Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/217 E. 2021/978 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/217
KARAR NO : 2021/978

DAVA : Munzam Zarar Nedeniyle Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/03/2013
KARAR TARİHİ : 03/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Munzam Zarar Nedeniyle Maddi-Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde; davalı şirket ortağı …’nın ortağı olduğu …. Ltd. Şti.’ne davacının, 310.000,00-EURO’nun hisse bedeli belirlenerek ortak olduğunu, hisse bedellerine karşılık davacının düzenleyip verdiği senet bedellerini ödediğini, ancak ortaklığın yürümemesi üzerine davacı ile …’nın ortaklığı sona erdirme konusunda anlaştıklarını, anlaşma uyarınca 13/05/2006 tarihinde şirket ortaklık hisse devri sözleşmesi başlıklı sözleşmenin yapılarak davacının hissesini diğer ortak …’nın eşi …’ya 04/07/2006 tarihli devretmeyi taahhüt ettiğini ve devrettiğini, devir bedeli olarak davacının şirkete ortak olurken ödediği ve ödemeye devam ettiği senetlerin toplam bedeli 310.000,00-EURO’nun davacıya iade edilmesinin kararlaştırıldığını, bu bedel karşılığında davalı şirketin arsa sahibi olduğu, … Ltd Şti’nin kat karşılığı yapımını üstlendiği İzmir İli, … İlçesi, … Ada, … parsel sayılı taşınmazın … Arsa paylı … no’lu bağımsız bölümünün davacıya 350.000,00-EURO bedelle verilmesinin ve davacının 310.000,00-EURO olan … Şirketi’ndeki devre konu hissesine ilaveten 40.000,00-EURO’yu ödemesinin kararlaştırıldığını, davalının davacıya ait … şirketindeki hisse devir bedelinin ödenmesi konusunda kefil olduğunu ve bu kapsamda söz konusu bağımsız bölümün davacıya devrinin kararlaştırıldığını, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin yapıldığını, İzmir … SHM’nin … D.iş sayılı dosyasından tespit edildiği üzere satış vaadine konu bağımsız bölümün inşaatının yapılmadığını, hisse bedeli ve gayrımenkul satış vaadi nedeniyle ödenen bedel için, davacının davalı şirket ve … aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine giriştiğini, davalıların borca itirazı nedeniyle takibin durduğunu, inşaatın anahtar teslim yapılarak 31/11/2006 tarihinde teslim edilmesi gerekirken edilmediğinden ve ayrıca davacının hissesini devrettiği …. Ltd. Şti.’nin … İlçesi, … Ada, … Parselde kayıtlı taşınmaz üzerine davalı şirket ile anlaşması gereğince yapacağı villalardan %42,86 hissesine isabet eden 12 adet 2 katlı dubleks villanın davalı şirkete, geriye kalan %57,14 hissesine isabet eden … Adet villanın … şirketine ait olacağının kararlaştırılması karşısında ve davacının … şirketinde %50 hissedar olduğu gözetildiğinde … şirketinin elde edeceği kar nedeniyle davacının büyük mağduriyet ve zararının oluştuğunu, TBK’nun 122. Maddesi uyarınca davacının söz konusu zararlarından davalının sorumlu olduğunu, davalıların yükümlülüklerini kötü niyetli olarak yerine getirmemeleri sebebiyle müvekkilinin uzun yıllar hiçbir ticari faaliyette bulunamadığını, iş hayatında büyük ticari prestij kaybına uğradığını, maddi ve manevi zararlara maruz kaldığını ileri sürerek munzam zarar karşılığı 750.000,00-TL tazminatın reeskont faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 08/04/2013 tarihli dilekçesiyle taleplerin 600.000,00-TL’lik kısmının munzam zarar nedeniyle maddi tazminata ilişkin olduğunu, 150.000,00-TL’lik kısmının ise manevi tazminat talebine ilişkin olduğunu açıklamıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın zamanaşımına