleşmesi için yapılan masraflara karşı verdiğini beyan ettiği, davalı …’nın senedi diğer davalı …’den ciro yolu ile teslim aldığı, çift taraflı tali durumunda ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davacının senedi bedelsiz olduğunu ispat etmesi gerektiği ancak davacı tarafından bu yönde bir yazılı delil sunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davacı tarafça istinaf edilmiş ve İzmir BAM 17. HD’nin 24/05/2019 tarih, ……. Esas ve ……. Karar sayılı kararında dava dilekçesi ekindeki ek 4 de bulunan imzanın davalı …’e ait olup olmadığının sorulması gerekeceğinden davalı … adına çıkartılacak tebligata gelmediği takdirde kendisinden sadır sayılacağı ihtaratı ile, ayrıca bu senetlerin davaya konu senetler olup olmadığının sorulması ihtaratının gönderilmesi; ayrıca davalı …’den davalı …’ya veriliş itibari ile davacı tanıklarının hangi konularda dinletilmek istendiği sorularak tanık ile ispatı mümkün olması halinde tanıkların dinlenilerek sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce İzmir BAM 17.HD’nin kararı doğrultusunda, davacı tarafa tanıkları hangi konularda dinletmek istediği sorulmuş tanıklara davetiye çıkarılmış, ayrıca davalı …’e de ihtarlı davetiye çıkartılarak beyanı alınmıştır.
Mahkememiz 20/04/2021 tarihli duruşmasında, tanık … beyanında;”Tam olarak hatırlayamadığım bir tarihte oğlum …’ye bir telefon geldi, oğlum telefonla konuştuktan sonra kendisini telefonda arayan kişiye 35.000 TL borcu olduğunu belirterek benden 35.000 TL istedi, oğlumun borcu olduğu kişinin ismini hatırlayamıyorum, ayrıca neden borcu olduğunu da tam olarak bilemiyorum ancak bildiğim kadarıyla ev meselesi sebebiyle oğlumun 35.000 TL borcu vardır daha sonra biz oğlumun işyerine gittik, yanımızda başka kimse olup olmadığını şuan hatırlayamıyorum oğlumun borcu olduğu kişi de oğlumun işyerine geldi, ben kendisine 35.000 TL verdim, bunun üzerine parayı verdiğim kişi cebinden senetleri çıkartarak yırttı, ancak yırtmış olduğu belgenin tam olarak neye ilişkin ve kaç adet olduğunu göremedim, hatta senetleri yırttıktan sonra bu kişi oğluma “borç kalmadı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …… beyanında; “Abimin adına kayıtlı arsa üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılacağından dolayı abimin soyismini hatırlamadığım Tolga’ya 35.000 TL borcu vardı, hatta daha önce abimin yanında bulunduğum bir esnada Tolga abime binanın nasıl yapılacağına dair resimleri de göndermişti, tam olarak hatırlayamadığım bir tarihte abim … ve babam ile birlikte abimin işyerine gittik, işyerinde abimin yanında çalışan Serkan Taşçı’da bulunmaktaydı, daha sonra Tolga abimin işyerine geldi, babam 35.000 Tl yi çıkartarak Tolga’ya verdi, bunun üzerine tolga cebinden senetleri çıkartarak yırttı, kendisi senetleri yırttığını da belirtti, ben senet içeriğini bilemiyorum, olay hakkında bildiklerim bundan ibarettir dedi.
