Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/242 E. 2021/931 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/242 Esas
KARAR NO : 2021/931

DAVA : Menfi Tespit-İstirdat (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2016
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit-İstirdat (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir….ASHM’ ne verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar …, … ve … arasında İzmir ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın alım – satımı konusunda anlaştıklarını ve 24/10/2011 tarihli adi yazılı sözleşme ile tapuda tescil işleminin yapıldığını, sözleşmenin 1. maddesinde belirtildiği üzere, davacının 123.000,00.-TL’yi davalılara ödediğini ve 77.000,00.-TL bedelli, vade tarihi belli olmayan, lehtar kısmında davalılar …, … ve …’nin yazılı olduğu, 24/10/2015 keşide tarihli bir adet senedi tanzim ederek teminat olarak davalılara verdiğini, davacının tüm ısrarlarına rağmen davalılar …, … ve …’nin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediklerini, oturacak konuta ihtiyacı olan davacının aradan uzun bir zaman geçtikten sonra taşınmazın elektrik ve su aboneliklerini tesis ettirdiğini ve bunların bedellerini kendisinin ödediğini, ancak davacının teminat olarak verdiği senedin vade kısmının sonradan doldurulup, üzerinde yazılı bulunan “teminat senedidir” ibaresi yırtılarak İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden takibine konulduğunu, takibe konu senet incelendiğinde senet üzerinde tahrifat yapıldığının açıkça görülebileceğini, takip alacaklısı … tarafından icra takibine geçilmesinin iyiniyetli 3. kişi durumundan yararlanma amacıyla yapıldığını, kaldı ki senet hamili … ile diğer davalılar arasında ticari bir ilişkinin de bulunmadığını, bu nedenle takip alacaklısının iyiniyetli 3. kişi durumundan yararlanamayacağını, icra takibinin iptali istemiyle İzmir …. İcra Hukuk Mahkemesi’nde … Esas sayılı davayı açtıklarını, ayrıca İzmir C.Başsavcılığı’na resmi belgede tahrifat yapma suçundan dolayı şikayette bulunduklarını, bu nedenlerle, sözleşme gereği henüz muaccel hale gelmeyen ve kambiyo senedi niteliğini taşımayan senette tahrifat yapılarak kambiyo senedine mahsus yolla icra takibine geçildiğinden, davalılara borçlu olmadıklarının tespitine, davalıların kötüniyet tazminatına mahkumiyetlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İzmir …Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/03/2016 tarih … E. … K. sayılı Görevsizlik Kararı ile dosyanın görev yönünden reddi ile Mahkemelerinin Görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiş, davalı … vekilince mahkeme kararı temyiz incelemesine konu edilmiş Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 13/01/2014 gün, … Esas – … Karar sayılı kararı ile davaya bakmakta Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu hükmü tesis edilmiş olduğundan dosyanın Mahkememize tevdii edilerek Mahkememiz 2019/242 Esasına kaydı yapılmış, yargılamaya bu numara üzerinden devam olunmuştur.
Davalı … vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu senedin ciro yolu ile hamili olduğunu ve eldeki davanın iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceğini, bir an için eldeki senedin teminat senedi olduğu kabul edilse dahi davacı ile davalılar arasındaki borç ilişkisinin ortadan kalkmayacağını, davacının dava konusu taşınmazı dava dışı …’e kiraladığını, …’in ticaret sicil gazetesine göre 21.01.2013 tarihinden bu yana dava konusu taşınmazda işletme sahibi olduğunu, bu halde en geç 2013 senesinde su aboneliği ve oturma ruhsatının alınmış olması gerektiğini, davanın ise 2015 yılında ikame edildiğini, davacının davasının kötüniyetli olduğundan bahisle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce 24/06/2019 tarihli karar ile davacı vekilinin talebinin kabulü ile dava değerinin % 15’i oranında teminat yatırıldığı takdirde dava icra takibinden sonra açıldığından İİK. 72/3 Maddeye gereğince; icra veznesine yatan paranın davalı alacaklıya ödenmemesi hususunda İhtiyati Tedbir Konulmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların: davacının İzmir ….İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasına konu bono nedeniyle davalılara borçlu olup olmadığı, bonoda tahrifat yapılıp yapılmadığı, bononun teminat olarak verilip verilmediği, davacı tarafça sunulan 24/10/2011 tarihli sözleşmenin davalılarca imzalanıp imzalanmadığı, senet bedelinin ödenip ödenmediği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafa takip dosyasında belirtilen 100.891,10-TL üzerinden eksik harcın tamamlanması için kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde harcın tamamlandığı anlaşılmıştır.
DELİLLER:
24/10/2011 tarihli sözleşme sureti, senet sureti dosyamız içerisindedir.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davalı … tarafından, davacı …, davalı …, … ve … aleyhine, 77.000,00.-TL asıl alacak, 23.660,10.-TL asıl alacağın işlemiş faizi ve 231,00.-TL komisyon bedeli olmak üzere toplam 100.891,10.-TL üzerinden; 24/10/2011 tanzim, 31/12/2012 vade, 77.000,00.-TL bedelli bono yönünden başlatılmış kambiyo senetlerine mahsus icra takibi olduğu görülmüştür.
Davalılara dava konusu sözleşme konusunda beyanda bulunmak üzere isticvap davetiyesi çıkartılmış, davalıların isticvaba cevap vermedikleri görülmüştür.
Mahkememizce … Tapu Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak; İzmir ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydı ile satışa ilişkin tüm tedavüllü kayıtları ile kat irtifakının kurulup kurulmadığı, kurulmuş ise kat irtifakının kim tarafından yapıldığı ve buna ilişkin belgeler, … Belediye Başkanlığına müzekkere yazılarak; dosyada bulunan sözleşme konusu İzmir ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı taşınmazın oturma ruhsatının kim tarafından alındığı ve buna ilişkin belgeler ve İZSU’ ya müzekkere yazılarak; dosyada bulunan sözleşme konusu İzmir ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı taşınmazın su aboneliğinin ilk kez kim tarafından alındığı ve buna ilişkin belgelerin celbi istenilmiş, ilgili kurumlardan gelen tapu kaydı, oturma raporu, abonelik sözleşmesi ve ekli belgeler dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyada mevcut 24/10/2011 tarihli sözleşme incelendiğinde, davacının alıcı davalılardan …, …, …’nın ise satıcılar sıfatı ile 24.10.2011 tarihinde sözleşmeyi imzaladıkları, satışa konu gayrimenkulün İzmir İli … İlçesi … Mahallesi, … ada … parselde kayıtlı olduğu, satış bedelinin 200.000 TL olduğu ve bu bedelin 123.000 TL sinin tapuda devri sırasında defaten ödeneceği, bakiye kalan 77.000 TL nin ise satıcılar tarafından oturma ruhsatı alınması, kat irtifakı kurulması ve akabince su aboneliği İZSU tarafından sağlandıktan sonra alıcı tarafından ödeceği, kalan bakiye için alıcı tarafından satıcılara teminat mahiyetinde bono tanzim edileceği, hususlarında tarafların anlaştıkları görülmüştür.
İzmir …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına sunulu bilirkişi raporu incelendiğinde, İzmir İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı 112 m2 alanlı ve arsa vasıflı taşınmazın mevcutta zemin+1 katlı yapı olduğu zemin katında dükkan, 1. Katında ise 3 oda 1 salon mesken bulunduğu, keşif tarihinde elektrik ve suyu bulunan anayapının 180.000 TL değerinde ve % 15 yıpranma durumunda olduğu raporlanmıştır.
… Tapu Müdürlüğünün 21.11.2019 tarih ve … sayılı yaısı eki tapu kaydı ve resmi senet incelendiğinde, … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı 112 m2 alanlı “Arsa” niteliğindeki taşınmazın davalılardan …, … ve … adına kayıtlı iken 25.10.2011 tarih ve … yevmiye numaralı satış işlemi ile 80.000 TL bedel karşılığında davacı … adına tescil edildiği görülmüş,
Ayrıca tapu kayıtlarında görüldüğü ve … Tapu Müdürlüğünün 07.02.2020 tarihli yazısından da anlaşıldığı üzere … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı taşınmazda kat irtifakı/kat mülkiyeti tesis edilmediği anlaşılmıştır.
26.02.1993 tarih ve … sayılı Yapı Ruhsatı incelendiğinde, … ada … parselde zemin katında otopark ve işyeri, 1. Katta mesken olmak üzere inşaat yapımı için yeni inşaat ruhsatı alındığı, yapının 08.11.1993 tarihinde su basman vizesi aldığı görülmektedir. Ancak … Belediye Başkanlığının 18.02.2020 tarih ve … sayılı yazısına göre üzere … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı taşınmaz için oturma ruhsatı müracatı yapılmadığı anlaşılmıştır.
İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün 13.03.2020 tarih ve … sayılı evabi yazısına göre; … ada … parselde mevcut işyeri ve mesken için 28.11.2011 tarihinde … abonelik kaydı yapıldığı görülmektedir. Abonelik kaydının İmar Kanunun Geçici 11. Maddesi ve İZSU Yönetim Kurulunun 486 sayılı kararı gereği geçici su sağlanması için yapıldığı ve abonelik talebinde bulunan …’dan kaçak yapının yasal hale gelmiş sayılması anlamına gelmediğine ve hiçbir hak ve imtiyaz sağlanmadığına dair taahhütname alındığı görülmüştür.
Mahkememizce İzmir ….İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; … E.sayılı dosyadaki senet aslının bilirkişi incelemesine esas olmak üzere mahkememize gönderilmesi ve davacının icra dosyasına ödeme yapıp yapmadığı, yapmış ise yaptığı ödemeye ilişkin belgelerin mahkememize gönderilmesi istenilmiş, İcra Müdürlüğünden senet aslı geldiğinde, davaya konu senette teminattır bölümünün yırtılarak icraya konulup konulmadığı, bu hususta senette tahrifat yapılıp yapılmadığı hususunda dosyanın bir Grafoloji Uzmanı bilirkişiye tevdii ile rapor aldırılmasına karar verilmiş, İzmir ….İcra Müdürlüğünce mahkememize sunulan yazı cevabına göre dosya infazen kapatıldığından senet aslının davacıya teslim edildiği ayrıca davacı tarafından dosyaya 17/05/2017 tarihinde 124.685,26-TL , 23/05/2017 tarihinde 8.972,00-TL ödeme yapılmış olduğu bildirilerek ödemelere ilişkin dekontların gönderildiği, takibe ilişkin senedin davacıda olduğu anlaşıldığından davaya konu senet üzerinde inceleme yapılması yönündeki Mahkememiz 06/02/2020 tarihli bilirkişi incelemesine ilişkin ara karardan dönülmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya taraflar arasındaki sözleşme ile tarafların iddia ve savunmaları da değerlendirilmek suretiyle sözleşme konusu edimlerin, sözleşme konusu taraflarca yerine getirilip getirilmediği, davacının davalılara borçlu olup olmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere İnşaat Mühendisi bilirkişi … ile Hesap bilirkişisi …’ na tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 27/04/2021 havale tarihli raporda özetle; Dosyadaki belgelere göre, dava konusu yapı için 1993 yılında inşaat ruhsatı alındığı ve inşaata başlandığı, ancak ilerleyen süreçte ise inşaat ruhsatının süresinin dolduğu halde oturma ruhsatı (yapı kullanım izin) belgesi başvurusu yapılmadığı ayrıca dosyada mevcut tapu kayıtlarından dava konusu taşınmaza kat irtifakı/kat mülkiyetinin de tesis edilmediği,