uğradığını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, 13/06/2006 tarihli hisse devir sözleşmesinde müvekkili şirketin asıl borçlu değil kefil olarak gösterildiğini, kefalette azami miktar belirtilmediğinden 13/06/2006 tarihli protokolün davalı şirket yönünden geçersiz olduğunu, müvekkili şirketin 13/06/2006 tarihli sözleşmede … İlçesi, … Mah. … Ada, … Parsel, … nolu bağımsız bölümün inşa edilerek davacıya teslimine kefil olduğunu, villa tesliminin asıl borçlu konumunda olmayan müvekkili şirketten munzam zarar adı altında tazminat talep edilemeyeceğini, zira müvekkili şirketin kefaletinin azami sınırının … nolu villanın inşa edilmesi olduğunu, azami sınırı aşan her bir talebin TTK 589.maddesi uyarınca reddinin gerektiğini, dava konusu munzam zarar iddiasını 13/06/2006 tarihli protokolü asıl borçlu sıfatıyla imzalayan ve 310.000,00-EURO tutarlı senette keşideci olarak imzası bulunan …’ya yöneltilmesi gerektiğini, İzmir … ATM’nin 31/01/2013 tarihli … Esas-… Karar sayılı kararının yasaya aykırı olduğunu, bekletici mesele sayılması gerektiğini, para borcunun bulunmadığı yerde munzam zararın oluşmayacağını, munzam zararın yasal delillerle ispat edilemediğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava dosyası İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sırasında kayıtlı iken, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyetinin dondurularak dosyaların İzmir … ATM’ne devri ile dava dosyası İzmir … ATM’nin … Esas sırasını almıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
13/05/2006 tarihli “Şirket Ortaklık Hisse Devir Sözleşmesi” başlıklı protokolün incelenmesinden; davacı ile dava dışı … arasında ortakları oldukları dava dışı … Ltd. Şti.’ndeki hisselerin ne şekilde kime devredileceği hususunda düzenleme yapılmış olup bu düzenlemeye göre davacı, dava dışı … Ltd Şti.’ndeki hisselerini, dava dışı …’ya 04.07.2006 tarihinde devredeceğinin, devredilen hisse karşılığı olarak dava dışı … şirketinin İzmir … Noterliğinin … yevmiye ve 03/04/2006 tarihli … A.Ş. ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca … ilçesi … Caddesi … Sokak No:…’de yapılacak villalardan … numaralı bağımsız bölümün, 16/08/2006 tarihinden sonra yapılacak tadilat projesinin onayından sonra yeni projesine 1.sınıf malzeme kullanılarak 31/11/2006 sonu anahtar teslimi olarak bitirilip teslim edileceğinin, … numaralı villanın tapusu veya noter satış vaadi işlemi yapılıncaya kadar …’nın …’na … şirketindeki hissesi karşılığı, ödenen ve ödenecek 310.000,00-EURO’luk teminat senedi vereceği, tapu veya noterden yapılacak satış işleminde … tarafından …’ya iade edileceği, … nolu villanın değerinin 350.000,00-EURO olup kalan bakiye 40.000,00-EURO’nun …’ya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşme ile birlikte 310.000,00-EURO tutarlı senedin …’na verildiği, sözleşmeyi … ile …’nın imzaladığı, ayrıca villayı teslim edecek … şirketi adına …’nın sözleşmeyi bir kez daha imzaladığı belirlenmiştir.
İzmir ili, … ilçesi, … Mah., … Ada, … Parsel sayılı taşınmazın Bodrum+Zemin+1 kattan ibaret … nolu bağımsız bölümünün tapu kaydının incelenmesinden … A.Ş. adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
İzmir … Noterliğinin 04/07/2006 tarihli “Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi”nin incelenmesinden; Davacı ile dava dışı … arasında akdedilmiş ve davacı anılan sözleşme ile ortağı olduğu dava dışı … Ltd Şti.’ki 2000 payı dava dışı …’ya 50.000,00-TL karşılığında devretmiştir.
İzmir … Noterliğinin 18/08/2006 tarihli “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin” incelenmesinden; Davacı ile davalı şirket arasında (şirket adına sözleşmeyi … imzalamıştır) düzenlenmiş olup iş bu sözleşmeye göre, davalı şirketin maliki bulunduğu İzmir ili, … ilçesi, … mahallesinde kain tapunun … pafta … Ada … Parsel … nolu bağımsız bölümünün (dubleks meskenin) satışının davacıya vaad edildiği, satış bedelinin 100.000,00-TL olarak kararlaştırıldığı, bu bedelin 20.000,00-TL sinin satış vaadinde bulunana peşinen ödendiği, kalan 80.000,00-TL sinin ise dubleks meskenin teslim tarihinde satış vaadini kabul eden tarafından ödeneceğinin belirlendiği, teslim ve tapuda ferağ tarihinin ise 15/12/2006 tarihi olarak öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
İzmir … Noterliğinin 03/04/2006 tarihli “Düzenleme Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesinin” …. A.Ş. İle, …. Ltd. Şti. Arasında imzalandığı, sözleşme ile … A.Ş. Şirketi adına kayıtlı … Mah. … Ada … parselde kayıtlı arsa üzerine 28 adet villanın anahtar teslimi inşaatının …. Ltd. Şti. Tarafından yapımının üstlenildiği, inşaat tamamlandığında 12 adet villanın arsa sahibi … şirketine, … Adet villanın müteahhit … şirketine ait olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Kapatılan İzmir … ATM’ye ait … Esas-… Karar sayılı dosyanın incelenmesinden; … ile …. AŞ tarafından … aleyhine açılan menfi tespit davasında İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan takipten dolayı borçlu bulunmadıklarının tespitini talep ettikleri, bu dosya ile birleşen İzmir … ATM … E. sayılı dosyası ile, … tarafından … ile … aleyhine İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri, bu dosya ile birleşen İzmir … ATM nin … E. sayılı dosyasında, …’nun, … ile …. AŞ hakkında girişilen İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibine davalı borçluların itirazlarının iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talep ettikleri, yargılamaya birleştirilen dosya üzerinden devam olunduğu, yapılan yargılama sonunda asıl dava dosyası olan İzmir … ATM’ye ait … Esas, … Karar sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiği, birleşen İzmir … ATM …-…E/K sayılı dosyası üzerinden açılan davanın davanın kabulüne, birleşen İzmir … ATM … esas, … Karar sayılı dosyası üzerinden açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile davacı …’nun davalılardan … AŞ. Ve … aleyhine giriştiği İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibine itirazın iptali ile takibin 575.391,00-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle devamına, fazlaya dair istemin reddine karar verildiği, verilen kararın temyiz incelemesinden geçerek 29/05/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas Sayılı takip dosyasının incelenmesinden; alacaklı … tarafından, borçlular … A.Ş ve … aleyhine 30/11/2006 vade tarihli 13/05/2006 tanzim tarihli 310.000-Euro bedelli senede dayanılarak ilamsız icra yoluyla 15/11/2006 tarihinde 576.848,00-TL’nin tahsili bakımından icra takibine girişildiği, takip dayanağının 30/11/2006 tarihli ve 310.000-€ bedelli senet ile İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında alınan 13/05/2006 tarihli bilirkişi raporu olduğu, 23/11/2006 tarihinde borçluların takibe itirazları sonucu takibin aynı tarihte durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında alınan 13/11/2006 tarihli bilirkişi raporu ile; … İlçesi, … Mah. … pafta … Ada, … parselde kayıtlı taşınmaz üzerine yapılması gereken … Arsa paylı … no’lu bağımsız dubleks meskene ilişkin arsa üzerinde sadece tesviye harfiyatının yapıldığı, başkaca bir çalışmanın yapılmadığı tespit olunmuştur.
Mahkememizce yapılan keşif sonucu alınan 11/11/2016 tarihli bilirkişi raporu ile; davalı adına kayıtlı olan ve davacıya satışı vaadedilen dava konusu villanın natamam durumda olduğu, temel seviyesinde bulunduğu, taşınmazın dava tarihi olan 26/03/2013 tarihindeki arsa değerinin 195.017,85-TL olduğu, %10’luk tamamlanma oranına göre bina değerinin 11.550.00-TL olduğu, böylece dava tarihi itibariyle toplam değerinin 206.570,00-TL olduğu, sözleşmeye göre teslim tarihi olan 31/11/2006 tarihindeki değerinin ise 134.185,00-TL olduğu bildirilmiştir. Bilirkişi raporunda dava tarihi itibariyle binanın %10’luk tamamlanma oranına göre bina inşaatının değeri tespit edilmiş, bu hesaplamadan hareketle binanın %100’lük tamamlanma oranına göre değerinin 115.500,00-TL olacağı yine bilirkişi tarafından belirlenen 195.017,85-TL arsa değeri ilave edildiğinde dava tarihi itibariyle bina tamamlanmış olsa idi değerinin 310.517,85-TL olacağı hesaplanmıştır.