Davalı … vekilinin talebi üzerine sorulmuş: beyanında; Tolga’nın bina örneğine dair gönderdiği fotoğraf şuan telefonumda bulunamamaktadır zira olayın üzerinden 5-6 sene geçmiştir ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı … 04/02/2020 tarihli duruşmadaki beyanında; kendisine gösterilen başlığı ve tarihi bulunmayan 33.000,00 TL nakit alındığını ve …’nin verdiği senetlerin yırtıldığına ve geçersiz olduğuna dair belge ve takibe konu senetler okunarak beyanı alınmış ve davalı … beyanında, davacıdan aldığı, 33.000,00 TL’nin proje karşılığı masraflara yönelik olduğunu, proje masraflarının cebinden ödediğini, bu yüzden davacının kendisine 33.000,00 TL verdiğini, kendisinin de bunun üzerine senetleri yırttığını, bu işlemin yapıldığı tarihte esasen davacının başka bir mütahitle anlaştıklarını belirttiğini, kendisinin de bu beyana istinaden taşınmazı kendilerine teslim etmeyeceğini söylediğini, binanın yıkım işleminin yapıldığını, daha sonra yıkım ve söküm masrafı için kendisinin davacı hakkında mahkemeye başvuracağını davacı öğrenince işin uzamaması için para yerine 20.000,00 TL’lik senet düzenleyip kendisine verdiğini, bu senedin davacıya ait Pınarbaşı semtindeki iş yerinde düzenlediğini, 20.000,00 TL’lik bu senedin yırtıp attığı senet olmadığını, yırtıp attığı senedin 41.000,00 TL’lik bedelsiz kalan senet olduğunu, okunan belgede daire karşılığı 33.000,00 TL nakit aldığını yazmış ise de, o esnada kafasının karıştığını, kendi hatasından dolayı daire karşılığı 33.000,00 TL nakit aldığını yazdığını, hatta o sırada başında 4 kişi olduğunu, bu yüzden belgede yalnışlık olduğunu, ayrıca borcuna karşılık daha sonra arkadaşı olan …’dan bir senelik araç kiraladığından dolayı senedi arkadaşına ciro ettiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK nun 72.maddesi uyarınca, İzmir 6.İcra Dairesinin … Esas Sayılı takibine dayanak bono ve bu takip nedeni ile davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) ve takibin iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu, ödeme tarihi 25.12.2015 olan, 20.000 TL bedelli bonoda, davacı … keşideci, davalı … ciranta, davalı … ise lehtar durumundadır.
Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat etmekle yükümlüdür.
Dava kambiyo senedi nedeni ile borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. Davalı ciranta kambiyo senedini icra dosyasına ibraz ederek alacaklı olduğunu ispat etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 203.maddesinde senet ile ispat zorunluluğunun istisnaları gösterilmiştir. Bu maddede belirtilen hallerde tanık dinlenebileceği belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan 17/02/2020 tarihli dilekçede davacı taraf tanıklarını hangi konuda dinleteceğini beyan etmiş ve davacının tanık dinletmek istediği hususları HMK’nun 203.maddesinde yer alan tanık dinlenebilecek hallerden olmadığı kanaatine varılmakla, tanık beyanları dikkate alınmamıştır.
Davacı keşideci bu senetten dolayı borçlu olmadığını, dava değeri dikkate alınarak yazılı delil ile ispat etmek zorundadır. Davalı …’e isticvap davetiyesi çıkarılmış, dava dilekçesi ekinde ek 4 olarak sunulan belgenin kendisinden sadır olup olmadığı sorulmuş, davalı … belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu ancak belgede yer alan 41.000,00 TL’lik senedin dava konusu senet olmadığını, bu belgeden sonra binanın yıkım ve söküm masrafı için davacı tarafça düzenlenip kendisine verilen senet olduğunu, davacı dava dilekçesinde dava konusu senedi davalı …’den aldığı borç para karşılığında düzenlediğini beyan ettiği, davalı … ise senedi diğer davalı …’den ciro yolu ile teslim aldığı çift taraflı talil durumunda ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davacının dava konusu senet nedeni ile borçlu olmadığını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği, davacı tarafça dava konusu senet nedeni ile borçlu olmadığına yönelik yazılı delil sunulmadığı, bu nedenle davacının davasını ispat edemediği kanaatine varılmış ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-İadesinde tekerrür olmamak kaydı ile, Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 342,97-TL harçtan mahsubu ile fazla kalan 262,27-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, Davalı …’nın kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince belirlenen davanın red edilen bölümü üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2022
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.