Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/288 E. 2023/458 K. 16.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/288 Esas
KARAR NO : 2023/458
DAVA : Ticari Şirketin Feshi, Olmadığı Takdirde Ortaklıktan Çıkarma
DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirketin Feshi, Olmadığı Takdirde Ortaklıktan Çıkarma davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesi ile, davalı şirketin, 2007 yılında … ve … tarafından … Ticaret Ltd. Şti adı ile kurulduğunu, söz konusu şirketin 2014 yılında unvan değiştirerek şu anki isimle faaliyetine devam ettiğini, şirkete 2015 yılına kadar iki kişiden başka ortağın dahil olmadığını, 2016 yılında şirketin pay devirlerinin yapıldığını, …’in %10, …’nun %10, …’nun %60 ve …’un %20 oranında pay sahibi olduklarını, davacıların şirketin büyük ortağı olan …’nun çocukları olduğunu, TTK 36/3 maddesi uyarınca her ortağın haklı sebeple ortalığın feshinin talep edebileceğini, haklı sebeplerin ortaklık içi ilişkiden kaynaklanacağı gibi ortaklar arasındaki şahsi ilişkiden de kaynaklanabileceği, ortaklığı feshi konusunda haklı nedenlerinin bulunduğunu, bu kapsamda babalarının şirkete aile dışından ortak katılmasını sağladığını, genel kurulun uzun süreden beri toplanmadığını, uzun süreden beri kar payı dağıtımı yapılmadığını, müvekkillerine bilgi alma ve inceleme hakkının kullandırılmadığını, diğer ortakların müvekkillerinin ortak sıfatını kabul etmediklerini ve kötü yönetimleriyle ortaklığı zarara uğrattıklarını, ortaklar arasındaki şahsi ilişkiden kaynaklanan haller ve müvekkilleri ile diğer davalılar arasında birçok davanın bulunduğunu, davacılar açısından davalı şirketin devamının beklenemez hale geldiğini ileri sürerek TTK 336/3 maddesi uyarınca haklı nedenle şirketin feshine, mahkemece bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde davacı müvekkillerinin ortaklıktan çıkartılmasına karar verilmesini ayrıca olası ayrılma payına ilişkin alacaklarının azaltılması ve tahsilinin imkanının ortadan kaldırılmasının önlenmesi amacıyla davalı şirket yöneticilerinin eylem ve işlemlerinin denetlenmesi için kayyım atanması ve şirkete ait taşınmaz demirbaş ve araçlar üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesi ile, şirketin kuruluş aşamasında ve sonrasındaki bütün sermayelerinin ayni ve nakdi olarak hakim hissedar olan … tarafından ödendiğini, 2 ortaklı olarak devam eden şirkette 05/08/2016 tarih ve … yevmiye ve … yevmiye nolu hisse devir sözleşmeleri ile aynı anda pay devirleri yapıldığını şirketin şu anda olduğu pay oranlarıyla hissedarlarının bugünkü durumuna geldiğini, söz konusu devir işlemlerinin yaklaşık 3 yıl önce yapıldığını ve ortaklar arasında herhangi bir ihtilaf olmadığını, davacıların iddialarının doğru olmadığını, davacıların toplam olarak müvekkili şirketin %20 payına sahip olduklarını, bu pay oranları dikkate alındığında feshinin mümkün olmayacağını, iş bu davanın açılmasına gerekçe yapılan iddiaların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını, davacıların şirket dışı sebeplerle ve kendi iradeleriyle müvekkili şirket ve hissedar oldukları diğer şirketler ile irtibatlarını bizzat kendilerinin kestiğini, bu durumdan müvekkili şirketin ve diğer hissedarların bir kusuru bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini savunmuştur.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış davalı şirkete ait gayrimenkullerinin tapu kayıtları, araçların trafik kayıtları celp olunmuş, şirket varlığındaki büyükbaş ve küçükbaş hayvanlara ilişkin kayıtlar-İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilmiş, tanıklar dinlenmiş, mahallinde keşif yapılmış, bilirkişilerden rapor ve ek raporlar alınmıştır.
Davalı … Tarım Ürünleri İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı olduğu, şirket ortaklarının %10’ar pay itibariyle davacılar … ile … %60 pay itibariyle … ve %20 pay itibariyle … olduğu belirlenmiştir.
Taraf tanıkları mahkememizce dinlenmiş beyanları değerlendirilmiştir.
Mahkememizin talimatı uyarınca Tire … ASHM’ce 03/07/2020 tarihinde şirket taşınmazları ve işletmesi üzerinde keşif yapılmıştır. Keşifte inceleme yapan bilirkişiler inşaat mühendisi …, Makine mühendisi …, veteriner hekim …, ziraat mühendisi … ve kadastro teknisyeni … tarafından 16/08/2020 havale tarihli rapor sunulmuş söz konusu raporda şirkete ait taşınmazların, hayvanların, tesis makine ve ekipmanların, malzemelerin rayiç değeri ortaya konulmuştur. Bu rapora taraflarca itirazda bulunulmuş, bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Keşifte görev yapan bilirkişiler 16/12/2020 tarihli ek raporlarını sunmuşlardır. Bilirkişilerin raporlarında sadece davalı tarafın itirazlarını değerlendirdikleri davacı tarafın itirazlarını değerlendirmedikleri anlaşılmakla davacı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi bakımından da ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler 14/06/2021 tarihli ek raporlarını sunmuşlardır.
Davalı şirketin ticari defterlerinin, bilançolarının incelenerek reel öz varlığının hesabı ve iddiaların ticari defterlerine yansıma şekli konusunda bir mali müşavir, bir işletme bilirkişisi ve bir ziraat mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler YMMM …, ziraat yüksek mühendisi … ve profesör doktor … 20/12/2021 tarihli raporlarında davalı şirketin 30/09/2021 tarihi itibariyle rayiç öz varlığının 2.096.542,56 TL olduğunu, davacıların her birinin paylarının reel karşılığının 209.645,26 TL olduğunu, pazar değeri yaklaşımına göre ise davalı şirketin 30/09/2021 tarihi itibariyle pazar değerinin 6.711.871,51 TL olduğunu, sermaye yapısına göre her bir davacının payının değerinin 677.187,15 TL olduğunu, iki yaklaşımının ortalama değeri alındığında her bir davacının payının değerinin 443.420,70 TL olduğunu ortaya koymuşlardır. Bu rapora taraflarca itiraz edilmiş ve bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Şirketin reel öz varlığının hükme en yakın tarihi itibariyle belirlenmesi gerektiğniden talimat mahkemesince keşif yapan bilirkişilerce şirket varlıklarının değerlemesinin yapıldığı tarihten sonra geçen zaman ve dönemin ekonomik gelişmeleri dikkate alınarak şirketin reel öz varlığının yeniden belirlenmesi gereği ortaya çıkmakla ve taraf itirazlarının değerlendirilmesi de gerektiğinden bu kez en son göre yapan bilirkişiler …, ziraat yüksek mühendisi … ve profesör doktor … ile daha önce mal varlıkları üzerinde değerleme üzerine görev yapan bilirkişiler inşaat mühendisi …, Makine mühendisi …., veteriner hekim …, ziraat mühendisi …’den ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bu bilirkişiler 04/10/2022 tarihli ek raporlarında 30/06/2022 tarihi itibariyle şirketin rayiç öz varlığının 19.216.299,71 TL olduğunu, bu değere göre her bir davacının payının değerinin 1.921.629,97 TL olduğunu, pazar değeri yaklaşımına göre şirketin 30/06/2022 tarihi itibariyle pazar değerinin 6.711.871,51 TL olduğunu, buna göre her bir davacının payının değerinin 677.187.15 TL olduğun, her iki yaklaşım ortalamasına göre şirket değerinin 12.994.085,61 TL olup her bir davacının payının değerinin 1.299.408,56 TL olduğunu ortaya koymuşlardır. Bu rapora karşı taraflarca itirazda bulunulmuştur. Bilirkişiler sundukları ek raporda mahkememiz ara kararına rağmen şirketin markalarının çiftlik ruhsatının parasal değere sahip olup olmadığı konusunda inceleme ve değerleme yapmadıklarını yine davacı tarafın fiktif borç kaydı iddiasına göre değerleme yapılmadığından davalı tarafın pert olan bilançodan çıkarıldığı ve mısır bedellerinin güncellenmesinin uygun olmadığı yönündeki itirazlar değerlendirilmediğinden bu konuların değerlendirilmesi bakımından bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler 21/02/2023 tarihli ek raporlarını sunmuş, 31/12/2022 tarihli bilançoya göre şirket öz varlığının 19.779.549,84 TL olduğunu, pazar değeri yaklaşımına göre şirket değerinin 6.711.871,51 TL olduğunu, ortalama değere göre 13.275.710,77 TL olduğunu bildirerek her bir davacının şirketteki %10 değerini ayrıca hesaplamışlardır. Taraflarca bu ek rapora da itiraz edilmiştir. Bilirkişilerin ek raporlarında marka değerlemesi yapmadığı anlaşılmakla bilirkişiler içerisinde marka değerlemesi yapabilecek nitelikli bilirkişi olduğu belirtilerek bu konunun değerlendi8rilmesi ve en son bilanço verileri dikkatte alınarak şirket aktif ve pasiflerinin hazırlanacak ek rapor tarihine göre güncellenerek şirket rayiç değerinin ve davacı her bir ortağın payının değerlendirilmesi konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler 30/05/2023 tarihli ek raporlarında 31/03/2023 tarihli bilanço verilerine göre şirketin reel öz varlığının 33.003.175,65 TL olduğunu, her bir davacının payının değerinin 3.300.317,57 TL olduğunu tespit etmişlerdir. Bilirkişilerin son ek raporuna karşı itiraz edilmiş ise de tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporundaki gerekçe ve tespitler dikkate alınarak itirazların yerinde olmadığı kanaatine varılarak taraf itirazlarının reddine karar verilmiş ve 30/05/2023 tarihli ek rapor hükme esas alınmıştır.
TTK 636/3 maddesindeki “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Toplanan tüm deliller karşısında davalı … Tarım Ürünleri İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin aile şirketi olup her bir davacının %10 paya sahip olduğu, şirket ortakları arasında ailevi nedenlerden kaynaklanan geçimsizlikler ve bundan kaynaklanan sorunların bulunduğu, bu durumun faaliyetini sürdüren ve ekonomiye katkı sağlayan ayrı bir tüzel kişiliğe sahip şirketin feshi konusunda haklı neden olarak kabul edilemeyeceği, asıl olanın yasal olarak faaliyetlerini sürdüren ve ayrı tüzel kişiliğe sahip şirket varlıklarının korunması olduğu değerlendirilmekle davacıların haklı nedenle şirketin feshi taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak şirket ortakları arasındaki geçimsizlik nedeniyle davacıların diğer şirket ortakları ile birlikte iş yapma arzusunu kaybettikleri kanaatine varılmakla mahkememizce davacı ortaklarının payının gerçek değerinin ödenmesine ve şirketten çıkartılmasına karar verilmesinin olaya ve yasal düzenlemeye uygun olduğu kanaatine varılmakla bu konudaki terditli ikincil talebin kabulü ile davacıların şirket ortaklığından çıkartılmaları taleplerinin kabulüne, son ek raporda ortaya konulduğu üzere her bir davacının payının gerçek değeri olan 3.300.317,57 TL’nin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacıların davalı şirketin haklı nedenlerle feshi talebinin REDDİNE,
2-Davacıların şirket ortalığından çıkartılmaları talebinin KABULÜNE, davacı … ile …’nun davalı şirket ortaklığından çıkartılmalarına, her bir davacı için payının gerçek değeri olarak ayrı ayrı 3.300.317,57 TL’nin ayrı ayrı davalıdan alınarak her bir davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 450.889,39-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 450.844,99‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden her bir davacı için karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine takdir olunan 250.009,53.-TL vekalet ücretinin davalıdan ayrı ayrı alınarak her bir davacıya ayrı ayrı verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden fesih talebi reddedildiğinden her bir davacı aleyhine olmak üzere karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre takdir olunan 9.200,00-TL avukatlık ücretinin her bir davacıdan ayrı ayrı alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından sarf olunan 27.342,70-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre 27.000,00 TL’si ile 44,40-TL başvurma harcı, 44,40-TL peşin harç, olmak üzere toplam 27.088,8‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafça sarf olunan 1.236,18 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdiren 200,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayıp artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2023
Başkan ….
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye ….
e-imzalı
Katip ….
e-imzalı