GEREKÇE;
Toplanan tüm deliller karşısında davacının …’nın hissedarı olduğu … Ltd Şti’ne ortak olduğu, ortaklığa girerken 310.000-EURO hisse bedeli belirlendiği, davacının bu hisse bedelini ödemeyi sürdürürken … ile ortaklığı devam ettirememesi üzerine ortaklıktan ayrılması konusunda … ile anlaştıkları, davacının … şirketindeki hissesinin değerinin 310.000-EURO olarak belirlendiği, hissesini …’nın eşi …’ya devrinin kararlaştırıldığı, davacının ortaklıktan ayrılması nedeniyle hissesinin karşılığının … şirketinin yapımını üstlendiği, davalı şirketin arsa maliki olduğu, İzmir ili, … ilçesi, … Mah., … Ada, … parseldeki … şirketine düşecek … nolu villanın davacıya devrinin kararlaştırıldığı, ancak villanın değerinin 350.000-EURO olarak belirlenmesi nedeniyle davacının 40.000-EURO daha ödemesinin kararlaştırıldığı, davalı şirketin de bu villanın davacıya teslimi konusundaki 13/05/2006 tarihli protokolü imzaladığı ve villanın teslimini üstlendiği, davacıya villanın teslimini temin bakımından hisse bedeli ve ödediği bedel karşılığı İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibinin konusu 13/05/2006 tanzim tarihli 31/11/2006 vade tarihli 310.000-EURO bedelli senedin verildiği, davalı şirketin belirlenen tarihte villanın teslimini gerçekleştiremediği, davacının İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı takibine giriştiği, bu takipte borca itiraz edilmesi üzerine İzmir … ATM’nin … Esas sayılı davası ile birleşen İzmir … ATM’nin … Esas sayılı itirazın iptali davasının açıldığı, yargılama sonunda itirazın kısmen iptaline 575.391,00-TL asıl alacak ve faizi üzerinden devamına karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, davacının gerek villanın zamanında teslim edilmemesi, gerekse bahsi geçen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince … şirketinin elde edebileceğini iddia ettiği kar nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü munzam zarara dayalı maddi tazminat ve bu nedenle uğradığı manevi zararı bu davada talep ettiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının, dava dışı …’nın eşi …’ya devredilen limited şirket hissesi nedeniyle davacıya satışı anahtar teslimi yoluyla kefaleten vaadedilen villanın tesliminin yerine getirilip getirilmediği, getirilmedi ise davacının bu nedenle maddi bir zarara uğrayıp uğramadığı, zararın munzam zarar niteliğinde olup olmadığı, var ise miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Türk Borçlar Kanunun 122. Maddesinde; “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmüne yer verilmiştir.
Munzam zarar; borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüd sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Yani temerrüd faizini aşan ve kusur sorumluluğuna bağlı bir zarar olarak da tanımlanabilir. Kural olarak mumzam zarar alacaklısı olan davacının ispat yükümlülüğü öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüd faizi ile karşılanamayan zararını, zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispatla yükümlüdür. Borçlu ise ancak temerrüdündeki kusursuzluğunu kanıtlama koşulu ile yükümlülükten kurtulabilir.
Toplanan tüm deliller karşısında mahkememizin … esas … karar sayılı 31/03/2017 tarihli kararı ile; “davacının … Ltd. Şti.’ndeki devrettiği hisselerin bedeli taraflar arasında 310.000-EURO olarak belirlenmiş olmakla birlikte, davacı hisseleri devretmeseydi … şirketinin davalı ile olan Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi ile elde edebileceği karı da ekleyerek munzam zarar olarak davalıdan talep ettiği anlaşılmakla, davalının hisse devir sözleşmesinin tarafı olmadığı, sadece hisse bedeli olarak davacıya verilmesi kararlaştırılan villanın teslimini üstlendiği dikkate alındığında bu konudaki zarar iddiasından sorumlu olmayacağı, böyle bir talebin ancak … şirketine veya hissesini devrettiği kişiye karşı ileri sürebileceği değerlendirilmiş, bu konudaki talebin reddi gerekmiştir. Davacının … şirketindeki devrettiği hisse bedeli olarak davacıya teslimi kararlaştırılan ve davalının 13/05/2006 tarihli sözleşme ile teslimini üstlendiği villanın, 15/12/2006 tarihinde tesliminin kararlaştırılmasına rağmen bu süre sonunda teslimin gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının munzam zararının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekmiştir. 13/05/2006 tarihli adi yazılı sözleşmede villa değeri 350.000-EURO olarak belirlenmiş ise de, gayrımenkul rayiç değerinin zaman içerisinde değişebileceği, davacı vekili tarafından sunulan 08/04/2013 tarihli dilekçede villanın dilekçe tarihindeki değerinin 300.000,00-TL olduğunu beyan ettiği, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile, binanın natamam olmakla birlikte bilirkişi raporundaki değerlere göre bina tamamlanmış olsa idi dava tarihindeki değerinin 310.517,85-TL olacağı anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacının 13/05/2006 tarihli sözleşme ile teslimi vadedilen villanın belirlenen 350.000-EURO değeri üzerinden hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı, davalının borcunun, villanın teslimi olduğuna göre dava tarihindeki villa değeri ile sınırlı olduğu, davacıya villa teslimini temin bakımından verilen senedin İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibine konu edilmekle ve İzmir … ATM’nin … Esas-… Karar sayılı kararıyla bu takibin 575.391,00-TL’nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili bakımından devamına karar verilmiş olması, bu kararın kesinleşmesi ve mahkeme kararına konu bu tutarın villanın dava tarihindeki değerden daha yüksek olması karşısında davacının kalan karşılanmamış munzam zararının kalmadığı, bu yönüyle de talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiş, davacının bu nedene dayalı maddi tazminat talebinin de reddi gerekmiştir. Munzam zarar para borcunun ödenmesinin gecikilmesi halinde istenebildiğine göre munzam zarar iddiasıyla açılan eldeki dava da manevi tazminat koşulları oluşmamıştır, bu nedenle istem yerinde değildir. Yukarıda izah olunan nedenlerle, davacının munzam zarar nedeniyle manevi tazminat talebinin de yerinde olmadığı, sonuç olarak maddi ve manevi tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir” gerekçesiyle davacının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin söz konusu kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas … karar sayılı kararı ile “davacı vekili, müteahhitlik yapan davalı şirketin ortağı iken hisselerini şirketin diğer ortağı ve temsilcisi olan …’ın eşine devretmek amacıyla 13.05.2006 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşmede imzası bulunan davalı şirketin hisse devir bedeli olan 310.000,00 Avro karşılığı müvekkiline sözleşmede belirtilen şekilde tamamlanmış … nolu villayı teslim etme taahhüdünde bulunduğunu, bu taahüdü yerine getirmemesi üzerine başlatılan takiple ilgili olarak açılan itirazın iptali davasında İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. (İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E-… K birleşen dosya)- … K sayılı kararıyla itirazının iptaline, takibin devamına karar verildiğini, yargılamanın yıllarca devam ettiğini, villanın teslim edilmediğini, bu bedeli ticarette kullanamadığı için munzam zarara uğradığını ileri sürmüştür. Mahkemece davacının dava dilekçesinde dayandığı söz konusu kararın Yargıtay … Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği belirlenmiştir. Bu dosyada başka birleşen davalar olmakla birlikte eldeki dava dilekçesinde geçen itirazın iptali davası incelendiğinde; davacının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosya ile …A.Ş.(eldeki davanın davalısı) ile … Başkaya hakkında 30.11.2006 tarihli 310.000 Avro bedelli senet, villanın durumuyla ilgili İzmir … SHM’nin … D.İş dosyasında alınan bilirkişi raporu ve 13.05.2006 tarihli hisse devir protokolüne dayanarak toplam 576.848,00TL asıl alacağın tahsili için ilamsız takip başlattığı, borçluların takibe itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kısmen kabulü ile 575.391,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere kesinleşen söz konusu kararda hisse devir protokolü, bu protokolde geçen teminat senedi ve villanın teslimine ilişkin hususlar tartışılarak sonuca bağlanmış, bu davanın tarafları açısından artık kesin hüküm oluşturmuştur. Buna göre davacı bu davada verilen karara dayanarak alacağına ulaşamadığını, bu nedenle munzam zarara uğradığını ileri sürdüğüne ve zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispatladığına göre itirazın iptali davasında hüküm altına alınan ödenmeyen borçla ilgili olarak borçlunun temerrüde düştüğü tarihten, ödemenin gerçekleştirildiği güne kadar geçen süre içerisinde, her yıl itibarı ile gerçekleşen yıllık enflasyon artış oranını, bu oranın eşya fiyatlarına yansıma durumu, mevduat ve Devlet Tahvil’lerine verilen faiz oranları, Türk Lirası karşısında döviz kurları ve altın ile paranın değerine etki eden diğer tüm enstrümanlara ilişkin değişiklik listeleri davacıdan istenmek, gerektiğinde bunları ilgili resmi kurum veya kuruluşlardan araştırmak ve bu suretle bir ekonomi yatırım sepeti oluşturmak suretiyle sahasında uzman bilirkişi görüşünden de yararlanılarak, anılan süre içerisindeki para değerinin düşmesi, alım gücünün azalması nedeniyle alacaklının maruz kaldığı zarar miktarı yukarıda değinilen unsurların toplanıp, ortalamaları ile tespit edilmesi gerekmektedir. Nitekim davacı vekili, 11.03.2006 tarihli dilekçesinde ödemenin halen gerçekleşmediği de nazara alınarak borçlunun temerrüde düştüğü tarihten bu yana her yıl itibarı ile gerçekleşen yıllık enflasyon artış oranı, bu oranların eşya fiyatlarına yansıması, mevduat ve devlet tahvillerine verilen faiz oranları, döviz kurlarına ilişkin rakamların tespit edilerek bu süre içinde paranın değerinin düşmesi, alım gücünün azalması gibi hususlar da eklenerek müvekkilinin uğradığı munzam zarar hususunda bilirkişi raporu alınmasını istemiş, en son 31.03.2017 tarihli celsede bu yöndeki talebini tekrar etmiş ise de mahkemece talep reddedilerek inşaat mühendisi bilirkişiden aldığı rapora göre teslim edilmeyen villanın dava tarihindeki değerinin itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak miktarından fazla olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece … nolu villanın teslim edilmemesiyle ilgili olarak itirazın iptali davasında hüküm altına alınan para alacağından kaynaklanan munzam(aşkın) zararın tespitine yönelik yukarıda açıklanan gerekli araştırma yapılmadan ve bu yönde bilirkişi raporu alınmadan karar verilmesi yerinde görülmemiştir.” gerekçesiyle mahkememizin 31/03/2017 tarihli … esas … karar sayılı kararının esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir.
Her ne kadar mahkememiz dava konusu olayın özelliği itibariyle BAM … Hukuk Dairesi görüşüne katılmamış ise de, söz konusu karar kesin nitelikte olduğundan kararda işaret edilen hususta inceleme yapılarak karar verilmesi gerekmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi kararında belirtilen hususları değerlendirir şekilde bilirkişilerden rapor ve ek rapor alınmıştır.
Bilirkişiler … ve … 07/04/2021 tarihli raporlarında; her ne kadar 310.000-Euro’luk senet tarihi 31/11/2006 ise de, İzmir … ATM’nin … esas … karar sayılı ilamında alacağın takip tarihi olan 16/11/2006 itibariyle muaccel hale geldiği kabul edilmiş olduğundan denkleştirici adalet hesabının 16/11/2006 tarihi ile bu dava tarihi olan 19/03/2013 tarihleri arasındaki dönemin dikkate alınarak yapılacağını, bunun yanı sıra … İcra Müdürlüğü’nün yazısından borçlunun taşınmazının satılarak dosyanın 27/01/2017 tarihinde işlemden kaldırıldığı belirtildiğinden ayrıca 16/11/2006-27/01/2007 arasındaki dönemi için de hesap yapılacağı hesaplamalardan sonra davacının aldığı faizin denkleştirici adalet gereği yapılan hesaplamada mahsup edileceği, 16/11/2006-19/03/2013 tarihleri arasında 575.391,00-TL alacak üzerinden işlemiş faiz tutarının 328.445,79-TL olduğunu, 16/11/2006 – 27/01/2017 tarihleri arasında aynı tutar üzerinden işlemiş faiz tutarının 528.492,69-TL olduğunu, 16/11/2006-19/03/2013 tarihleri arasında 575.391,00-TL’nin TÜFE, Yİ-ÜFE, ABD Doları, Euro, Altın, Asgari Ücret artış oranları ve banka faiz getirisi devlet tahvilleri faiz getirisi ortalaması dikkate alındığında 19/03/2013 tarihi itibariyle ulaştığı ortalama değerinin 1.060.409,85-TL olarak belirlendiğini, 16/11/2006 ile 27/01/2017 tarihleri arasında aynı ekonomik enstrümanlardaki artış dikkate alındığında 575.391,00-TL’nin 27/01/2017 tarihinde ulaştığı ortalama değerin 1.839.923,40-TL olarak hesaplandığını, birinci hesaplama yöntemi olarak 16/11/2006-19/03/2013 tarihleri arasındaki ekonomik değişiklikler itibariyle 575.391-TL’nin ulaştığı değer olan 1.141.212,90-TL’den aynı dönem için hesaplanan 327.304,15-TL faiz (raporun sonuç kısmında bu rakam hatalı yazılmış olup olması gereken faiz tutarı rapor içeriğinden 328.445,79-TL olarak belirlenmiş ve hesaplamada bu tutar dikkate alınmıştır) düşüldüğünde 813.908,75-TL olarak hesaplandığını, (doğru faiz rakamı düşümü yapıldığında bu tutarın 812.767,11-TL) ikinci hesaplama yöntemi olarak ise 16/11/2006-27/01/2017 tarihleri arasındaki ekonomik değişiklikler itibariyle 575.391,00-TL’nin ulaştığı değer olan 1.839.923,40-TL’den aynı dönem için hesaplanan 526.655,71-TL faiz düşüldüğünde 1.313.267,68-TL olarak hesaplandığını ortaya koymuşlardır.
Tarafların itirazları üzerine bilirkişilerden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunun ve dosya içeriğinin mahkememizce değerlendirilmesinden; munzam zarar hesabına konu tutarın kesinleşen İzmir … ATM’nin … esas … karar sayılı dosyasında birleşen İzmir … ATM’nin … esas sayılı davasına konu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine konu 575.391,00-TL olduğu, aynı kesinleşen karar gereğince temerrüt tarihinin 16/11/2006 tarihi olarak belirlendiği, dolayısıyla temerrüt tarihinin başlangıcı 16/11/2006 tarihi olduğu, bu dava ile davacının dava tarihine kadar oluşan zararını isteyebileceği dikkate alınarak davamıza konu munzam zarar döneminin 16/11/2006 – 19/03/2013 tarihleri arası olduğu kanaatine varılmıştır. Bilirkişi raporu içeriğine göre 575.391,00-TL’nin bu dönemdeki TÜFE, Yİ-ÜFE, ABD Dolar kuru, Euro kuru, Altın fiyatları, Asgari ücret artışı, banka faiz getirisi, devlet tahvili faiz getirisi değişimleri ortalaması itibariyle ulaştığı değeri 1.141.212,90-TL olduğu, aynı dönem için davacının icra takibine konu faiz tutarının 328.445,78-TL olduğu anlaşılmıştır. Davacının munzam zararı 575.391,00-TL’nin 19/03/2013 tarihi itibariyle belirtilen ekonomik enstrüman ortalamalarına göre ulaştığı 1.141.212,90-TL’den öncelikle munzam zarar iddiasına konu ana para tutarı 575.391,00-TL’nin düşülmesi ve yine 16/01/2006 – 19/03/2013 dönemi için hesaplanan 328.445,79-TL faizin düşülmesiyle 237.376,11-TL olarak hesaplanmıştır. Bilirkişinin raporundaki hesap yanlışlıkları ve eksikliklerin yukarıda belirtildiği şekilde mahkememizce düzeltilerek sonuca varılmıştır.
