Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/919 E. 2021/797 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/919 Esas
KARAR NO : 2021/797

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2018
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ticari bir ilişki bulunduğunu, söz konusu ticari ilişkiden dolayı müvekkilinin davalı şirketten alacağı olduğunu, işbu alacağının sağlanması için davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, davalı tarafından başlatılan takibe yetki ve borç yönünden itiraz edilerek takip durdurulduğunu, davalı tarafça yapılan itiraz haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenle itirazın iptali davası açılmasının zorunlu olduğunu, davacının otomotiv sektörüne ilişkin mal alım satımı, tamir ve işçilik hizmet sunmakta olan bir tacir olduğunu, müvekkili tarafından davalıya satılan mallar ve verilen işçilik hizmeti usul ve yasaya uygun olarak faturalandırılmış ve ticari defterlere işlenmiş olduğunu, müvekkilinin davalıdan işbu ticari ilişkiye ilişkin faturadan dolayı alacağı bulunduğunu, müvekkilinin, davalıya vermiş olduğu tüm hizmetin faturalarla sabit olduğunu, davalı adına kesilen faturaların ticari defterlere işlendiğini ve davalıya gönderildiğini, yasal süresi içerisinde de davalı tarafça iş bu faturalara yazılı olarak her hangi bir itirazda bulunulmadığını, açıklanan nedenlerle, haksız ve dayanaksız itirazın iptaline ve bu itirazlar sebebi ile duran takibin devamına, davalı borçlu hakkında %20 den aşağı olmamak kaydı ile inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafça her hangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER;
Mahkememizce celp edilen İzmir …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı/alacaklı şirket tarafından davalı borçlu … Ltd. Şti aleyhine 11/07/2018 tarihli 7 Örnek ödeme emri ile 4.938,40 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 avans faizi oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi, reeskont(avans) faizi, faizin %18 KDV’si, icra giderleri, vekalet ücreti ile T.B. K 100. Maddesi gereğince kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve giderlere mahsubunun istendiği, davalı borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra dairesince takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu davanın 1 yıllık yasal süresi içinde açıldığı anlaşıldı.
Mahkememizce Akhisar Asliye Hukuk mahkemesi’ne talimat yazılarak, dosya SMMM bilirkişisine tevdi edilerek davalı tarafa TTK 83 ve HMK 222. maddeleri uyarınca meşruhatlı tebligat çıkarılarak, uyuşmazlık dönemi kapsar şekilde ticari defter ve belgeleri mahkemeye sunmalarının istendiği, davalı şirkete açıklamalı tebligatın TK 35 maddesi uyarınca 26/09/2019 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ancak ihtara rağmen davalı şirketin ticari defter kayıt ve belgeleri verilen iki haftalık kesin süre içerisinde Akhisar … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmadığından talimatın bila ikmal iade edildiği anlaşıldı.
Sonrasında mahkememizce dosyanın SMMM …’a tevdi ile davacı vekilinin bildirdiği ticari defter ve kayıtlar üzerinde gerektiğinde yerinde inceleme yetkisi de verilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının davaya konu takip dosyası nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarı hususlarında rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi …’un 10/03/2020 tarihli raporunda özetle; davacı tarafından davalı tarafa 2016/01 döneminde tanzim edilmiş olan 1 adet KDV dahil 6.230,407 TL. KDV hariç 5.280,00 TL. tutarındaki faturanın davalı tarafından 2016/01 dönemine ait Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Ba) Gelir İdaresi Başkanlığına beyan edilmiş olduğu, davalı tarafın 2017/01 dönemine ve 2017 yılına ait ait Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Ba) incelenmesinde; davacı tarafın bilgilerinin bulunmadığı, yapılan incelemede, davacı tarafından davalı tarafa 2017 yılında düzenlenmiş olan faturaların, 213 sayılı VUK. Genel Tebliğine göre tespit edilmiş olan aylık bildirim limiti olan 5.000,00 TL. tutarının altında kalması nedeniyle Gelir İdaresi Başkanlığına beyan edilmediği, davacı tarafın 2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK.64/3 .maddesine göre Noterden açılış onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, 2016-2017-2018 yıllarına ait yevmiye defterlerinin Noterden kapanış (Görülmüştür) onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, ticari defterlerinin TTK’na göre usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı tarafın 2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davacı tarafın ticari defterlerindeki davalı tarafın cari hesap kayıtlarının incelenmesinde; icra takip tarihi olan 11.07.2018 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 4.938,40 TL tutarında alacaklı olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalı-borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı borçlunun alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde; mahkememiz ara kararı uyarınca davalı şirkete TTK’nun 83. ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca ticari defter ve belgelerini incelemek üzere ibraz etmesi ya da bulundukları adresi bildirmeleri için ihtarlı davetiye çıkarıldığı, davalı tarafça ticari defterlerin mahkememize sunulmadığı gibi ticari defterlerin bulunduğu adresin de bildirilmediği, HMK’nun 222/3 maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterleri ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksine senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, davalı tarafın ticari defter ve belgelerini incelemek üzere sunmadığı gibi ticari defter kayıtlarının aksini ispata elverişli senet ve kesin bir delil de sunmamış olduğu, Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından davacının tacir araştırması için yazılan müzekkere cevabında davacının, bilanço esasına göre defter tuttuğunun bildirildiği, bu nedenle davacının tacir olduğunun anlaşıldığı, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, davacının ticari defterlerini usulüne uygun olarak düzenlendiği ve 2016,2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığının tespit edildiği ve davacının ticari defter kayıtlarında davalıdan 4.938,40 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının bu miktar alacak yönünden alacağını ispat etmiş olduğu, bu nedenlerle davalı tarafın icra takibine karşı yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiği, ayrıca alacak likit olduğundan ve koşulları bulunduğundan bu miktar üzerinden hesaplanan 987,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili gerektiği kanaatine varılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın Kabulü ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında 987,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 337,34-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 84,34-TL nispi hacın mahsubu ile bakiye 253,00 -TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 35,90-TL başvurma harcı, 84,34-TL peşin harç ile tebligat ve posta gideri olarak sarf edilen 1.553,63-TL ve 450,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.123,87-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda karar miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 14/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır