Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/207 E. 2022/813 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/207 Esas
KARAR NO : 2022/813

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin, davalı kooperatifin ortağı olduğunu; 08.05.2011 tarihinde çekilen kurada,….Parselde yer alan ……nolu villanın müvekkillerine isabet ettiğini; sözü edilen villanın bedelinin 165.950,00 TL olarak belirlendiğini; bedelinin ödenmesi halinde villanın 30.05.2013 tarihinde teslim edilmesinin kabul ve taahhüt edildiğini; imzalanan taahhütnamenin, kooperatifin taahhüdünün yanı sıra gerçek kişi davalıların şahsi taahhütlerini de içerdiğini; müvekkillerinin kendi üzerine düşen edimleri yerine getirip, villaların bedelini ödediğini ancak villaların halen teslim edilmediğini, Villanın teslim edilmemesiyle müvekkilinin çok ciddi bir gelir kaybına uğradığını; bu nedenle yoksun kalınan kira gelirlerini karşılamak üzere davalılar aleyhine icra takibi (İzmir 25. İcra Müdürlüğü, …..) başlatıldığını ancak itiraz edilerek durdurulduğu için sonuç alınamadığını; itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, Fazlaya ve ıslaha ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, yargılama aşamasında alınacak bilirkişi raporundaki değer esas olmak üzere, şimdilik, icra takibinin 22.500.00 TL’lik kısmına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, İcra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, Takip tarihinden itibaren reeskont faizi yürütülmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili, 05.09. 2019 tarihli dilekçesi ile özetle; Davacıların kooperatif ortağı olduklarını ve bu konuda çekişme bulunmadığını; o dönemde denetçi olan ……..’ün daveti üzerine, 01.03.2011 tarih ve 2011/12 sayılı kararla, davalı kooperatifin yönetiminde görev alan davalı … ve …’nın, kooperatif adına yaptıkları işlemlerden şahsen sorumlu tutulamayacaklarını; bu nedenle davanın öncelikle husumet yönünden reddedilmesini istediklerini, Davacının, ortağı olduğu kooperatiften kira tazminatı talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını; kira tazminatını ancak arsa sahibi talep edebileceğini; arsa sahibi konumunda olmayan davacının kira tazminatı talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, önceki bentteki savunmaları bir kenara bırakılsa dahi, davacının kira tazminatı isteyebilmesi için ortaklıktan doğan parasal yükümlülüklerin yerine getirilmiş olması gerektiğini; davacının ise 2019 yılı itibariyle 13.800,00 TL aidat borcunun bulunduğunu (genel kurul kararları gereğince 2014 yılından 3.600,00 TL, 2015 yılından 1.200.00 TL, 2016 yılından 1.800,00 TL, 2017 yılından 4.800,00 TL, 2018 yılından 2.400,00 TL, 2019 yılından aylık 200,00 TL); bu rakama gecikme faizlerinin dahil edilmediğini, ortaklık borcunu ödemeyen ortağın, kooperatif kira tazminatı talep etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Usulüne uygun olarak çağrılmasına rağmen katılmadığı genel kurul toplantılarının iptali için dava açan ve tedbir kararı isteyerek kooperatifin iş ve işlemlerini aksatan davacının kira tazminatı talep etmesinin, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu; zira 2016 yılındaki genel kurulun iptali için İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde (… Esas), 2017 yılındaki genel kurulun iptali için İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde (…. Esas), 2018 yılındaki genel kurulun iptali için İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde ……Esas) dava açıldığını; keza kooperatife borçlu olduğunu bildiği ve bunu ödemediği halde davacının, kooperatif aleyhine icra takibi başlatmasının da kötü niyetli olduğunu, bu nedenle kötü niyet tazminatı talep ettiklerini belirterek, ” … aleyhine açılan davanın husumet yönünden; kooperatif aleyhine açılan davanın ise, hukuki mesnetten yoksun olduğu için reddedilmesini,” Davalı …’a ve kooperatife, *420’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir 25. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası, Taahhütname ve arabuluculuk tutanak aslı delil olarak sunulmuştur.