Toplanan tüm deliller karşısında; davacının … Şirketindeki devrettiği hisse bedeli olarak kendisine teslimi kararlaştırılan ve davalının 13/05/2006 tarihli sözleşme ile teslimini üstlendiği villanın 15/12/2006 tarihine kadar tesliminin kararlaştırılmasına rağmen bu süre sonunda teslimin gerçekleşmediği, davacının hisse devir bedeli olarak kendisine verilen 30/11/2006 vade tarihli 310.000-EURO bedelli senede dayanarak ilamsız icra yoluyla … AŞ ile … aleyhine giriştiği İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibinde 576.848,00-TL talep ettiği, bu takipte borca itiraz edilmesi üzerine açılan İzmir … ATM’nin … esas sayılı itirazın iptali davasının İzmir … ATM’nin … esas sayılı davası ile birleştirildiği, yargılama sonunda … ATM’nin … esas sayılı davasına ilişkin olarak davanın kısmen kabulüne, davalı borçluların İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibinde borca itirazın iptaline takibin 575.391,00-TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle devamına, fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine karar verildiği, bu kararın temyiz incelemesinden geçerek 29/05/2015 tarihinde kesinleştiği, böylelikle davacının devrettiği hisse bedeline ilişkin alacağının 575.391,00-TL olduğuna ilişkin ilamın kesinleştiği, davacının bu alacağından dolayı faizle karşılanmayan zararları olduğunu ileri sürerek bu davayı açtığı, 575.391,00-TL alacak için temerrüt tarihinin 16/11/2006 olduğu kabul edilerek davamızın tarihi olan 19/03/2013 tarihine kadar bilirkişi raporunda ortaya konulan ekonomik enstrümanlardaki değişim ortalaması dikkate alındığında 575.391,00-TL’nin ulaştığı değerin 1.141.212,90-TL olduğu bundan aynı dönem için icra takibine konu 328.445,79-TL ile ana para tutarı 575.391,00-TL düşüldüğünde davacının faizle karşılanmamış munzam zararının 237.376,11-TL olduğu, davalının da imzaladığı sözleşme gereği bu zarardan sorumlu olduğu belirlenmekle davacının munzam zarara ilişkin maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne 237.376,11-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair munzam zarar maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının … Ltd. Şti.’ndeki devrettiği hisselerin bedeli taraflar arasında 310.000-EURO olarak belirlenmiş olmakla birlikte, davacı hisseleri devretmeseydi … şirketinin davalı ile olan Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi ile elde edebileceği karı da ekleyerek munzam zarar olarak davalıdan talep ettiği anlaşılmakla, davalının hisse devir sözleşmesinin tarafı olmadığı, sadece hisse bedeli olarak davacıya verilmesi kararlaştırılan villanın teslimini üstlendiği dikkate alındığında bu konudaki zarar iddiasından sorumlu olmayacağı, böyle bir talebin ancak … şirketine veya hissesini devrettiği kişiye karşı ileri sürebileceği değerlendirilmiş, bu konudaki talebin reddi gerekmiştir.
Munzam zarar para borcunun ödenmesinin gecikilmesi halinde istenebildiğine göre munzam zarar iddiasıyla açılan eldeki dava da manevi tazminat koşulları oluşmamıştır, bu nedenle istem yerinde değildir, manevi tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;.
1-Davacının munzam zarar maddi tazminat talebine ilişkin davasının kısmen kabulüne, 237.376,11-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair munzam zarar maddi tazminat talebinin reddine,
2-Davacının şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 16.215,16-TL harçtan peşin alınan 12.808,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.407,01-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve kabul edilen maddi tazminat kısmına göre belirlenen 25.066,33-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine, tarifenin 13/son maddesine reddolunan maddi tazminat tutarına göre takdir olunan 25.066,33-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
-Davacının manevi tazminat talebi reddedilmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi dikkate alınarak takdir olunan 5.100,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf olunan 2.946,95-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre takdiren 932,71-TL yargılama gideri ile 24,30-TL başvurma harcı, 12.808,15-TL peşin harç olmak üzere toplam 13.765,16-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından sarf olunan 100,00-TL yargılama giderinin davanın reddolunan kısmına göre takdiren 68,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayıp artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı 03/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …