Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/175 E. 2022/464 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/175
KARAR NO : 2022/464

DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/08/2016
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; davacı ile birlikte davalılar ve ayrıca dava dışı …, …; … DEKORASYON TASARIM OTOMOTİV GIDA TURİZM İNŞAAT VE TİCARET AŞ nin … … … şubesi ile 24.04.2013 tarih … numaralı sözleşme ile doğan borcuna müştereken ve müteselsilen kefil olduklarını, şirket sözleşme ile yüklendiği borcu bankaya ödemeyince, icra tehdidi altında kalan davacının, diğer kefillerin aldırmaz tavrı karşısında peyder 214.203,00.-TL ödeyerek borcu kapattığını, bankanın her bir kefile imzalattığı dilekçemize ekli KEFALETNAME’ nin 3.6. maddesinde kefil olunan borç için “..başka kefillerinde bulunması halinde, dahi (kefilin) tüm borçtan sorumlu olduğu ve kefaletinin hiçbir şekilde birlikte kefalet hükmünde olmadığı..” aksine her bir kefilin müteselsil kefil olduğu belirtildiğini, ayrıca bu durumu hukuken güçlendirmek adına tüm kefillerin birlikte keşide ettikleri bonoya sahip olduğunu, buna göre dava konusu olayda BK 587/son hükmünün uygulanmayacağını, her bir kefilin ayrı ayrı imzaladığı ancak aynı içerikteki kefaletnameler ve ayrıca dava dilekçesine ekli mezkur bono nedeniyle müvekkilin halefiyet prensibi ile birlikte bankanın yerine geçtiğini; talep ettiği alacak için diğer kefillerin kendisine müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, toplam ödenen borca nazaran davacının hissesine düşen miktarın 26.775,37 TL iken davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları üzerine düşen ve davacı tarafından fazladan ödenen 187.427,62 TL nin davalılardan faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … cevap dilekçesinde özetle, aynı alacak için İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında başlatılmış derdest takip olduğunu, kefillerin sorumluluğunun hisseleri oranında olduğunu, kendisinin de yönetici olduğu dönemde şirket borçları için cebinden ödemeler yaptığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle, aynı alacak için İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında başlatılmış derdest takip olduğunu, eş rızası alınmadığı için kefaletin geçerli olmadığını bu nedenle kefaletin geçerli olmaması nedeniyle borcun da olmadığını, dava dışı bankanın faiz alacağının dahi denetlenmediğini, öncelikle asıl borçluya başvurulmasının gerektiği, iç ilişkide her bir kefilin sorumluluğunun kendi payı ile sınırlı olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 15/08/2016 tarihinde açılmıştır.
DELİLLER:
… … … Şubesi nezdinde imzalanan ve davacının külli halefiyet prensibi ile BANKA”’ nın hak ve yetkiye sahip olduğu kredi sözleşmesine kredi olarak dayanıldığından; Mahkemece tensip zaptı ile birlikte ön inceleme duruşmasına hazırlık olması açısından … … … Şubesi’ne ait … müşteri numara kaydı içinde yer alan; Ticari kart Sözleşmesi, Davalılar ismen belirtilmek suretiyle imzaladıkları kefaletnameler, Tarafların müşterek imzalayıp bankaya teslim ettikleri bono, davacının kefalet kapsamında bankaya ödediği paralara ait makbuzlar, ve bilirkişi incelemeleri sonucunda alınan raporlar dosya içine alınmıştır.
İzmir Ticaret Sicil Müd müz yazıldığı, … Dekorasyon Tasarım Otomotiv Gıda Tur İnş ve Tic AŞ nin 24/04/2013 tarihi itibariyle ortaklarının ve yetkili temsilcilerinin isimmlerine ilişkin bilgilerinin gönderildiği, Davalıların ve dava dışı … ve
…’ın nüfus kayıtlarının dosyamız arasına alındığını, Celp edilen sözleşme örneğinde …’ın kefaletnamesine ilişkin bilgilerin üstünün çizili olduğu anlaşıldığından sözleşme aslının gönderilmesi için … A.Ş ye müzekkere yazılarak sözleşme aslının mahkememiz kasasına alındığı anlaşılmıştır.
Dava İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esasında açılmış, mahkemece yapılan inceleme sonunda dosyanın bankacılık alanında uzman ve hesap bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor düzenlemişir.