Davacı ile bir kısım davalılar arasında imzalanmış sözleşmeden anlaşıldığı üzere davaya konu taşınmaza ilişkin oturma ruhsatı alınması ve kat irtifakı kurulması ile su aboneliği alınması ediminin bir kısım davalılar üzerinde olduğu,
Her ne kadar yapı kullanım izin belgesi alınması ve kat irtifakı/kat mülkiyeti tesisi işlemlerinin yapı malikinin talebi ile başlayan işlemler olsa da sözleşmeye imza atmış bir kısım davalıların sözleşme ile yapı kullanım izin belgesi alınması ve kat irtifakı/kat mülkiyeti kurulması edimini yüklendikleri ve bu edimin yerine getirilmediği,
Bu halde söz konusu işlemlerin gayrimenkulün maliki olan davacı tarafın talebi ile başlatılacabilecek işlemler olduğuna göre sözleşme ile bir kısım davalıların yükledikleri edimin yalnızca bu işlemlerin masraflarına katlanılmasından ibaret olduğu düşünülebileceği,
İmar Kanunun Geçici 16. Maddesine göre Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için 31.12.2019 tarihine kadar başvurulması, ve kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebileceği, Yapı Kayıt Belgesi alan yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabiliceği, Yapı ruhsatı alıp da yapı kullanma izin belgesi almamış veya yapı ruhsatı bulunmayan yapılarda, Yapı Kayıt Belgesi ile maliklerin tamamının muvafakatinin bulunması ve imar planlarında umumi hizmet alanlarına denk gelen alanların terk edilmesi halinde yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebileceği,
Bu halde davalıların yüklendikleri yapı kullanım izin belgesi alınması ve kat irtifakı/kat mülkiyeti tesisi işlemlerinin, yargılama sürecinde İmar Kanuna eklenen Geçici 16. Madde kapsamında davacı yapı malikinin başvurusu ile düzenlecek yapı kayıt belgesi alınması ile mümkün olduğu, Geçici 16. Maddeye göre söz konusu yapının 31.12.2019 tarihine kadar yapı kayıt belgesi alınması için yapılacak başvuru bedelinin 6.079,23 TL, yapı kayıt belgesi alınması sonrasında kat mülkiyeti tesisi işlem masraflarının ise 2019 yılı tarifesine göre 343,50 TL olmak üzere toplam masrafın 6.422,73 TL olduğu,
Davalı … tarafından, 24.10.2011 keşide tarihli 77.000,00 TL bedelli bono, davaya konu İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasından Sözleşmede, 77.000 TL lik bononun mal sahibi davalılara (…, …, …) teminat senedi olarak verileceği yazılı olup, sözleşme gereği ismi yazılı davalıların edimleri yerine getirmesi halinde davacı alıcının senet bedeli kadar borçlu olacağı,
Takip alacaklısı/davalı …, sözleşme tarafı olmayıp, bono lehdarı olan davalılar tarafından senet ciro edilerek kendisine verildiği, Sadece bono üzerindeki “teminat senedi” ifadesinin senedin kambiyo vasfını etkilemeyeceği,
Bu durumda, senedin teminat senedi olup olmadığı ve davalı …’in kötüniyetli olup olmadığı ihtimallerine göre farklı değerlendirme yapılması gerektiği,
a.Mahkemece dava konusu bononun teminat senedi olmadığı kanaatine varılması halinde; sözleşmeye ve sözleşmedeki edimlere bağlı olmayacağından, dava konusu takibin açılmasında herhangi bir engel bulunmayacağı,
b.Mahkemece, dava konusu bononun teminat senedi olduğu kanaatine varılması halinde;
Menfi Tespit talebi açısından dava tarihi olan 09.03.2016 tarihi itibariyle davacı borçlu;
124.715,91 TL – 114.366,38 TL = 10.349,53 TL davalılara borçlu olmayabileceği,
İstirdat talebi açısından dava tarihi itibariyle; 11.095,35 TL fazladan ödemesi olduğu ve davalılardan davacıya iadesi gereken tutar olacağı,
Davalı takip alacaklısı …’in kötüniyetli ve muvazaalı şekilde senedi aldığı ve davacı ile diğer davalılar arasındaki sözleşme ilişkisini bildiği kanaatine varılması halinde davalı …’nin yukarıdaki tutarlarda diğer davalılar ile birlikte sorumlu olacağı,
Mahkemece, dava konusu bononun teminat senedi olduğu ve davacının takipte borçlu olmayacağı kanaatine varılması halinde ise, 100.891,10 TL yönünden davalılara borçlu olmayacağı ve toplam ödenen 133.657,26 TL nin davalılardan istirdatı gerekeceği, belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Davacı ile davalılar …, … ve … arasında İzmir ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın alım – satımı konusunda 24/10/2011 tarihli adi yazılı sözleşme düzenlendiği, satış bedelinin 200.000 TL olduğu, bu bedelin 123.000 TL sinin tapuda devri sırasında defaten ödeneceği, bakiye kalan 77.000 TL nin ise satıcılar tarafından oturma ruhsatı alınması, kat irtifakı kurulması ve akabince su aboneliği İZSU tarafından sağlandıktan sonra alıcı tarafından ödeceği, kalan bakiye için alıcı tarafından satıcılara teminat mahiyetinde bono tanzim edileceği hususlarında tarafların karşılıklı anlaştıkları, davacı tarafça 123.000,00.-TL’nin davalılara defaten ödendiği ve 77.000,00.-TL bedelli, vade tarihi belli olmayan, lehtar kısmında davalılar …, … ve …’nin yazılı olduğu, 24/10/2015 keşide tarihli bir adet senedin tanzim edilerek teminat olarak davalılara verildiği, davacı tarafça, davalıların sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmedikleri, teminat olarak verilen senedin vade kısmının sonradan doldurularak ve senet üzerinde tahrifat yapılarak İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden takibine konulduğu, sözleşme gereği henüz muaccel hale gelmeyen ve kambiyo senedi niteliğini taşımayan senette tahrifat yapılarak kambiyo senedine mahsus yolla icra takibine geçildiğinden, davalılara borçlu olmadığının tespiti amaçlı iş bu menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dava devam ederken dava istirdat davasına dönüşmüştür.
Mahkememizce taraflar arasındaki sözleşme ile tarafların iddia ve savunmaları da değerlendirilmek suretiyle sözleşme konusu edimlerin, sözleşme konusu taraflarca yerine getirilip getirilmediği, davacının davalılara borçlu olup olmadığı hususlarında İnşaat Mühendisi bilirkişi … ile Hesap bilirkişisi …’ ndan rapor aldırılmış, düzenlenen raporun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle mahkememizce itibar edilmiştir.
Somut olayımızda; dosyaya sunulan 24/10/2011 tarihli sözleşmede ; sözleşmeye konu taşınmazın satıcılarının dosyamız davalıları …, … ve … , alıcısının ise dosyamız davacısı … olduğu, taşınmazın 200.000 TL bedelle satıldığı, 123.000 TL sinin tapuda, 77.000 TL sinin de satıcılar tarafından oturma ruhsatı alınıp kat irtifakı kurulduktan ve akabinde su aboneliği izsu tarafından sağlandıktan sonra alıcı tarafça ödeneceğinin belirtildiği, iş bu kalan bakiye bedel olan 77.000 TL için alıcı tarafından satıcılara teminat mahiyetli bono tanzim edileceğinin belirtildiği, sözleşme konusu taşınmazın davacı tarafa tapuda satımının yapıldığı anlaşılmakla 24/10/2011 tarihli sözleşmenin davacı alıcı ve satıcı davalılar arasında geçerli hale geldiği kanaatine varıldığı, dolayısıyla tarafların sözleşmedeki edimlerini yerine getirip getirmedikleri hususunun uyuşmazlığın çözümü hususunda önem kazandığı, her ne kadar İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu senet üzerinde teminattır ibaresi yazmamakta ise de; gerek taraflar arasındaki sözleşme gerekse de taşınmaz satıcısı davalıların mahkememizce çıkartılan isticvaba cevap vermemeleri, senet üzerindeki miktarın ve senedin keşide tarihinin sözleşmede belirtilen miktar ve sözleşme tarihi ile uyumlu olması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, takibe konu senet mahkememizce taraflar arasındaki sözleşmenin teminatı olarak değerlendirilmiştir.
Bu itibarla; mahkememizce tarafların sözleşmedeki edimlerini yerine getirip getirmedikleri hususunda aldırılan bilirkişi raporunda da ortaya konulduğu üzere; su aboneliğine ilişkin edimin yerine getirilmiş olduğu, yapı kullanım izin belgesi alınması ve kat irtifakı/kat mülkiyeti tesisi işlemlerinin yapı malikinin talebi ile başlayan işlemler olsa da sözleşmeye imza atmış bir kısım davalıların sözleşme ile yapı kullanım izin belgesi alınması ve kat irtifakı/kat mülkiyeti kurulması edimini yüklendikleri ve bu edimin yerine getirilmediğinin anlaşıldığı, bu işlemlerin gayrımenkul malikinin talebi ile başlatılabilecek işlemler olması nedeni ile davalı satıcıların ancak bu işlemlerin masraflarını ödemeleri gerekeceği, İmar Kanunun Geçici 16. Maddesine göre söz konusu yapının 31.12.2019 tarihine kadar yapı kayıt belgesi alınması için yapılacak başvuru bedelinin 6.079,23 TL, yapı kayıt belgesi alınması sonrasında kat mülkiyeti tesisi işlem masraflarının ise 2019 yılı tarifesine göre 343,50 TL olmak üzere toplam masrafın 6.422,73 TL olduğu, bu miktar asıl alacak olan 77.000 TL den mahsup edildiğinde asıl alacağın 70.577,27 TL olacağı, bilirkişinin istirdat talebi açısından yaptığı hesaplamaya mahkememizce itibar edilerek neticeten takip alacağının toplam 122.561,91 TL olacağı, davacı tarafça icra dosyasına toplam 133.657,26 TL ödeme yapılmış olduğu, dolayısıyla davacının fazladan ödeme yaptığı miktarın 11.095,35 TL olduğu, davacının bu miktarı sözleşmenin tarafı olan davalılar …, … ve …’dan talep edebileceği, bakiye talep edilen miktar yönünden talebin reddi gerektiği, davalı …’in de geçerli ciro silsilesine göre ciranta olduğu, davalı …’nin kötüniyetli olarak senedi iktisap ettiğinin davacı tarafça ispatlanamadığı, davacının açıkça yemin deliline dayanmamış olması nedeni ile davalı tarafa yemin teklif talebinin reddine karar verilmiş, davalı …’e yönelik davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 
  HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davalı …’e yönelik açılan davanın reddine,
Davalılar …, … ve …’ya yönelik açılan davanın kısmen kabulü ile;
11.095,35 TL nin davacı tarafça icra dairesine yapılan ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalılar …, … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2)Karar tarihi itibariyle alınması gereken 757,92-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.314,97-TL harç ile tamamlama harcı olarak alınan 136,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye artan 693,45-TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3) Karar tarihi itibariyle alınması gereken 757,92-TL karar ve ilam harcı için davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davalılar …, … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4)Davanın red ve kabul edilen bölümleri orantılı olarak nazara alınıp bir kısım yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak 1.876,30.-TL yargılama giderinden 206,35.-TL yargılama giderinin davalılar …, … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5)İş bu dosyada davalı … tarafından yapılan 200,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ e verilmesine,
6)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince davanın kabul edilen bölümü üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7)Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince davanın red edilen bölümü üzerinden hesaplanan 13.534,65-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ e verilmesine,
8)Karar kesinleştiğinde ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden artan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