Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/309 E. 2021/669 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/309 Esas
KARAR NO : 2021/669

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 11/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; 1.05.2018 günü müvekkili şirket faaliyet alanında aşırı yağışlara bağlı olarak büyük zarar meydana geldiği, meydana gelen zararın 14.05.2018 tarihli ihtarname ile davalı şirkete bildirildiği, davalı şirket tarafından … ve … nolu hasar dosyası açılarak eksper incelemesi yapıldığı, raporlar kapsamında müvekkili şirkete 30.07.2018 tarihinde 21.603,75 TL ve 03.08.2018 tarihine k-« 135.432,57 TL ödeme yapıldığı, sigorta eksperinin sigorta genel şartları ve sigorta poliçesi özel şartlarına aykırı raporlar nedeniyle, ödemelerin eksik yapıldığı, müvekkili şirkette bulunan 111.839,14 TL bedelli emtea zararının açıkta bulunan muhteviyat klozu başlığı altındaki muafiyet kapsamına sokularak tamamının teminat dışı gösterildiği, iş yeri sigortası 4. Sayfasında yer alan açıkta bulunan muhteviyat klozu incelendiğinde burada bahsedilen emteanin sigortalı işyerinde faaliyet alanı içinde ama hiçbir kapalı alan altında olmayan demirbaş, makine, emtea ve 3. Şahıs emtianın zarar görmesi halinde işletilmesi gereken muafiyet olduğu, oysa resimler ile belirli olduğu üzere emteaların bulunduğu yerin üstü ve 3 yeri kapalı ve sadece ön tarafı açık, iş yerine ait faaliyet alanı olduğu, 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu 11. Maddesi 4 fıkrası gereği, kapsam dışı bırakılmış riskler açıkça belirtilir, belirtilmemiş olan risklerin teminat kapsamında sayılacağı, eksperiz raporunda demirbaş hasarı 2 olarak geçen hasar ve zarar incelemesinde % 5 ile % 55 oranında değişen eski-yeni indirim oranı uygulaması ile % 5 ile % 30 arasında değişen teknolojik fark oranı uygulaması yapılarak ödenmesi gereken zarar bedelinde hukuki dayanağı olmayan indirimler uygulandığı, tam zarar halinde bu kadar keyfi indirim yapılmasının keyfi ve hukuka aykırı olduğu, demirbaş hasarı 3 olarak geçen hasar ve zarar % 20 oranında değişen eski-yeni indirim oranı uygulaması ile % 35 arasında değişen teknolojik fark oranı uygulaması yapıldığı, bu uygulamanın da poliçede geçmediği ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, 2. Ekspertiz raporunda bina hasarı olarak 21.603,75 TL tespit edildiği, hasar tespitinin notlar bölümünde, sigortalı iş yerini komple tadilat etmekte olup, hasar hesabında sadece hasarlı bölgelerin onarım bedelleri dahil edildi notu bulunduğu, oysa iç ve dış cephelerin tamamında tam zarar oluşmasına rağmen sadece lokal onarım bedeli hesaplanmasının tarafsızlık ilkesine aykırı olduğu, poliçe teminat kapsamında olmasına rağmen hatalı, eksik ve hukuka aykırı tanzim edilen ekspertiz raporları sebebi ile karşılanmayan emtea yenileme ve tadilat zararının bizzat sigortalı ^ tarafından karşılandığı nedenleri ile , bakiye gerçek zararın tespit edilmesi ile şimdilik 50.000 TL sı nın ihbar tarihi 14.06.2018 den 1 ay sonraki tarih olan itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile davalıdan alınması” talebinde bulunmuştur.
Da dilekçesinin davalı tarafa tebliğine rağmen davalı tarafından cevap verilmeyerek taraf teşkili sağlanmış ve iş bu dosya açısından davalı tarafça davanın inkar çerçevesinde savunulduğu görülmüştür.
DELİLLER:
Poliçe, ekspertiz raporu, faturalar, envanter listesi, davalı taraf müzekkere cevabı, İzmir Meteoroloji İl Müdürlüğü müzekkere cevabı, arabuluculuk son tutanak aslı, bilirkişi kök ve ek raporu dosyamız içerisindedir.