İzmir 5.ATM’nin…… esas sayılı dosyasının ve İzmir 4.ATM’nin …. esas sayılı dosyalarının mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Davacı vekilince arabuluculuk son tutanak aslı ve kooperatif genel kurul tutanakları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereğince delilerin takdiri için kooperatif uzmanı bilirkişi ve inşaat mühendisi bilirkişi ve Gayrimenkul değerlendirme uzmanı bilirkişi refakatinde keşif yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan keşif sonunda, inşaat mühendisi, Kooperatif alanında uzman nitelikli hesap bilirkişisi ve Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi bilirkişiden aldırılan 24/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava, kooperatif ortağı olarak davacı … / …’e tahsis edilen konutun (villa), taahhüt edilen sürede (30.05.2013) teslim edilmemesi sonucunda oluşan zararın (kira kaybı) tazmin edilmesine ilişkin olup, delillerin nihai takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, Davacının, taahhüt bedelini eksiksiz olarak ödediğini ancak Genel Kurulca belirlenen genel yönetim gideri aidatlarını (13.600,00 TL) ödemediği tespit edilmiş olup, kendi üzerine düşen parasal yükümlülükleri yerine getirmeyen kooperatif ortağının, kira tazminatı talep edip, edemeyeceğinin takdiri Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davacı tarafın talebi kabul edilecek olursa, davacıya tahsis edilen konut için takip tarihi itibariyle yoksun kalınan kira bedelinin 69.291 69 TL olabileceği sonucuna varıldığını, Gerçek kişi davalılar (… ve …), 10.04 2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, gündemin 5. 1”’inci alınan karara dayanarak, davacı … / …’e, kurada kendilerine isabet eden konutu 30.05.2013 tarihine kadar tamamlayıp, teslim etme taahhüdünde bulunmuşlardır. Söz edilen taahhütnamenin, gerçek kişi davalıların hukuki sorumluluğunu gerektirip, gerektirmediğinin takdiri mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekiline dava dilekçesinde davalı gerçek kişilerin tahahütnamede bizzat imzaları olduğu ve şahsen sorumlu oldukları belirtilerek dilekçe ekinde bu davalıların imzalamış olduğu tahahütnamelerin sunulduğu belirtilmekle, davalı gerçek kişilerin imzaladığı ve dava dilekçesinde delil olarak bildirilen tahahütnamenin örneğini sunması için süre verildiği ve davacı vekilince taahhütname örneğinin sunulduğu görüldü.
24/11/2020 tarihli rapora davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine 18/11/2021 tarihinde yapılan duruşmada, dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi ile davacının itirazlarını karşılar şekilde ek rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Bilirkişi heyeti 20/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafın itirazları 24/11/2020 tarihli rapordaki tespit, değerlendirme ve hesapların sonuçlarını değiştirecek nitelikle olmadığı, bu nedenle sözü edilen rapordaki tespit, değerlendirme ve hesaplamaların geçerliliğini koruduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamının incelenmesinde;
Davacılar tarafından davalı kooperatif ve kooperatifin yönetim kurulu üyeleri hakkında başlatılan icra takibine davalıların itiraz etmesi üzerine süresinde itirazın iptali davası açıldığı, açılan davada davalı kooperatifin ve kooperatif yönetim kurulu üyelerinin şahsi taahhüdü ile üyesi olduğu kooperatife ait kendisine düşen villaların 30.05.2012 tarihinde teslim edilmesi gerektiği halde tesliminin yapılmadığı belirtilerek davacıların taşınmazlarda ikamet ederek yararlanamadıklarından ve ayrıca taşınmazların kira gelirinden faydalanamadıklarından davacıların kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmiş olmaları karşısında taahhüt edilen villaların teslim edilmemesi nedeni ile yoksun kalınan kira gelirinin tahsili talep edilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan incelemede ve tarafların beyanına göre; davacıların davalı kooperatifin üyesi oldukları yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar, davalı kooperatifin üyesidir.
Davacılar tarafından belirtilen ve davalı yönetim kurulu üyelerinin şahsi taahhütlerinin bulunduğu belirtilen taahhütnamenin incelenmesinde; …..Yapı Kooperatifi’nin kaşesi ve imzası ile düzenlenen taahhütnamede villanın yapı izin belgesinden sonra 30.05.2013 tarihinde teslim etmeyi beyan, kabul ve taahhüt ederiz, ibaresi ile kooperatifin kaşesi bulunan taahhütnamede iki adet kaşenin üzerinin çift imza ile imzalandığı ve davalı kooperatif yönetim kurulu üyelerinin isminin taahhütnamede bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre kooperatif üyelerinin kooperatiften fiilen teslim edilmeyen ve fakat diğer ortaklara teslim edilerek kullanılan yerlerin teslim edilmemesi nedeni ile kira kaybı tazminatı talep edebilir. Kooperatif üyelerinin kooperatiften kira kaybı talep edebilmesi için öncelikle aynı durumda bulunan ortaklardan bazılarına teslim yapılmış olması ve bu şekilde dava açan kooperatif ortağına teslim yapılmaması nedeni ile eşitlik ilkesinin ihlal edildiğinin kabulü ile bu durumda hakkı ihlal edilen kooperatif ortağının kooperatiften kira kaybı tazminatı talep hakkı bulunmaktadır. Bu kapsamda somut olayda davacıların üyesi olduğu kooperatifin yapmış olduğu binalar yönünden mahallinde yapılan keşiften de anlaşılacağı üzere davalı kooperatif tarafından yapılan binalarda hiç bir kooperatif üyesine fiili teslim yapılmadığı ve binaların diğer kooperatif üyeleri tarafından fiili kullanımında bulunulmadığı, davacı vekili ve davalı vekilinin 29.09.2022 tarihili duruşmada dava konusu kooperatif binalarının üyelerine fiilen teslim edilerek üyeler tarafından fiilen kullanılıp kullanılmadığının sorulduğu, taraf vekillerinin hiç bir kooperatif üyesi tarafından kooperatife ait binaların fiilen teslim alınıp kullanılmadığının beyan edildiği yargıtay yerleşik içtihatlarına göre kooperatif üyesinin kira geliri talep edebilmesi için eşitlik ilkesinin ihlal edilmesi gerektiği, dava konusu olayda davalı kooperatife ait binaların hiç birisinin fiilen teslim edilerek fiili kullanımının söz konusu olmadığı, bu haliyle davacılar yönünden eşitlik ilkesinin ihlal edilmediği, bu nedenle davalı kooperatiften istenilen kira kaybı tazminat talebinin koşulları bulunmadığından davacıların davalı kooperatif hakkında açtıkları kira kaybı tazminat taleplerinin reddi gerektiği kanaatine varılmış; davalı kooperatif yönetim kurulu üyelerinin ise kooperatif üyesinin kira kaybından şahsen sorumlu olmadıkları gibi davacı vekilince her ne kadar davalı yönetim kurulu üyelerinin şahsi taahhütlerinin bulunduğu belirtilmiş ise de taahhütnamenin incelenmesinde taahhüdün kooperatif tarafından imzalandığı, yönetim kurulu üyelerinin ayrı bir taahhüdünün bulunmadığı, bu nedenle davalı yönetim kurulu üyelerine kira kaybı nedeni ile tazminat talebine yönelik davada husumet yöneltilemeyeceği kanaatine varılmakla bu davalılar yönünden de davanın husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş; davacıların icra takibinde kötü niyetli olmadıkları kanaati ile davalılar yararına kötü niyet tazminatın takdirine yer olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalılar … ve … yönünden açılan davanın husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Davalı ….. YAPI KOOPERATİFİ hakkındaki davanın REDDİNE,
3-Koşulları bulunmadığından davalılar yararına kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 36,30-TL harcın davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davanın reddi nedeni farklı olduğundan; Davalılar … ve … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince belirlenen davanın red edilen bölümü üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
7-Davanın reddi nedeni farklı olduğundan; Davalı ….. KONUT YAPI KOOPERATİFİ kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince belirlenen davanın red edilen bölümü üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı SS İŞTUR- ON. KONUT YAPI KOOPERATİFİ’ne verilmesine,
8-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacılardan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; davacılar vekilinin ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2022
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.