Emekli Banka Müfettişi … ile Hesap bilirkişisi …’den oluşan 19/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …’ın 17/02/2017 tarihli yazısına göre davacıdan 11/05/2015 tarihinde 151.703,00-TL tahsil edildiğini, GKS.ye 8 kişi müteselsil kefil olduğunu, 151.703,00-TL:8=18.962,88-TL, 1kişinin hissesine düşen tutar, 18.962,88-TL olduğunu, davacının davalılardan; davalı …dan talep edebileceği tutarın; 18.962,88-TL, davalı …’den talep edebileceği tutarın;18.962,88-TL, davalı …’dan talep edebileceği tutarın;18.962,88-TL, davalı …’ten talep edebileceği tutarın;18.962,88-TL, davalı …’dan talep edebileceği tutarın; 18.962,88-TL olmak üzere toplam 94.814,40-TL olduğu görüşünü bildirmişlerdir.
Davacı ve davalıların bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor düzenlenmesi istenmişti.
Bilirkişi heyeti 05/02/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;19/06/2017 tarihli kök raporlarında bir değişiklik olmadığını bildirmişlerdir.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesince 26/02/2019 tarihli duruşmada dava dilekçesinin 114/1-c maddesi uyurınca 115/2 maddesi gereğince usulden reddine ve mahkemelerinin görevsizliğine ve İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek dosya kesinleştirilerek mahkememize gönderildiği ve mahkememizin 2019/175 esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereğince; Dosyanın bankacı bilirkişi …’e tevdi ile davacı ve davalı kefillerin sorumluluk miktarına dosyadaki tüm belgelerde değerlendirlerek dava konusu alacak hakkında rapor düzenlenmiştir. 28/01/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda;TBK 587.madde hükmü doğrultusunda davacı tarafından yatırılan 151.703-TL’nin 151.703/8=18.962,87-TL her bir kefilin hissesine düşen miktar olduğu, davalılara rücu edebileceği tutarın her bir davalı için 18.962,88-TL olduğu ve toplamda 94.814,40-TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dosyanın yeniden dosyanın bilirkişi …’e tevdi ile taraf vekillerinin itirazlarını değerlendirmek ve davalı …nın iş bu dava konusu krediye istinaden ödeme yapıp yapmadığı, yapılan ödemelerin miktarları nazara alınarak davalı … ;…nın davacıya rücu edebileceği miktarın hesaplanması, ayrıca mahkememizce …’ın kefaletinin geçersiz olmasının kabul edilmesi halinde davacının diğer kefillere rücu edebileceği miktarın terditli olarak hesaplanmasının istenmiştir. 13/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; yatırılan 151.703-TL’nin ,151.703/7- 21.671.86-TL Her bir kefilin hissesine düşen miktar olduğu tespit edilmiştir. Bu tespit doğrultusunda Davacı …’ın 151.703.-TL’nin tamamını dava dışı asıl borçlu … Dek. Tas.Otom. Gıda ve Tur. İnş. Ve Tic. A.Ş’ye rücü edebileceği, bu tespitin dikkate alınması halinde 21.671,86-19.500,00=2.171,86-TL davacının …’ya rücu edebileceği tutarı olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dosyanın bilirkişi …e tevdi ile banka yazısı cevabı dikkate alınarak ve ayrıca davalıların ve dava dışı kefillerin sözleşme tarihli itibariyle şirket ortağının şirket ortağı yada yöneticisi olup olmadıkları hususu ile nüfus kayıtları dikkate alınarak geçerli olan kefalet sözleşmelerinin belirlenmesi ile davacı kefil tarafından ödenen bedelin rucüen alacak davasında kefiller sayısı oranında eşit şekilde paylaştırılma ihtimali de nazara alınarak ayrıca davalı …’nın ödemiş olduğu 19.500-TL yi müteselsil kefalet nedeniyle ödediği ve ödediği miktardan davacıdan alacağına düşen orandan davacının alacağına mahsup edilebileceği de gözetilerek 2. ek rapor düzenlenmesi istenmiştir. 07/03/2022 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle;yapılan incelemeler sonucunda Davacı …’ın davalı müteselsil kefillere rücu edeceği tutarlar; … 18.886.15-TL, … 21.671.86-TL, … 21.671.86-TL, … 21.671.86-TL, Toplam: 83.901.73-TL olarak tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı taraf 15.08.2016 tarihli dava dilekçesinde, davacı ile davalıların, dava dışı … A.Ş. nin, …’tan aldığı krediye müteselsil kefil olduklarını, şirket tarafından borç ödenmeyince kendisinin bankaya 214.203,00.-TL ödemek zorunda kaldığını beyan ederek bankaya ödenen paranın 187.427,62.-TL’ sinin kredi sözleşme faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talepli dava açılmıştır.
Taraflar arasında, kefelet sözleşmesi kapsamında kefil davacının ne miktar ödeme yaptığı ve davalılardan ne miktar alacağı talep edebileceği hususunda uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
6098 Sayılı TBK’nın 587. Maddesine göre ” Birden çok kişi, aynı borca birlikte kefil oldukları takdirde, her biri kendi payı için adi kefil gibi, diğerlerinin payı için de kefile kefil gibi sorumlu olur. Borçlu ile birlikte veya kendi aralarında müteselsil kefil olarak yükümlülük altına giren kefillerden her biri borcun tamamından sorumlu olur. Ancak, bir kefil kendisi ile birlikte daha önce veya aynı zamanda müteselsilen yükümlü bulunan ve Türkiye’de takip edilen bütün kefillere karşı takibe girişilmiş olmadıkça, kendi payından fazlasını ödemekten kaçınabilir. Bir kefil bu hakkı, diğer kefillerin kendi paylarını ödemiş veya ayni güvence sağlamış olmaları durumunda da kullanabilir. Aksine anlaşmalar saklı kalmak kaydı ile, borcu ödeyen kefil, kendi paylarını daha önce ödememiş olmaları ölçüsünde, diğer kefillere karşı rücu hakkına sahiptir. Bu hak, borçluya rücudan önce de kullanılabilir. Birbirlerinden bağımsız olarak aynı borç için kefil olanlardan her biri kefalet borcunun tamamından sorumlu olur. Ancak borcu ödeyen kefil aksine anlaşma olmadıkça diğerlerine toplam kefalet miktarındaki payı oranında rücu hakkında sahiptir. “
Davacının davalılar ile birlikte 500.000 TL kefalet limiti ile sınırlı olarak dava dışı şirket ile banka arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefil oldukları, davacının yatırmış olduğu 187.427,62 TL’nin davalı kefillerden müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, dava dışı şirketin kullanmış olduğu kredi borcu nedeni ile davacının yatırmış olduğu bedelin 151.703,58-TL olduğu, ayrıca 19.500 TL kredi borcunu davalı
… tarafından yatırıldığı, kefalet sözleşmelerinin incelenmesinde … tarafından imzalanan sözleşmenin üzerinin çizili olduğu, … Bank’a yazı yazılarak kefalet sözleşmesinin gönderilmesinin istenildiği, banka yazı cevabında söz konusu kefaletnamenin çizilmesi sebebi ile iptal edilmiş gibi işlem yapıldığının belirtildiği, davalı …’ın kefalet sözleşmesinin iptal olması nedeni ile davalı …’ın kefil sıfatının bulunmadığı, diğer davalıların müşterek ve müteselsil kefil oldukları, davalı … tarafından 19.500 TL kefalet nedeni ile dava dışı şirketin borcu için ödeme yapıldığı, TBK’nın 587. Maddesi gereğince ödeme yapan kefilin kefalet limiti oranında diğer kefillere rücu edebileceği, kefillerden … ve … hakkında dava açılmadığı bu nedenle bunların payı ile davacının kendi payına düşen tutarın belirlenerek toplam davacı tarafca yapılan 151.703 TL’den mahsup edildiği, davalı …’ın kefil sıfatı bulunmadığından bu davalının hesaplamaya dahil edilmediği, kalan 86.687,44 TL’nin, davalı … 19.500 TL tutarında kefalet nedeni ile ödeme yapmış olduğundan bu davalı yönünden yapmış olduğu ödemenin davacının payına düşen oranda mahsup edilerek kefillere kefalet limitleri oranında paylaştırıldığı, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre kefalet sözleşmesi nedeni ile davalı …’nın 18.886,15 TL diğer davalıların ayrı ayrı 21.671,86 TL sorumlu olduğu davalı … kefalet sözleşmesinin iptali nedeni ile kefil sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından, davalı … yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE;
2-21.671,86-TL’nin davalı …’den, 21.671,86-TL’nin davalı …’ten, 21.671,86-TL’nin davalı …’dan, 18.886,15-TL’nin davalı …’dan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, bu davalılar yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davalı … yönünden davanın REDDİNE,
4-Alınması gereken 5.731,32-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 3.200,80- TL nispi harç harç indirildikten sonra kalan 2.530,52-TL harcın kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
5-Davacının yatırmış olduğu 29,20-TL başvurma harcı ile 3.200,80-TL nispi harç toplamı 3.230,00-TL’nin (davalılar … 834,31-TL’si, … 834,31-TL’si, … 834,31-TL’si …’dan 727,07-TL’si ) alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 1.850,00-TL bilirkişi ücreti 727,70-TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 2.577,70-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 1.153,90-TL’sinin (davalılar … 298,05-TL’si, … 298,05-TL’si, … 298,05-TL’si, …’dan 259,75-TL’si) alınarak, davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 11.707,22 -TL vekalet ücretinin davalılar (… 3.023,98 -TL’si, … 3.023,98 -TL’si, … 3.023,98-TL’si …’dan 2.635,28-TL’si) alınarak, davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı …’a verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 13.784,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar …, …, … ve …’ya verilmesine,
Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne ve davalılar vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/06/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.