Mahkememizin 03/10/2019 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile dosyanın kül halinde sigortacı hasar uzmanı vasfına sahip bilikişiler … ve …’a tevdii ile envanter listesinde kayıtlı olan ürünlerin sigorta kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyceği ve neticeten davacının zararının olup olmadığı ve bulunması halinde tutar hesabının dosyada yapılan kısmi ödemede dikkate alınarak rapor halinde mahkememize sunulmasının istenilmesine karar verilmiş, adı geçen bilirkişiler tarafından 17/01/2020 havale tarihli heyet raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde davacının … Mah. … Sokak … …/İzmir adresindeki plastik eşya ve PVC imalatı yaptığı işyerinin 19/03/2018-19/03/2019 tarihlere arası dönemi kapsayacak şekilde “kapsamlı işyeri sigorta poliçesi” isimli poliçe ile davalı sigorta şirketi tarafından “yangın sigortası teminat” kapsamına alındığı, sigorta sözleşmesinin taraflar nezdinde geçerli olduğu, 11/05/2018 tarihinde bahse konu adreste oluk tıkanması sonucu çatı ve saçaktan su sızması sonucu zarar meydana geldiği, sigorta poliçesinde dahili su hasarlarının teminat içine alındığı, dosyadaki 28/06/2018 tarihli kesin ekspertiz raporunda ödenecek demirbaşın 135.432,57 TL olduğu ve davalı tarafından 03/08/2018 tarihinde 135.432,57 TL ödemede bulunulduğu, 29/06/2018 tarihli kesin ekspertiz raporunda ise bina hasarının 21/603,75 TL olarak belirlendiği ve davalı tarafından 03/07/2018 tarihinde 21.603,75TL ödemede bulunulduğu, dosyaya sunulu hasar dosyası ve davacı tarafça sunulan resimlere göre sundurma niteliğindeki yapının 3 tarafının kapalı olduğu, üzerinin kapalı olduğu ve sadece ön tarafının açık olduğu bu kapsamda muhteviyatın açıkta bulunması hali olup olmadığının değerlendirilmesinin Mahkememizde olacağı, eğer Mahkemece açık alan olmadığı kabul edilirse 105.213,46 TL zarar miktarının teminat kapsamında olduğu, açık alan olduğu kabul edilirse 105.213,46 TL zarar miktarının teminat kapsamında olmadığı hususlarında kanaat getirildiği, adı geçen rapora karşı davalı vekili tarafından itiraz, davacı vekili tarafından beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 07/07/2020 tarihli duruşmada verilen 2 nolu ara karar gereği mahallinde keşif kararının verildiği ve heyet ile birlikte keşfin icrası ile sigortacı bilirkişilerin raporu doğrultusunda istem konusu edilen hasar tutarına yönelik olarak taraflar arasındaki poliçeye göre rayiç değer uygulaması göz önününe alınarak ve davalı tarafın yaptığı ödemeler bir bütün olarak değerlendirilmek sureti ile demirbaş ve emtialar yönünden eskime/aşınma ve yıpranmadan kaynaklanan bedelin eski/yeni bedel belirlenmek sureti ile değerinin tespiti ayrıca bina hasar miktarının değerinin net tespiti ve ödenen tutarın bu tutarı karşılayıp karşılamadığı yönünden rapor sunulmasının istenilmesine karar verilmiş, bilirkişiler …, … ve … tarafından hazırlanan 16/11/2020 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen ” bina hasar toplamının 38.225,00 TL, mobilya/ eşya hasarının giderilme bedelinin 78.435,00 TL, bilgisayar malzemeleri/ onarımı + CCTV sisteminin yenilenmesinin 71.610,35 TL olduğu kanaatiyle toplam KDV hariç tutarın 188.270,35 TL olduğu, hasar tespiti yapılan 103.839,84 TL bedelli emtae malzemelerinin açıkta olmayıp üç tarafı kapalı olan ve ana yapıya eklenti ile bağlanmış olan depoda hasarlanmış olduğu dosyadaki veriler ile mahallindeki tespitlerden anlaşıldığı” şeklinde kanaatin belirtildiği, adı geçen rapora karşı davalı vekili tarafından itiraz dilekçesinin sunulduğu davacı vekili tarafından dosyanın ilk rapor sunan bilirkişilere tevdi edilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce 07/07/2020 tarihli duruşmada verilen 4 nolu ara karar gereği dosyanın önceki sigortacılar bilirkişi heyetine tevdii ile istem konusu edilen tazminat konusunda ek rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilikişiler … ve … tarafından hazırlanan 11/02/2021 havale tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “Davacının emtea hariç poliçe kapsamındaki gerçek zararının 188.270,35 TL olarak 11.11.2020 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporu ile tespit edilmiş olması karşısında Davalı tarafından yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra BAKİYE 34.706,25 TL karşılanmamış zararının bulunduğunun belirlendiği, ayrıca emtea zararının Poliçe Teminatı kapsamında kaldığı ve 103.839,84 TL olduğu böylece davacı davasında haklı görülür ise 138.546,09 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu yangın Sigortası genel şartları hükümleri uyarınca temerrüt tarihinin ihbar tarihini (11.05.2018) takip eden 1 ay sonrasına isabet eden 12.06.2018 olarak belirlendiği Hasar ve Tazminatın Sonuçları Sigortacı kesinleşmiş olan tazminat miktarını en geç bir ay içerisinde sigorta ettirene/sigortalıya ödemek zorundadır” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davalı vekili tarafından itiraz dilekçesinin sunulduğu, davacı tarafça itiraz ya da beyan dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 15/02/2011 tarihli bedel artırım dilekçesinin sunulduğu, bu dilekçenin davalı tarafa yasal ihtaratı ile 19/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından ıslah dilekçesine karşı beyanları içeren 03/03/2021 tarihli dilekçenin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; davalı tarafından davacı tarafla imzalanan iş yeri sigorta poliçesinde düzenlenen şartların davacı tarafın istemine uygun olup olmadığı, davacı tarafın uğramış olduğunu iddia ettiği zararın poliçe kapsamında davalıdan tahsil edilip edilmeyeceğine ilişkin alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; dava dışı …ın … Mah. … Sokak … …/İzmir adresindeki davacıya ait işletme binası üzerinde 1. dereceden ipotek tesis edilmiş ise de adı geçen bankadan davacı yanca muvakatin alındığı görülmekle bu hususta dosya kapsamından usule yönelik bir eksikliğin olmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya sigortacı ve hesaplama uzmanı bilirkişilerce birden fazla rapor sunulmuş ise de sunulan 17/01/2020 tarihli raporun … Mah. … Sokak … …/İzmir adreste yukarıda belirtilen bilirkişilerce değer tespiti yapılmadan evvel dosyaya sunulduğundan ve esasen bu husus söz konusu 17/01/2020 tarihli raporda da belirtildiğinden bu raporun hükme esas alınması mümkün görülmemiştir.
Yine her ne kadar yukarıda belirtilen ara kararlar gereği dosyaya keşif neticesi kazandırılan 16/11/2020 tarihli ve bu rapor uyarınca önceki bilirkişilerden alınan 11/02/2021 tarihli raporlara davalı tarafça itiraz dilekçesi sunularak yapılan ödemeler ile tüm sorumluluğun yerine getirildiği, yapılan hesaplamanın yerinde olmadığı, olayda sigorta yönünden kloz bulunduğu ve ayrıca bir takım hususlar ileri sürülmüş ise de söz konusu itirazların değerlendirilmesinin esasen Mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde 16/11/2020 tarihli raporda yapılan hesaplamaların ve hesaplamaya dahil edilen ürün ve bölümlerin yerinde ve isabetli olduğu, 11/02/2021 tarihli raporda da yapılan hesaplama ve değerlendirmelerin yerinde ve isabetli olduğu ve söz konusu raporların konunun uzmanı bilirkişilerce tanzim edildiği anlaşılmakla itirazların yerinde olmadığı ve raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde davalı tarafından binaya yönelik hasar bedeli ile demirbaşlara yönelik hasar bedelinin ödenmiş olması hususu göz önüne alındığında esasen su hasarının davalı yanca teminat kapsamında olduğunun kabul edilmiş olduğu kanaatine varılmıştır. Bu kapsamda sigorta poliçesinin, somut uyuşmazlığın ve dosya kapsamına kazandırılan bilgi, belge ve delillerin değerlendirilmesi neticesi her ne kadar söz konusu sözleşme işyeri sigorta poliçesi olarak adlandırılmış ise de poliçenini bilirkişi raporu ile de görüleceği üzere esasen yangın sigorta poliçesi olduğu, söz konusu poliçede dahili su ile sel ve su baskını hallerinden dolayı meydana gelen zararların teminat kapsamına alındığı dolayısı ile söz konusu adreste mevcut olan emtea, makine ve demirbaşların sigorta kapsamı içerisinde olduğu ve davalının poliçe teminatı kapsamında olduğu, davalı tarafça somut uyuşmazlık yönünden poliçe uyarınca açıkta bulunan muhteviyat klozu durumunun mevcut olduğu dolayısı ile sorumluluğun olmadığı belirtilmiş ise de Sigortacılık Kanunu 11. madde hükmü göz önüne alındığında her ne kadar hasar yağmurdan kaynaklanmakta ise de yağmur suyunun rüzgar ile birlikte içeriye girmesinden ve girdiği alanın 3 tarafının ve üzerinin kapalı olduğu anlaşılmakla kapalı alanda rizikonun gerçekleştiği, ön tarafın açık olmasının kanaati değiştirmeyeceği dolayısı ile zarar gördüğü anlaşılan muhteviyatın açık alanda bulunmadığı, riziko sonucu gerçekleşen hasarın davalının teminatında olduğu ve davalının sorumluluğun bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dosya tarafları arasında davacının … Mah. … Sokak … …/İzmir adresindeki plastik eşya ve PVC imalatı yaptığı işyerinin 19/03/2018-19/03/2019 tarihlere arası dönemi kapsayacak şekilde yukarıda belirtildiği üzere yukarıda da belirtildiği üzere mal sigortası poliçesinden kaynaklı ticari bir ilişkinin kurulduğu, söz konusu poliçe ile davalının belirtilen adresi yangın poliçesi ile gerçekleşecek rizikolar bakımından teminat altına aldığı, sel ve su baskını durumunun da söz konusu yangın sigorta poliçesine dahil olduğu, 11/05/2018 tarihinde belirtilen adreste aşırı yağışlar nedeniyle zarar oluşmasından kaynaklı davalı tarafa 14/05/2018 tarihinde başvuruda bulunulduğu, davalı şirket tarafından açılan hasar dosyaları üzerinden eskpertiz incelemesi yaptırılmakla davacı yana 30/07/2018 tarihinde bina hasarı bakımından 21.603,75 TL, 03/08/2018 tarihinde demirbaşlar bakımından 135.432,57 TL tutarda ödemede bulunulduğu, davacı yan yönünden oluşturulan kesin ekspertiz raporuna göre 60.350,00 TL mobilya, 41.140,74 TL elektronik, 33.941,83 TL kamera, 103.839,84 TL emtea olmak üzere toplam hasarının 239.272,41 TL olduğu, az yukarıda da belirtildiği üzere davacı tarafa toplam 135.432,57 TL tutarda ödeme yapıldığı, yapılan bu ödeme içerisinde 103.839,84 TL tutardaki emtea hasarı yönünden açıkta bulunan ürünler olması iddiasıyla hiç ödeme yapılmadığı, yapılan ödemelerin değerlendirilmesi neticesinde hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılan rapor göz önüne alındığında davacı yan adresindeki binanın söz konusu su baskını olayından kaynaklı toplam 38.225,00 TL hasar meydana geldiği, davalı tarafından 21.603,75 TL tutarda ödeme yapıldığından davacının bina hasarı yönünden karşılanmayan 16.621,25 TL bakiye zarar alacağı bulunduğu, yine mobilya ve eşyanın toplam 78.435,00 TL hasara uğradığı, davalı tarafından 60.350,00 TL tutarda ödeme yapıldığından davacının mobilya ve eşya hasarı yönünden karşılanmayan 18.085,00 TL bakiye zarar alacağının bulunduğu anlaşılmakla emtea zararına konu ürünlerin yukarıda da belirtildiği üzere açıkta bulunmayan yerde zarara uğradığı kanaatine varıldığından belirlenen 103.839,84 TL tutardaki davacı zararının da esasen karşılanmadığı anlaşılmakla karışlanmayan zarar tutar toplamı olan 138.546,09 TL’nin davalıdan tahsili yönündeki istemde davacının hukuki yararının olduğu, bu miktarın davalının sorumluluğunda olduğu ve aynı zamanda bu tutarın ıslah dilekçesine konu edildiği anlaşılmakla ve bu hususlardaki davalı savunmasının yerinde olmadığı ve ayrıca davacı tarafça dava açmadan evvel davalı yana başvurusuna yönelik yapılan inceleme neticesinde başvurunun 14/05/2018 tarihinde yapıldığı ve yangın sigortası genel şartları uyarınca 1 ay sonrasına isabet eden 15/06/2018 tarihinde davalının temerrüte düşeceği tespit edilmekle açılı davanın kabulü ile; 138.546,09 TL’nin davalının temerrüt tarihi olarak hesap ve takdir edilen 15/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine kararı vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; 138.546,09 TL’nin davalının temerrüt tarihi olarak hesap ve takdir edilen 15/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 9.464,09 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.366,02 TL (853,88 TL peşin harç ile 1.512,14 TL ıslah harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 7.098,07 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 1.283,18 TL (853,88 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru ve 384,90 TL keşif harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 3.242,30 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 4.525,48 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 78,70 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 17.111,87 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’ya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.23/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır